Bugun butun gazetelere konu olan “Tanrı’nın Eli” sayesinde Fenerbahce’nin mac kazandığını yorumlayan değerli medyamızın atladığı onemli bir hususa dikkat cekmek istiyorum. Fenerbahce bu macı “Tanrı’nın Eli” ile değil, profesyonelliğinin verdiği erdemle kazanmıştır. Bu golun arkasına sığınarak kendi acizliklerini ort bas etmeye calışan, bu vesile ile macta gerilimi had safhaya cıkarmaya calışan Konyaspor’lu oyunculara karşılık vermeyecek kadar profesyonel olan Fenerbahceli futbolcuların kafasında sadece macı kazanmak vardı. Futbol dışı oyunlara alet olmadan 55.dakika kotu oynadıkları macı bir anda kendi lehlerine cevirmeyi, ustelik iki farklı mağlubiyetten bunu başarmaya inanacak kadar profesyonel bir duşunceyle mucadele eden futbolcularımız adeta ders verdi. Mac 90 dakika’ dır. Bunun idrakine varamayan amator yonetici ve futbolcuların kendi kusurlarını, Fenerbahcemizin adını kullanarak ortbas etmelerine sessiz kalmamız soz konusu değildir. Burada Hakemin verdiği tartışmalı golden ziyade irdelenmesi gereken “Konyaspor’lu oyuncuların sahada ki amatorce davranışları ile “Profesyonel Futbolcu” kavramına nasıl ters duştukleri” olmalıdır. TOSSCU ve ANA yazdıktan sonra Konya macında ANNA yazdık. (Anelka-Nobre-Nobre-Anelka) Nikolayevic Tolstoy Anna Karenina’yı yazmış. Nicolas Anelka’da ANNA’yı yazdı... __________________