Koyumuz, CANAKKALE – GELİBOLU ’nun kuzeyinde, merkeze 12 km, GELİBOLU-İSTANBUL (E-87) karayoluna 900 metre, Saroz korfezine 1 km uzaklıkta Saroz’a hakim bir yerde bulunmaktadır.

Koy 1934 yılında Bulgaristan’ın TIRNAVADA kasabasının Tukuklu ayrıca PRAVADA kasabasının Sandıkcı koyunden gelenler tarafından kurulmuş 1951 yılında yine aynı bolgeden gelenlerle bu gunku halini almıştır.

Koye ilk gelenler Cimpe kalesi ve şimdiki koyun batı tarafında eskiden var olan Askeri Mahfeler ve ciftliklere yerleşmişler, Devlet tarafından yaptırılan binaların 1937 yılında tamamlanmasıyla bu gunku evlerine yerleşmişlerdir.

Koyun adı; burada yaşayan ciftlik sahiplerinden birinin adını taşımakla beraber KARGICIK olarak da anılır. Rivayete gore fetih yıllarında Gazi Suleyman Paşa askeri ile beraber koyun batı tarafında bulunan yerde mola verir. Oğle vakti olduğundan abdest almak icin su ister. Uzun bir zaman aranmasına rağmen su bulunamaz. Paşa hiddetlenir, belinden “KARGI” sını cıkartır, olduğu yerde toprağa saplar, geriye cektiğinde su fışkırır. Bu sudan ihtiyaclar karşılanır. Rivayet odur, ancak gercek olan o su icin yapılan ceşme bu gun bile akmaktadır. Koylu ceşmeye yıllardır KARGICIK ceşmesi demektedir.

Koy halkı bolgede muhacir olarak anılır. Bilindiği uzere muhacir bir yerden diğer yere goc eden demektir. Osmanlı Devleti Balkanlara, ozellikle Karaman beyliğinden seckin aileleri alarak yerleştirmiş, oraların birer Turk yurdu olmasını sağlamıştır. Bu nedenle koy halkımızın soyu Karaman Yoruklerinden gelmektedir. Bu gun koyumuzun yaşlıları ile goruşur de Konya yoresinin kulturunu karşılaştırırsanız gerceği gorebilirsiniz. Orneğin kadınlarımızın giyimleri, yemek kulturleri, duğunleri, konuşmalarda kullandıkları kelimeler aynıdır.

Koy halkımızın gecim kaynağı tarım, hayvancılık ve balıkcılıktır. Son yıllarda yazlıklar koyde yaşayanlar icin buyuk bir istihdam yaratmıştır.

1978 yılından itibaren sahil şeridinde, yazlık evlerin yapımına başlanmış olup, 1985 yılından sonra tam bir tatil koyu gorunumunu almıştır. Konum olarak Saroz’a hakim olan bolgeden acık havalarda Saroz korfezini Semendirek adasına kadar gorme imkanı olmaktadır.

Sahil şeridinde denize girilebilecek bir cok koy bulunmakla beraber ozellikle Limanımız (Koyun Limanı) harika kumu ve sığ başlayıp kademeli olarak derinleşen suları, cocuklar, yuzme bilmeyenler ve iyi yuzuculer icin ideal bir plajdır. Ayrıca, Fatma Kadın Ceşmesi (Davut İskele), Mahmutpaşa (İncirlik), Asker Ceşme, Emel Sayın Koyu (Karanlık Dere) daha sakin ancak derin sulara sahiptir.

