Allah(c.c.)'ın Selamı Rahmeti ve Bereketi Tum Muslumanların Uzerine Olsun...

SABIR


3207 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm), (olen) cocuğu icin ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı:
"Allah'tan kork ve sabret!" buyurdu: Kadın (ızdırabından kendisine hitab edenin kim olduğuna bile bakmadan):
"Benim başıma gelenden sana ne?'' dedi. Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm) uzaklaşınca, kadına:
"Bu Resulullah idi!'' dendi. Bunun uzerine, kadın cocuğun olumu kadar da soylediği sozden dolayı (utanıp) uzuldu. (Ozur dilemek icin) doğru aleyhissalÂtu vesselÂmın kapısına koştu: Ama kapıda bekleyen kapıcılar gormedi, doğrudan huzuruna cıktı ve:
"Ey Allah'ın Resulu, (o yakışıksız sozu) sizi tanımadan sarfettim (bağışlayın!)" dedi. AleyhissalÂtu vesselam:
"Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir" buyurdu."

Buhari; CenÂiz 43; 7, 32, AhkÂm 11; Muslim, CenÂiz 14, (626); Ebu DÂvud, CenÂiz 27, (3124); Tirmizi, CenÂiz 13, (987); NesÂi; CenÂiz 22, (4, 22).


3208 - Ummu Seleme (radıyallahu anhÂ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'ı şunları soylerken işittim:
"Kendisine bir musibet gelen musluman Allah'ın emrettiği: "İnn lillahi ve inn ileyhi rÂci'un, allahumme ecirni fi musibeti vahluf li hayran minhÂ. "Biz Allah'ınız ve ancak O'na doneceğiz. Bana bu musibetim icin ucret ver. Ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver'' derse Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir."
Umm-u Seleme der ki: "Ebu Seleme (radıyallahu anh) vefat ettiği zaman ben: "Ebu Seleme'den daha hayırlı olan hangi musluman var? Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'a ilk hicret eden hÂne, onun hÂnesiydi'' dedim. Ben bunu soyledikten sonra Allah, onun yerine bana Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm)'ı verdi. Şoyle ki: Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm), bana HÂtib İbnu Ebi Belte'a'yı gondererek kendisi icin beni istetti. Ben: "Benim (kucuk) bir kız cocuğum var, ayrıca ben kıskanc bir kadınım. (Resulullah'ın ise bircok hanımı var, imtizacsızlıktan korkarım)'' diye cevap verdim. Resulullah (aleyhissalÂtu vesselÂm):
"Kız cocuğuna gelince, Allah'a dua ederiz, onu kendisinden mustağni kılar, kıskanclığı icin de Allah'a gidermesini dua ederim'' buyurdular.''

MusIim, CenÂiz 3, (918); Muvatta; CenÂiz 42, (1, 236); Ebu DÂvud, CenÂiz 22, (3119); Tirmizi, Da'avÂt 88; (3506).


3209 - Ebu SinÂn anlatıyor: "Oğlum Sinan'ı defnettiğimde kabrin kenarında Ebu Talha el-Havlani oturuyordu. Defin işinden cıkınca bana:
"Sana mujde vermeyeyim mi?'' dedi. Ben:
"Tabii, soyle!'' dedim.
"Ebu Musa el-Eş'ari (radıyallahu anh) bana anlattı'' diye soze başlayıp Resulullah'ın şu sozlerini nakletti:
"Bir kulun cocuğu olurse, Allah meleklere şoyle soyler:
"Kulumun cocuğunu kabzettiniz mi?"
"Evet" derler.
"Yani kalbinin meyvesini elinden mi aldınız?'' Melekler yine:
"Evet" derler. Allah tekrar sorar:
"Kulum (bu esnÂda) ne dedi?''
"Sana hamdetti ve istircÂda bulundu'' derler. Bunun uzerine Allah TeÂla hazretleri şoyle emreder:
"Oyleyse, kulum icin cennette bir koşk inşa edin ve bunu Beytu'l-hamd (hamd evi) diye isimlendirin.''

Tirmizi; CenÂiz, 36; (1021).
__________________