Aziz Yıldırım: Yapamayacağım şeyi soylemem
Fenerbahçe0 Mesaj
●17 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Fenerbahçe
- Aziz Yıldırım: Yapamayacağım şeyi soylemem
-
13-10-2019, 19:38:38Kayıtlı ÜyeBaşkanımız Aziz Yıldırım olağan genel kurul oncesi NTV'de "%100 Futbol" programında Rıdvan Dilmen ile Guntekin Onay'ın konuğu oldu. Başkanımız Yıldırım NTV'de yayınlanan programda "Gecen sezon 1-1,5 yıl sureyle futbol takımından uzak durdum. Ondan onceki donemlerde daha cok beraberdim. Bunu yeni donemde de yapacağım dedi. Başkanımız Aziz Yıldırım'ın NTV'deki konuşması şoyle: "Ben 1998, 15 Şubat'ında aday oldum ve o gun secildim. Onunla beraber Fenerbahce bir vizyon koydu ortaya ve butun secim oncesi vaatlerim vardı. Neler yapmam gerektiğini anlattım o zaman ve onların hepsini yerine getirdim. Daha sonraki donemlerde Fenerbahce'nin altyapısını ve ekonomik tesis anlamında daha buyumesi gerektiğini ve bunların sonucunda da sportif başarıların daha rahat gelebileceğine inandığım icin bu tip yatırımları arkadaşlarımla beraber yaptım. Yani burada her yapılan, Aziz Yıldırım bir ise, bir de yonetimindir, boyle bakmak lazım ama onde ben başkan olarak gozuktuğum icin hep benim ismim geciyor. Orada hem cefakar hem de emekci emek veren yonetim kurulundaki arkadaşlarımız var. Onlara buradan teşekkur ederim. Şimdi onumuzdeki bu donemler icerisinde daha yatırımını yapmadığımız projeler var ve bu projeleri de ben acıkladım. "KAYNAK YARATMAK LAZIM" Bir tanesi basketbolla ilgili. Şimdi basketbolun erkeklerde baktığınız zaman Ulker ile beraber bir sponsor anlaşması ve birleştirme pozisyonuna girdik ve onunla beraber devam ediyoruz. 17 milyon dolar butcesi var ve 5 yıllık anlaşması var. 2 yılı gectik 3. yıldayız ve bundan sonra 2 yıl daha var. Fakat diyelim ki Ulker olmadı veya bir sponsor bulamadınız, o zaman ne olacak? Bu soru gundeme gelmesi lazım. Aynı soru kız basketbolda da var. Onlarda da bir sponsor henuz, tam onunla birleştirecek bir pozisyona gelmedik. O zaman bunlara bir kaynak yaratmak lazım. Bu kaynağı da yaratacak en onemli şey salondur. Bu salonu yaparsanız eğer o salon icerisine gelecek olan Fenerbahce taraftarı, alacakları kombinelerle bu takımlara destek vereceklerdir. Onun yanında bu destekle, oradaki 12.500 kişilik olacak bu salonda insanların gelmesiyle bu spor daha motive olacak. O zaman sponsorlar sponsorlar buraya reklam, yani futbolda soylediğimiz kaynakları burada yaratmaya başlayacaksınız. Bunun icin bu salonu muhakkak Fenerbahce icin vazgecilmezlerden biri olduğu icin bunun yapılmasını istiyorum ve bununla ilgili de Ulker ile yapmış olduğumuz anlaşma ve burada yapılacak iş merkezi, 58 donum bir arazi Ataşehir'de. Bunun uzerinde yapılacak kapalı salon artı iş merkezleri, oteller, ofis binaları ve bunlardan ileride hemen kapalı salonla ilgili gelirler Fenerbahce'nin ama 15 yıl sonra diğer gelirlere de Fenerbahce ortak olacak ve boyle projeyi gundeme getirdim, anlaşmalarını yaptım ve hayata gecirmeye başladık. Şimdi bu projenin muhakkak bitmesini arzu ediyorum. Cunku Fenerbahce'nin geleceğinde cok onemli, yani stat kadar onemli olacak proje. İkinci proje, yaşadıklarımızla gorduğumuz tecrubelerden sonra geldiğimiz bir nokta var, şu; futbol takımlarımız hepsi yani hic farkı yok, Almanya'ya, Hollanda'ya gidiyoruz. Halbuki biz biliyoruz ki doktorlar da bunu