Birkac macta “Avrupa Fatihi” olunmaz, hele ki ulkemizi spor kamuoyuna rezil edenler asla… Geride kalan 102 yıllık tarihimizde aldığımız başarıların ardından, taraflı tarafsız herkesin yakıştırdığı "Avrupa Fatihi" unvanını bırakmak gibi bir duşuncemiz hicbir zaman olmadı, olmayacaktır da. Biz Galatasaray taraftarları, Galatasarayımızın, ozellikle bu sezon, bir kabuk değiştirme icerisinde olduğunu goruyoruz. Turkcell Super Lig'de lider durumda olmamıza rağmen, Avrupa'yı fetheden bir takımın taraftarları olarak, bu liderlik bizi tatmin etmemekte ve UEFA Kupası'nı bir kez daha muzemizde gormek istiyoruz. Karl Heinz Feldkamp'ın teknik direktor olarak goreve getirilmesi, yeniden yapılanmamız, genc oyunculara guvenilmesi ve bircok kişinin tahmin edilenden cok daha fazla şans verilmesinin ardından, sancılı bir doğum geciriyoruz. Bu genc oyuncularımız, yavaş yavaş uzerlerindeki tecrubesizliği atarken, zaman zaman kayıplar da yaşasak, ilerisi icin bizlere umut vermekte ve geleceğe cok daha olumlu bakmamızı sağlamaktadır. Bu genclere inanıyor ve guveniyoruz ki, Galatasarayımızın uzun yıllar formasını giyecekler ve ileride bizlere cok daha buyuk başarıları tattıracaklardır. Bu sancılı donemimizde, bazı rakiplerimizin, Şampiyonlar Ligi'nde aldıkları galibiyetlerin ardından, bizim yıllarca alnımızın akıyla elde ettiğimiz "Avrupa Fatihi" unvanına ortak olmaya calışmalarını, şaşırarak karşılıyor ve anlam veremiyoruz. Yeri geldiğinde "Asırlık cınar" yakıştırması yapılan bu kulupler, dune kadar Manchester United'ı Old Trafford'da, Chelsea'yi de Stamford Bridge'de mağlup etmelerini, kendilerine bir başarı olarak gorurken, 100 yılı geckin tarihlerinde, bir elin parmağını gecmeyecek mac bazlı, kendilerine gore başarıları bulunmamaktadır. Sadece bir hatırlatma yapmak isteriz ki, Şampiyonlar Ligi'nde gecmiş şampiyonalarda, henuz tur atlamayı başaramazken, Inter'i kendi sahalarında mağlup etmelerinin ardından, koltukları kabarmış, kendilerini "Avrupa Fatihi" ilan etmişlerdir. Bir diğer kulup ise, yaslı anlar yaşadığımız gunlerde, tum ulusun desteğini alarak, benzer bir galibiyet elde etmiş ve kendilerine yersiz yakıştırmalarda bulunmuştur. Zaman her şeyi gosterir ve gelinen noktada goruyoruz ki, tum ulusun desteğini alan bu kulup, deplasmanda Liverpool'a 8-0 mağlup olarak, UEFA'nın duzenlediği Şampiyonlar Ligi'ndeki en farklı skoru elde etmiş ve ulkemizi dunyaya REZİL etmiştir. Diğer kulup ise, 2001-02 sezonunda katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde PUANSIZ ayrılarak Kosice'nin ardından puansız ayrılan ikinci ekip olarak, ulkemizin ismini Avrupa ve Dunya medyasında manşetlere taşımıştır. Yine aynı kulup, bu sezon Inter'e aldığı 1-0'lık galibiyetin ardından, Salı gecesi Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda 3-0 mağlup olmuştur. Bu kulubun başkanı, daha onceki Galatasarayımızı hedef alan bir beyanında, 1999-2000 sezonunda elde ettiğimiz UEFA Kupası'nı ve aynı sezonun devamında aldığımız Super Kupa'yı "Tesadufi" bir başarı olarak değerlendirmiştir. Kendilerince tesadufi bir başarı aldığı iddia ettiği Galatasarayımız, takip eden sezon ardından, Şampiyonlar Ligi'nde Ceyrek Final'de elenmiş, onceki sezonlarda ise eski adı ile Şampiyon Kulupler Kupası'nda Yarı Final'de elenmiştir. Hayallerinde bile goremeyecekleri UEFA Kupası'nı ve Super Kupa'yı yenilmeden elde etmek mi tesaduftur yoksa, şu an bulundukları noktalar mı? Biz, Galatasaray taraftarları olarak, artık tesadufi başarılar istemiyoruz, biz, 1-0 galibiyetin ardından 3-0 yenilmeler, 2-1'lik galibiyetin ardından tarihi hezimetler istemiyoruz. Biz ay-yıldızımızın, Avrupa'da ve dunyada gururla taşınmasını istiyoruz. Bunu da yapabilecek bir kulup varsa şuphesiz, daha once olduğu gibi yine Galatasaray olacaktır. Ali Sami Yen'i, yurdumuzda deplasmanlarda ve Avrupa'da yapılan karşılaşmalarda, tribunleri dolduran taraftarlarımızın zaman zaman, haykırdığı gibi "Bir gunde kral olmadık, bir gunde tahtan inmeyiz". Kaynak: Webaslan.com __________________