Son yıllarda doğa turizmine merak arttı, insanlar bilinen ve kalabalık yerlere gitmek yerine, artık bakir, sessiz ve muhteşem manzaralara sahip yerler arıyor, bu yazıda Turkiye'de ulaşımı İstanbul'dan kolay olan unlu doğa turizmi merkezlerine değineceğiz:
Kartepe
( Keltepe ) " Pazar"
Kar topu oynamak, doyumsuz manzarayı izlemek yapacaklarımızdan sadece birkacı. Samanlı dağlarının en yuksek tepesine hoşgeldiniz...
Doya doya karlarda, kayın, cınar, meşe ve ıhlamur ağaclarının altında yurumek ve birbirinden harika fotoğraflar cekmek istiyorsanız en doğru adreslerden birinde, Kartepedesiniz. Orta zorlukta bir parkur. Herkesin yuruyebileceği turden. Ancak manzarası o kadar basit gorunmuyor. Bu bolgeye en yuksek tepeden bakmak inanın gozlerinizi kamaştıracak... Sapanca'nın guneyinde yer alan bu bolgeye yine tanıdık olan bir yerden, Maşukiye'den gidiliyor. Doğal yapısıyla, tabiat guzellikleriyle kesinlikle ender gorulebilecek yerlerden biri... Birkac yolu var. Sıkı bir yuruyuş yapmak isteyenler patikalardan yuruyebilirler. Ancak doğanın tadını cıkarmak isteyenlere tavsiyemiz orman yolu.
Gidilebilecek ve keyfini cıkarabileceğiniz en guzel mevsim kış. Hele kar yağdıysa tum bolgeyi yukardan izlemek inanın bir ayrıcalık. Gidince bize hak vereceksiniz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Suduşen Şelalesi - Gunubirlik
Kolay ve guzel bir parkur. Doğa yuruyuşune yeni başlayanlar icin son derece uygun.
Eskihisar uzerinden feribotla Yalova buradan Cınarcık uzerinde termal tesislerinin yanıdan gecerek yuruyuşumuze başlayacağamız Uvezpınar Koyune ulaşıyoruz. Burada ufak bir alış veriş molası verdikten sonra geniş ve duz orman yolundan yaklaşık 2 saat suren bir yuruyuşun ardından kucuk bir dere gecişi yaparak Suduşen Şelalesi’ ne ulaşıyoruz. Şelale karşısında mangal keyfimizi yapıyor ve kumanyalarımızı yiyoruz. Burada isteyenler hava musait olduğu zamanlarda şelalenin yanından yukarı cıkıp kucuk goletde yuzebilirler. Şelale keyfinin ardından donuş icin yola koyuluyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Kerpe Koyları ve Kayalıkları
Kerpe yakın zamana kadar kendi halinde bir balıkcı koyuydu. İstanbul’a yakınlığıyla el değmemiş doğası ve denizi ile son 2 yılda keşfedilen en gozde yerlerden biri oldu.
İstanbul'a cok yakın. Tem otoyolundan Kandıra' ya cıkışından sapılarak yol takip edilir. Kefken tabelası izlenerek, yol ayrımından sola donulur. Orman yolundan Kerpe' ye ulaşılır. Hem trekking icin hem de tatil severler icin en ideal bolgelerden biridir. Kerpenin en cekici tarafı dalgaların neden olduğu hırcın Karadeniz kayalarını o kadar dovmuşki heykeltıraş ve mimari ustalarımıza hayretle izlemişler bu doğal harikayı. Sabah saat:10:30 civarında vardığımız Kerpe'de yaptığımız kahvaltı sonrası meşhur kayalıkları ve ufak mağaralary dolaşıyoruz. Yaklaşık 2 saat suren gezimizin ardından aracımıza binip orman icerisindeki parkurumuza doğru devam ediyoruz. Aracımızdan inip oğle kumanyamızı yiyeceğimiz alana geliyoruz. Burada deniz kenarında yeşillikler icinde cok geniş bir alandır. Yuruyuşumuz yaklaşık 8-9 km’lik bir parkurda geciyor. Yuruyuşumuzun sonunda kayaların arasyna gizlenmiş bir koya geliyoruz. Bu arada dileyenler Kerpe’ nin eşsiz denizine kendilerini bırakabililer. Ya da vakti olanlar icin cevredeki tatil yerlerinden Cebeci, Kefken ve dolaşabilirler.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Menekşe Yaylası Turu