soyluyorlar, bu işin uzmanları. Yani hazırlık donemlerini yuksek yerlerde, rakımlı yerlerde yapacaksınız ki oksijen alacaksınız, oradaki calışmalar daha etkili olacak. Biz gidiyoruz Almanya'ya, Hollanda'ya. Gittiğimiz yerlerde 3. ligden, amator kumelerden takımlar buluyoruz ve o takımlarla maclar yapıyoruz. Sahanın icerisine bakıyorsunuz herkes koşuyor, yani tam bir panayır havasında. Yani organizatorler para kazanıyor, sizler de yoruluyorsunuz, hicbir işe yaramadan verimli olmuyor. Şimdi prensip olarak buradaki kurumsal yapıya uygun olarak diyoruz ki; bundan sonra bir kamp tesisi yapacağız, yerini aldık. Abant'tan biraz kucuk, bir gol, 155 donum, etrafı orman. Buraya 99 odalı otel yapıyoruz. Bu otelde butun takımlarımıza, yalnız futbol değil. 1 tane futbol sahası, cim normal ebatlarda futbol sahası yapıyoruz. Bunun yanında golun etrafında atletlerin calışabileceği bir koşu alanı yapıyoruz, kurekciler zaten golet, biraz daha buyutuyoruz, orada onları sağlıyoruz. İşte diğer sporcuların da kondusyon anlamında calışacakları bir tesis yapıyoruz. Şimdi bundan sonra ornek futbol takımı gidip orada hazırlık calışmalarını yaptıktan sonra Avrupa'ya gidecek, buyuk turnuvalardan oynayacak o turnuvalardan donecek. O zaman ya İstanbul'da ya da gerekiyorsa ihtiyacı varsa gidip yine orada yapacak. Bu amacla da bunu yapıyoruz. Ucuncu proje Kenan Evren lisesinin olduğu yer. Biz şu andaki Kenan Evren lisesinin yerine yeni bir okul yaptık, Ağustos ayında bitiyor ve yeni oğretim yılı orada başlayacak. Bizde buraya daha once planladığımız gibi ya iş merkezi, daha once planladığımız gibi, ya da bir otel projesi. Onu da şunun icin soyluyoruz; onumuzdeki donemde o bolgenin yani bizim Dereağzı ve o bolgenin turizm alanlı bir bolge olarak acıklanma durumu var. Bu otelin burada daha cazip olacağını duşunuyoruz, bunun hesaplarını yapacağız. Ondan sonra bu projeyi de hayata gecireceğiz. Bunları yaptığınız zaman Fenerbahce butcelerine maddi anlamda ekonomik katkı yapacak, hem de sportif anlamda da katkı yapacağı icin bu projelerin bitmesini arzu ediyorum, istiyorum. Bunun icin de 3 yıl daha zaman istedim. 10+3'teki amac da 10 yıllık yatırımı yaptık, evet 11 yıl başkanlık yaptım ama 1 yıl yatırım yapamadık. O yatırımlar başladıktan sonra 10 yıl, 3 yıl da boyle ilave isteyerek 13 yılda bu yatırımların hepsinin bitmesi amacıyla bu 3 yıllık donemde de aday oldum. 2008 yılında Fenerbahce'nin 21 milyon dolar butcesi var. Bu butcenin 13 milyon dolarını o zamanki yonetimin yaptığı anlaşmayla televizyonlardan kazanıyorduk 98'de. Yuzde 60'lara geliyoruz ama hep o zaman da soylenen bir şey vardı bizlerin de ifade ettiği, butun gelirleri bolmek lazım. Cunku bir tanesi kayıp olduğu zaman butce cokmesin diye. Şimdi eğer o donemde bu butceyle gittiğin zaman yani televizyon yayınları kesildiği anda sizin butce birdenbire muazzam bir acık verebilir. Biz butun gelirleri yuzde icerisinde baktığınız zaman 5 eşit parcaya bolmeye calıştık. Bu 5 eşit parca sonunda da bir tanesinin eksikliğinde butce fazla zarar gormeden butceyi toparlama şansını yakalayalım diye calışmalar yaptık. İşte forma reklamları, yeni oyuncular getirdik, iyi oyuncularla beraber bu sefer sponsorlar daha sıcak bakmaya başladı. "BENİM SONUM OLMADI" Hatta basında veya sizler de soylediniz şu oyuncuyu filan sponsor alıyor diye. Neden bunlar soylendi? Cunku takımlar ve yapılan hadiseler sponsorlara cazip gelmeye başladı, oradan verdiklerinin karşılığını almaya başladılar. Bu donemde forma reklamları, saha ici reklamları, stat hasılat gelirleri. Biz stat yaptık, kendimiz yaptık. 