Fenerbahce mac yorumu diye başımın etini yiyenleri memnun edeyim: Defans onundeki iki orta sahanın tutuculuğu devam ediyor. Gecen sezondan ve hatta oncesinden beri… O ikili macın akışına gore hucum ve savunmada gorev paylaşmalı. Surekli biri ileriyi desteklemeli. Bu bolgede iki futbolcuya gorev veriliyorsa ilk toplar daha hızlı cıkmalı (bunca yılda, onca isim icinde hala bunu en hızlı beceren adamın Murat Yakın olması?!). Stoperler topla, o iki isimden fazla oynamak zorunda kalmamalı. Oyunu stoperler kurmak zorunda kalmamalı. Alex geriye gelip ilk topu cıkarmak zorunda kalmamalı. Kalıyorsa, onun bolgesine de diğeri kaymalı. Yok. Sonuc: Sistem yerde. Tum takımın performansını kokunden vuran mevki kronikleşti: Donen topları almak, hucuma kalkarken topu acma hızını artırmak icin, orta sahayı risk alması icin cesaretlendirecek forvetin eksikliği. Ortalama sertlikteki savunma icinde dahi kaybolan, pas dağıtımında kesintilere yol acan, tam takım yerleşmişken top kaybeden forvet kimliği takım butunluğunu temelden cokertir. Her sezon, her teknik direktorle az veya cok yaşanmış bir zaafiyet: Hareketsizlik. Belki futbolculara gorevlerini anlatırken tedbirli olma telkini aşırıya kacıyor, insiyatif alma cesaretleri torpuleniyordur. Ama yine de acıklarla beraber 4-5 kişinin markajda dolaşması acıklanamaz. Mesela ilk yarıda alan değiştiren tek adam Kuyt idi. Ornek: 18. dakikada sağ taraftan orta, sonra sola doğru kayarak bolgesinde kocaman alan yarattı. Ama kimse fırsatı değerlendirmedi. Kapanan rakibi ezberi dışına cıkartamazsanız pozisyon uretemezsiniz. Emre varken de farklı değildi. Dunya futbolunda da bulunması zor tipte Emre. Pas ve yonetme kapasitesine sahip, hem de savunma yapabilen turden! Fark yaratıyordu. Ama sorun yine de oradaydı. Emre’nin birebir eşini bulamazsınız. Alex, zaten imkansız. Ancak birkac mevkideki iyileştirmelerle gecişi sağlayabilirsiniz. Belli ki Baroni ortadaki ikiliden ileriye daha yakın oynayacak isim. Sezonun tamamını yıkabileceğiniz guveni telkin ediyor mu? Duygusal iniş cıkışlarını fazlasıyla gorduk. Oyunu zorlama, hucumda sorumluluk alma ve tempoda istikrarsız olduğunu da. Ustune: Eksiklerle girilen bir eleme turu daha. Gectiğimiz yılda Fenerbahce aleyhine yurutulen itibar zedeleme eylemlerini duşunurseniz anlayış gerekir. Ama eleme macları “idare ederiz” macları değil. Fenerbahce en acısını Zico’nun geldiği sezon yaşamıştı. İşte macın daha 5. dakikasında ofkeli cığlıklarla “ah oh” ettiğiniz, “yavaşız, orta saha ile defans arası kopuk, pozisyon yok, ilk 45 dakikaları boşa harcandı, vb.” ne kadar şikayetiniz varsa bilin ki kokeni yukarıdaki mevzulardır. Şimdi gelelim tum bu teknik gercekleri tartışmanın mantıklı olabilmesi ve iyileştirmelerin sonuca ulaşması icin gereken “tek” şarta: 3 sezon ust uste Şampiyonlar Ligi’nde direk yeralması gereken takım on eleme oynuyor. Birini resmi olarak haketmişti, masa başında gaspedildi. Fenerbahce, bunları yaratan sebepleri bertaraf edemediği muddetce sağlıklı planlama yapamaz. Yapsa da yurutemez. Baskı altında dağılan, fevri, rasyonellikten uzak genleri itibariyle planlarının dışına cıkmaya itilmesi cok kolaydır. Medyanın kamuoyuna enjekte ettiği tespitlerin ve klişelerin etkisinde kalır. Yanlış teşhisler koyar. İyi yola girmişken anında yanlışa sapar. 3 Temmuz ile altın vuruşunu yapanlar orada. Emir eri medya yerli yerinde duruyor. 2006, 2008, 2010, 2011 stratejileri fırına surulmeye hazır. Linc, yanlış bilgi ve yalan, nifak, ve kurumlara medya uzerinden baskı mekanizmasını kıracak zeka gosterilemezse ne harcanacak milyarlarca dolar, ne getirilecek yuzlerce futbolcu ne de denenecek onlarca teknik direktor surdurulebilir başarıya ulaştırabilir. 12 Numara
__________________
Fenerbahceli Yazar Ebru Koksaldı - Cark kırılmazsa
Fenerbahçe0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Fenerbahçe
- Fenerbahceli Yazar Ebru Koksaldı - Cark kırılmazsa