

A
a la carte
1.Bir restoranda geniş bir seceneği kapsayan, her tabağın ayrı olarak fiyatlandırıldığı menu. Genellikle tabldottan daha pahalı olur.
2.Tur operatorleri tarafından ust sınıf tatilleri, imkan dahilindeyse muşterilerin bireysel zevklerini karşılayacak nitelikte olan tatilleri tanımlamak uzere kullanılan bir terim.
a.m.
Ante meridiem. Geceyarısı saat 12 ile oğle vakti saat 12 arasındaki 12 saatlik zaman dilimi. Oğleden once.
AA
Otomobil Kurumu.
AAC
Havayolları Birlikleri Derneği
ABC
1.Başlangıcta tren tarifeleri yayımlayan, daha sonra da diğer taşımacılık alanlarını da kapsayan yayıncı. "ABC"den soz eden seyahat acenteleri genellikle, artık eskimiş olan ve OAG adıyla yayımlanan Hava ABC'sini kastederler.
2. Bkz. Onceden Yer Ayırtılmış Charter
abaft
kıc, bir geminin arka kısmı
ABLJ
Kaldırma gucu ayarlanabilir cankurtaran yeleği
ABPCO
İngiliz Profesyonel Konferans Organizatorleri Birliği.
ABTA Seyahat Acentaları Sertifikası
İngiltere'de, ABTA ve Seyahat Eğitim Şirketi (Travel Training Company) tarafından geliştirilmiş, sınava dayalı bir belge. Daha onceleri ABTA'nın Ulusal Eğitim Kurulu ve Londra Kent Loncaları tarafından yurutulen COTAC ve diğer sınava dayalı belgelerin yerini almıştır. ABTAC, NVQ (bkz. ulusal mesleki sınav) ile kullanılan diğer değerlendirme yontemlerini sınava dayalı belgeleme sistemiyle ikmal etmek isteyen turizm sektoru baskısı sonucu kullanıma girmiştir.
AB yasaları
(ing: European Union Legislation, fra: Législation de I'Union Européen, alm: Gesetzgebung der Europäischen U)
Avrupa Birliği'ne uye ulkeleri bağlayan uyum yasaları.
Aborijin turizmi
(ing: aboriginal tourism, fra: tourisme aborigène, alm: Tourismus in Siedlungsgebieten)
Yerli kabilelerin bulunduğu yorelerde, yerel ekonomik yapı, tuketim ve uretim alışkanlıkları, kultur, etnik butunluk ve cevre faktorlerinin otantik karakteri değiştirilmeden yapılan turizm turu.
Aboryer Raporu
Restoran girişindeki Aboryer'in hangi odalara kac porsiyon verdiğini işaretlediği rapor. Bu rapor her oğun ici ayrı ayrı duzenlenir. Ala cart alınan yiyecek ve icecekler raporda yer almaz. Rapora ayrıca bedelsiz yemek alanlar da orneğin mudur, şef, acenta temsilcisi, rehber vb. işaretlenir. Boylece bir oğunde kac porsiyon yemek verildiği tesbit edilir.
AC
1. Klima anlamına gelen bir arac kiralama kısaltma ifadesi. Klima,sıcak bolgelerde iş yapan bir şirketin sunduğu bir secenektir; arac camlarının kent icinde kapalı tutulabilmesi gibi yararı vardır ki ozellikle dunyanın bazı bolgelerinde guvenlik acısından onemlidir.
2. Alternatif Akım. Voltajda sıfır noktasından belirli bir zirve değere, sonra da ters istikamette zirve değere ulaşan ve bunu bir saniye icinde bircok defa yapan elektrik akımı. İngiltere'de bu değişim frekansı (sıklığı) saniyede 50 defadır. ABD'de ise 60'tır. seyahat edenlerin, cihazlarının farklı frekanslara uyumlu olması konusunda dikkatli olmaları gerekir.
Acente :
(ing: agency, fra: agence, alm: Agentur )
Belirli bir sıfatı olmaksızın, bir sozleşmeye dayalı olarak belirli bir yore veya yerde surekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinmiş kimse. Faaliyet konusu bu olan kuruluş.
