İSLÂMDA MEZHEBLERİN YERİ ve CIKIŞ NEDENLERİ
Bu konuyu ele almamın ana nedeni, bazı Musluman kardeşlerimizin, “dort mezhepten başka mezhep yok” şeklindeki goruşlerini duzeltmek ve onları bu konuda bilgilendirmektir.
Mezhebin sozluk anlamı, gitmek, izlemek, gidilen yer ve yol demektir. MecÂzi olarak kişisel goruş, anlayış, inanc ve doktrin karşılığında da kullanılır.
Terim olarak bir muctehidin, dinin ayrıntılarına ilişkin, kendine ozgu kural ve yontemlerle oluşturduğu inanc ve hukuk sistemini dile getirir.
İslÂm tarihinde, mezhep kelimesi genel olarak itikadî, fıkhî ve siyÂsî goruşlerin tamamı icin kullanılmıştır.
Bazı mezhep tarihcileri, İslÂm mezheplerini Hz. Peygamber’den rivÂyet edilen bir hadise gore taksim etmişlerdir. Bu hadiste Yahudilerin yetmiş bir, Hıristiyanların yetmiş iki, İslÂm ummetinin ise yetmiş uc fırkaya ayrılacağı, Muslumanlardan cehennemden kurtulacakların Resûlullah’ın ve ashabının yolunu takip eden fırka (başka bir rivÂyette de birlik ve beraberlikten ayrılmayan cemaat) olduğu beyan edilmiştir.
Bu hadisi baz alan bazı Âlimler, bu sayının cokluktan kinaye olmayıp hakiki sayı olduğunu, bazıları da bu rakamların sadece cokluk ifade ettiğini, bazıları ise bu hadisin sahih olmadığını iddia etmişlerdir...
Hz. Peygamber (sas) hayatta iken sahabeler arasında her hangi bir ihtilaf yoktu. Dinle ilgili bir problemleri olduğu zaman Resulullah’a sorar ve o problemlerini hallederlerdi. Hz. Ebubekir ve Hz. Omer devirleri ile Hz. Osman’ın hilÂfetlerinin ilk yıllarında da herhangi bir ihtilaf yoktu. Hz. Osman’ın şahÂdetinden sonra tehlike arz eden siyÂsi ihtilaflar cıktı. Ozellikle hakem olayından sonra ilk siyÂsî ayrılık ve bidat mezhepleri de kendini gostermeye başladı.
Mezheplerin cıkış sebeplerini ana hatlarıyla şoyle sayabiliriz.
1- İslÂm coğrafyasının genişlemesi
2- İnsanların anlayış ve idrak seviyelerinin farklı oluşu
3- Yeni Musluman olan milletlerin eski inanc ve adetlerinin etkisi
4- HilÂfet munÂkaşaları ve bunun neticesinde ortaya cıkan fitne ve ic savaşlar (olen ve oldurulenin durumu... gibi)
5- Eski Yunan, Hint ve İran felsefesinin Arapca’ya tercume edilmesi
6- Bir takım kıssacı ve hikÂyecilerin anlattığı İslÂm’la bağdaşmayan hikÂyelerinin İslÂmi kitaplara girmiş olması
7- İslÂm dininin insanlara verdiği geniş fikir hurriyeti
8- MÂnÂları acık olmayan Âyet ve hadislerin yorum farklılıkları
9- Arapca’nın gramer ve belÂgatını butun incelikleriyle bilememe
10- Delilsiz hukum verme, başkalarını delilsiz taklit etme
11- Metot ve olculerin farklı oluşu... gibi.
İtikadi konularda ihtilaf zararlıdır. Usul-i dinde (akaidde) ihtilaf bid’at ve sapıklığa goturur. Sapıklıkta zamanla insanı kufre duşurur. İtikadi konularda ihtilaf cÂiz değildir, haramdır.
Ameli (fıkhi) konularda ise ihtilaf cÂizdir. Hatta Âlimler arası rahmettir. Bir muctehit ictihadında isabet ederse iki, yanılırsa bir sevap alacağı bildirilmiştir. (Buhari ve Muslim)
Hz Peygamber (sas) Muaz İbn Cebel’i (v.19/640) Yemen’e vÂli olarak gonderirken ona sordu.
“Ne ile hukmedeceksin? ”
Hz. Muaz
“Allah’ın kitabıyla”
“O’nda bulamazsan.”
Hz. Muaz:
“Resullullah’ın sunnetiyle hukmederim”
“Bunların ikisinde de bulamazsan ne yaparsın.” diye sorunca,
Hz. Muaz:
“O zaman reyimle ictihat ederim.” dedi.
Resûlullah da bu cevaptan memnun kalarak;
“Resûlunun elcisini, resûlun rÂzı olacağı bir şeye muvaffak kılan Allah’a hamd olsun.” dedi.(Ebû DÂvût, Ahmet b. Hanbel, Musnet) Boylece ictihada izin verilmiş oldu. Ancak yapılan hicbir ictihat kitap ve sunnete aykırı olamaz, kuralı getirildi.
