Gelişmekte olan ulkelerde turizm, milyarlarca dolarlık gelir getirse de iki sorun one cıkıyor: Birincisi kriz ve yolsuzluklar karşısında sektorun oldukca kırılgan olması ve ikincisi turizm gelirlerinden sadece kucuk bir kesimin yararlanması.



150 ulkeden hukumet temsilcilerinin katıldığı Dunya Turizm Zirvesi’nde turizmin gelişmekte olan ulkelerin kalkınmasına etkisi masaya yatırılıyor.

Cuma gunu başlayıp 29’una kadar devam edecek olan, Zimbabve ve Zambiya'nın ev sahipliği yaptığı zirvede turizmin kalkınmaya etkileri masaya yatırılıyor. Gelişmekte olan ulkelerde turizm, milyarlarca dolarlık gelir getirse de iki sorun one cıkıyor: Birincisi kriz ve yolsuzluklar karşısında sektorun oldukca kırılgan olması ve ikincisi turizm gelirlerinden sadece kucuk bir kesimin yararlanması.

Kızıldeniz’in tatil beldelerinde pek cok otel calışanını şu sıralar zorunlu izin bekliyor. Ozellikle de Mısır’da yaşanan siyasi kriz ve catışmalar bolge turizmini vurdu. Mısır’da turizm sektoru 2011 devrimi ardından tam toparlanmış, 2012 yılında turist sayısı yuzde 20’lik artışla 11,5 milyonu bulmuştu. Şimdi ise ulkeler birbiri ardına vatandaşlarına Mısır konusunda seyahat uyarıları yapıyor. BM Dunya Turizm Orgutu basın sozcusu Sandra Carvao, yine de turizmin en dayanıklı sektorler arasında yer aldığını belirtiyor:

“Turizm dunyanın en dayanıklı sektorlerinden biri. Doğal afetler ve siyasî kriz ve catışmalar turizmi doğrudan etkilese de durum normale doner donmez kendini toparlama ve hatta oncekinden daha da hızlı buyume kapasitesi cok yuksek.”

BM Dunya Turizm Orgutu bu nedenle turizmin kalkınmada onemli bir motor işlevi gorduğu kanısında. Dunya capında toplam hÂsılanın yuzde 9’unu oluşturan turizm, her 11 kişiden birinin gecim kaynağı. Mısır’da ulkenin en buyuk işvereni olan turizm sektoru, doğrudan ya da dolaylı olarak toplam istihdamın yuzde 13’unu oluşturuyor. Sadece otelciler, taksi şoforleri ya da hediyelik eşya satıcıları değil, inşaat sektoru, halı ve dokumacılık, ziraat ve otelcilikten sipariş alan yan sektorler de turizmden ekmek kazanıyor.

Protestan kilisesine bağlı kalkınma orgutu Tourism Watch’tan Antje Monshausen, ancak bu istihdamın, yapılan işin niteliği goz onunde bulundurulduğunda cok da nitelikli ve kalıcı olmadığına dikkat cekiyor:

“Ne tur istihdam yaratıldığına baktığımızda tablo cok daha farklı gorunuyor. O zaman mevsimlik işler olduğunu goruyoruz; genelde duşuk nitelikli işler olduğunu goruyoruz. Bunlar işgucunun niteliğini artırma fırsatları, perspektifler sunan işler değil genelde. Ayrıca turizmin kalkınmakta olan ulkelerde onemli bir sektor olduğunu ama aynı zamanda bu ulkelerde nufusun oldukca buyuk bir kesiminin yoksulluk sınırı altında yaşadığını duşunduğumuzde turizmden elde edilen gelirin herkese yaramadığı ve dolayısıyla kalkınmanın motoru olarak gorulemeyeceği acıkca ortaya cıkıyor.”

Alman Ekonomik İşbirliği Bakanlığı'nın verilerine gore Mısır’da nufusun beşte birinden fazlası, ulusal yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Turizmin en onemli doviz kaynağı olduğu ve GSYH’nın yaklaşık yuzde 11’ini oluşturduğu Kenya’da nufusun yarısı gunde 2 doların altında bir parayla gecinmek zorunda.

Ancak kalkınma sadece para anlamına gelmiyor. İstikrarlı siyasi koşullar gibi doğal kaynakların ve kulturel mirasın korunması da ulkeyi turistler acısından cazip kılmak icin buyuk onem taşıyor. İyi yonetim ve yerli halkın karar alma mekanizmalarına katılımı soz konusu değilse, turizmden edinilen gelirin genel refaha katkısı da olmuyor.

Tourism Watch orgutunden Antje Monshausen, yanlış politikalardan sonucta yerli halkın zarar gorduğunu belirtiyor:

“Balıkcılar bize orneğin otel inşaatları ya da yapılan yat limanları nedeniyle gecim kaynaklarına, denize, balıklara ulaşma imkÂnlarının ellerinden alındığını bildiriyorlar. Ya da millî parklar oluşturmak icin yerli halkı topraklarından suruyorlar. Havaalanı ve turistik tesisler gibi turistik altyapı inşası icin toprakların istimlÂk edilmesine de sıkca rastlıyoruz.”

Turizmin bu tur olumsuz etkilerinin onune gecmek uzere 155 uyeli BM Dunya Turizm Orgutu 1999 yılında bir kuresel etik kodeksi kararlaştırdı. Ancak turizm ve seyahat ozgurluğu yanında turizm sektorunun muşterilerine ve cevreye yonelik yukumluluklerini de vurgulayan on maddelik bu kodeks, bağlayıcılığı bulunmadığı icin cok etkili değil.

Kaynak

__________________