Turkish Airlines EuroLeague'deki temsilcilerimizden Fenerbahce Beko, Kızılyıldız deplasmanında ağır bir yenilgi alıp sezona 2'de 0 ile başlarken; muhteşemliği, yaratılmasının gucluğunde yatan yapısını bir kez daha ortaya koydu. Fenerbahce Beko, gectiğimiz sezon ilk 16 macta sadece 1 yenilgi aldığı EuroLeague'de, yeni sezona 2'de 0 ile başladı. Gectiğimiz sezonun ikinci yarısından itibaren sakatlık durumlarının yarattığı şanssızlıklar halen devam ederken bu kez genel yapıda da sıkıntılar olup olmadığı tartışılır hale geldi. Kadrodaki bazı isimlerin durumu, bu tartışmayı tetiklese de tablonun olumsuz anlamda cok da abartılmaması gerektiğini duşunenlerdenim. Fenerbahce, EuroLeague'e 2'de 0 ile en son 2011-12 sezonunda başlamıştı. Fakat sonrasında ic sahada gelen Nancy galibiyetinin ardından takım, 3 maclık bir kazanma serisi yakalamış ve grubunu lider tamamlamıştı. Sarı-Lacivertliler, Kızılyıldız'a atttığı 58 sayıdan daha duşuğunu en son 11 Aralık 2016'da Baskonia deplasmanında 52'de kalarak atmıştı. Hatta oradaki 86-52'lik yenilgi 3 maclık mağlubiyet serisinin ikinci ayağı konumundaydı ve o Fenerbahce, icinde bulunduğu sezonda tarihinin en buyuk başarısına imza atarak EuroLeague şampiyonu oldu. Fenerbahce'nin isimler ve kadro bazında şuphe yarattığı noktalara değinmeden once şunu belirtmek gerekiyor. Bu kadronun kendini toparlaması adına sakatlıklardan tamamen kurtulması kadar ic sahada kendini hatırlayacağı bir mac gerekiyor. Fakat yeni EuroLeague sezonu iki deplasman macı ile başladı. Lig mucadelesi de deplasman ile başladıktan sonra ic sahada seyircisiz bir mac ile devam etti. Cumhurbaşkanlığı Kupası ise Gaziantep'te oynandı. Yani bu takım en buyuk gucu seyircisini arkasına alarak havaya girebileceği bir ortam henuz yakalanmadı. Kadro anlamındaki şuphelere, yapısal durumlara değinmek gerekirse oncelikle Fenerbahce, Zeljko Obradovic'in oturttuğu yapıyı farklılaştıracak Nando De Colo ve Derrick Williams transferleriyle farklı bir yaz donemi gecirdi. Sırp koc, De Colo ile birlikte uzun zaman sonra bir superstar iceren duzene gecme kararı aldı. Fakat kadronun tam olarak kullanılabilir hale gelmemiş olması rollerin paylaşımı noktasında net bir tablonun ortaya cıkmasına engel teşkil ediyor. Kızılyıldız macı ozelinde bakmak gerekirse Fenerbahce, ideal duzenindeki kadro yapısını aradı. Macın ilk bolumunde Vesely'nin donuşunun ozellikle savunmada adam değişimlerinde yarattığı olumlu etki dikkat cekti. Fakat mac ilerledikce Kızılyıldız, aynı kararlılığını korurken temsilcimizde Vesely ve bircok ismin henuz tam anlamıyla hazır olmadığı dikkat cekti ve istenilen, duzenli işleyiş sağlanamadığından performans anlamında kısıtlı bir goruntu ortaya cıktı. Jan Vesely hazır değil, Joffrey Lauvergne yok, Stimac'ın durumu ne olacak kesinleşmiş değil ve bu 5 numaralar ile Derrick Williams'ın nasıl kullanılacağı da mevcut tabloda belirlenmesi guc bir durum. Gorulen o ki uzun rotasyonunda belirleyici faktor, şu an icin sakatlık durumları olacak. Tartışılan ana konu ise dış oyuncuların durumu... En cok eleştirilen isimler; Sloukas, Datome ve Kalinic... Datome ve Kalinic acısından bir formsuzluk ve oyuna bağlılık anlamında sorunlar dikkat cekiyor ama onların kısmen tamamlayıcı rolleri duşunulduğunde takımın ana sisteminin henuz sağlıklı işlemiyor olması sorunun kaynağı olarak gorulebilir. Genel olarak kendilerine odenen ucretler ile bu kadrodaki varlıklarının sorgulanmasını anlarım ama bu farklı tarzda bir konu