Yıkılması planlanan İnonu Stadı'nın hayatta kalan tek mimarı, 101 yaşındaki Fazıl Aysu. Aysu, 28 yaşındayken (1939-40) Mimar Vietti Violi ve Şinasi Şahingiray'la birlikte tasarladığı stadın yıkımına şahit olmak istemiyor. 101 yaşındaki Fazıl Aysu, bugun son derbisini gorecek İnonu Stadı'nın hayatta kalan tek mimarı. Bircok eserinin yanında Galatasaray Ali Sami Yen Stadı'nın, Fatih'teki Karagumruk Stadı'nın, ayrıca Spor ve Sergi Sarayı'nın (bugun Lutfi Kırdar Kongre Salonu) da mimarı. 40 bine yakın uyesi olan Mimarlar Odası'nda kayıt numarası 85. Aysu, iki padişah gormuş ("Reşat ve Vahdettin"), "Cok yaşa padişahım diye bağırırdık" diyor. Ama yıllar meslek aşkını gram azaltmamış. Aysu, yaklaşık 10 yıldır yıkılması gundemde olan İnonu Stadı'nın hikayesini Radikal gazetesine anlatıyor: DUNYA SAVAŞI CIKINCA... "Lutfi Kırdar İstanbul 'a vali tayin olunca bir stad yapılması mevzu bahis oldu. Proje İtalyan mimar Vietti Violi'ye verilecek dendi, kendisi daha once Manisa'da bir stad yapmıştı. Valiye gittik, 'Turk mimarı hic stad yapamayacak mı?' dedik. Onun uzerine vali Şinasi Şahingiray'la ikimizi Vietti'nin yanında gorevlendirdi. Ben o zaman 28 yaşındayım, lisan bildiğim icin secildim. Şinasi'yle kalktık 1939'da Milano'ya gittik, bir ay Vietti'nin burosunda calışıp avan projeyi tamamladık. Harp başlayınca konsolos 'Guvenliğinizi sağlayamam' deyip bizi Turkiye 'ye geri gonderdi. Bir sure bekledik, sonra Vali 'Stadın bitmesi lazım, siz mimar değil misiniz?' deyince projeyi ikimiz tamamladık. Stad 1947'de acıldı. 1930'ların Hitler mimarisinden etkilenmiştik." İNONU'YE AT NALI ŞARTI Aysu, stada dair butun kararları 40 kişilik bir heyetin aldığını anlatıyor: "O zaman Dolmabahce'de sarayın has ahırları vardı, heyet stadın onların yerine yapılması kararını aldı. 'Ahırlar muhim değil' diyorduk o zamanlar ama şimdi yıkılmasaydı iyi olurdu diyorum. Eskinin de kıymetini bilmek lazım. Aynı heyet buraya yapılacak stadın Dolmabahce sarayı, camii ve saat kulesiyle uyum icinde olması şartını koştu. At nalı şeklinde olması da şart koşuldu. Biz de silueti bozmasın diye Dolmabahce tarafını acık bıraktık." 'NUFUS O ZAMANLAR 600 BİNDİ' Peki stadın şehrin ortasına yapılması fikri nereden cıkmıştı? "Şehir ortasında stad olması o gun de yanlıştı, bugun de yanlış. Bugun daha buyuk bir yanlış cunku nufus o zamanlar 600 bindi, bugun 15 milyon. O zaman da plancı Henri Prost 'Kapasiteyi 25 bin kişiyle sınırlayın' demişti. Bugun bu kadar ahaliyi şehrin gobeğinde toplamak yanlıştır." Aysu, kendi eserinin yerine yapılacak stadın projesini gormemiş. Eşi, "Ben gazetede gordum ama uzulmesin diye soylemiyorum artık" diyor. Yapılması planlanan stadın resimlerini gosteriyorum, dikkatle inceliyor, deniz tarafındaki duvarın korunacağını anlatıyorum. "Guzel" diyor, sonra da fazla yorum yapmak istemediğini hissettirerek "Her mimarın farklı yoğurt yiyişi vardır" diye ekliyor. Yine de hislerini saklamıyor: "Stadın yıkılması yazık olur. O zamanki devrin bir simgesi olarak muhafaza edilmesi gerekirdi. Buraya endustriyel bir hava verilmesi mimari bakımdan hatalıdır." 'YENİ STADI GORMEYE OMRUM KÂFİ DEĞİL' "Yeni stadı gormeye omrum kÂfi değil, 2014'e dek yaşayamam" demesine rağmen stadı yapacak mimarlara anlatmak istediği cok şey var. "Avrupa'da hemen hemen butun statları, bunların irili ufaklı sorunlarıyla birlikte gordum. Uc buyuk stat yaptım. Şimdi belki bu arkadaş ilk defa stat yapıyor" diyor, teknik detaylara girmeden duramıyor: "Stadın konumu onemli, iki takımın da gozune guneş gelmemeli..." "Sahanın daimi surette sulanması, her tarafının aynı ıslaklıkta olması lazım, sporcu kolay yetişmiyor. Anadolu'daki statlarda hep bacaklarını kırıyorlar..." "Seyircinin her yerden sahayı kolayca gorebilmesi, hem de oyuncunun mumkun mertebe halkla temasının kesilmesi lazım..." "Stada cıkan yolların en fazla yarım saat icinde boşalması gerekir, trafik sıkışmamalı..." 'SPORA MERAKIM YOKTUR' Statların mimarı Aysu, spora hic meraklı olmadığını anlatıyor: "Futbola merakım yoktur. Ama cok iyi yururum. Gencken Camlıca'dan Vefa orta mektebine 15 kilometre yol yururdum her gun. İnonu Stadı'ndaki pistin ilk tatbikatına ben de katılmıştım. Rıza diye bir koşucu vardı, koşarken ayakları piste ne kadar batacak diye bakmıştık. Cok genctik, birlikte koşmuştuk uzerinde. O zaman statlar sadece futbol icin değil olimpik yapılırdı. Sonradan tribunleri genişletmek icin o koşu pist kaldırıldı." 'YIKIMINI GORMEYEYİM İSTİYORUM' Veda ederken mimarlığın onemini anlatıyor Aysu: "Mimarlık cok muhim bir meslek. Kafadaki fikri taşa geciriyorsunuz. Eserinin kullanılmasını gormek bizim icin en buyuk zevk. Hicbir mimar eserinin yıkılmasını gormek istemez. Ben de gormeyeyim istiyorum. Zaten cok şanssız mimarım, o kadar cok işim yıkıldı ki. Spor ve Sergi Sarayı'nı da değiştirdiler (şimdi Lutfi Kırdar Uluslararası Kongre Ve Sergi Sarayı) Ali Sami Yen de yıkılmaya terk edildi. Yalnız Fatih'teki Karagumruk Stadı duruyor hala, ilk eserim. Mesleği orada oğrenmiştim..." kynk __________________