Samanlı dağlarının en yuksek yaylalarından biri . Baharda adını verdiği menekşeleri, Yuvacık barajını besleyen derelerin kaynakları, yayla evleri ve zengin bir orman. İstanbul'dan cıktıktan sonra İzmit' e bağlı Yuvacık beldesine ulaşıyoruz. Buradan yuruyuşe başlıyacağımız Aytepe mahallesine aracımızı bırakıyoruz. Parkurumuz buradan başlıyor.. Once Soğukpınar su deposuna iniyoruz. Dereyi gecip yaklaşık 1 saat surecek patikayla hafif bir eğim cıkıyoruz. İlk başta cıkılan bu yokuş sizi biraz zorlayabilir. Bu yuruyuşten sonra tum vadiyi goren Şahintepesin'e ulaşıyoruz. Yaklaşık iki saat surecek patika yuruyuşumuz orman icinden devam ediyor. Bu yol takip edilerek once kucuk bir cimenliğe, oradan da Menekşe yaylasına varıyoruz. Uzun ama kolay bir parkur. Yol boyunca zengin doğal guzellikler dikkat cekiyor. Ozellikle sonbahar aylarında gorulmeye değer bir ortuyle kaplanıyor her yer.. Menekşe yaylasına vardığımızda bizi İzmit korfezinin ve Keltepenin harika manzarası karşılıyor. Tum bolge olduğu gibi ayaklarınızın altında. Yorulmuş olanlar icin yemyeşil kekik kokulu cayırlara uzanmak oldukca keyifli olacaktır. Oğle yemeğinin ardından aynı yolu takip ederek geri donuyoruz... Donuşte bolgenin tum doğasını izlemek daha keyifli olacaktır.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Polonezkoy *Gunubirlik
Doğayla tarihin bulustuğu Polonezkoy' deyiz.
Sabah belirlediğimiz buluşma noktalarından Polonezkoy'e doğru yol alıyoruz. Kısa suren yolculugumuz sonrası Polonezkoy'e varıyoruz. 1842' de Polonya' nin işgali sırasında Osmanlı' ya sıgınan Polonyalı' lar tarafından kurulan bu koy şimdi evleriyle ve bahceleriyle, yeşil, modern bir koy. Hem de İstanbul'a cok yakın.Once Polonezkoy' de Stella' nın evinde ev yapımı kiraz recelinin, boreklerin, omletlerin oluşturduğu uzun bir kahvaltı yapıyoruz. Ardından bir Katolik Kilisesi olan Meryem Ana Kilisesi' ni ziyaret ediyoruz. Bizim icin acılan ve artık Cumartesileri ayin yapılan kilisede, Polonezkoy' un ve kilisenin tarihi hakkında bilgi alıyoruz.Tekrar gecmisin kokusunu duyacağımız artık sahiplerinin değil anılarının yasadığı eski bir Polonezkoy evini ziyaret ediyoruz. Polonezkoy etrafında bulunan ormanlarda bir yuruyus yapıyoruz. Yuruyuş sırasında kumanyalarımızı yediğimiz kucuk bir molamiz var. Daha sonra 2 saatlik bir yuruyuşumus oluyor ve donuşe geciyoruz. İstanbul' a saat 21:00 civarı oluyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler:
Yedek yuruyus pantolonu, atlet veya tisort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabi, en az iki cift corap, su tasiyabilmek icin matara veya pet sise.
Nuzhetiye Deresi * Gunubirlik
Kayın,Kestane ve diğer ağaclarla ormanın cevrelediği guzel bir dere yuruyuşu...
İzmit yolundan Huseyin Beldesine ve buradanda Nuzhetiye Koyune ulaşıyoruz. Koye ulaştığımızda alış veriş molası veriyor ve buradan tekrar araclarımıza binerek alabalık tesislerine kadar araclarla devam ediyoruz. Mevsime bağlı olarak bu yolu yureyebiliyoruz. Alabalık tesislerinde sonra dere yatağının kenarından kayın , kestane ağaclarının cevrelediği ormanın icinde yuruyuşe başlıyor, bir cok kucuk gol ve şelaleden gectikten sonra bu yolun oburu olan buyuk şelaleye ulaşıyoruz. Yaz aylarında şelalede duş alınabilindiği gibi golde yuzme sansınızda bulunuyor. Selalenin yanında mangalımızı yaptıktan sonra donuşe geciyoruz. Toplam yuruyuşumuz 2.5 - 3 saat kadar suruyor.
Alinacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sirt cantamizi hazirlayarak evden cikiyoruz.
Yanimiza almamiz gereken malzemeler: Yedek yuruyus pantolonu, atlet veya tisort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yagmurluk, yedek ayakkabi, en az iki cift corap, su tasiyabilmek icin matara veya pet sise.
Beyazlar Uzerinde
Abant Golu ve Yayla Gezisi "Gunubirlik Doğa Turu"
İstanbul' da karın tadını cıkartamıyor musunuz? O zaman bize katılın.
Dort mevsimde de ayrı guzellikleri icinde barındıran Abant'ı beyaz ortuyle kaplı hic gordunuz mu? Ya eski usul kızaklara binip Abant golu etrafındaki kucuk tepelerden aşağılara suzulmek istemezmisiniz? hatta lastik simitlere binip delicesine kaymak... Cocuklar gibi ruhunuzu atıp kızakların ustune sevgilinizle, eşinizle cığlık cığlığa kaymak... Soğuktan yanakları pes pembe olmuş yuzlerdeki mutluluk ifadesi... Ateş başında sucukların bir an once pişmesini beklemek... Soğuktan gevrek simit kıvamına gelmiş domatesleri ısırırken dişlerinizin gıcırdamasına ne demeli? Dudaklarınıza yapışan ekmek kırıntılarını dilinizle şoyle bir alıp sonra elinizde uc ısırıkta neredeyse yarısını bitirdiğiniz sucuk ekmeği soğutmadan yemeyi duşunmek... Sonra biz kayan cocukların arasında aile fotoğrafı cektirmek isterken pacanızdan sizi tutup ceken, sizi cocukluğunuza surukleyen hınzır duygulara ne demeli...
Buz tutan golun ustunde yurumeyi denediniz mi? Biz her hafta gittiğimizde boyle duygular yaşıyoruz. Size de işte bu duyguları yaşayabileceğiniz muhteşem bir gun diliyoruz. Abant tek kelime ile hafta sonunuzu havası ve doğal guzelliği ile gonlunuzce gecirebileceğiniz bir cennet. Unu tum dunyaya yayılmış olan ve dort mevsimde dort ayrı doğa guzelliği sergileyen Abant Golu ustune beyazlarını giydiği zaman insan kendine soruyor acaba ben neredeyim... O zaman işte devreye biz giriyoruz ve sizi bu cennetin keşfedilmemiş noktalarında karlar eşliğinide muhteşem bir maceraya surukluyoruz.
Sabah belirttiğimiz kalkış noktalarında buluştuktan sonra Abant' a doğru yola koyuluyoruz. Bu arada yolculuk esnasında daha once belirlediğimiz noktalarda sabah ikramlarımızı veriyoruz. Yaklaşık 3.5 - 4 saat suren yolculuğumuz sonrası kısa bir şok gecireceksiniz. Etrafta beyaz dışında pek fazla renk goremeyeceksiniz. İlk başta gol cevresinde bir yuruyuşumuz oluyor. Gol cevresindeki yuruyuşumuz esnasında hayatınız boyunca unutamayacağanız fotoğraf karelerini belgeleyip anılarınızın en guzellerinden biri olarak kalacağından emin olabilirsiniz. Golu dolaştıktan sonra acıkan karınlarımızı gol kenarında nar gibi kızaran sucuklar eşliğinde doyuruyoruz ve kısa bir moladan sonra sizinde sabırsızlıkla beklediğiniz yere Abant Yaylasına cıkıyoruz. Cam ağacları icinden devam eden parkurumuzun sonunda sizi super bir surpriz bekliyor. Butun Abant ayaklarınızın altında. Eğer yanınıza şarapta aldıysanız manzarayı izlemek daha kefiyli oluyor. Buradaki fotoğraf molamız bittikten sonra yavaş yavaş aşağaya inmenin vakti geldi. Aşağıya indiğimiz zaman 20 dakikalık bir serbest zaman sonrası İstanbul' a unutamıyacağamız anılarla geri donuşe geciyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler:
Yedek yuruyuş pantolonu, Atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,Mevsime gore kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, Su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.Yazın Şapka, Gozluk, Mayo, Havlu
Kıyıkoy'den Kastro'ya *Gunubirlik*
Turkiye’ nin batısındaki en zengin ormanlarından biri olan Istıranca ormanları icinden kayınlar ve deniz eşliğinde muhteşem bir yuruyuş. İstanbul’ dan cıkıp Saray ilcesine ulaşıyoruz. Burdan Vize uzerinden Kastro Koyune geciyoruz. Kastro Koyune gelmeden 1 km. Once tarihte bir gezinti yapıyor ve tarihi Aya Nikola Manastırını ziyaret ediyoruz. Buradan Kastro Koyune ulaşıyor orman ve kumsal karışımı bir patikadan sahil şeridini takip ederek yuruyoruz. Yuruyuşumuz sonunda molamızı veriyor mangal keyfimizi yapıyoruz. Mangal keyfinden sonra İstanbul’ a doğru donuş yoluna koyuluyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Erikli Yaylası *Gunubirlik*
Sizi Marmara bolgesinin en gozde yaylalarından biri olan Erikli yaylasına goturuyoruz.