Acık sistem kuramı
Open system theory
Bir orgutun cevresindeki yaşamdan ayrılmış, ama onunla karşılıklı etki vve tepki ilişkilerinde bulunan ve bu ilişkilerin orgutun yaşama, gelişme br buyumesinde cok onemli rolleri bulunduğunu savunan bir yonteim kuramı.
Acık alan
(ing: open area, fra: aire ouverte, alm: freies Feld, )
İmar gormemiş veya konutlardan ve diğer yapılardan nisbeten arınmış toprak parcası.
Acık boşaltım sistemi
(ing: outfall, fra: décharge publique, alm: offener Abfluß

İşlem gormuş atık suyu ya da diğer sıvı atıkları doğrudan alıcı ortama ileten taşıyıcı, deşarj hattı.
Acık bufe
(ing: buffet, fra: buffet à volonté, alm: offenes Buffet)
Davetlilerin veya muşterilerin onceden hazırlanmış bufedeki yiyecek ve iceceklerden dilediklerini, istedikleri miktarda alabildikleri duzenleme bicimi.
Acık fiyat
(ing: open rate, fra: prix libre, alm: freier Preis)
Fiyatlandırmada birlik sağlanamayan guzergÂhlar icin, taşıyıcı firmaların kendi fiyatlarını belirleme konusunda serbest olmaları.
Acık hava muzesi
(ing: outdoor museum, fra: musée en plein air, alm: Freiluftmuseum )
Ender, ilginc ve eski eserlerin yer aldığı acık ziyaret alanı.
Acılır kapanır koltuk
(ing: jump seat, fra: siège ejectable, alm: Klappsitz)
Ucak yardımcı personeli icin geliştirilen koltuk turu.
Advertised tour
Broşuru yayınlanmış, IT koşulları taşıyan gezi.
Adyabatik serinlik
(ing: adiabatic cooling, fra: fraîcheur adiabatique, alm: adiabatische Kuhlung,)
Seyahat sırasında yuksek arazilere cıktıkca hava yoğunluğunun azalması nedeniyle sıcaklığın duşmesi.
Affinity group
(ing. affinity, fra.affinité; Alm.Anziehung)
Değişik ve ozel paket tur ceşitleri, ozel programlar.
Afiş
(ing: poster, fra: affiche, alm: Plakat )
Bir şeyi tanıtmak, duyurmak icin hazırlanan, coğu resimli duvar ilÂnı.
Aft
(ing: aft, fra: arriére, alm: Heck)
Ucak ya da geminin arka kısmı.
Aile bileti
(ing: family ticket, fra: billet de famille, alm: Familienkarte )
Aile fertleri icin verilen, ozel şartlara tÂbi bilet.
Air/Sea
Bir kısmı havayolu bir kısmı deniz yolu ile yapılan gezi.
Akarsu turizmi
(ing: white water tourism, fra: tourisme à eaux vives, alm: Flußtourismus )
Akarsularda yapılan turizm amaclı sportif aktiviteleri iceren faaliyetlerin tumu.
Akdeniz iklimi
(ing: Mediterranean climate, fra: climat méditerranéen, alm: Mittelmeerklima )
Yazların sıcak ve yağışsız olması nedeniyle, turistlerin en cok tercih ettiği iklim turu.
Akıl Payı
Mind Share
Sirketlerin tuketici nezdindeki imajını, tuketicinin kafasında ne kadar yer aldığını ifade eder.
Akifer
(ing: aquifer, fra: couche aquifère, alm: wasserhaltig )
Suyun cok uzak mesafelere gitmesini sağlayan, yer altı sularını pınarlara veya kuyulara ileten gozenekli toprak ya da jeolojik oluşum.
Akıllı acenta
(ing: intelligent agency, fra: agence intelligente, alm: intelligente Agentur,)
Turizmde gelir yonetimi, tuketici profili, veri araştırması, tur paketi oluşturulması, doğrudan pazarlama gibi değişik uygulamaları olan temel teknoloji.
