Mac oncesi beklediğim kadroda Sabri sağ bek, Barış ise sağ acık oynuyordu. Ancak Skibbe Sabri'yi oynatmadı ve yerine forvete Nonda'yı koydu. Golu duşunmek acık oynamak iyi ancak biz cift forvet oynamadığımızda dahi gol pozisyonu bulmakta ve golu atmakta sıkıntı cekmiyoruz. Bu değişikliği ancak Nonda'yı daha fazla kusturmemek adına yapmış olabileceğini duşunuyorum. Mac başladığında normal olarak Galatasaray ev sahibi olmanın verdiği gaz ile beraber saldırmaya başladı. İki takım da cok acık oynuyordu. Galatasaray Ruştu'nun hatasından sonra hakkında net bir kanıya varamadığım tartışmalı pozisyon ile golu buluyordu. Golu atan Servet idi. Gorunen o ki basit gol yeme alışkanlığımız devam ediyor. Golu attıktan sonra defansın derinliğinin olmadığı ve son adamın Arda olduğu bir pozisyonda Delgado guzel bir vuruşla maca dengeyi getirdi. Beşiktaş'lıların fazla sevinmesine fırsat vermeden Galatasaray soldan Arda'nın şık hareketlerle taşıdığı atakta bir forvet oyuncusu olan Holosko'nun mudahelesiyle penaltı kazandı. Penaltı bana gore kesinlikle bir penaltıydı. Bunu gorerek anlamanın yanısıra Holosko'nun itiraz etmeyişi ve Ruştu'nun Holosko ile konuştuktan sonra bir şey soylemeyişini gosterebiliriz. Penaltıya gelecek olursak Baros yine etkili bir vuruş sonucu topu ağlara gonderdi. Bu golden sonra Galatasaray geriye cekildi. Buna sebep olarak Beşiktaş'ın golu cok istemesi gosterebiliriz. Ancak bu baskısı gol atmaya yetmedi ve ilk yarı 2-1 sona erdi. Devre arasında arkadaşlarla yapılan sohbet sırasında ikinci yarıda Beşiktaş'tan gol yiyeceğimizi biliyordum. Demiştim ki: "Durum 2-1 değil aslında 2-2, bir gol daha atamazsak bu macı yenemeyiz." İkinci yarıda Fenerbahce'ye atılan ve Hakan Şukur'un kafasına carpıp giren golden bir tane de Beşiktaş'a atmak uzereydik ki ustten dışarı gitti. Delgado ilk yarıda Barış'ın direk ayağına basması sonucu gorduğu sarı karttan sonra hakeme neyi ifade etmeye calıştığının cokta onemi olmayan kart isteme hareketini yaptı ustelik bunun sarı kart olabileceğini bildiği halde. Bunu gormuş olacak ki Denizli'de yanına gelen Delgado'ya yaptığı hareketin aynısını yapıp "gec iceri" tarzında hareketlerle iceri yolladı. 53. dakikada futbol sahalarında ender rastlanacak guzellikte bir gol attı Galatasaray. Lincoln'un harika pasını goğsu ile iyi yumuşatıp golu atan Baros mukemmeldi. Bu gol Galatasaray'ı 3-1 one gecirdi ancak yine kolay bir gol yiyerek durumun 3-2 olmasına neden oldu Galatasaray. Atılan gole gelecek olursak Holosko onune duşen topta gercekten guzel bir vuruş yaparak takımına golu kazandırdı. Ancak bir nokta var ki o da topun Holosko'nun onune duşmesinin sebebi. Bariz eline carparak onune duştu ancak bu kesinlikle bir el ile oynama değil. Devam kararı son derece doğru ki buna kimse itiraz da etmedi zaten. Ama eğer boyle bir pozisyon karşı taraf tarafından yapılmış olsaydı ne olurdu bilemiyorum. Lincoln hala mukemmel oynuyor ve durdurabilen yok henuz. Tabi kendisine yapılan fauller dışında. Ancak oyle durdurulabiliyor mac icerisinde o da bir sureliğine. Yine harika bir mac cıkardı Lincoln. İlk goldeki ortası ile yaptığı katkıyı 3. golde Baros'a attırdığı gol ile susledi. Ustune bir de gol atmak icin ceza sahasına calımla girdiği sırada onune kolunu koyan Uğur sebebiyle atamadı. Ancak takımına penaltı kazandırdı. Bu bana gore en az ilki kadar net bir penaltıydı. Yine topun başına gecen Baros bu sefer aynı koşeyi tutturan Ruştu'ye topu havadan gondererek bir gol daha attı. Bu onun hattrick yaptığı anlamına geliyordu. Servet'e değinmek istiyorum. Servet bugun gercekten cok iyi bir mac cıkardı. Attığı golun yanısıra hattrick yapabilecek kadar pozisyona da girdi ancak biraz şanssızlık ve biraz da maskesinin vermiş olduğu dezavantaj ile yalnızca bir golde kaldı. Son maclarda topları tehlikeli bolgede fazla eveleyip gevelemeden arkadaşlarına vermesi bazı şeylerden ders aldığının gostergesiydi. Skibbe mactan once bir kumar oynadı ve bu kumarı tuttu. Osman Tanburacı'nın yazısında soylediğini de gercekleştirmiş oldu. Soylediği neydi ki diyenler icin: "Yine de sordum kac kac olur? Ah keşke uc gole dort puan verseler, dedi... Anlayamadım? Bekleyin dedi... Pazar’a anlarsınız..." Vaat ettiğinden bir gol fazla oldu ama ona da Servet'in ekstra katkısı diyelim ve son noktayı koyalım. __________________