Gayba iman ne demektir?

Yazar: Alaaddin Başar (Prof.Dr.) 2006-03-30
Gayb, “gizli olan, gorunmeyen” demektir. Kur’an-ı Kerim muttakilerden, yÂni takva sahibi muminlerden bahsederken onların en buyuk ozelliği olarak “gayba imanlarını” gosterir. “Onlar -o muttakiler- gayba iman ederler”(Bakara Sûresi, 2/3) mealindeki Âyet-i kerimeyi tefsir eden Âlimlerimiz, gayba imana iki şekilde mÂn verirler. Birincisi, “Onlar gormedikleri halde, aklî ve naklî delillere dayanarak iman ederler.” Diğeri ise, “Onlar gıyaben dahi iman ederler.” YÂni munafıklar gibi sadece muminler arasında değil, gıyaben de Allah’a ve Resulune (asm.) iman ederler.

Gayb iki ayrı mÂnÂya gelir: Birincisi, hakkında hicbir şey bilmediğimiz, yalnız Allah’ın malûmu olan haller, hÂdiseler, Âlemlerdir ki, bunlar imana konu değildirler. İman, bu gayb icin değil, ancak Kur’an'ın haber verdiği ve Peygamber Efendimizin (asm.), hakkında acıklamalarda bulunduğu gayb icin soz konusudur.

“Bizce gayb, gorulemeyen değil, gorulmeyen demektir. Biz delilsiz olan gayba değil, delili olan gayb-ı mÂkule iman ediyoruz.” (Hak Dini Kur’an Dili)

“Gayba iman” denilince akla ilk gelen, Allah’a ve diğer iman rukunlerine imandır. Bunlar hep gaybdır.

İnanmada ilk adım kalben tasdiktir. Bu tasdikin başlangıcı da anlamak. Beş duyu anlamaya, anlama da inanmaya yardımcı olur. Sadece beş duyunun sınırları icinde dolaşan, onları aşamayan insanlar, hukmen hayvanlıktan kurtulmuş değillerdir.

His ile bilme, hayvanların sahası; hissini akla hizmet ettirip anlama, kavrama ve nihayet inanma ise insanın vazifesidir.

İnsan bir meyve ağacına bakmakta hayvanla muşterektir. O ağacın icinde harika bir fabrikanın calıştığını, yapraklarında fotosentez olayının cereyan ettiğini, o meyvelerin butun bir ağactan, hatta kÂinattan, suzulerek meydana geldiğini ise ancak o insan kavrayabilir.

Onun icin, mutlak mÂnÂda “insan” denilince, gayba iman eden “mu’min” hatıra gelmelidir.

İşte, o gayba inananlardır ki, nimette boğulmaz, mun’imi, yÂni o nimeti ihsan edeni tanırlar. Esere saplanıp kalmaz, o eseri yapan HÂlik’ı tanır ve bilirler.

Gayba inanmayanlar ise, sofranın tabakları, kitabın yaprakları, yahut fabrikanın bolmeleri arasında dolaşıp duran bir bocek gibi, bu Âlem ve icindekilerden, hakiki mÂnÂda, istifade edemez, hayatlarını zÂyi eder giderler

YAZAR:ALAADDİN BAŞAR

BİLGİSAYAR BİLİMLERİ ARABİLİM TASARIMCISI
MESUT BEKİR KOPDAĞI
http://mesutbekirkopdagi.wordpress.com

__________________