Akşam yemeği
(ing: dinner, fra: dîner, alm: Abendessen)
Ceşitli zenginliği olan, gunun son ve esas yemeği.
Aksesuar
(ing: accessories, fra: accessoires, alm: Zubehor, )
Bir aletin temel fonksiyonunun gorulmesi ile ilgili bulunmayan fakat onun fonksiyonuna ayrı bir kolaylık veya ozellik kazandıran ilÂve parcalar.
Aktarma
(ing: connection, fra: correspondance, alm: Anschluß )
Gideceği yere doğrudan arac bulunmadığı icin, yolcunun bir taşıttan başka bir taşıta gecmesi.
Aktarma yapılan taşıt
(ing: connecting carrier, fra: correspondance, alm: Anschlußfahrzeug )
Yolcunun daha ileri bir noktaya taşınması icin ara bir noktada transfer edildiği taşıt.
Aktarmalı bilet
(ing: interlining ticket, fra: billet à correspondance, alm: Anschlußfahrkarte)
Yolcuların farklı ya da aynı havayollarına ait ucaklarla aktarmalı yolculuk yapabildikleri tek bilet.
Aktarmalı yolcu
(ing: connecting passenger, fra: passager en transit, alm: Umsteiger)
Gideceği yere doğrudan arac bulunmadığı icin taşıt değiştirmek durumunda kalan yolcu.
Aktif camur sureci
(ing: activated sludge process, fra: méthode de cambouis activé, alm: aktiver Verschlammungsprozeß, )
Atık su arıtma tesislerinde kullanılan aerobik, biyolojik arıtma sureci.
Aktivite
(ing: activity, fra: activité, alm: Aktivität)
Hareketlilik, etkinlik.
AKTOB
The Associatin of the Mediterranean Tourism Businesmen and Hotel Owners
Akdeniz Turistik İşletmeciler ve Otelciler Birliği
Alman Turing ve Otomobil Kurumu
(ing: German Touring and Automobile C, fra: Club Touring et d'Automobile d', alm: Deutscher Touring- und Automobi )
Uyelerine turistik bilgi, karayolları ve ulaşım konularında yardımda bulunan kurum.
Almanak
(ing: almanac, fra: almanach, alm: Almanach,)
Yılın gun, hafta, ay gibi bolumlerinden başka, bayram, yıl donumu gibi belli gunleri ve bir takım astronomik, meteorolojik, istatistikî bilgileri gosteren kitap biciminde takvim.
Alış-veriş merkezi
(Shopping centerfra: centre commercial, alm: Einkaufszentrum)
Ceşitli tuketim mallarının satışını yapan mağaza ve dukkÂnlar ile yeme-icme yerleri, banka, araba park yeri, danışma noktası gibi ortak ihtiyac tesislerinin yer aldığı kompleks.
Alış veriş tesisleri
(ing: shopping facilities, fra: magasin, alm: Einkaufsanlagen,)
Alış veriş yapılmak uzere hizmette bulunan tesisler.
Alkollu icki
(ing: alcoholic beverage, fra: boisson alcoolisée alm: alkoholisches Getränk)
Ceşitli tahıl, meyve ve koklerdeki karbonhidratların fermantasyonu ile hazırlanan ve değişik oranlarda alkol iceren iceceklere verilen genel ad.
Alkollu icki satışı ruhsatı
(ing: permit for selling alcoholic b, fra: autorisation de vente des boiss, alm: lizensierter Alkoholausschank,)
Otel, restoran, eğlence yeri gibi bir tesise, muşterilerine alkollu icki satma konusunda izin veren ilgili yerel yonetim tarafından duzenlenmiş belge.
All expense tour
Tum Masrafları iceren paket gezi
Turistin ihtiyacı olan ulaştırma, konaklama, yeme-icme, yerel turlar, transferler, havaalanı-otel-havaalanı gibi tum hizmetleri iceren paket gezi.
Alternatif pazarlama stratejisi
(ing: alternative marketing strategy, fra: stratégie de marketing alternat, alm: alternative Vermarktungsstrateg)
Tur duzenleyicisi tarafından uretilen bir turun pazarlanmasında, genel yontemler dışında, o turun ozelliklerine ve hedef kitlesine gore uygulanan satış yontemi.
