Muhakkak ki hamd Allah’adır. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kotu amellerimizden Allah’a sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak yoktur. Kimi de saptırırsa ona hidayet verecek yoktur. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur; O tektir ve ortağı yoktur. Ve şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasuludur. Allah O’na, ailesine ve ashabına salÂt ve cokca selam eylesin.
Bundan sonra... Allah’dan hakkıyla korkun ey Allah’ın kulları! Cunku takva işleri kolaylaştırır; her tur kotuluğu ve tehlikeli şeyi defeder.
Ey muslumanlar!
Allah bizim icin dini kemale erdirmiş ve uzerimize olan nimetini tamamlamıştır. Ve bizlere din olarak İslam’ı secmiştir. İslam’ın temellerini sağlam bir şekilde belirlemiş ve kurallarını korunmuş olarak koymuştur. Kulların faydasına olan şeyleri toplamıştır. İyilikleri emreder ve kotuluklerden sakındırır. Kişinin yucelmesi ancak din ve ahlak ile olur.
Nefislerin tezkiyesi kalplerin inşasına yardım eder ve ovguye layık işler yapmaya yoneltir. Ahlakın bir sınırı vardır. Ne zaman o sınır aşılırsa duşmanlık olur. Ne zaman da ondan geri kalınırsa aşağılık ve eksiklik olur. Gecen gunler icin nefsini hesaba cek. Bil ki giden geri gelmeyecektir. Kotuluğu emreden nefsin tabiatından biri de gecmişle alakalı ozurler ileri surmesi ve geleceğe bağlı emellerinin bulunmasıdır.
Akıl sahiplerinin en ustunu nefsini en sıkı elinde tutandır. Varlığın şerefini bilen varolanın en ustununu elde etmeye calışır. Omur bir mevsimdir. Uyanık kimse en iyisini ister. Ancak doğru yolda olmakla dunyadan lezzet alınır. Mutlu kişi afiyeti elde edebilmiş kişidir. Cennetteki makamların artması faziletli amellerin artmasına bağlıdır.
Kulun meşgul olacağı en faziletli şey şeriat ilmidir. Ondan sonrakiler onun peşinden gelir. İlim olmazsa sapıklık olur. Omur değerlidir ve ilimler coktur. En uygunu en onemli olanını daha az onemli olana takdim etmektir. Din ve dunya iyiliği aranan bir ilmi talep etmeye calışmak dunya metÂı talep etmeye calışmaktan daha iyidir. Hayatın meyvesi ilim ve amelden başka bir şey değildir.
Selametin devam etmesini isteyen Allah’ı gozetsin. Takvasına zarar verecek bir şeyde nefsini serbest bırakan hic bir kul yok ki anında ya da daha sonra cezasını bulmasın. Aldanmanın bir ceşidi de; kotuluk yapıp sonra ihsan ile karşılaşınca bağışlandığını zannetmektir. GunahkÂr kimse bedeninin ve malının selametini gorerek uzerine bir ceza olmadığını zannedebilir ve cezaya carptırılanlardan gafil olduğunu bilmez.
Gunahtan sonra işlenen gunah, gunahın cezasıdır. Cezalar bazen ansızın cıkagelir. Bazen de hoşgoru onları geciktirir. Gunahların cirkin etkileri vardır. Bunlar biraraya gelirse eziyet verir. Gunahlardan uzak durup ibadet etmekten daha faydalı bir şey yoktur. Kucumsenen bir kotuluk bir ulkeyi yakabilir. Yusuf (Aleyhisselam)’ın kardeşlerinin O’na “Bize bağışta bulun” dedikleri anda duştukleri durumu duşunen hataların kotu sonucunu anlar. Şehvetlere yonelen ve sonra kalbin salÂhını isteyen imkÂnsız bir şey istemiştir.
Fitneye yolacan faktorlerden uzak dur. Cunku onlara yaklaşmak, uğrayanın cok az kurtulduğu başlıbaşına bir musibettir. Korunmuş bir bolgenin etrafında dolaşanın oraya duşmesi muhtemeldir. Hevasına karşı koyan icin dunya nimetleri olgun olur. Durumu daralsa da sabır onu genişletir ve rıza onu iyileştirir. Nefsi teşvik edersen arzu duyar. Onu emir ve yasak bağıyla bağla.
