Guiza, Turk olsaydı? “Guiza’nın kimliğinde Turkiye Cumhuriyeti yazsaydı, coktan 3’uncu lige duşmuştu... Yabancıları el ustunde tutuyorlar, sabrediyorlar, yerlileri kolayca harcıyorlar...” *** Kim diyor bunu? Zafer Biryol. *** Eski gol kralı. *** İlk bakışta kesinlikle doğru gibi gorunuyor... Cunku, Guiza, sırf yabancı olduğu icin baştacı ediliyor, doğru... Ama, aynı zamanda haksızlık; cunku, 3’uncu lig topcusu değil. *** Guzia, sıra takımı golcusu. *** Kanıtı da, bizzat Zafer Biryol! *** Once Guiza’ya bakalım... Nerelerde oynadı? Xerez, Mallorca, Hermanas, Huelva, kısa sure Barcelona, Murcia, Getafe, tekrar Mallorca. *** Yani? Tum kariyeri, kısa sureli Barcelona haric, hep sıra takımlarında gecti... Gol kralı oldu ama, sıra takımında oldu. Cunku, buyuk takım santrforu değil Guiza... Sıra takımı santrforu. *** Acalım biraz... Şampiyonluğa oynayan buyuk takımın santrforu olmakla, sıra takımının santrforu olmak arasında buyuk fark vardır. Antalya’yı yenmeye oynarsın, Fenerbahce’ye yenilmemeye oynarsın... Eskişehir’i yenmeye oynarsın, Galatasaray’a yenilmemeye oynarsın... Sıra takımlarına karşı acık oynarsın, şampiyon takımlara karşı kapalı oynarsın... Bu yuzden, şampiyon takımlar cok daha iyi kadrolara sahiptir, ama, şampiyon takım santrforunun gol atabilmesi cok daha zordur... Her zaman 2 veya 3 kişi tarafından marke edilirler... Sıra takımlarının santrforları ise, rahat rahat oynamaya, en fazla 1 kişi tarafından marke edilmeye alışıktırlar. Boylece, daha rahat gol imkÂnı bulurlar. *** Ve, o yuzden, İspanya’nın sıra takımında gol kralı olan Guiza, Turkiye’nin buyuk takımında, ıkınır sıkınır, bir turlu gol atamaz. Gol kralı diye alırsın, anca stoper kadar gol atabilir. *** Guiza’ya baktık... Şimdi de, şunlara bakalım... *** Aykut Yiğit, Sakarya’da gol kralı oldu, Fenerbahce’ye geldi, gol kralı olamadı... Bora Ozturk, Adanaspor’da gol kralı oldu, Beşiktaş’a geldi, gol kralı olamadı... Serkan Aykut, Samsun’da gol kralı oldu, Galatasaray’a geldi, gol kralı olamadı. *** Ve, Zafer Biryol. Konya’da gol kralı oldu, Fenerbahce’ye geldi, gol kralı olamadı. Husran oldu! *** Sıra takımında gol kralı olup, şampiyon takımda da gol kralı olmayı başarabilen 2 kişi var. Biri Metin Oktay... Oburu Tanju Colak... Butun futbol tarihimizde, sadece ve sadece 2 kişi. *** Demem o ki: Zafer Biryol, Guiza’yı eleştiriyor ama; aslında, Guiza, İspanya’nın Zafer Biryol’udur! *** Zafer Biryol, bunun farkında değil... Ve, Fenerbahce Yonetimi de, bunun farkında olmadığı icin, Zafer Biryol’da başlarına gelen, Guiza’da da başlarına gelmiştir! Lige polis darbesi! Bu başlık atılmış: “Lige polis darbesi!” *** Niye birader? İstanbul Emniyet Muduru Huseyin Capkın; Fenerbahce, Galatasaray ve Beşiktaş’a birer tane emniyet mudur yardımcısı atayacakmış, tribunleri surekli gozaltında tutacakmış da, ondan. *** Darbe bunun neresinde? *** Capkın, İstanbul’a atandığında yazmıştım; kalın kafalılar anlasın diye bi daha yazayım bari. *** Celalettin Cerrah Beşiktaş’lıydı. Capkın da Beşiktaşlı. Meslek aynı, takım aynı ama, birbirinden cok farklı insanlar... İstanbul’da yaşayan bir İzmirli olarak, gonul rahatlığıyla soyleyebilirim; İstanbul cok daha huzurlu bir şehir olacak... Cunku, hakikaten gurur duyulacak bir emniyet mudurudur Huseyin Capkın... Geceleri uyumaz, 24 saat calışır, calıştırır. Siz ortada polis yok zannedersiniz, halbuki polis oradadır, kimseyi