Neler gorulur
Koyun her iki ucunda bulunan yuksekliklerden dantel gibi işli yakın koylar ve koyun panoraması seyri zevk verirken, Mayıs, Haziran Temmuz aylarında guneşin denize doyumsuz batışı buyuk keyifle izleniyor. Guneşin ufuk hattından denizde adeta eriyerek batışını seyrederken ağlayan Avusturyalı, Anzak turistlere bile rastlanabiliyor. Koye birkac kilometre mesafede bulunan Bolayır’da Rumeli Fatihi Gazi Suleyman Paşa gorkemli turbesi, Namık Kemal’in gullerle kaplı mezarı ve banklarla ceşmelerle cevre duzenlemesine yapılmış park gorulup Gelibolu- Keşan yolu ve gerisinde Saroz sahilleri, boğaz havalı ruzgÂrlı tepeden izlenebiliyor. 11 km uzaklıkta bulunan Gelibolu’da Milli Park sınırları icinde kalan şehitlikler, kaleler, savaşın gectiği kutsal topraklar, anıtlar, muzeler Ataturk KarargÂh Evi, gorulebilir. İlcede restore edilerek yeni acılan gorkemli Mevlevihane, Gelibolu Deniz Feneri, Bayraklı Dede Turbesi, bir zamanlar parti liderlerinin zorunlu misafir edildiği, Hamza Koy, batık denizaltı maketi ve Canakkale savaşından kalma cok sayıda beton korunaklı siper gorulebilir. Ayrıca Gelibolu’da 90′ın uzerinde evliya olduğu, bir kac evliya daha olsa bu sayının İstanbul’da bulunan evliya sayısını gecebileceği soylenenler arasında. Dunyada Gallipoli adıyla kurulmuş 13 şehirden biri olan Gelibolu aynı zamanda Avrupa’da ki ilk Turk Şehri. Turklerin ilk tersaneside yine Gelibolu’da kurulmuş. Saroz kıyoları ise, kıyılatında anıt kayaların yeraldığı akvaryum benzeri goruntusuyle dunyanın en temiz denizlerinden biri sayılıyor.
(Daha geniş bilgi icin, Canakkale ve Buyukkemikli bolumlerine tıklayınız)
Gezi icin alternatif arayanlar, II. Sultan Murat tarafından yaptırılan, olmez Turk eseri 173 gozlu, 1270 metrelik Uzun kopruyu gormek icin Uzunkopru ilcesine, unlu Enez Kalesini ve restore edilen Osmanlı Sahil Kervansarayını gormek icin Enez ilcesine de kısa surede gidebilirler.
Tatile kulturel zenginlik katacak kentlerden Edirne ve Canakkale ise gun icinde gidip gelebilecek başka secenekler olabilir.

Neler yapılır
Guneyli Koyunun her kıyısından Ekim ayı sonuna dek denize girme imkÂnının yanı sıra, oğlen saatlerinden sonra sorf yapma olanağı bulunuyor. Kumsalda bulunan akasyalar guneşe karşı şemsiye gorevi gorurken kıyı bandına da ayrı bir guzellik katıyor. Sahil kesiminde kurulmuş akasya ağaclı cay bahceleri gun batımını izleyebileceğiniz, yorgunluk atacağınız, pide ceşitleri veya yemek yiyebileceğiniz yerler. Cevre gezilerine katılmak isteyenler icin her Cuma muzikli tekne turları duzenleniyor.
Tekne monulu piknikli gezilere katılanlar, Komur İskelesi, Despot Limanı gibi ceşitli bakir koylara gidiyor, deniz icinde taşların devamını, mercan adalarını, zengin su altı bitki ve canlı dunyasının doğal guzelliklerini izliyor, dalgıclar dalış yapıyorlar. Tekne de giderken ruzgÂrın etkisiyle kısa surede yakılan mangalda yorenin lezzetli sardalye balıkları pişiriliyor.