İstanbul cıkışımızın ardından Eskihisar uzerinden feribotla Yalova’ ya buradan Cınarcık uzerinden Teşvikiye Koyune ulaşıyoruz. Burada ufak bir alışveriş molasından sonra duz bir patikandan yuruyuşe başlıyoruz. 20 - 25 dk. Bir yuruyuşun ardından ağaclarla kaplı dar ve dik bir patikaya giriyoruz. 1 - 1.5 Saatlik coşkuyla akan dereler, şelaleler, pınarlar, piknik alanları ve meyve ağacları icinden gecen yuruyuşumuzun ardından ilk şelalemize ulaşıyoruz. Bir de mevsiminde Yabani Geyik elmalarının tadına bakacağız. İsteğe bağlı olarak molamızı burada verip mangalımızı yapıp geri donebildiğimiz gibi 1 - 1.5 saat daha orman icinden yuruyup ikinci şelaleye ulaşıp burada molamızı verip geri donebiliyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Yedigoller Milli Kampı *Gunubirlik
Butun mevsimlerin ayrı ayrı yaşandığı ve tek adreste toplandığı doğal bir cennet.
Yemyeşil ormanları icinde barındırdığı vahşi yaşamı, birbirinden guzel yuruyuş parkurlarıyla Yedigollerden bahsediyoruz. Ankara otoyolundan Bolu Gerede yoluna giriliyor. Yedigoller tabelasını gorununceye kadar yola devam ediliyor. Tabela yonune sapılarak bolgeye ulaşılmış oluyor. Saat 13:00 - 14:00 gibi Yedigoller' de oluyoruz. Oldukca kolay bir parkuru var. Yedi tane farklı golden oluşuyor. Bolge 2019 hektar buyukluğunde bir milli park alanı. Kayın, gurgen, meşe, sarı ve karacam ağaclarından oluşan orman oldukca zengin. İcinde bir cok yabani hayvanı barındaran bolgede bir de geyik uretme ciftliği var. Fotoğraf cekmeye meraklı olanlar icin birbirinden guzel manzaralar var.
En guzel zamanı ilkbahar ve sonbahar ayları. Kışın kar ve kar manzaraları gormek isteyenler icin eşi bulunmaz bir yer. Parkurlar gollerin etrafında. Butun goller geziliyor. Ve bu doğal şoleninde ortasında guzel bir mangalda sucuk ekmek yapılıyor. Akşam İstanbul'a geri donuluyor.
Genellikle saat 22:30 - 23:30 civarı Istanbul'da oluyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Nuzhetiye Deresi * Gunubirlik
Kayın,Kestane ve diğer ağaclarla ormanın cevrelediği guzel bir dere yuruyuşu...
İzmit yolundan Huseyin Beldesine ve buradanda Nuzhetiye Koyune ulaşıyoruz. Koye ulaştığımızda alış veriş molası veriyor ve buradan tekrar araclarımıza binerek alabalık tesislerine kadar araclarla devam ediyoruz. Mevsime bağlı olarak bu yolu yureyebiliyoruz. Alabalık tesislerinde sonra dere yatağının kenarından kayın , kestane ağaclarının cevrelediği ormanın icinde yuruyuşe başlıyor, bir cok kucuk gol ve şelaleden gectikten sonra bu yolun oburu olan buyuk şelaleye ulaşıyoruz. Yaz aylarında şelalede duş alınabilindiği gibi golde yuzme şansınızda bulunuyor. Şelalenin yanında mangalımızı yaptıktan sonra donuşe geciyoruz. Toplam yuruyuşumuz 2.5 - 3 saat kadar suruyor.
Alinacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet sise.
Maşukiye Turu *Gunubirlik*
Yaşlılardan cocuklara kadar herkesin gidilebileceği bir yer.
İsteyen dere parkurundan trekkinge başlayabilir, isteyen de yemyesil doğanın tadını cıkartarak dilediğince yuruyuş yapabilir. İzmit'e bağlı Derbent beldesinin bir koyu olan Maşukiye, Keltepe eteklerine yerleşmiş, eşsiz doğası ve alabalıklarıyla unlenmiş, dogaseverlerin sık sık uğradığı yerlerden biridir. Haftasonunuzu gecirmek icin en ideal parkurlardandır. Cok sayıda alternatif bulunmaktadır. Bunlardan biri meyve bahceleri arasından uzayıp giden inişli cıkışlı bir parkurdur. Ancak isteyenler toprak yoldan daha yumaşak ve rahat bir yuruyuş te yapabilirler. Ya da sıkı bir yuruyuş yapmak istemeyenler dereyi takip ederek ilerleyebilirler. Yuruduğumuz bu dere Aygır Deresidir. Maşukiye'ye hemen hemen her mevsim gidilebilir.
Sapanca uzerinde Maşukiye koyune ulaşıyor ve burdan Kartepe mevkiinde yuruyuşe başlayacağamız alabalık tesislerine ulaşıyoruz. Balık tesislerinin yanından hafif bir dik yokuş cıktıktan sonra orman icin patikalardan ucan kayalara doğru 1 - 1.5 saat yuruyoruz. Dileyenler alabalık tesisleri civarında kalıp gezebilir. Ucankayalar mevkiinde geri donup balık menumuzu yedikten sonra tesis yakınlarında bulunan şelale ziyaret ediyor ve daha sonra İstanbul’ a donuşe geciyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Ağva - Hacıllı - Kurudere Şelaleleri Turu *Gunubirlik*
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Sabah belirttiğimiz kalkış noktalarında buluştuktan sonra Ağva’ya doğru yola cıkıyoruz. Yolculuğumuz yaklaşık 1.5 - 2 saat suruyor bu esnada sabah kahvaltımızı da yapmış oluyoruz. Ağva’nın şirin koyune geldiğimizde kumanyalarımızı yanımıza alarak dere kenarında, şelaleye doğru 2 - 3 saatlik bir yuruyuş yapıyoruz. Heyecan icin, bazen dileyenlerle, cıplak ayakla yuruyerek veya taştan taşa gecerek derenin sığ sularından geciyoruz. Şelalede sonlanan yuruyuşumuz bittikten sonra mangalda nar gibi kızaran sucuklarımızı yiyoruz. Keyifli bir mangalın ardından ve once aracımızı bıraktığımız koye oradan da Ağva merkeze doğru yola cıkıyoruz. Ağva merkezde yaklaşık 2-3 saat serbest zaman gecireceğiz. isteyenler ekstra olarak dereye veya koylara doğru tekne turuna katılabiliyorlar. Yine dileyenler plaja gecip guneşlenebilir veya denize girebilirler. Ayrıca yore halkının bahcelerinde yetiştirdiği mevsim meyvelerinin tadına bakabilirsiniz veya el işi hediyelik eşyalara bakabilirsiniz. Buradaki tum guzelliklerin tadını cıkardıktan sonra saat 18:00 de İstanbul' a doğru donuşe geciyoruz. İstanbul' a donuş saatimiz normal koşullarda saat 20:00 civarı gercekleşiyor. Yaz aylarında trafiğin yoğunlaşacağını hesaba katmanızı rica ediyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler:
Yedek yuruyuş pantolonu,
Atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,
Mevsime gore kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap,
Su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Yazın Şapka, Gozluk, Mayo, Havlu
Aytepe Yaylası *Gunubirlik*
Uzun uzun yurumek isteyenler ve yeni başlayanlar icin cok uygun bir parkur.
