"Allah Rasulu (s.a.) kadınlarla musafaha yapılmasını haram kılmıştır. Ben bir bayanın elini tutmak zorunda kalırsam harama gireceğim" diyorsun. Peygamberimizin bunu haram kıldığına dair hadis yoktur. "Erkek, kendisiyle evlenmesi caiz olan bir kadınla tokalaşırsa, ahirette avucunun icine kızgın demir/cıva eriyiği konarak cezalandırılacağı"nı ifade eden soz hadis değildir, uydurmadır. Peygamberimizin, kadınlarla -bey'at yaparken- el ele tutmadığı şeklinde bir bilgimiz var. Bu, haram kıldığını gostermez; O'nun her "terk"i; yani bir şeyi yapmaması nehiy (yasaklama) mÂnasna gelmez. Yasak ve haram olduğuna dair başka delillere ihtiyac vardır. Peygamberimizin ve sahabenin yaşlı kadınlarla musafaha (tokalaşma) yaptıkları biliniyor (KÂsÂnî, BedÂyi', Beyrut, 1997, C.V, s.495 vd.). Fıkıhcılar "kadınla erkeğin musafahası" konusunu "kıyas" ile hukme bağlamışlar ve şoyle demişlerdir: "Kadınların el ve yuzleri avret değildir, bunlara şehvetsiz bakılabilir. Ama dokunmak şehvet celbi bakımından daha etkilidir, bu bakımdan avret yerine bakmaya ve dokunmaya benzer; bu sebeple dokunma caiz olmaz." (KÂsÂnî, s.489). Bu gerekceye gore, Âdeten (yaygınlaştığı ve alışıldığı icin) şehvetin sozkonusu olmadığı durumlarda ele dokunmak (musafaha) caiz olmaldır. Nitekim Ahmed ŞerbÂsî gibi bazı onemli alimler bu kanÂati (gerekli durumlarda ve şehvet sozkonusu olmadığında musÂfahanın caiz olduğunu) ifade etmişlerdir (Yes'elûneke fi'd-dîni ve'l-hayÂt, Beyrut, 1980, C. V, s. 86). Âdet, ihtiyac ve bu mÂnada zaruretin de "bakma ve dokunmanın caiz olması" konusundaki etkisini, yine Fıkıhcıların, cariyelerin bulunduğu ve alınıp satıldığı zamanlara ait olan şu ictihadlarında goruyoruz: "Bir kimse, sahibi olmadığı cariyeye baktığında veya dokunduğunda cinsel tahrikten cekinirse (boyle bir ihtimal varsa) bakması ve dokunması caiz değildir. Ancak bu cariyeyi satın almak istiyor da bu sebeple bakıyor veya dokunuyorsa caiz olur; cunku işine yarayıp yaramayacağını ancak boyle anlar ve buna ihtiyac vardır; bu bakma, gerektiğinde hÂkimin, şahidin, evlenmek isteyenin bakmasına benzer; yani ihtiyac bulunduğu icin bu durumlarda da -şehvet ihtimali bulunmasına rağmen- bakma caiz olur..." (KÂsÂnî, 491).
Bu nakil ve yorumlardan sonra size şunu soyleyebilirim:
Siz elbette goreve devam edeceksiniz ve anlattığınız durumlarda, mesela karşı tarafın imanına, din duyusuna zarar vermemek icin musafaha da yapacaksınız. Gerekmediği yerlerde ve imkan bulup da anlattıktan sonra bunu yapmazsınız. Anlatırken de "şehvet duyma" gerekcesinden soz etmemek gerekir; cunku bu soylem, musluman erkeklerin şehvet duşkunu, hatta seks manyağı olduklar ithamına yol acıyor. Esasen Kur'an'da veya Sunnet kaynağında acıklanmış boyle bir gerekcenin bulunmadığını, bunu fıkıhcıların kendi ictihadlarına (yorumlarına) dayanarak soylediklerini yukarda zikrettik. Boyle bir Âdetin (genc kadınla erkek arasında tokalaşmanın) bulunmadığı yer ve zamanlarda genc kadın ve erkeklerin birbirlerinin ellerini tutmalarının cinsel duyguyu harekete gecirme ihtimali elbette daha fazladır ve fıkıhcılar bu yonden haklı olabilirler. Bugun ise hem Âdet yaygınlaşmıştır, tabîîleştiği icin şehvetle ilişkisi zayıflamıştır, hem de sorunuzda ifade ettiğiniz şekilde bazen gerekli hale (ihtiyac/zaruret haline) gelmektedir. Bu sebeple -acıklanan cerceve ve mÂnadaki zaruret dışında bunu yapmak istemeyenlerin- uygun zamanda ve uygun bir uslup icinde, "Bizim geleneğimizde yok, Peygamberimiz yapmamış, kadim fukahÂ, ortada bir ihtiyac ve zaruret bulunmadıkca caiz gormemiş, biz de yapmıyoruz" demeleri yeterlidir.
Kaynak:Prof.Hayrettin KARAMAN
__________________
Karşı cinsle tokalaşmanın hukmu.
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Karşı cinsle tokalaşmanın hukmu.