Mutsuzluğun bir ceşidi de dunya lezzetlerinin en son noktasını istemendir. Oysa dunyada lezzet yoktur; ancak acı verici şeylerden uzak kalma vardır. Kardeşlerle birlikte olmak az da olsa hayatta elde edilen guzel bir kazanımdır, ibadete yardım eder.
İyilikten kaynaklanan salih ameller ancak yaradılışı ona uygun olanlarla yaşar. Sadece; goruşlerinde fazilet sahibi, sevgisinde samimi, gizli şeyleri emanet edebileceğin ve kardeşliğinde vefalı olan kimselerle yakınlık kur. Cunku insan tabiatı cok cabuk etkilenir.
Kendine, Rabbinden ihtiyacını isteyeceğin ve nefsini hesaba cekeceğin bir vakit ayır. Dilinden kotu bir soz ve kalbinden bir ofke zuhur etmesinden korkarak ÂzÂlarını takip et. Zaptedilmeye en cok ihtiyacı olan şey dil ve gozdur. Harama bakmak saadeti bozar ve dostluğu azaltır, yaşantıyı kirletir. Hakkı bırakıp insanlarla arasını duzeltmeye calışan istediğini elde edemez. Kendisini oven, sonucta kotuler.
Dunya şehvetleri helak edici tuzaklardır. Nefisle mucadelede kararlılıktan ve nefsi sımsıkı tutmaktan daha iyi bir yol yoktur. Dunya yarış yeridir. Orada kazanan din olmalıdır. Binitinin yularını tabiatına ve hevasına terkeden telef olur. Dunyada yaşanan hayret verici cezalardan biri de Yusuf (Aleyhisselam)’ın kardeşlerinin Yusuf (Aleyhisselam)’a yaptıklarıdır. O’nu az bir paraya satarlar ve sonucta O’na ellerini uzatarak “Bize bağışta bulun” derler.
Gencliğe ve sıhhate aldanma! Cunku olenlerin azı ihtiyarlardan ve coğu genclerdendir. Bu nedenle yaşı oldukca ilerleyen pek azdır. Kalbini ıslah edenden fazilet kokusu yayılır. İyiliğinin izinden kalpler onu takip eder. İhlÂsa bak; cunku ihlÂs olmadan bir şey fayda vermez. Gunah karşılığı izzetini satma. HevÂnı terketmede gosterdiğin caba olcusunce muhabbetin kuvvetlenir.
Elde edilmesi mumkun olan hicbir fazileti bırakmadan elde et. Oturanlar ancak hedeflerinin duşukluğu nedeniyle oturur. Sen, vakitlerin calındığı bir meydandasın. Tembellik yapma! Kacan fırsatlar ancak tembellik nedeniyle kacmıştır. İstediğini elde edenler ancak ciddiyet ve kararlılıkla bunu elde etmiştir. Kendini beğenmişliği bırak ve kibirlenmeyi terket.
İmam Ahmed (Rahmetullahi Aleyh) şoyle der:
“Nefsini buyuk goren kişiden hicbir şey dinlememek gerekir.” Sebeplere takılır kalırsan sebeplerin etkisi silinir. Allah (Azze ve Celle) şoyle buyurur:
“Ve Huneyn gununde hani cokluğunuz sizi boburlendirmişti de bunun size hicbir faydası olmamıştı.”
Tevbe 25
Yakup (Aleyhisselam)’ın halini ve Yusuf (Aleyhisselam) hakkındaki korkusunu duşun. “O’nu kurt yemesinden korkuyorum” dedi, kendisine “O’nu kurt yedi” dediler.
Allah, herşeyin kaderini bir vakte bağlamıştır. En sonuna kadar yollarını hazırlamıştır. Azimle calışan bir kimsenin dunya işlerinden ve suslerinden elde edemediğini gevşek davranan bir kimse elde edebilir. Guclu bir kimsenin hata ettiği bir şeyde aciz bir kimse isabet edebilir.
Sebepler, mutlaka yurunmesi gereken bir yoldur ama insan sebeplere tamamen meylederse cezalandırılabilir. Suleyman (Aleyhisselam)’ın cezasını duşun. “Bu gece yuz kadınla teker teker birlikte olacağım ve her biri bir cocuk doğuracak” der ve “İnşaallah” demez. Yuz kadından sadece biri hamile kalır ve o da yarım cocuk doğurur. Sebepleri yaratanı bilip O’na sarılana ne mutlu! Cunku bu, en yuce hedeftir.
