Hep Avrupa' dan bahsediyoruz, full tribunler onune oynuyorlar diye. Almanya' da Dortmund var. Sezonda hemen hemen butun stadı kombine olarak satıyorlar. Ortalama 70.000 seyirciye oynuyorlar. Dortmund' un adını en son ne zaman duydunuz sorarım size? İtalya' da Napoli 3. ligde iken Reggina karşısında 63.000 kişiye mac oynamıştır. Sezonluk ortalaması da 50.000 civarında olmuştur. İskocya' da Glasgow 57.000 seyirci ortalamasıyla oynamaktadır. Aynı rakama Celtic' de dahildir. Celtic ve Glasgow uzun zamandan beri Avrupa' da sessiz kalmaktadır. İngiltere' de Newcastle 50.000 ortalamaya oynuyor. Newcastle en son ne zaman şampiyon oldu ya da en son ne zaman Avrupa' da bir başarı elde etti? Butun bunları bir araştırın bakalım. Bu gibi takımların sayısını cok daha fazla arttırabilirim. Fakat butun bunları neden yazdığımı izah edeyim: Bu bahsettiğim takımların seyircileri gonulden bağlı olan, gercek sevgi ile dolu taraftarlardır. Başarısever değil, futbolsever olarak nitelendirilen insanlardır. Diyeceksiniz ki Turkiye' de bu rakamlara ulaşmak hayal. Evet hayal, cunku hayat standartları acısından Avrupa ile aramızda ucurumlar var. Dolayısıyla her macı full tribunlere oynamamız imkansızdır. Tribunlerin full olmasını gectim, bari icinizdeki Galatasaray aşkını oldurmeyin. Bir mağlubiyetten sonra takımınıza olan desteğinizi cekmeyin. Gercek taraftar gibi icinizden gecenlerle her zaman sahip cıkın. İyi gunde, kotu gunde bu sevginizi tuketmeyin, her yerde yılmadan bu sevginizi gosterin. Başarılar gelir gecer, asaletin bize yeter!.. diyerek bu sevginizin gercekliğini her zaman gururla taşıyın. Aşığız biz bu renklere diyerek, her zaman takımınızın yanında olun. En onemlisi, başarıseverlikten ote, bir Galatasaray futbolseveri olun. Bu butun Galatasaraylı arkadaşlarımdan isteğimdir. Rica minnet etmek istemiyorum. Bu değerin kıymetini bilen herkes burada guzel bir şekilde yorumunu yapacaktır. Saygılar, necosarac