Koy halkının istekleri
Evreşe’de bulunan Cokal Barajının devreye girmesi halinde gerek Gelibolu’nun gerekse Guneylinin su problemi kalmayacağını belirten yerli halk, şimdilik tanker ile su taşındığını, bazı yazlık sahiplerinin artezyen kuyusu kazdığını, bu suyun killi toprak kokulu olduğunu belirtiyor. Turistik bir konum kazanan Guneyli Koyunun ana caddeye bir km lik asfalt yol ile bağlantısının olduğu fakat koyun koye girmeden yola direk bağlantısının ve ara sokakların toprak oluşunu bir eksiklik olarak dile getiriyorlar.
Eski tapularda Ayayorgi Ciftliği, Koyunlu Limanı yazdığını vurgulayan koy sakinleri, “Saray Tarlası” eteğinde eski medeniyetlere ait izlerin var olduğunu, deniz icinde saray kalıntıları temel taşları denizin gel git hareketlerinde gorulebildiğini, arazide bazı gomulere ve buluntulara rastlandığını ilk fırsatta kazı calışmalarının yapılmasının faydalı olacağı goruşunu tekrarlıyorlar.
NASIL GİDİLİR?
Yola İstanbul’dan sabah cıktıysanız batıya doğru yol alıyor guneş arkanızda olduğu icin rahat bir yolculuk yapabiliyorsunuz. Guneşli gişelerden paralı otoyol’a girenler Kınalı sapağına kadar problemsiz kısa surede gelip bu mevkide normal yola bağlanarak devam ediyorlar. GuzergÂhın bu bolumu Marmara Ereğlisi’ne dek otoyol konforunu artmıyor. Devamında ise halen var olan yolun yanına yeni şeritlerle genişletme ve cift yonlu hale getirme calışmaları yapılıyor. Buyuk bolumunun alt yapısı tamamlanmış gibi gorulen yolun Keşan kavşağı donuşunun bir bolumunde de bu calışmalara rastlanıyor. Tekirdağ-Keşan, Keşan-Bolayır arasında hız kontrolu icin trafik ekip otoları gorev yaparken, Tekirdağ-Keşan yolunun bazı bolumlerde yolun gidiş geliş kullanımlı olduğunu belirten tabelalarda uyarı hataları fark ediliyor! Kamyon trafiğinin nispeten az olduğu yol guzergÂhı boyunca Tekirdağ sonrası, yapılaşma olmadığı icin yeşil tepeler, vadiler, ayciceği tarlaları, Ganos Dağlarına uzanan ormanlar gozu dinlendiren bir peyzajları oluşturuyor.
İstanbul-Tekirdağ- Keşan guzergÂhı Gelibolu’ya 11 kilometre kala, sağa ayrılan sapakla Guneyli Koyu’ne gelmenizi sağlıyor. Bu yol 280 km ve yaklaşık 2,5 ila 3 saat suruyor.
Guneyli Abidelere 50 km uzaklıkta yer alırken, Gelibolu otobus terminaline 12 km, Edirne’ye 168 km mesafede yer alıyor.
Gelibolu’da Salı gunleri kurulan pazaryerine ulaşmak icin koyden saat 08.00 den itibaren karşılıklı seferler duzenleniyor. Yaz aylarında minibusler sahile, yazlıklara kadar iniyorlar. Kişi başı koy bir, koy bir bucuk milyon TL ucret odeniyor.
Not: İstanbul yonunden gelenler Tekirdağ girişi sırasında sarı tabelayı takiben 500 metre iceri girip U bicimi donerek Namık Kemal muze evini, Tekirdağ cıkışına yakın cadde uzerinde Rakoczy Muzesini gorebilirler.
NE YENİR?
Saroz Denizi kıyısında yer alan Guneyli Koyu koyunda iki restoran, sandvic, tost bufeleri ve cay bahceleri bulunuyor.
Saroz Denizinde en cok levrek, mercan, lufer, uskumru ve yoreye has sardalye balıkları tutuluyor.
Nisan 15 den itibaren Ağustos ayına dek sardalye en yağlı donemini yaşıyor ve balıklar denizden cıktığı gibi ızgarada pişirilip “Boklu Kebap” adıyla tuketiliyor. Sardalye buğulaması icin temizlenen balıkları yağlı tavaya diziliyor uzerine soğan, domates, balık kokusunu azaltması icin ince dilimlenmiş patates, yeşilbiber, limon dilimleri, defneyaprağı koyup normal ateşte 15- 20 dakika pişiriliyor.
Arzu edilirse bir başka pişirim şekli olan tuzda levrek de yapılıyor.
Bir başka yemek yenecek yer ise koyun en uc noktasında bulunan Orhan Restoran akasyalı bahceli restoranın usta aşcısı taş fırında yaptığı Saroz pideler beğeniliyor. Meşhur pidelerin bir tanesi karın doyururken kuşbaşılı, kaşarlı, kıymalı, karışık pidelerin her biri icin 5 milyon TL odeniyor. Restoranda kiremitte balık, guvec, yeme imkÂnı bulunuyor. Ozel spasilite ise levrek veya cipura once ızgara ateşinde ciğliği gidecek kadar yarım pişiriliyor, daha sonra guvece hafif tereyağı surup taş fırının az ateşli kısmında domates, biber ilavesiyle pişirme işlemi tamamlanıyor. Bu sayede balıkta iki pişirim tadını da tadılıyor. Yabancı turistler guveci sıyıracak kadar beğeniyorlar. Yazlıklarda kalanlar, sabah sahile balıktan donen teknelerden balık alma imkÂnı bulabiliyorlar.
NEREDE KALINIR?
Koyde ev pansiyonculuğu da yapılıyor, mevsimlik evler de kiralanabiliyor. Diğer konaklama imkÂnı ise 20 yataklı Orhan Motel& Restoranda ve Koşk Motel de bulunuyor. Uygun yerlerde cadır kurup kamp yapılabiliyor. Mulk edinmek isteyenlere icin inşaatı bitmiş, cicek, domates, biber ekebilecek kadar hepsi bahceli, mustakil, kışın da oturulabilir, fosseptik cukurlu, 200 metre karelik yazlık evler, 35-40-50 milyar TL. fiyatla satılıyor.
Diğer konaklama secenekleri Gelibolu’da yer alıyor.



Kaynak:tatilkoyleri.org
__________________