Kur'an-ı Kerim'de DUŞUNMEK teşfiki ile ilgili ayetler..

...DUŞUN ki... (2/30)

... Allah, DUŞUNesiniz diye, ayetlerini size boylece acıklıyor. (2/219)

... size oğutler vermek icin indirdiği kitap ve hikmeti unutmayıp DUŞUNun. (2/231)

... İşte Allah, DUŞUNesiniz diye sizlere ayetlerini boyle anlatıyor. (2/266)

... Bunları ozu temiz olanlardan başkası DUŞUNemez. (3/7)

... ayrılığa duşmeyin ve Allah'ın uzerinizdeki nimetini DUŞUNun... (3/103)

Eğer DUŞUNurseniz, sizlere ayetleri acıkca bildirdik. (3/118)

… goklerin ve yerin yaratılışı hakkında inceden inceye DUŞUNenler ... (3/191)

Hala Kur'an'ı gerektiği gibi DUŞUNmezler mi? (4/82)

Bir zaman MusÂ, kavmine: 'Ey kavmim, Allah'ın size verdiği nimeti DUŞUNun:... (5/20)

... O halde ey temiz ozu, DUŞUNur beyni olanlar,... (5/100)

De ki: 'Kendinizi bir DUŞUNur musunuz,... (6/40)

... Artık biraz DUŞUNmez misiniz? (6/50)

... Artık iyice bir DUŞUNmez misiniz? (6/80)

... İşte duydunuz ya, O, size DUŞUNesiniz diye bunları emretti! (6/151)

... Duydunuz ya, O, DUŞUNup tutasınız diye bunları size emretti. (6/152)

Rabbinizden size indirilene uyun, O'nsuz başka velilere uymayın! Sizler pek az DUŞUNuyorsunuz! (7/3)

İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Gerek ki, DUŞUNup ibret alırlar. (7/26)

İşte oluleri de boyle cıkaracağız. Gerek ki DUŞUNup ibret alasınız. (7/57)

Sizi uyarmak icin icinizden bir adam aracılığı ile size Rabbinizden bir ihtar geldiğine inanmayıp da şaşıyor musunuz? DUŞUNun ki,... (7/69)

Ve DUŞUNun ki,... (7/74)

… DUŞUNun ki, siz azlıktınız, O, sizi coğalttı ve bakın o bozguncuların sonu ne oldu! (7/86)

Gercekten biz, Firavun'a bağlı onları senelerce kıtlık ve hasılat eksikliği ile kıvrandırdık, gerektir ki, DUŞUNup ibret alsınlar! (7/130)

Hem DUŞUNseniz ya, sizi Firavun'un adamlarından kurtardığımız zaman,... (7/141)

Bunlar hic DUŞUNmediler mi ki,... (7/184)

...Ve bir de su ecellerinin yaklaşmış olması ihtimalini hic DUŞUNmediler mi? ... (7/185)

Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiği zaman, durup DUŞUNurler ve derhal gerceği gormeye başlarlar. (7/201)

Ve DUŞUNun ki,... (8/26)

... daha once Allah'ın ve peygamberinin rızasını DUŞUNmeleri gerekir. (9/62)

... işte Rabbiniz bu vasıfların sahibi olan Allah'tır! O halde O'na ibadet ediniz! Artık DUŞUNmez misiniz? (10/3)

... İşte DUŞUNebilecek bir kavim icin ayetlerimizi boyle acıklıyoruz. (10/24)

... Bunlar hic eşit olurlar mı? Artık DUŞUNmez misiniz? (11/24)

Ey kavmim, ben onları kovarsam, beni Allah'tan kim kurtaracak? Artık bir DUŞUNmez misiniz? '' (11/30)

...muhakkak bunda DUŞUNen bir topluluk icin deliller vardir. (13/3)

Ve DUŞUNun ki Rabbiniz şoyle buyurmuştu:... (14/7)

Ve Allah, insanlara boyle misaller sunar ki, kavrayıp DUŞUNsunler. (14/25)

Ve DUŞUN o vakti ki, Rabbin meleklere:... (15/28)

... Elbette bunda DUŞUNce ve anlayışı olanlara deliller vardır. (15/75)

