"Beni zikir icin namaz kıl!" (TÂh Suresi)
İslam'da Namaz Nedir?
Namaz; cemaat halinde eda edildiği zaman,
aynı saftaki muslumanı sosyal ve siyasi eşitliğe, evrenselliğe,
kardeşliğe ve diğer kardeşleriyle ilgilenmeye,
onları desteklemeye teşvik eder.
İslam'da namaz Peygamber Muhammed (s.a.v.)'e vahiy suretiyle anlatılmış, sınırları ve şekli belirlenmiş ozel bir ibadettir. Bicimindeki herhangi bir değişiklik onu hukumsuz kılar. Namaz, formal olduğu kadar, butun muslumanlara farz kılınmış bir disiplindir. Onu mu'minlere mecbur kılmakla İslam, mensuplarını disipline etmeyi amaclamış ve Allah'ın varlığının sonsuz bilincini korumuştur. Namaz, zamanı bolumlere ayırarak muslumanı sağlıklı ve duzenli bir hayata alıştırır. Temiz suyla alınan abdestle o, tazeleyici ve temizleyici bir ameliye olarak kabul edilir. Ayağa kalkma, diz cokme, secde ve oturma değişimleriyle, aynı zamanda vucut icinde bir egzersiz gorevi gorur . Namaz maddi ve manevi itminanı ve ruhi hazzı beraberinde getirir. Zihni gunluk işlerden uzaklaştırmak, Allah'a ve O'nun emirlerine ve varlığına konsantre olmak, kendini mutlak ve evrensel hukumdarlığa yukseltmektir. İbadet eden kişi, bu gibi uygulamalarla hayata ve onun problemleriyle karşılaşmaya oncekinden daha hazır olarak cıkar. Namazın mahiyeti, dini ibareler yoluyla akla gelen fikirler, insanı arzu dolu kılar; onu hayırlı işlere yoneltir; kotuden kacınmaya, dunyayı iyilikle doldurmaya olan azmini guclendirir. Nihayet cemaat halinde eda edildiği zaman, aynı saftaki muslumanı sosyal ve siyasi eşitliğe, evrenselliğe, kardeşliğe ve diğer kardeşleriyle ilgilenmeye, onları desteklemeye teşvik eder (*).
Kainattaki butun varlıklar; guneş, cayır, cimen, ağaclar, zikir halindedir. Suru halinde ucan kuşlar, dağlar, taşlar keyfiyeti bize mechul bir tesbihat ile AllÂh'a kulluk ederler. Bitkilerin ibadeti kıyam halinde; hayvanlarınki rukû halinde; cansız olarak isimlendirilen nesnelerinki de yere kapanmış vaziyette, yani secde halindedir. Sema ehlinin durumları da boyledir.
Meleklerin bir kısmı kıyamda bir kısmı rukûda, bir kısmı secdede bir kısmı da tespih ve tehlil'de... Ancak Allah'ın mu'minlere bir mirac olarak ikram ettiği namaz ibadeti ise butun ibadetlerin camî (tamamını bunyesinde barındıran) bir muhtevadadır. Dolayısıyla gercek namaz kılanlar yerde ve gokte tum varlıkların yaptığı ibadeti icine alan bir ibadet yapmış olurlar.
Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki:Namaz, yuce ve buyuk olan Allah'ın rızasını kazandırır. Meleklerin sevgisine nail eder. Peygamberlerin yoludur. MÂrifet nurudur. îmanın aslıdır. Duanın icabetine vesiledir. Amelleri makbul kılar. Rızka bereket getirir. Vucuda rahatlık verir. Duşmanlar uzerine silahtır. Şeytanı uzaklaştırır. Olum meleği ile musallî arasında şefaatcidir. Kabirde kandildir ve orada yaygıdır. Munker ve Nekir meleklerine cevaptır. Kıyamete kadar kabirde can yoldaşıdır. Kıyamet gunu olduğunda namaz kılanların uzerine bir golgeliktir. Başına tactır. Bedenine elbisedir. Onunde giden nurdur. İnsanlarla arasına getirilen bir perdedir. Rableri huzurunda mu'minlerin huccetidir. Mizanda ağırlıktır. Sıratta geciştir. Cennete anahtardır. Cunku namaz tesbihtir, hamttır, tÂzimdir, kırÂt ve duadır. Hasılı faziletli amellerin tumu, vaktinde kılınan namazdadır. (Tenbîhu'l-Gafilîn, 293)
Namaz Nasıl Farz Kılındı?
Farzlar, Hazret-i Peygamber - sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-'e CebrÂil vasıtasıyla bildirilmiştir. Fakat beş vakit farz namaz, bunlardan ayrı olarak mirÂc gecesi bizzÂt Cenabı Hak tarafından Âlemlerin Efendisi'ne bir hediye kabîlinden takdim buyurulmuştur. Başlangıcta elli vakit olarak farz kılınan namaz, Mus -aleyhisselÂm-'ın semÂda Hazret-i Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-'e ;"
- YÂ RasûlallÂh! Ben, senden evvel İsrÂîl oğulları'nda tecrube ettim. Elli vakte senin ummetin de guc yetiremez!"
şeklindeki tavsiyesi dolayısıyla RasûlallÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, o gece CenÂb-ı Hakk'a beş defa murÂcaat ve munÂcat eyledi. Nihayet namaz beş vakte indirildi.
Hazret-i MûsÂ, Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-'e ;"
- Buna da guc yetiremezler!" dediyse de RasûlallÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-;"
- Bundan başka tenkîsi Rabbimden istemeye hay ederim." diyerek beş vakitte karar kıldı.Ancak CenÂb-ı Hak, Hazret-i Peygamber - sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-'in duÂsı bereketiyle merhamet eyleyip namazı beş vakte indirmenin yanında o vuslat gecesi olan mirÂcda Resûlu'ne şu mujdeyi de lutfetti:"Ey Resûlum! Benim katımda soz asla değişmez. Bu beş vakit namazın karşılığında sen, elli vaktin ecrini alacaksın." (İbn-i MÂce, İkÂmetu's salÂt, 194)
Hazret-i Peygamber - sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, ummetine bu beş vakit hususunda şoyle buyurur:AllÂh TeÂl buyurdu ki; "Senin ummetine beş vakit namazı farz kıldım. Kendi katımda verilmiş bir soz vardır. Kim o namazları tam vaktinde kılarsa, onu mutlaka cennete sokacağım. Kim de o namazları korumazsa, katımda ona verilmiş hicbir soz yoktur."(İbn-i MÂce, İkÂmetu's salÂt, 194),
(*) İslam Kultur Atlası, İsmail Raci ve Luis Lamia el-Faruki s.162., İnkılab Yay., İSTANBUL. alıntıdır
__________________
İslam'da Namaz Nedir?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- İslam'da Namaz Nedir?