Koyler, vadiler, yaylalar, dağlar.. İstanbul’dan TEM otoyolu ile İzmit’e geciyoruz. Buradan Yuvacık’a oradan Servetiye Cami koyune ulaşmış oluyoruz. Parkurumuz buradan başlıyor. Burası Samanlı dağlarının etekleri.. Eğimi az ancak uzun bir yolu var. Caminin yanından başlayan yuruyuş, orman icinden devam ediyor. Yol takip edilerek Soğukpınar su deposuna iniliyor. Oğle yemeğimizi burada yedikten sonra Soğukdere kanyonundan devam ediyoruz. Yuruyuşe başladığımız yere donmemiz bu yol uzerinden yaklaşık 4 saat kadar suruyor.
Gidilebilecek en uygun mevsim sonbahar ayı. Ancak karda yurumekten hoşlananlar icin kış mevsimi cok ideal. Doğası tamamiyle kendine ozgu. Ve yabani hayat devam ediyor. Tum bunlara tanıklık etmek istiyorsanız bu bolgeyi mutlaka gormelisiniz..
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Ballıkayalar Milli Parkı
İster kanyon icerisinden dere ve şelaleler eşliğinde,ister tepelerden muhteşem kanyon
manzarasıyla yapılacak keyifli bir yuruyuş.
İstanbul’ dan cıktıktan sonra yaklaşık 1 - 1.5 saat sonra Gebze’ nin Tavşancıl Koyune ulaşıyoruz. Burada vereceğemiz ufak bir alış veriş molasından sonra kahvaltımızı yapacağamız icinde ordeklerin yuzduğu tahta koprusuyle ve ahşap restorantıyla cok şirin bir golet kenarına ulaşıyoruz. Burda kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltımızın ardından muhteşem kanyon manzaraları seyrederek ve bazende sık orman icinden gecerek kanyonun icine ulaşıyoruz. Kanyonun sonunda bizi muthiş bir şelale bekliyor. Şelale karşısında mangalımızı yapıyor ve şelalenin keyfini cıkartıyoruz. İsteyenler uygun hava şartlarında şelalenin altındaki golete girebilirler. Şelale keyfini tamamladıktan sonra kanyonun icinden gecerek parkurun sonuna ulaşıyoruz. Burası sabah kahvaltı yaptığımız yer. Burada kucuk bir mola verdikten sonra İstanbul’ a donmek uzere yola cıkıyoruz.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Kayaustu - Kılıckaya
Bir yuzu kayalık oteki yuzu koknar ormanları ile kaplı bir dağ...
Sakarya vadisine tepeden baktığınız zaman muhteşem manzarasıyla buyuluyor. Kanlıca mantarı, meyve bahceleri ve koydeki doğal gıdaları ile bolgenin meşhur yerlerinden biridir. Zor ama cok zevkli bir parkurdur. Geyve Taraklı arasında Kazkıran gecidinden gecilerek Doğancıl koyune gelinir. Parkurumuza Doğancıl'dan başlıyoruz. Hemen yuruyuşe geciyoruz. İlk etap olarak Soğucak yaylasına cıkıyoruz. Meşe ve cam ormanları arasında iki saat kadar yuruyoruz. Yayladaki soğuk pınarda susuzluğumuzu giderdikten sonra yayladaki yuruyuşumuze devam ediyoruz ve Kayaustu zirvesine cıkıyoruz. Buranın yuksekliği 1470 mt.'dir. Buradan butun Sakarya vadisi ve Sakarya nehri oldukca net izlenebilir. Dağdaki terastan tum Kapıorman dağları, Karagol yaylasından Suluklugol’un heyelanına kadar geniş manzara gorecekseniz. Manzarayı izledikten sonra donuşe geciyoruz ancak Alifuatpaşa'dan gecerken ekşi mayalı koy ekmeğinin tadına bakmayı ihmal etmeyin.
Alınacak malzemeler:
Sabah erken saatlerde, kucuk sırt cantamızı hazırlayarak evden cıkıyoruz.
Yanımıza almamız gereken malzemeler: Yedek yuruyuş pantolonu, atlet veya tişort benzeri ince ust giyecek,kazak veya polar, yağmurluk, yedek ayakkabı, en az iki cift corap, su taşıyabilmek icin matara veya pet şişe.
Doğa Turizminde Tavsiye Edebileceğimiz Acenta:
Nes Travel
Rez: 0212 244 3131
__________________
Yukselen Trend: Doğa Turizmi
Turizm ve Tatil0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Turizm ve Tatil
- Yukselen Trend: Doğa Turizmi