Onunla size ekin, zeytin, hurmalıklar, uzumler ve turlusunden meyveler bitirir. Şuphesiz ki, bunda DUŞUNecek bir topluluk icin bir ibret vardır. (16/11)

Daha yeryuzunde turlu renklerle yarattığı neler var sizin icin. Elbette bunda derin DUŞUNenler icin bir ibret vardır. (16/13)

Şimdi hic yaratan, yaratmayan gibi olur mu? Artık siz, DUŞUNmeyecek misiniz? (16/17)

Onları acık mucizelerle ve kitaplarla gondermiştik. Sana da bu Kur'an'ı indirdik, insanlara kendilerine indirileni anlatasın diye. Belki DUŞUNurler. (16/44)

Sonra butun meyvelerden ye ve Rabbinin kolay kıldığı yollara koy.' İclerinden cesitli renklerde bir icecek cıkar ki, onda insanlar icin şifa vardır. Şuphesiz ki, bunda DUŞUNen bir topluluk icin buyuk bir ibret vardır. (16/69)

Biz bu ikazı bu Kur'an'da turlu şekillerde acıkladık ki; DUŞUNup akıllarını başlarına alsınlar; oysa bu onların ancak urkekliğini artırıyor! (17/41)

DUŞUN o gunu ki, dağları yuruteceğiz; yeryuzunu cırıl cıplak goreceksin. (18/47)

''Yoksa o insan hic birşey değilken, Bizim, kendisini yaratmış olduğumuzu DUŞUNmez mi? (19/67)

... takva yolunu tutarlar ya da o onlarda bir DUŞUNme, ibret alma meydana getirir. (20/113)

Ve o vakti DUŞUN ki, meleklere: 'Adem icin secde edin! ' dedik, hemen secde ettiler; ancak İblis dayattı. (20/116)

Acaba onlar bu sozu DUŞUNmezler mi, yoksa onlara eski atalarına gelmeyen bir şey mi geldi? (23/68)

Allah'a aittir.' diyecekler. De ki: 'O halde DUŞUNmez misiniz? (23/85)

... onlara selam vermeden girmeyin! Bu, sizin icin daha hayırlıdır. Ola ki, DUŞUNursunuz. (24/27)

Andolsun ki onu aralarında, DUŞUNsunler ve ibret alsınlar diye evirip cevirmekteyiz.... (25/50)

Yine O, DUŞUNmek veya şukretmek isteyenler icin gece ile gunduzu birbiri ardınca getirdi.'' (25/62)

(Musa) : ''O, doğunun, batının ve bunların arasındaki herşeyin Rabbidir, eğer DUŞUNuyorsaniz.' dedi.'' (26/28)

Dediler: 'Biz gucluyuz ve yiğit savaşcılarız; ama karar sana aittir. Ne emredeceğini DUŞUN. (27/33)

... Allah'la birlikte bir tanrı mı var? Siz pek az DUŞUNuyorsunuz! (27/62)

Andolsun ki, Biz Musa'ya o kitabı, ilk nesilleri helak ettikten sonra, insanların vicdanlarını aydınlatacak goruşler ve bir hidayet ve rahmet olmak uzere verdik; belki DUŞUNur, ibret alırlar. (28/43)

Yine Biz seslendiğimiz zaman da sen Tur'un yanında değildin; fakat senden once kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir topluluğu uyarasın diye Rabbinden bir rahmet olarak gonderildin; ola ki, DUŞUNup ibret alırlar. (28/46)

Andolsun ki, iyi DUŞUNsunler diye, onlar hakkında sozu uladık da uladık. (28/51)

''.... Allah yanındaki ise hem daha hayırlı, hem kalıcıdır; Artık DUŞUNmeyecek misiniz? '' (28/60)

''Vicdanlarında bir DUŞUNmediler mi? ... (30/8)

... Şuphesiz ki bunda DUŞUNecek bir kavim icin ibretler vardır. (30/21)

… İşte DUŞUNecek bir toplum icin ayetleri boyle ayırdediyoruz. (30/28)

.... Artık DUŞUNmez misiniz? (32/4)