İslÂm tarihinde zuhur etmiş mezhepler ise başlıca uc kısma ayrılır.
1- SiyÂsi mezhepler
a- Nasıba: Hz. Osman ve Hz.Muaviye taraftarları
b- Şia: Hz. Ali taraftarları
c- Hariciler: Hz. Ali’ye ve Hz. Muaviye’ye karşı cıkanlar.
2- İtikadi mezhepler. Ehl-i Sunnet ve Ehl-i bidat diye iki kısma ayrılırlar.
a- Ehl-i Sunnet mezhepler. Bunlarda iki kısma ayrılırlar. Selefiyye, Halefiyye veya Maturidi ve Eş’ari diye
b-Ehl-i bidat mezhepler: Bunlarda kendi aralarında iki kısma ayrılırlar.
Kufre duşmeyenler. Kaderiye, Mutezile, Zeydiyye, İmamiyye, Kerramiyye, Naccariyye, Hasaviyye, Cebriyye ve Hariciyye’nin bazı kolları.
Kufre duşenler. Meymuniyye, Yezidiyye, Nusayriyye, Durziyye, Batıniyye-i Nizariyye, Babilik ve Behailik...
3- Fıkhî mezhepler, Bu mezhepler kitap ve sunneti esas alır ve iki kısma ayrılırlar.
a- Bugun icin tÂbileri bulunanlar. Hanefî, ŞÃ‚fî, MÂlikî, Hambelî, Zeydiyye, CÂferiyye ve ZÂhiriyye...
b- Bugun icin tÂbileri kalmamış olanlar. Abdullah b. Şubrume (v.144) , Abdurrahman el-Ezvai (v.157) , Sufyan es-Sevri (v.161) , Muhammed b. Abdurrahman b. Eb-i Leyla (v.148) , İshak bin Rahuye (v.238) , Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi (v.310) , Leys b.Sa’d (v.175) , Muzeni (v.264) ve Ebu Sevr İbrahim b. Halit muhammed b. İshakb. Huzeyme (v.311)
Bu arada Zeydiyye ve Caferiyye mezhebinin Ehl-i sunnet dediğimiz dort mezhepten ayrıldıkları bazı konulara değinmek istiyorum.
Zeydiyye mezhebinin ayrı duşunduğu bazı konular,
Mestler uzerine meshin meşru olmadığı
Ehl-i kitabın kestiğinin haramlığı
Ehl-i kitap kadınlarla evlenmenin haramlığı
Cenaze namazında beş tekbir alma
Ezana “Hayya ala-hayrı’l-amel” sozunu ilÂve edilmesi
İmamiyye’nin cÂiz gorduğu mut’a nikÂha cevaz vermezler
FÂcir ve fÂsık kimselerin arkasında namaz kılmak cÂiz değildir derler...
Caferiyye (İmamiyye) mezhebinin ayrıldığı konular.
Mut’a nikÂhın meşruluğu
Talaka şÃ‚hit tutmanın gerektiği
Ehl-i kitabın kestiğinin yenmeyeceği
Ehl-i kitap kadınlarla evlenilmeyeceği
Mestler ustune meshin caiz olmadığı
Ezan ve teşehhutte “Eşhedu enne Ayiyyen veliyyullah” ibÂresini ilÂve edilmesi
Hz. Ebû Bekir, Hz.Omer ve Hz. Osman devlet başkanıdır, fakat imam değildir
On ikinci imam (Muhammed Mehdi) olmemiş, goğe cıkarılmış ve bir gun donecektir
Ruhun dunyaya geri doneceğine inanma... vs.
Bu saydığımız konular dikkatlice incelendiği zaman hepsinin ameli konular olduğu, itikatla ilgili olmadığı ve ictihattan kaynaklandığı anlaşılır.
Sonuc olarak şunu soyleyebiliriz, hicbir mezhep sÂhibi, ben mezhep kuruyorum diye ortaya cıkmamıştır. Halk guvendiği ve kendisine yakın bulduğu Âlimlere soru sorarak onların verdiği fetvalara gore hareket ederek etrafında yer almışlar ve boylece mezhepler doğmuştur.
Bir insan ya muctehittir ya da mukallit. “Mukallidin (taklit eden) mezhebi olmaz”, o bir muctehide tÂbi olur. Ayrıca, akaitte şoyle bir kural vardır. “Ehl-i kıble tekfir (kufurle suclama) edilemez.”
Eğer bizler, İslÂm’ın temel taşı mesÂbesinde olan o muctehit imamları hafife alır onların yerine ne iduğu bellisiz, bÂzı icleri boş prof’ları olcu olarak alırsak, ortada ne din, ne de mezhep kalır..
__________________
İslÂmda Mezheplerin Yeri ve Cıkış Nedenleri
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İslÂmda Mezheplerin Yeri ve Cıkış Nedenleri