Hagi ve Popescu gibi isimleri daha uzun yaşadık, Galatasaray tarihinin de en onemli parcalarından biri oldular ama Galatasaray ve Romanya ilişkisinde Iulian Filipescu ile Adrian İlie'yi de anmadan olmaz. Bu futbolcuların farkı, giderken Galatasaray'a kazandırdıkları bonservislerdir. Adrian Ilie'yi Valencia'ya gondermişti Galatasaray, bir sezon sonra da Filipescu'yu Real Betis'e. O Filipescu, Real Betis formasıyla da uzun bir kariyer yaptı ve Uefa Kupası'na giden yolda "keşke kadroda olsaydı" dediğim isimlerin de başında gelmekte. Fatih Terim'le birlikte gelen isimlerden biri Filipescu. Popescu bir sezon sonra gelmiştir mesela, bu anlamda Filipescu'nun mazisi bir sezon eski. Defansın tam bir jokeriydi, stoper veya bek, hatta orta sahada da oynamak onun icin farketmiyordu. Filipescu ayrıldıktan sonra da o boşluğu doldurmak adına Capone alınmıştı aslında ve o boşluğu da doldurduğunu duşunuyorum. Ayrıca kritik gollerin de ismiydi o. Soğuk ve agresif bir isimdi de. Bu anlamda Fatih Terim'in en onemli kozlarından da biri olmuştu ama Galatasaray'ın o donem şartları biraz para kazanmak ustune olduğundan, onemli teklifler affedilmedi. Filipescu'yla birlikte o sezonun ortasında Hakan Şukur'un de transferi gundemdeydi mesela ama Hakan Şukur'un ısrarı onu takımda tuttu. O donemin akıllarda iz bırakan Romanya ekolu de gelecek yıllarda Galatasaray'ın başına dert actı aslında. Bratu, Petre, Tamas, daha sonraki yıllar Stancu'ya kadar uzanan başarısız Romanya hareketlarına da şahit olduk. Belki de bu Romanya futbolunun da yıllar icerisinde nereye geldiğinin gostergesiydi.
(Sportifcumleler Blog'undan alıntılanmıştır)
__________________