rahatsız etmeden, halkın arasında dolaşan, sucluları suc işlemeden once enseleyen sivil polisleri meşhurdur. *** Futbola bakışına gelince... *** İzmir’i bilen bilir, Goztepeliler, Karşıyakalılar birbirini yer... Durduk yerde olay cıkarırlar, birbirlerine ve rakiplerine saldırdıkları yetmez, polisle catışırlar. Goztepe’nin sahasının 8 hafta kapanması, Karşıyaka’nın 10 hafta ceza alması, hic şaşırtıcı değildir. *** Daha doğrusu, değildi... Capkın gelene kadar. *** İzmir’e geldi. Devrim yaptı. Başta Goztepe ve Karşıyaka olmak uzere, Altay’a, İzmirspor’a, Altınordu’ya birer polis şefi atadı... Bu polis şefleri, sorumlusu oldukları futbol takımlarının yoneticileriyle, taraftarlarıyla, tribun liderleriyle, fanatikleriyle yakın ilişkiler kurdu, arkadaş oldu. Hatta, duşman kardeşleri barıştırdı... Goztepe taraftarı, acılı bir gunleri olduğunda, pankartlarını aldılar, Karşıyaka taraftarına taziyeye gittiler. Doğma buyume İzmirliyim, Goztepe formasıyla Karşıyaka carşısında huzur icinde dolaşabilen Goztepeli’yi, ilk kez Huseyin Capkın doneminde gordum. Aynı şekilde, Karşıyaka pankartıyla Guzelyalı’da dolaşabilen Karşıyakalı’yı da. *** İzmir’de futbol terorunu minimuma indirdi. Kufur, neredeyse yok denecek kadar azaldı. İşte kanıt: Capkın’ın İzmir’de bulunduğu sezon, hicbir İzmir takımı saha kapatma cezası almadı. *** Şu an İstanbul’da yapılan budur. ‘Polis darbesi’ değil... ‘Polis devrimi’dir. *** Eğer, coluğumuzla cocuğumuzla huzur icinde mac seyretmek istiyorsak... Eğer, futbol sahalarımızı ve sokaklarımızı terorize eden capulculardan kurtulmak istiyorsak...Tribunlerden once, en başta, İstanbul Basını’nın kafayı değiştirmesi lazım. *** Ve, bana sorarsanız, şaka değil, gayet ciddiyim... Capkın’ın, tribun terorunu tahrik etmemeleri icin, bi tane de gazetelere polis şefi ataması lazım! Sporcular domuz gribi olur mu? Domuz gribi pek moda. Hamileler, cocuklar risk grubunda... Peki, sporcular risk grubunda mı? *** “Ben sporcuyum, sağlıklıyım, bunyem sağlam, bana bir şey olmaz” diyenlerin, değerli spor hekimi arkadaşım Aylin Cecen Aksu’ya kulak vermelerini oneririm... *** “Sporcular da risk grubunda... Cunku, egzersizin, bağışıklık sistemi uzerinde olumsuz etkileri de var. Orta şiddette duzenli egzersiz, mesela haftada 3-5 gun 45 dakikalık yuruyuş, immun sistemi guclendirirken; sporcuların yoğun egzersiz programları immun sistemi zayıflatıyor.” *** “Yoğun egzersizi takip eden 72 saat boyunca, sporcunun ust solunum yolu enfeksiyonu oluşturma riski artar. Bu 72 saat, acık pencere olarak adlandırılır. Ote yandan, fiziksel ve psikolojik stres de, bağışıklık sistemini baskılar. Ayrıca, egzersiz sırasında karbonhidrattan gelen yakıtın azalması da, stres hormonu duzeyini yukseltir ve bağışıklığı zayıflatır.” *** “Uzun sureli yoğun egzersiz oncesinde, sırasında ve sonrasında, şekerli icecek tuketilmesi, daha az stres hormonu salgılanmasını sağlar. Egzersiz sonrası, vucut ağırlığının kilogramı başına 1 gram karbonhidrat alınması da, zayıflayan hucresel savunma elemanlarını iyileştirir.” *** “Sonuc olarak, yoğun antrenman yapan sporcuların, ust solunum yolu enfeksiyonlarına, yani domuz gribine yakalanma riski, normal sağlıklı kişilerden daha yuksektir. Antrenman sırasında ve sonrasında, karbonhidrat tuketmeleri, ek olarak, multivitamin, C vitamini, cinko, glutamin ve kolostrum kullanmaları uygundur.” Fanatik __________________