Avrupa Şampiyonu Yapmaya Geliyorum...
Fenerbahçe0 Mesaj
●13 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Fenerbahçe
- Avrupa Şampiyonu Yapmaya Geliyorum...
-
13-10-2019, 19:38:41Kayıtlı ÜyeSevgili Fenerbahceliler, Yuce onder Ataturk’un Samsun'a ayak basarak kurtuluş savaşını başlattığı 19 Mayıs 1919'un 90. yıldonumunde sizlerle bir arada olmanın gururunu yaşıyorum. Bu vesileyle genclerimizin genclik ve spor bayramını kutluyorum, gozlerinden opuyorum. Beni tanıyorsunuz. Benim ne şohrete ihtiyacım var, ne paraya ihtiyacım var, ne de kişiliğimi Fenerbahce’de bulmaya ihtiyacım var. Benim aday olmamın tek sebebi Fenerbahce’nin icine duştuğu icler acısı durum karşısında camiadan ve taraftarımızdan gelen yoğun baskılardır. Mevcut yonetim Fenerbahce kulubune yetersiz kalmıştır. Son 11 yılda harcanan bunca paraya rağmen sportif alanda maalesef başarısız olduk. Fenerbahceliler icin onemli olan kulubun ne kadar kar ettiği değil kac tane şampiyonluk kazandığıdır. Avrupa’da son 11 yılda nasıl performans sergilediğidir. Sonuclar maalesef ortada. Aziz Yıldırım, son 11 yılda Fenerbahcelileri sokağa cıkamaz hale getirdiği gibi, boynu bukuk de bırakmıştır. Aziz Yıldırım’ın overek bahsettiği sportif başarılarını rakamlarla hatırlatmak istiyorum. Aziz Yıldırım doneminde en fazla Galatasaray şampiyonluğu goren Fenerbahce başkandır. Bu 11 yıllık donem icerisinde ezeli rakiplerimizden Galatasaray 6 kez şampiyon olurken, 3 kez de Turkiye Kupası kazandı. Beşiktaş 1 kez şampiyon olurken, 4 kez Turkiye kupası kazandı. Trabzonspor 2 kez Turkiye kupası kazandı. Fenerbahce ise 4 kez şampiyon oldu ve bir kere bile kupa kazanamadı. Avrupa’da ise Fenerbahce bu 11 yıllık periyot da en buyuk başarısını ceyrek finale cıkarak yaşadı. Her şey ortada. Başkanın futboldaki başarısı bu kadar. İşte ben bu gidişata bir son vermek icin aday oldum. Genel Kurul uyelerimizin sportif başarı bakımından son 11 yılda Fenerbahce’nin utanc karnesine bakıp gerekeni yapmaktan kacınmayacağına eminim. Bu 11 yıllık donemde hem sportif alanda başarısız olduk hem de yetmiyormuş gibi Aziz Yıldırım’ın agresif ve antipatik tavırları yuzunden tum spor camiasıyla da kavgalı olduk. Aziz Yıldırım’ın vefasız tavırları camiadaki bolunmuşluk duygusunu korukledi. Buna bir de Fenerbahce karşısında spor dunyasında oluşan antipatik tablo da eklenince ben aday olmaya karar verdim. Sayın başkan gectiğimiz gunlerde adaylığını acıkladığı basın toplantısında değişimden bahsetti. Fenerbahce’de savaşan ruhun kalmadığını acıkca itiraf etti. Aziz Yıldırım’a buradan seslenmek istiyorum; Fenerbahce’de 11 yıldan beri başkanlık yapıyorsun, Fenerbahce’de savaşan ruhu sen oldurdun, şimdi de kongre uyelerinden 3 yıl daha sure isteyip oldurduğun ruhu yeniden canlandırmak istiyorsun. Sen bir 10 sene daha gorevde kalsan da bu ruhu geri getiremezsin. 