99'da Real Madrid'i getirdik hazırlık macı oynamaya. İlk orada temeli attık ve dunyada belki ilk defa yapılabilecek, Fenerbahce'nin buyukluğu belki de biraz orada. Birini yıktık, kale arkasını yıktık yerine yenisini yaptık ama macları oynadık. 2001'de Şampiyonlar Ligi macı oynadık, karşıya Fenerbahce bayraklarımızı cektik. Şunu soylediler; Aziz Yıldırım'ın sonu olacak ama benim sonum olmadı. Ben bugun eser yarattım, ama neden? Fenerbahce kongre uyeleri buna inandılar. Bunun yapılmasını Fenerbahce'yi nereye getireceğini anlattık, izah ettik orada sıfır puan cektik Şampiyonlar Ligi'nde hatırlıyorsunuz 2001'de ama biz bu tesisleri yaptıkca kongre uyeleri desteklediler. Onlar aklıselim olan insanlar Fenerbahce'yi nereye goturduğumuzu gorduler. Bu kadar yatırım yaptık, bugun stadın değeri 100 milyon dolar en az, boyle bir yatırım. Stadın bugunku geliri 54 milyon dolar, yani resmi kayıtlardan soyluyoruz. 50 milyon dolar yıllık geliri var, iki sene transfer yapma, dedik ki 80 milyon dolar borclarımız var. 80 milyon dolar bankaya borc ve tenkit ettikleri konu. Dedik ki 2 sene transfer yapmıyoruz ama herkes kombinelerini alıyor ve maca geliyor bu işi gotureceğiz dedik. Yani 2 senede biz bunu kapatırız ve bu stat omur boyu kullanılır. En onemli mesele burada bence sayın başbakanın da bize verebiliriz, vereceğiz dediği bir sozu var; bu stadın tapusun Fenerbahce'ye almak. Yani onu aldığınız zaman bilancolarınızda muazzam bir gelir kalemini ortaya koyacaksınız ve her zaman bankalara veya başka yerlere teminat gostereceğiniz objeniz olacak. Şimdi bu stattan dolayı iki yılda 100 milyon dolar geliriniz var. Demek ki yatırımları boşa yapmamışız. Nitekim iki oyuncu daha alabilirdim, yaptığım bu yatırımları da oyunculara verebilirdim ve belki iki sene daha şampiyon olurdum fazla. O zaman ne olacak? Bu yatırımlar olmayacaktı, Fenerbahce'nin geleceğindeki bu gelir kalemlerinden eksik olmuş olacaktı ama bu donemde 11 yıllık donemde 4 defa şampiyon da olmuşuz. Bir defa şampiyon olsanız, tamam sportif başarı yok falan soyleyebilirsiniz ama 4 yıl şampiyon olmuşuz. Fenerbahce tarihinde 50 yıllık lig tarihinde 17 şampiyonluğu var. Bizden daha fazla şampiyon olan var mı, yok. Galatasaray ile beraber aynı durumdayız yani. O zaman yani bunu lig şampiyonluğuyla olcup yani başarısız demek yanlış. Kayseri Stadı yapıldı, Rize yapılıyor, efendim Antalya yapmak istiyor, Beşiktaş yapmak istiyor, niye yapmak istiyorlar? Bu ornekten yola cıkarak yapmak istiyorlar. Statlarda değişim de oldu yani, yani yalnız tribunler yapılmadı. İnsan gibi geliyorsunuz, size bir değer veriliyor, orada oturuyorsunuz ailenizle coluk cocuğunuzla maclarınızı seyrediyorsunuz ve ondan sonra da ayrılıp gidiyorsunuz. UEFA macının oynandığı gece stadın guzelliğini herhalde gordunuz. İnsanlar tabiki yorulabilirler ama yorulduktan sonra yenilenme hadisesi var, yenilendik. Hırslanma yok, yani hırslanma şu; yapma hırslanması var. Bunları yapacağıma inanmasam zaten soyunmam bu işe, girmem yani. Benim gecmişime bakarsanız ne soylemişsem yapmışım. 