De ki: 'Size sadece bir tek oğut vereceğim: Allah icin ikişer, ucer ve teker teker kalkarsınız sonra da iyi DUŞUNursunuz; .... (34/46)

Ve onlar orada şoyle feryad ederler: 'Ey Rabbimiz, bizleri cıkar da yaptıklarımızdan başka yararlı bir iş yapalım. (Onlara) : 'Ya size orada DUŞUNecek olanın DUŞUNeceği kadar omur vermedik mi ki? Hem size uyarıcı da geldi. O halde tadın; cunku zalimleri kurtaracak yoktur! ' (denilecektir.) (35/37)

Uyarıldıklarında da DUŞUNmuyorlar. (37/13)

… geceleyin de; hala akıl edip DUŞUNmez misiniz? (37/138)

Hic mi DUŞUNmezsiniz? (37/155)

Bu cok mubarek, kitabı, sana, ozu temizler ayetlerini DUŞUNsunler ve ibret alsınlar diye indirdik. (38/29)

Cunku Biz onları temiz bir hasletle, halis ahiret yurdu DUŞUNcesine ermiş has kullarımızdan kılmışızdır. (38/46)

Yemin ederim ki, bu Kur'an'da insanlar icin her turlusunden temsil getirdik. Gerek ki iyi DUŞUNsunler. (39/27)

... Şuphesiz ki bunda DUŞUNecek bir kavim icin deliller vardır'' (39/42)

Kor ile goren bir olmaz, iman edip iyi iyi işler yapan kimselerle kotuluk yapan da (bir değildir) . Siz pek az DUŞUNuyorsunuz! (40/58)

...Ya kendilerini yaratmış olan Allah'ın onlardan daha kuvvetli olduğunu bir DUŞUNmediler de mi? Fakat ayetlerimizi inkar ediyorlardı. (41/15)

... DUŞUNun de istediğinizi yapın, cunku o her ne yaparsanız gorur. (41/40)

Biz onu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık, gerek ki iyi DUŞUNsunler. (44/58)

Goklerde ve yerde olanların hepsini kendinden bir lutuf olarak size amÂde kıldı. Şuphesiz ki bunda DUŞUNecek bir kavim icin deliller vardır. (45/13)

Artık onu Allah'tan sonra kim yola getirebilir. Hala DUŞUNmez misiniz? (45/23)

Oyle olmasa, Kur'an'ı bir DUŞUNmezler mi? Yoksa kalpler uzerinde ust uste kilitleri mi var? (47/24)

Hem herşeyden iki cift yarattık ki, DUŞUNesiniz. (51/49)

Andolsun ki, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık. Fakat DUŞUNen mi var ki, ... (54/15)

Andolsun ki, Kur'an'ı DUŞUNmek icin kolaylaştırdık; fakat DUŞUNen mi var? (54/17)

Andolsun ki, Kur'an'ı DUŞUNmek icin kolaylaştırdık, fakat DUŞUNen mi var? (54/22)

Andolsun ki, Kur'an'ı DUŞUNmek icin kolaylaştırdık, fakat DUŞUNen mi var? (54/32)

Andolsun ki, Kur'an'ı DUŞUNmek icin kolaylaştırdık, fakat DUŞUNen mi var? (54/40)

Andolsun ki, emsalinizi hep helak ettik, fakat hani DUŞUNen? (54/51)

Muhakkak ilk yaratılışı biliyorsunuz. O halde DUŞUNsenize! (56/62)

... Ey gorecek gozleri olanlar, DUŞUNun de ibret alın! (59/2)

... İşte Biz o misalleri, DUŞUNsunler diye insanlara veriyoruz. (59/21)

Bir kahin sozu de değildir. Siz pek az DUŞUNuyorsunuz! (69/42)

... Rabbinin ordularını sadece kendisi bilir; ve o ancak DUŞUNmek icin insanlara bir oğuttur. (74/31)

Dileyen onu DUŞUNur, ... (74/55)

Bununla beraber Allah dilemeyince, DUŞUNmezler; koruyacak da O'dur, bağışlayacak da! (74/56)

Artık onu dileyen DUŞUNsun! (80/12)

Onun icin insan bir DUŞUNsun neden yaratıldığını! (86/5)
__________________