Beşiktaş'ta adı takımla birlikte anılan futbolculardan biri oldu Rıza Calımbay... Yıllar sonra takımın başında teknik direktor olarak sahaya cıkmasıyla birlikte belki de bambaşka bir hedefini gercekleştirmişti. Ama bu ruya cok uzun surmedi... Takımda istediği mutluluğu bulamadığı icin yollarını ayırma kararı almıştı. O gun de eleştirildi... Bugun de hÂl Rıza Calımbay'ı eleştiren cok isim var. Fakat, o musterih. Cunku ileride daha fazla rahatsız olacağını hissettiğini anlatıyor. Ama asla pişman değil, sadece 'Uzgunum' diyebiliyor. - Yoğun kamp, koşuşturma gunlerinin ardından yine gundeminizde futbol var elbette, ama nelerle ilgileniyorsunuz? "Avrupa'daki gelişmeleri takip ediyor ve ulkedeki macları seyrediyorum. Yarın bir yere gidersem, istediğim futbolcuyu alabilmek icin surekli oyuncu izliyorum. 5 kişilik bir ekibim var. Şu anda biri Brezilya'da. İkisini Goztepe'ye gonderdim. Goztepe'ye elimden geldiğince yardımcı olmaya calışıyorum." - Beşiktaş'ın maclarını statta mı takip edersiniz? "Elbette. Sadece Beşiktaş'ı değil, tum macları izliyorum. Beşiktaş'ın Avrupa ve Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını kacırmıyorum. Hem Beşiktaş, hem de gelen takım icin izliyorum. Sadece yurt ici değil, yurt dışını da izliyorum." - Beşiktaş ağır bir Liverpool mağlubiyeti yaşadı. Her iki mac icin yorum istesem, ne soylersiniz? "Bana gore ilk macta da o kadar iyi oynamadı Beşiktaş. Eğer Liverpool, macın başında bir gol atsaydı, o mac da zor olabilirdi." - O gun şans melekleri Beşiktaş'ın yanındaydı anlaşılan!.. "O gun şans vardı, iyi mucadele ettiler." AMAN BEN DE KALMASIN! - Seyirci muthişti, tum Avrupa ağzı acık izledi Beşiktaş taraftarını... "Seyirci bir numaraydı o macta. Zaten macı kazandıran da seyirci oldu. İngiliz takımlarının en buyuk ozelliği hicbir zaman mactan kopmazlar. İki macta da aynı şekilde oynadılar. 8-0'lık macta şans onlardan yanaydı. Ama Beşiktaş da cok kotu oynadı. Defansta cok hatalar yaptı, cok basit gol yediler, forvet hic top tutamadı ilerideki defans cıksın diye. Yapılmaması gereken butun hataları yaptılar..."
- Neden bu kadar kotuydu Beşiktaş? Maca mı konsantre değillerdi, ya da fazla konsantre olmak geri mi tepti dersiniz? "O maca konsantre olmamak mumkun değil. Sadece 1-2-3 olunca takımda bir guvensizlik başladı. Kimse sorumluluk almadı. Neticesinde skor boyle oldu." - Yani, "Sen bana, aman ben sana. Aman ben de kalmasın" felsefesi yaramadı!.. "Herkes sorumluluktan kactı. Boyle maclarda eğer hucum etmez ve topu tutmazsanız, sonuc husran olur her zaman. Cunku, ikisinin de puan alması gerekiyor. Hele Beşiktaş'ın yuzde 100 kazanması gerekiyordu bu macı." - Ki, Liverpool liginde de cok iyi durumda olan bir takım değildi... "Değil de, İngiliz takımları oyledir. Muthiş bir oyun duzenleri vardır." - Peki, cozum nerede? "Yine kendi kendine yapacak Beşiktaş. İstifalarla cozulmez... Bundan sonrası cok onemli. Bir an once toparlanmalı Beşiktaş. Her şeyden once taraftarı tekrar kazanmaları gerekiyor. Taraftarı yeniden kazanmaları şart. En onemli şey bu..." "TRİBUN BEKLEMEK İSTEMİYOR" - Taraftarın sabrı neden taştı? "12 senedir tek bir şampiyonluk var, başka bir şey yok. Taraftar da daha fazla beklemek istemiyor." - Beşiktaş taraftarının kotu sonucların ardından Ertuğrul Sağlam'a tavır alacağı tahmin ediliyordu. Destek verdiler. Buna ne sebep oldu dersiniz?.. "Beşiktaş taraftarı her zaman iyidir. Normalde Ertuğrul'a da tepkili olacakları beklenirdi. Ama tepki vermediler." - Acaba "Bizim evladımız" duşuncesi mi one cıktı?.. Belki bir koruma psikolojisi mi? "Olabilir. Ben istifa ettiğimde bir grup geldi bana. Alen başlarındaydı. Bana bırakmamamı soylediler. Ama ben istifa etmiştim. Bunun donuşu olmazdı. Ben yonetimden gerekli desteği gormediğim icin bıraktım. Ertuğrul Hoca'nın bu olaylar sırasında, son 4 macını yenik tamamlamıştı. Ben bıraktığımda Malmo'yu 4-1 yenmiştik, Samsun'u 3-2 yenmiştik, Kayseri ile 0-0 berabere kalmıştık. Ortamı beğenmediğim icin ayrıldım." "DESTEKSİZ KALDIM" - Ayrılma sebebiniz yeterince profesyonel bir ortamda olmadığınız duşuncesi miydi? "Evet, ben orada ayrılmayı hak etmiyordum. Cunku, Başkan'ı cok seviyordum ve başkan icin kaldım. Daha once istifa etmiştim. Başkan, 'İstifa etme, don' dedi. Dondum. Ama ondan sonra gerekli desteği vermedikleri icin de uzuldum tabii ki... 'Kal' dedikten sonra, oynadığım 3 mac bu. Bu 3 mactan sonra insan istifa eder mi? Etmez..." - Pişman mısınız? "Hayır. Pişman değilim, uzgunum... Şoyle, ben orada cok guzel şeyler yapmak istiyordum, istediğim ortamı bulamadım. Ama, yarın ne olacağı belli değil. Yarın biz yine oralara geleceğiz..." - Umit ederim... "İnşallah!..." "BEŞİKTAŞ YANLIŞ YONLENDİRİLİYOR" - Kamuoyunda Yıldırım Demiroren'in bu işi goturemediği yonunde genel bir kanı var. Yonetim icinde de yankı buluyor bu goruşler. Yanılıyor muyum? "Esasında başkan cok iyi niyetli. İyi şeyler yapıyor, ama bana gore başkanın arkadaşları yanlış. Yanlış yone kanalize edebilirler. Yoksa başkan tum işini gucunu bırakmış, her şeyini Beşiktaş'a veriyor. Cok buyuk fedakarlıklar yapıyor. O da ister takımının başarılı olmasını. Maalesef bana gore başkanı yanlış yonlendiriyorlar." Ertuğrul Sağlam ile goruşur musunuz? "Ertuğrul ile beraber oynadık, Kayseri'deyken surekli goruşuyorduk. Sezon başında aradım. Başarılar diledim." - Bu tur sıkıntıları yaşayacağını duşunmuş muydunuz? "Kesinlikle duşundum. Onlar da şu an başına geldi. Ama, Ertuğrul Hoca'nın bir şansı var, yonetim ve taraftar buyuk destek veriyor. O yuzden bir sıkıntı yaşamaz." - Erken miydi? "Erkeni geci yok, kendine guven meselesi. Ama ne kadar tecrubeli olursan o kadar iyi. Liderlik vasfınız varsa alır, goturur. Ama ne olursa olsun, neyin olursa olsun. Taraftar, medya ve yonetim destek vermezse uc buyuklerde işiniz hakikaten zor." - Ozellikle Liverpool macından sonra Ertuğrul Hoca'nın istifası beklendi... "Ortamı bilmiyorum. Ama benim ortamım kalacak gibi değildi. Ben olduğumda 5 mac ust uste kaybetmiş olsaydım, hissedilir bir baskı olduğunu gorduğumde mumkun değil durmam. Yanlış anlaşılmasın Ertuğrul'u kotulemek icin soylemiyorum. Benim yaşadıklarımla kıyasladığımda bu cıkıyor. Bundan sonra alınacak her başarısızlıkta oklar ona cevrilecek. Artık soylenmeye başladı, 'Başkan mı oynadı? Kadroyu Başkan mı yaptı' diye sesler yukselmeye başladı." "SİNAN YANLIŞ YAPIYOR" - Sinan Engin'in bir acıklaması var. "Ben takımdan 10 kişiyi kesmek lazım dediğimde kızıyorlardı" diye... Satır aralarında bir serzeniş hissediyorum... "Sinan bence o noktada yanlış konuşuyor. Şoyle ki: O transferleri hepsini Ertuğrul Hoca yaptı. Ertuğrul Hoca ile de birlikte calışıyor. Bunlar gundeme gelmemeli. Kendi aralarından cozmeliler. Gundeme geldiğinde, biz konuşuyoruz, futbolcular duymuyor mu sanıyorsunuz?.. Şunu soyleyebilirim. Bana gore Ertuğrul Hoca'nın yaptığı en buyuk yanlış, menajerlik koltuğunda değişiklik olması. Sinan Engin gelebilir, hic sorun yok. Ama Ali Gultiken calışırken, Sinan Engin'i