cunku Fenerbahce, yapısını kurarken bircok takımdan değişik bir yol izlemiş ve bunda başarılı olmuş bir takım. Datome ve Kalinic ozelinde durum boyleyken Sloukas'ta ise goruntu biraz daha farklı. Fenerbahce, sezon oncesi Sloukas ile onemli bir kontrat imzaladı. Takımın oyun lideri olarak gorulen Sloukas'ın şimdilik Nando De Colo ile rol dağılımı konuşuluyor fakat bu işleyişteki rolunden cok sorunun mevcut form duzeyi olduğunu duşunenlerdenim. Sezona o kadar kotu başladı ki problemin rol paylaşımı olabileceği hissini bile veremeyecek derecede kotu durumda bana gore. Oyun ici tercihleri, form durumu, her şey şu an icin kotu gidiyor. Tabi kendisine olan guveni sağlaması icin Vesely'nin sağlıklı hale gelip ikili oyunlarda ona opsiyonlar yaratması da onemli. Yani konu yine ideal takım kadrosunun sakatlıklar nedeniyle tam anlamıyla sahada yer alamamasına geliyor. Kızılyıldız deplasmanlarında yok! Kızılyıldız macındaki Sloukas ısrarı, istenen sonucu vermeyince okları biraz daha fazla Yunan oyuncuya cevirdi. Ama bunu, oyuncunun sezona başlangıcından biraz ayrı tutuyorum. Cunku Kızılyıldız deplasmanı değişik bir atmosfer. Fenerbahce, bu deplasmanda oldukca başarılı olsa da Sloukas icin genel olarak bunu soylemek zor. Yunan oyuncu, Sarı-Lacivertli forma Kızılyıldız deplasmanında 3 maca cıktı bugune kadar. Bu takımın oyununda temel parcalardan olan Sloukas, bu 3 karşılaşmada zaten sadece 6 sayı, 3 asist ortalamaları yakalayabilmişti. Yani o, hicbir zaman bu deplasman icin ideal bir oyuncu olamadı. Şimdi bu noktada akıllara Partizan ile iki sezon gecirip, Kızılyıldız deplasmanında bircok onemli maca cıkan ve etkili performanslar sergileyen Leo Westermann'ın neden kullanılmadığı geliyor. Evet, bu mac ozelinde oynamaması garip bir durum ama koc mac sonu acıklamalarıyla aslında kafasındakini ortaya koydu. Obradovic karşılaşmadan sonra yaptığı acıklamada, "Bu akşam icin tum sorumluluk bende" derken antrenmandaki goruntulerinden cok farklı bir mac oynadıklarını ama sezon başında olmalarının buyuk şans olduğunu belirtti. Şimdi uzun bir sezonun başında, taşlar tam yerine oturmamış ve henuz ic sahada acılış yapılmamışken Obradovic, bazı oyuncularına guvenini gostermekten cekinmiyor. Bu mac, sezonun ikinci yarısında olsaydı ve bu şekilde sonuclansaydı daha farklı bir durum ortaya cıkabilirdi. O yuzden sezon başında bazı isimlerin etkisiz goruntusune rağmen sahada kalmalarıyla kaybedilen bir mac, genel sezon performansı duşunulunce olumsuz anlamda cok da yaralayıcı olmaz. Fenerbahce, EuroLeague şampiyonluğuna ulaştığı 2016-17 sezonunda Baskonia deplasmanında 86-52 mağlup olduğunda Sloukas 9, Datome ve Vesely 2'şer sayıyla oynamıştı. Fakat sonrasında ic sahaya donulen ilk macta Sloukas 21 sayıyla en skorer isim olurken Vesely 20, Datome 11 sayı uretmişti. Nitekim o takım da belirttiğim gibi sezon sonunda bu oyuncularından da maksimum verim alarak şampiyonluğa ulaşmıştı. Bazı oyuncuların eskiyen, doymuş goruntulerinin yarattığı şupheler anlaşılabilir ama Fenerbahce'nin bircok takımdan farklı işleyen duzenine, yapısına yonelik cok buyuk şupheler duymanın da henuz icin gecerliliği olmadığını belirtmeliyim. Bu takımın kusursuzluk uzerine yarattığı tablo; bu tarz sonuclara, başlangıclara alışık olmaya engel teşkil ediyor ama muhteşemliği oturtulmasının zorluğundan gelen bu yapının, zaman ilerledikce sonuclarını verecek olduğunu bilmenin rahatlığı da işlerin olması gerektiği gibi ilerlediğini gosteriyor. Orcun Konaklılar