Beşiktaş'ı evire cevire yeneceğimize inanarak cıktım evden. Beşiktaş'lı arkadaşım Yavuz Semerci ile İnonu'ye gitmeden once, bir tavla partisi yaptık. Deplasmanda olmama rağmen, Yavuz'u 2-0 yenmenin zevkini yaşadım mac saatine ka Sauna keyfi de cabası... Tavla oyunumuz, kim yenilirse sauna ısmarlayacaktı. Neyse... Yavuz sağolsun, aracı oldu da locadan guzel bir mac izleme imkanı buldum. Aksi halde, ateşli Beşiktaş taraftarının icinde mac izlemem akılsızlık olurdu. Yalnız değildim; eşi Beşiktaşlı olan gazeteci bir arkadaşla birlikte, 90 dakika boyunca, Fenerbahceli olmanın hazzını yaşadık. Sessizce tabi Macın sonunda doğru, Beşiktaş taraftarı cıldırdı. Volkan'a saydırdılar once. Ardından, hakemlere ve Beşiktaşlı Federasyon Başkanı Hasan Doğan'a. Ahlaksızlığın daniskası yapıldı yani... Peki, gunahı neydi Hasan Doğan'ın? Ne suc işlemişti şimdiye kadar? Koltuğunu daha ısıtamayan Doğan'a tepki nicin? Hakeme yapılan kufurlerin nedenini hic kimse anlayamadı. Volkan'a da ağır kufurler etti, taraftarlar. Nicin? Volkan kalesinde gol gormediği icin. Daha doğrusu buna fırsat vermediği icin. Nobre'yi iyi tanıyordu Volkan, ne yapacağını, hangi yana hamle yapacağını cok iyi bildiği icin, zamanında ve yerinde hamlelerle kalesinde gol gormenin onune gecmeyi bildi. Sucu bu Volkan'ın... Ruştu gibi kalesine gelen topları iceri alacaktı ki kufur yemesin (!) hakarete uğramasın. Turkiye'nin en onemli kalecisi Volkan ne yaptı peki? Hicbir şey! Elini kalbine goturerek, annesine kufur eden Beşiktaş taraftarını selamladı. Tabii bu hareket insan olana yapılır. O kufurleri savuranlar, insanlıktan nasibini almadığı icin, Volkan'ın ne demek istediğini anlayamadılar ve kufurlerine devam ettiler. Sozun ozu şu: Keyifli bir gun, keyifli bir mac ve guzel bir sonuc... Kufurbazlar da olmasaydı, İnonu'den daha da keyifli cıkacaktım. Ha, Yavuz'un akibetine gelince... Vallahi kactı! Oysa mac sonrasında Gazeteport'ta buluşacaktık. __________________