getirmeleri yanlış oldu. Sezon başı olsa, Sinan Engin gelsin. Ama Ali calışırken ve hicbir sebep yokken birden bire uzaklaşması hic de şık olmadı..." "BEN OLMADIM, O DA OLMASIN!" - Siz Turkiye'ni asırlık kuluplerinden birinde top koşturduktan, sonra teknik direktorluk koltuğuna oturdunuz. Bu bambaşka bir ayrıcalık. Vizyon ve belirli bir birikim gerektiriyor. Sizin icin erken olduğunu hic duşundunuz mu? "Erken olmadı, tam zamanıydı. Yalnız, ben şanssızdım. Daha iyi destek olabilirdi. Aradığım desteği bulamadım. Yoksa cok başarılı bir grafik cizdim. Şu an Del Bosque, Tigana, Ertuğrul Hoca ve beni kıyaslayın, fark cıkar ortaya. 26 lig macında 3 mağlubiyetim var. 4 Avrupa Kupası macına cıkmışım, 1 mağlubiyetle 11- 12 gol atmış, 1-2 gol yemişim. Benimle kulubun dışından da uğraşanlar oldu. Kulubun yapısını, karakterini cok iyi biliyorum. Tek destek gorduğum alan taraftardı. Ve medyanın bir bolumu. Biz de şu var ki, icimizden biri sıyrıldığında pacasından tutup aşağı cekilir. Bir de, 'Ben olmadım, o da olmasın' mantığı var. Maalesef bunu aşmak zor oluyor. Allah'a şukur, oyle ciddi bir başarısızlık donemi yaşamadım. İnonu Stadı'nda hicbir Anadolu takımına karşı mağlubiyetim yok. O yuzden icim rahat..." - Takımdaki oyuncuların o psikolojiden kurtulması icin neler yapılabilir? "Her zamanki gibi en buyuk gorev yine taraftara duşuyor. Takım toparlanacaksa taraftar sayesinde olacaktır. İstifa sesleri yukselmeye başladığında kimse orada durmak istemez. Ama gerek yonetimin gerekse taraftarın, soğukkanlı davranarak ortalığı yumuşatması lazım." - Roberto Carlos'un transferini nasıl değerlendiriyorsunuz? "Roberto Carlos'un Turkiye'ye gelmesi super. Ayrıca iyi bir profesyonel ve iyi bir futbolcu." - Geleceğe yonelik duşunceleriniz arasında TV programı projesi var mı? "Hayır. Teklifler var ama, şu an duşunmuyorum. Antrenorluğu bırakırsam ancak duşunurum..." "SPOR YORUMLARINI İZLEMİYORUM" - Televizyondaki spor programlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İşin acıkcası hic seyretmiyorum. Tercih etmiyorum. Doğruları soylemiyorlar. Bana oyle geliyor. Bazıları futbolun icinden gelmediği icin oylesine konuşuyorlar. Coğu macları dahi seyretmeden mac yorumluyor. O yuzden bana sacma geliyor. İstanbul'da mac var, onu dahi seyretmiyor. TV'den izleyerek, yorum yapıyor. Macı stat atmosferinde izlemek başkadır. Bazen kırıcı şeyler oluyor. Birbirlerini eleştirirken, hadlerini aşıyorlar. Bu tur programların insanlara bir şeyler vermesi ve eğitmesi lazım. Zaten insanlar gergin." - Kriterlerinize uygun bir teklif gelmediği icin mi, şu an herhangi bir takımın başında değilsiniz? "Hem ona yakın, hem de istediğim olmadı. Benim tum hedefim yurt dışıydı zaten. Bir iki yer vardı, o da olmadı. En son C. Rizespor'da calıştığım icin onlardan da gec ayrıldım. O yuzden..." - Artık hedefte neler var? "Yeteri kadar dinlendik sayılır, artık bir kuluple calışma zamanı. Yurt dışından gelen bir teklif var, onu goruşuyoruz. Turkiye olursa kalırım, gitmem ama bakalım." "ALMANCA'YA TAKILDIM" - Yurt dışı icin yabancı diliniz yeterli duzeyde mi? "İngiltere'de dil kursu icin 3-4 ay kaldım. Burada da devam ediyorum. Ama orada yaşamak ayrı tabii... Bir tek benim değil, herkesin bilmesi gerekiyor bir yabancı dili... Hele teknik direktorluk duşunuyorsanız, şart. Bir takımla anlaşıyordum, sırf Almanca bilmiyorum diye olmadı." - Tercumanla calışırdınız... "Kabul edilmedi. Dolayısıyla olmadı..." - Oysa biz yabancıları cok severiz. Ozellikle turisti ve yabancı futbolcuları baş tacı ediyoruz. "Kendi vatandaşımıza değil, yabancıya kıymet veriyoruz. 