Matias Delgado gecmişini anlattı: Arjantin'de bir cok yaşıtım kanun dışı işlere karıştı. 1.1.2008 Matias Delgado gecmişini anlattı: Arjantin’de bir cok yaşıtım kanun dışı işlere karıştı. Futbolla uğraşmamın nedeni, anne ve babamın bana verdiği terbiyedir... Yoksa ben de suclu biri olabilirdim İlk yarının son haftalarında sergilediği futbolla Beşiktaş’ı sırtlayan Matias Delgado, kulubun resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi’ne konuştu. Ulkesi Arjantin’de yaşadıklarından, eşi Laura’yla tanışmasına kadar ozel hayatını anlatan Matias gecmişiyle ilgili acıklamalar yaptı. İşte Matias Delgado’nun bilinmeyenleri... ‘Oğlumdan iyi gitar calıyorum!’ “Muzik dinlemeyi cok severim. Daha cok Arjantinli grupları seviyorum. Burada pek tanınmıyor ama insanların anlayabilmesi icin şoyle soyleyeyim, The Rolling Stones tarzındaki grupları dinliyorum. Favorim de Los Piojos... Gitar oğrenmeye calışıyorum. Ama 2 yaşındaki oğlumdan daha iyi calıyorum! Her şey gibi bu da pratik yapmakla alakalı. Kolumda bazı dovmeler var. Anlamı şu; kızılderililer bir anlamda aşklarını kanıtlamak ya da gostermek icin eşinin adını, baş harfini ya da benzer figurleri bant şeklinde taşıyorlarmış. Ben de eşim Laura’nın baş harfiyle beraber boyle bir bant dovmesi yaptırdım. Yuzuğu istediğiniz zaman cıkarabilirsiniz ama dovme her zaman vucudunuzda oluyor. ‘Kapıyı Laura actı ve...’ Eşime ilk goruşte aşık oldum. Basel’e gideli bir hafta olmuştu. Eşimin kardeşi benimle top oynuyordu. “Kız kardeşim bir şeyler pişirecek, gel bizde yemek yiyelim” dedi. Eve gittiğimizde kapıyı Laura actı. O anda aşık oldum. Bir ay sonra da kendisine aşık olduğumu soyledim ve olaylar hızlı bir şekilde gelişti. Ulkem Arjantin, tangoyla anılır. Gercekten hayatım boyunca hic dans etmedim. Duğunumde de tango yapmadım. Arjantinli olup, Arjantin dışında yaşayan insanların daha cok dinlediği bir şey tango... Cunku tamamıyla ulkenizi hatırlatıyor ve oranın havasını almış gibi oluyorsunuz. ‘Tarihe ilgi duyarım’ Kitap okumayı severim. Mumkun oldukca tarih kitapları okuyorum. Bir de daha cok biyografi kitaplarını takip etmeye calışıyorum. Edebiyatı sanırım biraz pas geciyorum. Bunun icin de uzgunum. Sinemaya gelince... Drama-komedi seviyorum. Tam hayat gibi, hem drama hem de gulduren filmler... Arjantin cok zor gunler gecirdi. Ekonomik krizler yaşadı. Arjantin’in hatta Guney Amerika’nın ekonomisi ne zaman iyi oldu ki zaten... ‘Annem babam olmasa...’ Arjantin hicbir zaman ekonomik olarak iyi bir durumda olmadı. Oyle donemler yaşadık ki... Bir başbakanımız vardı -adını soylemeyeceğim, cunku uğursuzluk getiriyor-, onun doneminde ozellikle zenginler cok zengin, fakirler ise cok fakir oldular. Orta sınıf diye bir sınıf kalmadı. Evet ben de cok kotu bir mahallede yaşadım ama annem boyle kotu konuştuğumu duysa cok kızar. Sonucta bizim evimizde her zaman sıcak yemek vardı, kalorifer vardı, evimiz guzeldi... Ama evimizin cevresi gercekten cok kotuydu. Yani butun mahalle kotu olduktan sonra senin evin iyi olsa ne olur, olmasa ne olur! Ben o donemlerde, cok kotu yollara sapabilirdim. Benim tamamen futbola kanalize olmamın nedeni de, kesinlikle annemin ve babamın bana verdiği terbiyedir. Yoksa ben de o cevrede buyuk bir suclu, kanun dışı işler yapan bir adam olabilirdim. Başarımın sırrı aile duzenimdir... (Fanatik)
__________________
Zeki, cevik ve ahlaklı
Beşiktaş0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Spor Forumları
- Beşiktaş
- Zeki, cevik ve ahlaklı