Alternatif turizm
(ing: alternative tourism, fra: tourisme alternatif, alm: Alternativtourismus)
Sosyal ve ekolojik uyuma, yerel ve yabancı girişimcilerin işbirliğine ve gelişmede yerli malzeme kullanılmasına oncelik verme amacını guden turizm ceşidi.
Alt gelir grubu
(ing: low income group, fra: groupe à faible revenu, alm: einkommensschwache Gruppe,)
Gelir dağılımında en az payı alan, tuketim harcamaları sınırlı toplum kesiti.
Alt yapı
(ing. infrastructure İng.infrastructure alm.infrastruktur)
Alt yapı yatırımları
(ing.infrastructural investments fra.infrastructural investissement Alm.infrastruktural investition)
Alt yapı yatırımları turizm sektorunun gelişme plan ve programlarında acıkca gorulmeyen, bir nevi gizli yatırımlardır. Alt yapı yatırımları sektoru oluşturan diğer turistik yatırımların hayata gecirilmesi ve işlevlerini gercekleştirebilmesi icin gerekli olan genel ve doğrudan turizm amaclı yatırımları icerir.
Alt yapı yatırımları başlıca iki başlık altında incelenebilir:
a)- Genel (Cok Amaclı) Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar doğrudan turizme yonelik olmayan, oncelikle yorenin ekonomik ve sosyal yaşamı icin zorunlu olan cok amaclı yatırımlardır.
b)-Turizm Amaclı Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar turizm sektorunun gelişmesi ve sektore dinamizm kazandırılması icin gerekli olan yatırımlardır. Artan turizm hareketlerine paralel olarak turizm bolgelerinin duzenlenmesine yonelik ceşitli yatırımlar, ozellikle turizmin ortaya cıkardığı alt yapı yatırımlarıdır.
Amerikan bar
(ing: American bar, fra: bar américain alm: amerikanische Bar, f )
Lokanta, otel veya evlerde icki icin ayrılmış koşe.
Amerikan Hava Ulaşımı Birliği
(ing: Air Transport Association of Am, fra: Association de Transport Aérien, alm: Union der amerikanischen Flugge)
Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gosteren tarifeli ucaklarla ilgili meslek kuruluşu.
American Plan
(ing: shopping facilities, fra: magasin alm: Einkaufsanlagen, pl)
Otelde kalış ve iki oğun yemek dahil fiyat.
Amerikan Motel Birliği
(ing: Motel Association of America-MA, fra: Association des Motels de l'Amé, alm: Amerikanischer Motelverband)
Amerika Birleşik Devletleri'nde motel işletmecileri birliklerinin eyaletler halinde temsil edildikleri meslekî kuruluş.
Amerikan servisi
(ing: American service, fra: service américain, alm: amerikanischer Service)
Yiyeceklerin mutfakta tabaklara hazırlandıktan sonra muşteriye sunulduğu servis şekli.
Amerikan Seyahat Acentaları Birliği
(ing: American Society of Travel Agen, fra: Association Américaine des Agen, alm: Union der amerikanischen Reisea)
170 ulkeden seyahat sektoru ile bağlantılı seyahat acentaları, tur operatorleri, havayolu şirketleri, oteller, kiralık oto firmaları, kruvaziyer işletmelerinden 26.500 uyesi bulunan bir meslek kuruluşu.
Amerikan Seyahat ve Turizm İdaresi
(ing: United States Travel and Touris, fra: Administration de Voyages et de, alm: Reise-und Tourismusverwaltung)
Turist girişini sağlamak ve geliştirmek amacıyla Amerikan Ticaret Bakanlığı bunyesinde kurulu turizm organizasyonu.
Amortisman
ing: Appreciation,fra: appréciation, alm: Wurdigung
Turizm sektorunde ozellikle konaklama sektorunde amortismana tabi varlıklar ve olayla 4 grupta toplanır:
1- Binalar.
2- Mefruşat ve demirbaşlar.
3- Ozel ekipmanlar.