3 yıl şampiyon olacağız diyoruz, bunun icin ne gerekiyorsa yapacağız, gerekenleri de biliyorum yani. Artık bu işin icinde tecrube ve her noktada ben varım. Bazı soylemek benim icin daha kolay, yani yapamayacağım şeyi soyleyemem, cunku yapıma ters olur ama her şey kontrolumuzde. Bazen o kontrolu tutarsınız, cunku o zaman işin icinde olmanız lazım. Ben bu 1.5 sene fazla işin icinde değildim, dışarıda durmaya calışıyordum. Başkanlara sorumluluğu veriyorsunuz, sen sorumlusun, her turlu şeyi soyluyorsunuz ama başkanın o sorumluluğu gereği yapması gereken ornek soyunma odasına girmesini tenkit ediyorsunuz, sucluyorsunuz, boyle bir şey olamaz. Sorumluysam her şeyi yapabilmeliyim, sorumlu değilsem eğer bundan dolayı bana suc bulunmamalı. Ben bu sorumluluğu tekrar alıyorum, her turlu noktada alacağımı beyan ediyorum, soyluyorum. Yeni donemde bunları yine yapacağım, yani yazılıp cizilmesi fazla da enterese etmiyor. Yani yazabilirler, cizebilirler şimdiden bak cıktı boyle soyledi diyebilirler yani. "YURUYEREK ŞAMPİYON OLMAMIZ LAZIMDI" Biz Zico ile bittikten sonra oturduk masaya. Zico'yu kim tanıyordu Turkiye'de, antrenor olarak kim tanıyordu, yani futbolcu olarak herkes dunyanın bir numaralı ismi. Kim tanıyordu antrenor olarak? Ben gittim getirdim ne dediler, bu dediler stajyer, hicbir şey anlamıyor. Ceyrek final oynadık, şampiyon olduk. Hatta ilk geldiği zaman burada Dinamo Kiev'e elendik, elendiğimiz gece kıyametler koptu her taraftan, tribunlerden oradan buradan her yerden sesler cıktı ama devam etti. Bugun yollayabilirdik yani baksaydık, geniş ufuklu bakmasaydık. O gun bile başkası olsa gonderebilrdi biz devam ettik ama sonunda 100. yılı şampiyonluğu oldu ve ceyrek final oynadık. Ertesi sene gitmesi o ceyrek final oynama bir rahatlık getirdi. Yani Turkiye ligini duşunmedi, bıraktı. Aslında Turkiye liginde belki de en kolay şampiyon olacağımız yıllardan biriydi, soyledik yani onu da yuruyerek şampiyon olmamız lazımdı. Sonra oturduk kardeşiyle nahoş bir hadise yaşadık. Sonra yanlış yaptıklarını ifade ettiler ama hep bir soru olarak kaldı. Oturduk masada konuşmalar yaptık, o da istiyordu bizde istiyorduk devam etsin diye ama masaya oturduğumuzda anlaşamadık. Parasal olarak cok buyuk rakamlara cıktı ve bir de kardeşinin problemlerinden dolayı ikisi birarada. Yani birinden vazgecselerdi yine cozum yapacaktık ama olmayınca da anlaşamadık gonderdik. Daum iki sene şampiyon yaptı, ucuncu sene o kadar emindi ki Denizli'ye gitmeden once. Bizden once kendi geleceğiyle ilgili yani daha yuksek ucretler alma veya şunlar bunlarla ilgili roportajlar bile yapmıştı. Kotu olunca roportajlar cıkınca bu sefer tabi kendisi kendini yolcu etmiş oldu, kendisi ayrılmış oldu biz değil. Cunku vermiş olduğu beyanlarla, kendi hazırladı yani. Biz dunya futboluyla baş edeceksek, onlarla bir yere geleceksek. zaten en buyuk sorun da bu. FIFA'da bunlar tartışılıyor. Biz Platini ile oturduk bunları konuştuk, anlattık. Şampiyonlar Ligi'ne gidiyorsun, sen Fenerbahce olarak veya bizim kuluplerden bir tanesi gittiği zaman tek takım gittiğiniz zaman 15 milyon euroya yakın elinize gelir geciyor. Halbuki bunun karşılığında 4 takımlı İngiltere'den, 4 takımlı İspanya'dan 1 takım geldiği zaman 35-40 milyon euro para geciyor her birinin. Siz bir de 2 takım katıldığınız zaman o yayın gelirleri az gelirlerinden dolayı bu ikiye bolunuyor ve yani bu daha