11 icinde dunyanın sayılı yıldızlarını getirdin. Gelişleri muhteşem oldu. Ama hemen hepsi cabuk ve seni suclayarak gitti. Sadece yabancı futbolcular bunu yapmadı, yerliler yani bizim evlatlarımız Fenerbahce’yi ve muhteşem taraftarlarımızı değil seni terk ettiler. (Anelka, Ortega, Tuncay, Umit, Aurelio, İbrahim Kutluay) Hayatı Fenerbahcelilik aşkıyla dolu sadece futbolcu değil sana omuz veren yonetici dostlarımız, basketbolcu İbrahim Kutluay, basındaki Fenerbahceli arkadaşlarımız ve en hazini senin gorevde kalman icin yuruyuş duzenleyen, ağlayan Fenerbahceli taraftarların kalbini ve gonlunu kırdın. Neden yaptın bunları? Vefasızlık iyi insan tarifi değildir. Fenerbahce’de savaşan ruhu canlandırmak icin oncelikle buyuk Fenerbahce ailesini birleştirmek gerek. Barış ve huzur ortamı sağlamak gerek. Manevi değerlere sahip “cıkmak gerek, menfaatci ve agresif olmamak gerek vefalı olmak gerek Aziz Yıldırım. İşte Fenerbahcelilik budur. Bizim buyuklerimizden oğrendiğimiz Fenerbahce değerleri bunlardır. Evet Aziz Yıldırım senin dediğin gibi değişimi tamamlamak gerekiyor ama senden başlayarak. İnşallah pazar gunu değişimi tamamlayıp yonetimi değiştireceğiz ve karaya oturmuş sarı lacivert gemimizi yeniden rotasından şaşmadan yuzdureceğiz. Sevgili Fenerbahceliler, Şimdi gelelim Aziz Yıldırım’ın anlata anlata bitiremediği sozde ekonomik başarıya. Bu konuda camiadan saklanan gerceklerin bilinmesinde fayda var. Oncelikle şunu soylemek istiyorum, Aziz Yıldırım, 1997’de borcsuz devraldığı kulubu bugun ciddi borc rakamlarıyla birlikte kongreye sokmaktadır. Her konuşmasında Fenerbahce’nin tesisleştiğinden ve gelirlerinden bahsediyor. Peki ya kulubun borcu ne durumda? 20 milyon dolar borcla devraldığın Fenerbahce’nin borcunu 3 haneli sayılara (160 milyon dolarlara) tırmandırdığın doğru mudur? Cok guzel bir şekilde basın toplantında rakamları ust uste yazmışsın fakat kulubun borcuyla ilgili en ufak bir bilgi veremedin. Kulubun gelecekteki hangi gelirlerinin ne kadarının temlik altında olduğunu neden acıklamıyorsun? 1997’de Fenerbahce’nin butcesi 21 milyon dolardı. Okacha ve Hogh ‘u satıp butce kadar gelir elde edildi. Yani 2 futbolcu satarak borcu kapatabilecek durumdaydık. Peki ya şimdi soruyorum; Bugun hangi futbolcuyu satsak Fenerbahce butcesinin yarısı kadar yani 200 milyon dolar kazanabiliriz. Demek ki ekonomik yonden kalkındığımız lafları da koskoca bir yalan. Aziz Yıldırım para bulabilmek icin kulubun hisselerini sattı ve 30 milyon dolar elde etti. Ama maalesef bugun bakın ki Fenerbahce’nin bankalara sadece faiz borcu ve kur farkı 35 milyon dolar. Yani halka arzdan elde ettiği gelirin fazlasını 35 milyon dolar olarak bankalara oduyor. Aziz Yıldırım, 1997’de borcsuz devraldığı kulubu bugun borclu hale getirerek kongreye gidiyorsa o zaman bu borcu silip kamuoyuna şahsi olarak borcu ustlendiğini ve kulube hibe ettiğini acıklaması gerekir. Fenerbahce kulubu kimsenin tapulu malı değildir. Aile şirketi hic değildir. Fenerbahce gonul kulubudur. Menfaat kulubu değildir. Benim yonetimimde ailemden kimse yok. Kaba tabirle yonetim kurulunda hicbir zaman ahbap cavuş ilişkisi olmayacak. Ben tek adamlı yonetime karşıyım zaten karşı olmasaydım mevcut yonetimin devam etmesini isterdim. Goreve gelirsek benim yonetimimde herkes soz hakkına sahip olacak. Fenerbahce’yi dikta rejimiyle değil layık olduğu şekilde takım ruhuyla ve demokrasiyle yoneteceğiz. Fenerbahce Aziz Yıldırım’ın tapulu malı değildir. Tesisleşme yatırımları yapıyorsa bu onun lutfu değil Fenerbahce taraftarına ve kongre uyelerine karşı gorevidir. Ayrıca Fenerbahce bir şirketten ote gonul kulubudur. 