6 yabancı oyuncu ligimiz icin cok fazla. Fenerbahce haric, hicbir takım yabancı oyuncularını kullanamıyor." "BEŞİKTAŞ BİR GUN, MUTLAKA!.." - Turkiye'deki hedeflerinizi gercekleştirdiniz mi? "Turkiye'deki hedeflerimden birisi bir Anadolu takımını Avrupa Kupaları'nda başarılı bir yere getirmekti. Denizlispor'u getirdim. 4 tur gectik. Bir diğer hedefim de bir Anadolu takımını şampiyon yapmak. O hedefimi gercekleştirmeden gitmem. Daha sonra Milli Takım. Milli Takım'da 4 yıl gorev yaptım. 2 yıl Umit, 2 yıl A Milli Takım ile. Her turlu tecrubeye de sahip oldum. En son nokta Beşiktaş tabii ki..." Bir gun oraya geleceğim diyorsunuz... "Yuzde yuz. Oraya antrenor olarak gelirsin. Olmadı başkan olursun, yonetici olursun. Ama bir şey olacak." - Gonlunuzde yarım kalan bir sayfa var yani... "Var tabii. Pişmanlık değil, uzuntu. Şoyle hissediyorum: Bırakmam gerekiyordu, bıraktım... Herkes bana diyor ki, 'Malmo macından sonra bıraksaydın' Neden bırakayım? O anda başkana guvendim ve devam ettim." "ADAYIM: SİVASSPOR" - Şampiyonluğa en yakın bulduğunuz Anadolu takımı hangisi? "Sivasspor tabii ki... Başkanları cok iyi, başarılı bir kadro. Hocaları gayet iyi bir hava yakaladı, cok iyi gidiyor. İyi bir uyum var, ekip calışması cok iyi. Yonetim ve futbolcular arasındaki diyalog mukemmel. İnşallah sonuna kadar gotururler. Turkiye'de doğrular bence az yapılıyor. Cunku doğru insan cok az. Eğer doğru insanların sayısı artarsa Turk futbolu da kurtulur. Her şey dort dortluk olur. İnsanlar hak ettiği yere gelir. Eğer hakkıysa gelir..." - Doğruların yukseleceği konusunda umudunuz var mı? "Benim umudum var. Mutlaka doğruların bir gun masaya yumruğunu vuracağına inanıyorum. Bir ceşme var ve o ceşmenin başında yanlış insanlar oturuyor. Butun futbol camiasını kast ediyorum. Doğru işler zaman zaman olmuyor, yanlış şeyler oluyor. İnandığım hayat felsefem gereği kimseye yanlış yapmadan ve suclamadan elimden gelenin en iyisini yapmaya calışıyorum. Futbolculuk hayatımda da boyleydim. Antrenorluk hayatımda da inşallah, Allah sağlık verirse bu şekilde devam etmek istiyorum." "FELDKAMP İŞİNİ YAPIYOR" - Feldkamp'ın yaşını siz dezavantaj olarak goruyor musunuz? "Hayır, işini yapabiliyorsa bir sorun yok. Cok hırslı bir antrenor. İnsanlar belirli bir yaştan sonra bir şey yapamaz diye bir şey yok ki. Al işte yapıyor, sen de yap. Bizimkiler de yapsın. Ama insanın onunu kapatırlar, bunak derler." - Size 'genc7 diyorlar, Kalli'ye 'yaşlı'... Bunun ortasını nasıl bulacağız?.. - Futbolda herkes konuşur. Futbolda da her şeyin bir sebebi vardır. Mutlaka bir nedeni bulunur. Onlara laf geciremezsiniz. Herkes coğu şeyi bilmez ama futbolu herkes bilir. En zor meslektir teknik direktorluk. Bir takımı yonetmek..." "BEŞİKTAŞ O HAVAYI KAYBETTİ" - Beşiktaş'ın şampiyonluk şansı? "Kadrosu cok iyi Beşiktaş'ın. Havayı kaybettiler. Bir an once bu havayı yakalayarak mucadeleye devam etmeli." - Şampiyonluktaki adayınız? "Şu anda cok erken. Eğer arada bir kopma olmazsa, Fenerbahce de transfer yaparsa, bence Fenerbahce daha şanslı. Kesin iki forvet alması lazım. Beşiktaş'a transfer derlerse de hic lazım değil. Bence fazla bile adam var. Galatasaray iyi. Disiplinli calışıyorlar. Lincoln ve Hakan'ı mac oncesi kadro dışı bırakması disiplinini ortaya koydu." - Son soz... "Beşiktaş'a başarılar dilerim. Bana gore hicbir şey bitmemiştir."
Kaynak:sporx.com __________________