azalıyor. Şampiyonlar Ligi'ndeki bu sistemden dolayı kucuk takımların kazanma, puan alma şeyi ortadan kalkıyor. Bunların duzeltilmesi gerektiğini biz vurguladık sayın Platini'ye anlattık. Onlar da sıcak bakıyorlar, bir değişim icindeler, bir şeyler yapmak istiyorlar. Zaten bu UEFA'yı kaldırıp Şampiyonlar Ligi'nin yanına Avrupa Ligi'ni koyma nedenleri de o yani. Şimdi biz butcemiz 235, bunun icerisinde diyelim ki 150 milyon doları futbola gidiyor, gecen sene 110 milyon euro bizim futbolla ilgili butcemiz ama obur tarafta bakıyorsunuz Avrupa'nın en duşuğu Lyon'un 250 milyon euro. Şimdi biz bu rakamları oraya goturmeliyiz ki kaliteli oyuncular alabilelim. Yani biraz da hepimiz hayal ediyoruz yani. Basın buradan konuşuyor, işte dunya devleriyle baş etmek icin, bunu cok samimi soyluyorum, kendi kendimizi kandırmaya calışıyoruz. Once biz bu ekonomik gucu yakalamalıyız. Oralara gelebilmeliyiz ki onların alabildiği oyuncuları bizde alalım, yani getirebilelim buraya. Geliyor, senede bir tane geliyor, 3 senede bir tane geliyor. 3 tane Anelka'yı koyabiliyor muyuz, 3 tane Ortega koyabiliyor muyuz? 3 tane Hoijdonk koyabiliyor muyuz, yani butun mesele bu. Yan her sene bunları 3 tane koyabilsek, yani o yerlere gelebilsek o zaman Avrupa'da zaten sorun kalmayacak. " Turk futbolunu yeniden değerlendirmek lazım" Porto, Portekiz, Brezilya yakın ulke. Şimdi Brezilya'daki oyuncu Portekiz'de direk vatandaş olup oynuyor. Şimdi Josico'yu, Maldanado'yu tenkit ediyorlar. Bende tamam oynayamıyorlar edemiyorlar hepsini kabul ediyorum. Şimdi diyelim ki 6+2'de bu iki tane oyuncunu da cok iyi oyuncu olduğunu kabul et, o zaman ne olacak, sorun ne olacak? Kimse bunu dile getirmiyor ve bunu konuşmuyor. Zaten 6+2'de bu iki tane oyuncuyu bu 6'nın yedeği gibi duşuneceksiniz. Yani aynı kalitede duşunduğunuz zaman problemi baştan yaratıyorsunuz. Yani hocanın eline bir tane topu koyuyorsunuz, bombayı. Bu oyuncular hele bir de kaprisliyse o zaman buyuk bir bomba orada duruyor. Şimdi o zaman bunları kaldırmak, aşmak lazım. Yani ben dedim ki; yabancı hakkı acılsın serbest bırakalım. Yani 6 tane sahada oynasın, bunu getir yine bir şey demiyorum buna ama hic değilse geri kalanı ben transfer edebileyim. Burada genc oyuncular transfer edebilsin kulupler ve bu genclerden cıkan iyiler kalsın, daha iyileri sat, başka kuluplere dışarıya servis yapalım. Diğerlerini gelir calışırlar, zaman gelir tutarsın 6'nın icinde oynatmaya calışırsın. Bunun icin oturup calışmak lazım. Bunun icin de yani yabancı oyuncunun burada oynamasını sağlamanız lazım, sağlayamıyorsunuz, hicbir şey yapamıyorsunuz. Turkiye'de maalesef sistemlerden dolayı, Turkiye'de futbolu yeniden değerlendirmek lazım, ele almak lazım, yeniden organize etmek lazım. Bugun ikinci ligde, ucuncu ligde ayakkabısını omuza atan takım buluyor. Ondan sonra da gidiyor parasının bir kısmını alıyor, bir kısmını alamıyor. Bu zincir hep devam ediyor. Halbuki alt takımlar az olsa, bence cozum bu. Bolgesel liglere donup oralardan kalitelileri ucuncu lig veya adını ne derseniz deyin, oraya alıp oradan direkt ilerlemesini sağlayıp yukarıya kadar cıkartmak gerekir diye duşunuyorum. Ben bunun doğru olduğunu soyluyorum ama başka başka başka fikirler de olabilir, bunları tartışmak lazım, Turkiye'de gec kalıyoruz. "Bazı şeyleri gostermemiz lazım" Aragones ile ilgili duşuncemiz şu; eğer secimden sonra devam etme yetkisi alırsak Pazartesi hafta icerisinde oturup Aragones ile karşılıklı konuşacağız. İyiyi, kotuyu, ozeleştiriyi ortaya koyacağız, ondan sonra kararımızı vereceğiz. 