Korkuyu ve umidi yerinde kullan. Sakınmanı, korkulan şeyin dışında bir yere; umidini de elde edilemeyecek bir şeye koyma! Sevdiğin bir şeye ozlemin artarsa umit kanatlarını ser. Allah TeÂl comerttir. Cokca dua etmek ne guzel bir dayanaktır. İmtihanın bir turu de mu’minin dua edip duasına icabet edilmemesidir. Tekrar tekrar dua eder, zaman uzadıkca uzar ama duanın kabul edildiğine dair bir eser gorulmez. Bu, sabır gerektiren bir imtihandır.
Duaya icabetin gecikmesinin nefiste bıraktığı etki tedaviye muhtac bir hastalıktır. Duaya icabetin gecikmesinde bir fayda, acele edilmesinde bir zarar olabilir. Bu, belaların uzaklaştırılmasında karşılaşılan nimetlerden biridir. Duanın kabul edilmemesi bir musibet de olabilir. Belki de yediğinde bir şuphe vardır. Dua anında kalbinde gaflet vardır.
Tevbende samimi olmadığın bir gunah dolayısıyla ihtiyacın engellenerek cezalandırılıyor olabilirsin. Herhangi bir durumda sıkıntıyla karşılaşırsan şukretmediğin bir nimeti ya da yaptığın bir hatayı hatırla! Nimetlerin kacmasından ve cezanın ansızın gelmesinden sakın!
Olumun kendisini amelden alıkoyacağını bilen; hayatında, ecrini oldukten sonra da devam ettirecek ameller işler. Kendisinden sonra Allah’ı zikredecek bir nesil bırakmaya calışır. Arkasında eser bırakan kimse olmemiştir.
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım:
“Kim salih amel işlerse lehine, kim de kotuluk yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin, kullarına asla zulmedici değildir.”
Fussilet 46
Allah beni ve sizleri Kur’an ile mubarek eylesin...
İhsanı icin Allah’a hamdolsun. Başarılı kılması ve nimetlendirmesi nedeniyle O’na şukurler olsun. Allah’dan başka ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. ŞÃ‚nı yucedir. Şehadet ederim ki; nebimiz Muhammed O’nun kulu ve rasuludur. Allah; O’na, ailesine ve ashabına salÂt eylesin.
Bundan sonra… Ey muslumanlar! KemÂl değerli bir şeydir. KemÂle eren az bulunur. Rahatlık; ibadet etmek ve fazilet kazanmak icin nefsin zaptedilmesidir. Bunun ilerisine gecilirse gevşeklik ve tembellik olur. Eksik yapılırsa da zararlı olur. Akıllı kimse gece-gunduz devamlı ve kalplere etki edecek, hırslarını frenleyecek bir şekilde olumu hatırlamalıdır. Cunku olumu cokca hatırlamak, kotuluklerden korur. Allah’ın izniyle kaygılardan emin kılar.
Başkasının olumu sana kendi olumunu gosterir. Mukellefiyetler arasında kadere sabretmekten daha zor bir şey yoktur. Ona rıza gostermekten daha ustun bir şey de yoktur. Dunyalık şeylerden elde edemediğine uzulme.
Elde edip de sonradan arkası kesilen şeyleri hic elde etmemiş gibi duşun. Talep edip ulaşamadığını hic talep edilmemiş say. Dunya denizini iyice duşunen, dalgalarla nasıl karşılaşacağını ve zamanın direncine nasıl sabredeceğini bilen bel ile karşılaşmaktan korkmaz ve rahatlığa da sevinmez.
İnsanların en gafili altmışını gecip yetmişine yaklaşmış olandır. Cunku ikisi arasında ecel meydanı vardır. Bu meydana giren karşılaşmaya hazır olmalıdır. Yaşadığın her gun bir ganimettir. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şoyle buyurur:
“Mu’mine omru ancak hayır kazandırır.”
Muslim
Dunya donem donemdir. Dunyadan nasibin, sen zayıf olsan da sana gelir. Sana isabet edecek olanı kuvvetli olsan da uzaklaştıramazsın. Akıldan ve dinden daha değerli birşey yoktur.
Sonra bilin ki, Allah sizlere Nebisine salÂt ve selam getirmenizi emreder...
__________________