4- Revizyon ve değişiklikler.
Anahtar gorevlisi
(ing: key clerk, fra: responsable des clés alm: Schlusselbewahrer)
Otellerdeki anahtarları muhafaza eden ve muşterilere otel hizmetleri hakkında bilgi veren kişi.
Ana yat limanı
Ana yat limanı, dalga etkisinden uzak kapalı bir alanı kapsayan, buyuk capta kışlama ve bakım-onarım imkanlarının yanısıra, Yat Turizmi Yonetmeliği'ne uygun ozellikleri taşıyan limanları ifade eder.
Animasyon
(ing: animation, fra: animation alm: Unterhaltungsprogramm)
Seyahat eden veya konaklama tesislerinde kalan muşterilerin hoşca vakit gecirmesini sağlamak amacıyla yapılan tum etkinlikler.
Animator
(ing: animator, fra: animateur alm: Animateur)
Tatilcileri eğlendiren kişi.
Anıt mezar
(ing: mausoleum, fra: mausolée, alm: Mausoleum)
Onemli kişiler icin anıt şeklinde tasarlanmış, gorkemli mezar.
Antik kent
(ing: antique city, fra: cité antique alm: antike Stadt)
Tarihî donemlerden kalma yerleşim yeri.
Ara durak
Stop over
Arap Turizm ve Seyahat Acentaları Birliği
(ing: Arab Association of Tourism and, fra: Association Arabe de Tourisme e, alm: Union der arabischen Tourismus)
Arap ulkeleri seyahat acentalarının uye oldukları uluslararası kuruluş.
Arasta
(ing: shops of the same trade built i, fra: marché des commercants qui vend, alm: Reihe von Geschäften mit gleich)
Carşılarda aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu sıralı kısım.
Araştırma-geliştirme (Ar-Ge) harcamaları
(ing: research and development (R-D) expenditures , fra: études de recherche et de dével, alm: Forschung und Entwicklung)
Temel, uygulamalı araştırma ve geliştirme gibi faaliyetlere yapılan harcamalar.
Ar-Ge harcamaları teşviki
Tax deferral on research and development expenditures
Arazi kiralama
(ing: land leasing, fra: bail, alm: Pacht)
Kamuya ait bir toprak parcası uzerinde belli konuda tesis kurmak uzere kira karşılığında uzun sureli irtifak hakkı oluşturma.
Arazi tahsisi
(ing: land al********, fra: al******** des terrains alm: offentliche Landnahme)
Bir kamu arazisini bir amac icin ayırma.
Arıtma
(ing: purification, fra: épuration, alm: Klärung)
Atık su ya da gazların kirleticilerden temizlenmesi işlemlerinin tumu.
Asansor
(ing: elevator, fra: ascenseur, alm: Aufzug)
İnsanları veya yukleri bir yapının bir katından otekine veya yuksek yerlere cıkarıp indiren, elektrikle işler arac.
Asgarî ucret
(ing: minumum wage, fra: salaire minimum, alm: Mindestlohn)
Bir ulkede niteliksiz bir işciye verilmek uzere hukumetler tarafından belirlenen en duşuk ucret.
Asit Test Oranı
Acid-Test Ratio
Cari likit aktiflerin (nakitler, hemen satılabilir tahviller vb.) cari borclara oranı.
Askerî amaclı tesis
(ing: military facility, fra: établissement militaire, alm: militärische Anlage)
Askerî amaclarla kullanılan tesis.
Askerî yasak bolge
(ing: prohibited military zone, fra: zone militaire interdite, alm: militärische Zone)
Askerî guvenlik nedeniyle girişlerin yasaklandığı bolge.
Aşcı
(ing: cook, fra: cuisinier, alm: Koch)
Mutfak bolumunun hamur, pasta işleri haric, her kısmında yemek pişiren gorevli.
Aşı
(ing: vaccination, fra: vaccination, alm: Impfung)
Bazı hastalıklara karşı tavsiye olunan veya zorunlu gorulen, koruyucu sağlık uygulaması.