2004'te yapmış olduğumuz revizyonu şu anda da yapmamız lazım. Oyuncular da suc var, bende de var herkeste var, sorumluluk hepimizin. Bazı şeyleri gostermemiz lazım, onun zamanı geldi. "Oturup konuşacağız" Lugano ile ilgili goruşmeler yapıldı, menajerler onumuzdeki hafta geliyor. Oturup konuşulacak. Başlangıc noktasındayız şu anda, ben kendisine de sordum, nedir durum, senin menajerlerin bize tam bilgi vermiyor, senin durumun nedir? Benim de tam bilgim yok dedi ama oturup konuşuruz dedi. "Bu oyuncuları kim tanıtordu" Bir şey daha soyleyeceğim, ilk defa da burada soyleyeceğim. Tuncay'ı ben isteseydim, yani bazı prensipler vardır kuluplerde bu prensipler olması lazım. Ben dedi işte bonservisime 5 milyon euro yazalım, beni isteyen olursa gideyim ben bunu kabul etmedim. Ya kulupte kalırsın, ya da gidersin. Bu secim senin hakkın. Sana ne veriyorlar şu kadar para, evet al sana o kadar biz para vereceğiz. Menajeri de burada biliyor. Yani şimdi biz gereken her şeyi yaptık. Lugano konusunda da yani biz her turlu calışmayı, her turlu teklifimizi her şeyi yaptık ama gidebilir yani. Lugano geldiği zaman kac kişi tanıyordu. Yani ben olaylara sizin baktığınız gibi ya da kamuoyunun baktığı gibi bakmıyorum. Cunku geldiği gun ne Lugano'yu tanıyan vardı, ne Edu'yu tanıyan vardı, ne Deivid'i tanıyan vardı, ilk defa belki burada isimlerini duydular. Ama burada cok kıymetli oldular. "700 bin yerine 2,5 milyon dolar" Aurelio 700 bin dolar para alıyordu, ondan sonra uzattık galiba 3 senesi doldu 2.5 milyon euro istedi, Alex'in aldığı parayı alırız dediler. Siz bir kulup başkanı olarak bunu verebilir misiniz? Her şey yani oyuncu kalsın diye kulubun değerlerini bozarsanız o zaman cozemezsiniz bazı şeyleri. Biz onun yerine kimi aldık, Emre'yi aldık. Emre geldi askere gitti, askerde idman yapamadı. İdman donuşunde tuttuk hemen onu hocamız ve teknik heyet ihtiyacı olduğu icin şampiyonlar ligi on elemelerinde oynadı. Bir turlu sakatlandı kendine gelemedi ve ne zamana kadar, devre bitene kadar. Devre bitti artık yavaş yavaş kendine gelmişti maclarla, antrenmanlarla kendi gelmişti ikinci devre faydalı oldu. Maldonado'yu gecen sene devre arasında aldırmıştı bize Zico. İlk geldi Antep'te herkes ayağa kalktı alkışladı. Hatırlıyorsunuz bir top attı, topuk pası yapmıştı. Ama ondan sonra oynayamadı. Geldiğimizde hocaya sorduk, hoca kalmasını arzu etti bizde tuttuk. 6+2 her zaman sıkıntı. İyi bir oyuncu aldığınız zaman problemi coğaltırsınız. O sıkıntı yapıyor. Yabancı da bir de huysuzluk oluyor, oynamadığı zaman parasını da alsa huysuzluk oluyor. "Hata yaptığımı soyleyebilirim" Hata yaptığım cok konular vardır, yani hata yapmadım dersem yalan olur, yanlış olur yapmışızdır yani. Şimdi savunmasını da yapabilirim ama hata yaptığımı da soylerim. Hata yapmasak başarısız olur muyduk, demek ki bir yerde hata yaptık. Bu sene Galatasaray cok duştu, Beşiktaş aslıda cok iyi bir performansta değil yani. Yani gecmiş yıllardaki performansındaki Beşiktaş değil yani. Ama bir Sivas cıktı, aslında normal şartlarda baktığınız zaman Fenerbahce 81 puan topladı veya 78 puan topladığımız şampiyon olduğumuz yıllara bakarsanız bugunku