- Birinci şık, hadislerle sabittir. Gercekten Hz. Peygamber (as.m) gibi ummi bir zatın elinde boyle bir kitabın bulunması, onun hak peygamber olduğunun delilidir. İhtiva ettiği değişik ilimlerle -insanlık ve cinler alemine- meydan okuduğu ayetlerle sabittir. Mucize isteyenlere hitaben Kur’an’da verilen şu cevap da konumuza ışık tutmaktadır: “Kendilerine okunan bir kitabı indirmemiz onlara kÂfi gelmiyor mu?”(Ankebut, 29/51).
- İkinci şıktaki bilgi konusunda ayet ve hadislerde acık bir ifade gormemekle beraber şunu soyleyebiliriz ki; Hz. Peygamberin ummiliği/okur-yazar olmaması, kırk yaşına kadar butun cevresi tarafından Muhammedu’l-Emin olarak anılması, ahlakın zirvesinde bir şahsiyet olarak tanınması, herkesten daha cok Kur’an’ın emir ve yasakların uyması, herkesten daha cok Allah’a guvenmesi, olumden bile korkmaması, tedirginlik gostermemesi, son nefesinde bile, kendi olumunden cok Allah’a kulluk etmenin onemine işaret etmesi, Hz. Ebu Bekir’i namaz kıldırmak icin gorevlendirmesi ve binden fazla mucizeler gostermesi gibi şahsî kemalatıyla parlayan eşsiz şahsiyeti, elinde bulunan Kur’an’ın ilahî bir kitap olduğunun gostergesidir.
Nasıl ki Kur'an, Allah'ın kelamı olduğuna dair butun mucizeleriyle, Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in peygamberliğine bir delildir. Cunku Kur'an'ın, Allah'ın kitabı olduğu ispat edilirse, elbette bu kitabı tebliğ eden zatın peygamberliği de kabul edilmiş ve ispat edilmiş olur.
Zira Allah'ın kitabı, onun peygamberi olan zattan başka kime inebilir?
O kitabı Allah'ın peygamberinden başka kim tebliğ edebilir?
Oyleyse, Hz. Muhammed (s.a.v.) Allah'ın peygamberidir. Cunku Kur'an, binlerce ozelliğinden biri olarak, o kadar cok okunmasına rağmen usandırmıyor. Yani, Kur'an'ın, hak olduğuna dair bir delili olan, "cok okunmakla usandırmamasını", Hz. Muhammed'in (s.a.v) peygamberliğine delil gostersek, bu yanlış olmaz. Zira madem usandırmıyor, o halde Allah'ın sozu olmalı ve madem Allah'ın sozu, o halde o sozu insanlara bildiren insan da onun resuludur.
Aynen bunun gibi Peygamber Efendimiz (a.s.m.) de butun mucizeleriyle, zatının kemaliyle ve peygamberlik delilleriyle Kur'an'ın bir mucizesi ve Kur'an'ın kelÂmullah olduğuna kesin bir delildir. Cunku madem peygamberdir, o halde elbette Allah’a yalan isnat etmek gibi bir zulmu işlemeyecektir. Allah'ın soylemediği bir sozu, Allah'ın sozu gibi gostermeyecektir. Ve madem Kur'an'a "Allah'ın sozu" demiştir. Elbette Kur'an Allah'ın sozu olmalıdır. Zira bir peygambere "yalan soyleme" isnadı mumkun değildir.
Peygamber Efendimizin gosterdiği butun mucizeler, Kendisinin Peygamber olduğunu gosterdiği gibi, Kur'an’ın da Allah Kelamı olduğunun delilidir. Orneğin Hz. Muhammed (s.a.v) binlerce mucizesinden biri olan parmağının işareti ile ayı ikiye bolmesini duşunelim. Madem parmağının bir işaretiyle ayı ikiye bolmuştur, o halde Allah'ın peygamberidir. Ve madem Allah'ın peygamberidir, o halde yalan soylemez ve Allah'a iftira etmez ve madem yalan soylemez ve Allah'a iftira etmez, o halde Kur'an Allah'ın kitabı olmalıdır. Zira o kişi, Kur'an'ın, Allah'ın kitabı olduğunu bildirmiştir.
Evet, bizler Kur'an'ın her bir delilini kullanarak Hz. Muhammed (s.a.v)'in peygamberliğini ispat edebileceğimiz gibi, Efendimiz'in peygamberliğini ispat eden butun delilleri de, Kur'an'ın Allah'ın kitabı olmasında kullanabiliriz. O halde Kur'an'ın delilleri had ve hesaba gelmez.
Ve diyebiliriz ki: "Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamberliğini ispat eden butun mucizeleri, guzel ahlakı, yaptığı inkılÂplar, kalplere nufuzu gibi, ciltlerce kitaba ancak sığabilecek delillerin şehadetiyle Kur'an, Allah'ın kitabıdır."
__________________
Peygamber Efendimiz (a.s.m.)'in en buyuk mucizesi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Peygamber Efendimiz (a.s.m.)'in en buyuk mucizesi