25 milyon taraftarımız tesisleşerek zengin kulup olduğumuzla ovunuyor ovunmesine ama asıl olan sportif başarıdır. Şimdi biraz yonetime almayı duşunduğum arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum. Yonetim Kurulundaki arkadaşlarımın her biri kendi dallarında iyi nam yapmış Turkiye’nin en buyuk şirketlerinin sahipleri olan kişilerdir. Bu arkadaşlarım 5 kıtada işleri olan kamuoyunun yakından tanıdığı başarılı isimlerdir. Yeni yonetim modelimizde Fenerbahce’yi dunyanın en buyuk kuluplerini baz alarak icine geleneksel değerlerimizi de katarak yonetmeyi hedefliyoruz. İdari, hukuki ve teknik alanda tamamen profesyonel yonetim anlayışı sağlayacağız. Fenerbahce’mizi ahbap cavuşa değil işin ehli insanlara emanet edeceğiz. Ben ve arkadaşlarım yonetim olarak Fenerbahce’nin sportif başarısına ve sarı lacivertli camiayı nasıl dunyanın ilk 10 kulubu arasına sokabiliriz ona odaklanacağız. Tek adamlık bitecek yerine takım halinde bir yonetim anlayışı hÂkim olacak. Kongre uyelerimiz lutfedip bizi goreve layık gorurlerse camiamızın beklediği Avrupa’da başarılı ve istikrarlı bir kadro kuracağız. Yıldız transferler vaat edip taraftarın gozunu boyamak yerine takım oyunu oynayabilen savaşcı oyuncuları takımlarımıza kazandıracağız. Guiza ve Aragones orneği ortada. Eğer sadece yıldızlarla olabilseydi bugunku husran yaşanmazdı. Demek ki takım oyunu oynayabilmek her şeyden onemliymiş. Biz Fenerbahce’de takım oyunu oynayabilme zeminini hazırlayacağız. Yanlış transferler yapıp kulubun parasını har vurup harman savurmak yerine isim yapmamış genc yetenekleri transfer edip daha sonra kulube para kazandırmayı amaclayacağız. Aynı şekilde miyadı dolmuş teknik direktor transfer edip paraları sokağa atmayıp camia tarafından benimsenmiş isimlerle yolumuza devam edeceğiz. Hoca secimi ve en uygun futbolcu transferi yapmak bizim işimiz. Bu iş tecrube, bilgi, kultur ve ilişki yonetimi ister. Gecmişte yok pahasına aldığımız yeteneklerle hem şampiyon olduk hem de daha sonra bu genc yetenekleri satıp kulube para kazandırdık. Aziz Yıldırım butceye futbolcu satışından 15 milyon euro hayali gelir yazmış. Şimdi soruyorum; Bugun kimi satarsa Fenerbahce 15 milyon euroyu kasasına koyabilir. Maalesef hic kimseyi! Aziz Yıldırım’ın beklediği gelirler boyle hayali temele dayanıyor. Demek ki zengin Fenerbahce sozleri tam bir hayal. Cunku ortada borclu bir Fenerbahce var. Başkana duşen de bu borcları ustlenip kulubu borcsuz devretmesidir. Sozlerime son verirken şunları eklemek isterim. Fenerbahce menfaat kulubu değil gonul kulubudur demiştim. Ben de gonlumu verdiğim Fenerbahce’me başka adayı oldum. Secildiğim takdirde buyuk Fenerbahce ailesini birleştirip 11 yıldır olu olan Fenerbahce ruhunu yeniden canlandıracağım. Bizim hedefimiz 2012'ye kadar doğru transfer politikasıyla Fenerbahce’mize Avrupa’da kupa kaldırtmaktır. Yani Avrupa şampiyonu bir Fenerbahce vaat ediyorum sizlere… Teşekkur ediyorum. Saygılar sunuyorum. ŞADAN KALKAVAN Not: ([email protected]) adresinden gelen bu maili sizlerle paylaşmak istedim... __________________