Sağlık Bakanlığı’nın, yaz aylarında kıyı bolgesinde yer alan otellerde tıp kongresi duzenleme yasağı suresinin uc aydan 5 aya uzatması kararının ardından, bu konuyla ilgili olarak Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yonetim Kurulu Başkanı ve Turkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, carpıcı acıklamalarda bulundu.



BU UYGULAMA, YASAKCI ZİHNİYETİ ORTAYA CIKARTMASIN

Bakanlık tarafından yeni bir duzenlemeyle, resort otellerde daha once Haziran-Eylul donemi arasında tıp kongresi duzenleme yasağının değiştirilerek, bundan sonraki surecte 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında yapılmasının, ’’yasakcı’’ bir zihniyeti ortaya cıkartacağını ifade ederek hukumeti bu konuda sağduyulu olmaya davet eden Mehmet İşler, ’’Mevcut hukumetimiz, yasaklarla mucadele etme anlayışıyla iktidara gelmiş bir hukumettir. Aynı zamanda bu hukumet, ozellikle 3Y diye tabir edilen yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk kavramlarıyla sonuna kadar savaşan bir yapıyla, 12 yıldan beri ulkemizin yonetiminde başarılı calışmaları ile iktidar olarak kalmıştır. Bu noktada, demokratik hak ve ozgurluklere sahip cıkan ve savunucusu olan iktidarın hic hak etmediği halde, toplumumuz tarafından "yasakcı bir zihniyet algısı" yaratacak olan bu tip uygulamalara karşı daha hassas olması gerektiği inancındayım’’ acıklamasında bulundu.

BU ANLAYIŞ, TURİZMİN GELİŞMESİNE ENGEL OLUR

Turizm sektoru olarak daha demokratik ve ozgur bir pazar ekonomisine sahip olmaları gerektiğini soyleyen Mehmet İşler, ayrıca yasakcı anlayışın yasal olmayan, hukuk dışı ve merdiven altı uretimlerin buyumesine yol acacağını, bu duşuncenin de turizmin ilerlemesine engel olacağının altını cizen İşler’’ Serbest pazar ekonomisine sahip ulkemizde turizm sektoru olarak daha demokratik ve ozgur bir pazarlama ortamına sahip olmamız gerektiğine inanıyorum. Eğer, yasakcı bir zihniyetle kararlar alırsak bu durum, beraberinde yasa dışı birtakım işleri, hukuksuzluğu ve merdiven altı uretim ve cozumlerini arttıracağını duşunuyorum. Boylece, halkın kanunlara karşı gelmesine neden olan bir yapı oluşmuş olur. Bu zihniyetle, turizmin ilerlemesi mumkun olmaz. Sonuc olarak hepimizin ortak amacı, suiistimalleri yok etmek. Bu hedefimize doğru yol alırken, bu tip yasaklamalarla bir sonuca varamayacağız kanısındayım. Var olan suiistimalleri yaşamın doğal akışına uygun olarak duzenleyerek, ancak ortadan kaldırabiliriz. Kısacası; yasaklama yerine, mevcut olan pozisyonu değerlendirerek duzenleyici birtakım yaptırımlar ortaya koymak daha faydalı olur’’ şeklinde konuştu.

KİŞİ HAK VE OZGURLUKLERİ OLUMSUZ ETKİLENİR

Kongre yasağının uc aydan 5 aya uzatılmasına ilişkin yapılan bu uygulamanın, ulkeye ve turizme pozitif etki yapacağını; fakat insan hak ve ozgurlukleri acısından olumsuz durumlar oluşturacağını savunan İşler,’’ İc pazar yerine dış pazarda doviz girdisi olarak turistlere pazarın ayrılması, ulke ve turizm menfaatlerine onemli katkı yapacaktır. Aynı zamanda, biz tıp kongrelerini 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında duzenlediğimizde, ic pazardaki insanlar da geleceklerdir. Fakat, dış pazarda doviz girdisinde ve turist sayısında eksilmeler olacaktır. Boyle bir uygulamanın getirilmesi mantıklı gibi gorunuyor; ama diğer taraftan insan hak ve hurriyeti, ozgurlukleri acısından insanların iş yapış bicimlerine gore tercih sebeplerini ortadan kaldırmakla birlikte kişi hak ve ozgurluklerine karşı bir kısıtlama getirilmiş olur’’ ifadelerini kullandı.

KAR EDERKEN İMAJIMIZ ZARAR GORMESİN

Ote yandan, turizmi 12 ay boyunca surdurulebilir bir sektor haline getirmek icin kış doneminde doluluk oranları duşuk olan kıyı bolgelerde yer alan tesislerde yapılan bu uygulamanın, ulkemizin hukuk ve demokrasi yonunden zarara uğraması adına bu konunun cok iyi ele alınması gerektiğini soyleyen İşler, ’’Dış sermayede calışan ilac firmaları ve sağlık sektorunde calışan cok fazla yatırımcı var. Bu yatırımın gozunde Turkiye, bu uygulamayla birlikte kişi hak ve ozgurluklerinden yoksun, demokrasinin gerekliğini yerine getiremeyen bir ulke gorunumune burunur. Aynı zamanda, dış ulkelere karşı verilmiş bu kotu izlenim, ulkeye genel ve turizm anlamında getireceği kar yanında daha cok zarar verebilir. Bu acıdan, bu iki durum arasındaki noktayı iyi olcmek gerekmektedir. Cunku hepimiz, ulkemizin genel acıdan ve turizm sektoru yonunden her zaman gelişmesini istiyoruz. Gelişirken de mevcut hukuk, demokrasi anlayışımızdan, kişi hak ve ozgurluklerimizden odun vermemek, arzu ettiğimiz en buyuk amaclarımızdan birisidir’’ acıklamasında bulundu.




KAYNAK

__________________