Habbe El Urani şoyle anlatır :

''Bir gece uyku tutmadı dısarı cıktım. Mu'minlerin Emirinin bahcesinden gelen bir ses duydum... Dua eder gibi, tevbesini arz eder gibi... Ruhunun derinliklerinden yukselen bir ses idi...

Yaklastım. Gozlerim karanlığa alışmıştı.


Elini duvara dayamış, yuzunu goklere cevirmişti. Sozlerini kelime kelime anlayabileceğim kadar yaklastım .Durdum dinlemeye basladım.. Yuce Alla'ın şu ayetlerini okuyordu :

''Goklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gunduzun birbiri ardınca gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yuklu olarak denizde akıp giden gemilerde, Allahın gokten indiripte olu toprağı canlardırdığı suda, yeryuzune her cesit canlıyı yaymasında, ruzgarları ve yer ile gok arasında emre hazır bekleyen bulutları yonlendirmesinde duşunen bir toplum icin ceşir ceşit deliller ve ibretler vardır. (bakara/164)''

Hz Ali bu ayeti bir daha, bir daha okudu .. Kacıncı defa okuduğunu artık bilmiyorum .. Bu sırada kendisini gozetlemekte olan biri olduğunu fark etti...:

Ey Habbe sen misin ? ... Uyanık mısın ?...

Ey Mu'minlerin Emiri uyku tutmadı, cıktım... Seni boyle gordukten sonra da uymak mumkun olmadı ..

Ey Habbe Yuce Allah cc sana da bana da şah damarımızdan daha yakındır , seni ve beni gormesine hic bir engel yoktur..


Ey Habbe şayet bu gece Allah korkusu ile ağlarsan yarın onun huzurunda gozlerin aydın olur. İnsanın Yuce Allaha duyduğu saygı sebebi ile gozunden dokulen bir damla yas Cehennem atesini sondurur.. Şunu bilesin ki Yuce Allaha olan saygıdan dolayı goz yası doken , Allah icin seven, gayrı mesru bir işi Alla rızası icin hoş gormeyen, Allah rızası icin veren , Allah rızası icin bir fenalığa engel olan bir insaının mertebesini hic kimse gecemez ..

Hz Ali bunları soyledikten sonra ellerini goklere kaldırdı : ''Allahım gaflet halindeyken benden yuz mu ceviriyorsun, ? Yoksa bana yine nazar ediyor musun bir bilseydim .. Bunca gafletime ve şukrumun azlığına ramen bana olan nimetim karsında halim ne olacak bir bileydim'' .. diyerek uzuntusunu dile getirdi..
__________________