ligde 15 puan onde olurduk. Bu sene ligi boyle değerlendirmek lazım. Bir taraftan değerli basın sizler diyorsunuz ki alttan gelen takımlar da ustekileri buyukleri yensinler anlamında, yenince de mutlu olmuyorsunuz. Bir turlu onu da cozemiyorum, vallahi cozemiyorum. "Hayal edemezler" 1998'de şampiyon oldum 99'da herhalde yanlış hatırlamıyorsam Pendik yaşadık. O akşam butun televizyonlarda Fenerbahce'nin duayenleri, kendini duayen olarak gorenler hemen istifa etmesi lazım, bıraksın gitsin. Ben Polonya'daydım, geldim kongre kararı aldık. Kongre yaptık aday cıkmadı, sonra ben yine devam ettim. Yani cıkmadı geldiler rica şu bu biz devam ettik. O gunlerden buraya geldik. Şimdi demokratik olan ortamlarda secimin cok adayla yapılması daima kulup icin daha onemli olur, daha geleceğe donuk insanları bir hizaya sokar, daha iyi duşunmesini sağlar. Benim yaptıklarımı başkaları hayal edemezler. Onların hayalleri yoktur, ben cunku bu soylediğim şeylerin hepsini duşunmuştum. Bugun de bir şeyler soyluyorum, bugun ortaya koyduğum portre 250-300 milyon dolarlık bir yatırımlar soyluyorum. Bunları acıklamaları lazım, yani aday cıktı, aday beni karalamak icin ortaya cıkıyorsa o iyi değil. Aslında tam tersi beni karalarken Fenerbahce kulubunu karalıyorlar. Fenerbahce başkanı benim ama yaptıklarım ve burada ortaya koyduklarım Fenerbahce spor kulubu icin. Bir vizyon acıklamaları lazım. Demeleri lazım ki; 235 milyon dolar butce, bu butce azdır bu butceyi 300'e cıkaracağız. Yatırımlar yapacağız, bu yatırımları boyle yapacağız, bir takım kuracağız, bu takım şoyle olacak. Ronaldinho'yu getireceğiz, Eto'o'yu getireceğiz. Benim boyle bir iddiam yok şu an. Yani bir vizyon koymak lazım. Yoksa Aziz Yıldırım'ın 11 yılda yaptıklarını tarih yazdı artık, kimse onu cizemez, silemez, bir yere atamaz. Cunku bana verilen butun yetkiler Fenerbahce kongre uyelerinin verdiği yetkiydi, ben o yetkiyi kullandım. Bugun de o yetkiyi gelip kendilerine Cumartesi, Pazar gunu sunuyorum. Eğer bana devam et derlerse devam edeceğim, etme derlerse zaten bu işi bırakmış olacağım. Ben bunun icin de rahatım. "30 milyon dolar verdim" Şimdi gelenler ne yapacaklar? Hesap soracağız diyorlar, neyin hesabını soracaklar? Ben 21 milyon dolar butceyle aldığım kulubu 235 milyon dolar butcelere getirmişim, ben az diyorum daha yukselmesi lazım, anlatıyorum size. Avrupa'yla baş etmek icin neler yapılması lazım diye. Beni nasıl sorgulayacaksınız, bugun 2 milyar dolarlara varan sportif A.Ş meydana gelmiş. Sportif A.Ş'nin değeri bu dunya krizinden once 2 milyar dolardı. Bugun 800 milyon dolar. Yuzde 10'unu halka arz etseniz sizin borcunuz kalkar ortadan. Ben değer yarattım, değerler yarattım. Beni bu tenkit edenler bunun farkında değil. Once bunları bir oğrenmeleri lazım, bilmeleri lazım. Ben yapmış olduğum şeylerden dolayı hesap her zaman veririm. Ben bakın ilk defa burada soyluyorum 30 milyondan fazla cebimden para verdim ama bir gun soylemedim, ilk defa burada soyluyorum. Fenerbahce muhasebesine gitsin oğrensinler. İlk geldiğim 98 yılında Fenerbahce'nin şuna borcu var, buna borcu var, her gun gazeteler yazıyordu. Bugun yazıyor mu? Bugun herhangi bir borc, futbolcuya borc veya calışana borc veya şuna borc bir gun var mı gazetelerde, yer alıyor mu, bu nasıl meydana geldi? Benim haricimde arkadaşlarım da cebinden verdi, geri