Atık
(ing: waste, fra: déchets, alm: Abfall)
cevrede olumsuz etkiler meydana getirecek miktarda atılmış sıvı, katı, gaz ya da radyoaktif madde.
Atık gomme
(ing: landfill, fra: ensevelissement des déchets, alm: Abfallenentsorgung)
Ozellikle katı atıkların toprak katmanları arasına depolanması şeklindeki en yaygın tasfiye yontemi.
Atık su yonetimi
(ing: waste water management, fra: gestion des eaux usées, alm: Abwasserkontrolle)
İnsan sağlığını ve cevreyi korumak amacıyla, atık suyun izlenmesi ve tasfiyesi ile ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve uygulanması.
Atık toplama ve imhası
(ing: waste collection and removal, fra: collecte et élimination des déc, alm: Abfallsammlung und-vernichtung)
Turistik merkezlerdeki yoğunlaşmanın sağlık altyapı hizmetlerine eklediği yukun, cop ve sıvı atık imhasına yansıması.
Atraksiyon
(ing: attraction, fra: attraction, alm: Attraktion)
Eğlence yerlerinde dans arası sunulan, ilgi cekici gosteri.
ATTA
(Bkz. Turkiye Seyahat Acentaları Birliği)
ATURJET
Turkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği
Audio konferans
(ing: audio conferencing, fra: audio-conférence alm: Audio-Konferenz)
Farklı mekÂnlardaki uc veya daha fazla sayıda kişi arasında telefonla yapılan goruşme.
Avcılık
(ing: fishing or hunting, fra: pêche et chasse, alm: Jagd und Fischfang)
Suda ya da karada avlanma eylemi, avlanma sporu.
Av tezkeresi
(ing: hunting certificate, fra: permis de chasse, alm: Jagdschein)
Vatandaşlara avcılık yapma olanağı veren, yetkili kurumlardan alınmış sertifika.
Av turizmi
(ing: hunting tourism, fra: tourisme de chasse, alm: Jagdtourismus)
Avlanmak icin yapılan seyahat organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tumu.
Av turizmi izin belgesi
(ing: license for arranging hunting , fra: licence d'organisation de chass, alm: Lizens fur den Jagdtourismus)
Av turizmi duzenleyen seyahat acentalarının bu faaliyette bulunmaları icin T.C. Orman Bakanlığı'ndan almaları gereken sertifika.
Avrupa Cevre Eğitim Vakfı
Foundation for Environmental Education in Europe(FEEE)
Avrupa Ekonomik Topluluğu
European Economik Community
1 Ocak 1959'da yururluğe giren Roma Anlaşmasıyla kurulan Avrupa Gumruk Birliği
Avrupa Ulkelerarası Tren Tarifesi
Thomas Cook's Continental Time Table
Avrupa Para Birimi
European Currency Unit
Avrupa para sistemi icinde yer alan para birimi
Avrupa Para Sistemi
European Monetary System (EMS)
Avrupa Ekonomik Topluluğu ulkelerinin gercekleştirdiği bir para sistemi.
Avrupa plÂnı
(ing: European plan-EP, fra: plan européen, alm: Ubernachtungspreis)
Avrupa usulu, sadece yatak ucretini iceren konaklama tarifesi.
Avrupa Serbest Ticaret Bolgesi
European Free Trade Area
Avrupa Ekonomik Topluluğu dışında, Avrupa'da yer alan bir iktisadi birleşme.
Avrupa Sosyal Turizm Koordinasyonu
(ing: European Coordinating Committee, fra: Comité Européen de Coordination, alm: Europäisches Koordinierungskomi)
Avrupa Birliği uyesi ulkeler arasında sosyal turizmi geliştirmek amacıyla 1984 yılında oluşturulan kuruluş.
Avrupa Yatırım Bankası
European Investment Bank (EIB)
Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dahil finansal kuruluşlardan biri.
B
Back to back tours
Peşpeşe, birbirini izleyen turlar.
Bagaj Hakkı
Baggage allowance
Yolcu tarafından fazladan ucret odemeden taşınabilecek yuk miktarı.
Bagaj sigortası
Baggage insurance.