almayacağım. Arkadaşlarım da verdi, o insanlar da verdi. Onlar hem maddi verdiler hem projeler yaptılar. Ornek stat projesini Nihat Ozbağı yaptı, butun parasını kendisi odedi. Herkes makinesini gonderdi, hepimizin makineleri calıştı. Onlar maddiyat değil mi, yatırım değil miydi? Bizden neyin hesabını soracaklar? Ne olduğunu once bir anlasınlar ondan sonra gelip hesap sorsunlar. Keşke benim şirketlerim boyle olsa. "Fenerbahce icin bunları yaptık" "Okacha ve Balic'i satmasaydım, birini 17'ye, birini 19'a sattım 36 milyon dolar, 30 da cebimden koydum etti 66 milyon dolar. İşte sağdan yoneticiler şunlar bunlar 70 milyon dolar nakit para koyduk ancak oyle toparladık. 2001 yılında 70 ya da 80 milyon dolar transfer yaptık Mustafa hoca başındayken, butun onların altına teminatlara ceklerin hepsine yonetici arkadaşlarla ben imza attım o zaman. Biz nerelerden geldik gectik ve herkes diyordu ki siz deli misiniz, biz korkmadan Fenerbahce icin bunları yaptık. Once bunları anlatsınlar, ne verecekler Fenerbahce'ye onları anlatsınlar, ondan sonra benden hesap sorsunlar. Once Fenerbahce'ye verecekler herkes bunu bilmeli, bende bileyim. Eğer cok şeyler vereceklerse ben ona gore kararımı da değiştiririm problem değil ama vereceklerini bileyim ben. Hicbir şey vermeyecekler, Aziz Yıldırım'ı karalayacağız. Hesap soracaklarmış, neyin hesabını soracaksın benim hesap sormam lazım. Fenerbahce'ye ben neler verdim, zamanımızı verdik, hayatımızın buyuk bir kısmını verdik ama hicbir zaman şikayet etmedik mutluyuz ama niye ben istedim cunku. Bu bana bir onurdu, benim cocuklarıma bırakacağım en buyuk onurdu. Artık Fenerbahce 10 yıl oncesinin Fenerbahcesi değil, bunu herkesin bilmesi lazım. Bugun 2009, Fenerbahce vizyonunu değiştirmeli, bu noktaları değiştirmeli. 10 sene sonra 2020'lere gidecek Fenerbahce'nin vizyonunu ortaya koymamız lazım. Eğer ben hesap sormaya kalksam benden onceki donemlerden ne hesaplar sorarım ama bunlar kurumdur. Kurum icerisinde kalır, yapılan hatalar varsa devam eder. Ben herşeyin hesabını veririm ama bu kadar yarattığım değerler icinde bana kimse hesap soramaz, bunu herkes bilsin. Konuşmuyorum sırf Fenerbahce'nin menfaatleri icin, sesimi de cıkarmıyorum. Cunku seviyeyi, belden aşağıya goturmek istemiyorum. Benim vizyonum ufak değil, benim vizyonum buyuk ve Fenerbahce'nin nereye gitmesi gerektiğini goruyorum. Cunku onumde kulupler var, dunya devleri var ben goruyorum onları, onlar gibi olacak Fenerbahce, onlar gibi olmalı." "Turkiye'de bu devrim yapılacak" "Kayseri stadı'na gittim, cok guzel olmuş, tebrik ediyorum. Rize'de yaptılar 15 bin kişilik stat o da cok guzel olmuş. Ben tesislerini gezdim cok guzeldi ama stat da cok guzel daha kaba şeklindeydi. O da cok guzel olduğunu soyluyorlar. Yani bu statları artırmak lazım, kaliteyi getirmek lazım. O zaman istesen de istemesen de bu konuştuğumuz tenkitler var ya şampiyonluğun dışında olan insanlar bu işlere sahip cıkacaklar o zaman. Yani her şeyin şampiyonluk olmadığını goreceğiz. Avrupa'da takım kume duşuyor diyorsun, kombine almış 30 bin kombine, herkes geliyor mac bitiyor alkışlıyor. Bunun bir eğlence olduğunu artık kabul edeceğiz yani. Bir devrim gerekiyor, bu devrim yapılacak Turkiye'de, yakındır yani. Bu değişime girecek Turkiye, mecbur. Yani 100 sene Avrupa'nın gerisinde gidemeyiz." Kaynak: Resmi Site. __________________