Bağlama yeri
ing: anchorage, fra: mouillage alm: Ankerplatz
bir deniz aracının demir attığı yer.
Bağlantılı bilet
ing: (connection ticket, fra: billet de correspondance alm: Anschlußfahrkarte)
birden cok havayolu biletinin birbirine bağlı şekilde ve aynı zamanda, tek bir sozleşmeyle yolcuya veriliş şekli.
Bağlantılı ucuş
ing: connection flight, fra: vol à correspondance alm: Anschlußflug
ucak yolculuğunda, hedef noktasına varıncaya kadar değiştirilen ucuş.
Bağlantılı ucuşa yetişememe
ing: misconnection, fra: manquer la correspondance, alm: Fehlanschluß
bağlantılı ucuşu gercekleştirecek olan ucağı kacırma.
Bahşiş
ing: tip, fra: pourboire alm: Trinkgeld
bir hizmet gorene hakkı olan odemeden ayrı olarak verilen para.
Bakım ve tedavi tesisi
ing: nursing and treatment facility, fra: établissement de soin alm: humanmedizinische Anlage
yaşlılık ya da sağlık bozulması nedenleriyle normal yaşam surduremeyen insanların bakım ve tedavilerinin yapıldığı hastane, bakımevi, huzurevi gibi tesis.
Balayı paketi
ing: (honeymoon package, fra: voyage de noces organisé alm: Paketreise fur Flitterwochner)
yeni evlenen ciftlerin konaklayacağı odalarda bazı luks ilÂvelere yer verilen, onceden plÂnlanan gezi paketi.
Balneoterapi
ing: balneotherapy, fra: balnéothérapie alm: Balneotherapie
mineralize termal sular ile yapılan kur uygulamaları.
Bar
ing: (bar, fra: bar alm: Bar)
her ceşit alkollu ve alkolsuz ickilerin alındığı, hafif yiyeceklerin sunulduğu ceşitli buyuklukteki yer.
Bar yoneticisi
ing: bar supervisor, fra: chef de bar alm: Barvorgesetzter
barda calışanları yoneten kişi.
Barboy
ing: bar boy, fra: commis de bar alm: Barpage
barda calışan komi.
Barınak
ing: shelter, fra: abri alm: Anlegestelle
deniz araclarının barınmasına yarayan doğal ya da yapay bağlama yeri.
Barmen
ing: (barman, bartender, fra: barman alm: Barkeeper)
alkollu ickileri, alkolsuz sıcak ve soğuk icecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış erkek personel.
Barmeyd
ing: (barmaid, fra: barmaid alm: Bardame)
alkollu ickileri, alkolsuz sıcak ve soğuk icecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış bayan personel.
Bavul turizmi
ing: suitcase trade, fra: tourisme frontalier alm: Kofferhandel
yabancı ziyaretcilerin ulkelerine donerken, toptan aldıkları malları beraberinde goturdukleri turizm turu.
Bebek tarifesi
ing: infant fare, fra: tarif enfant alm: Preis fur Kinder unter zwei Jah
iki yaşın altındaki cocuklar icin aile indirimi kapsamında uygulanan ozel tarife.
Bedava icki
ing: complimentary drink, fra: boisson de faveur alm: Freigetränk
yolculuk sırasında ikram edilen ve karşılığında ucret talep edilmeyen icki.
Bedenen guclu yolcu
ing: able-bodied passenger, fra: passager disponible pour le sec, alm: kräftiger Passagier
ucak veya gemilerde, muhtemel tahliye durumlarında, murettebata yardım etmesi icin acil cıkış kapısı yanında oturmasına izin verilen ya da rica edilen yolcu.
Bedesten
ing: bedesten, fra: bedesten alm: Bedesten
icinde değerli eşya alış verişi yapılan kapalı carşı.
Bel kaptan
ing: bell captain, fra: chef groom alm: Erster Page
danışma ve bagaj hizmetleri elemanlarının duzenli ve tam hizmet vermesinden sorumlu kişi.
Belboy
ing: bellboy, fra: groom alm: Hotelpage
otele gelen muşteriyi on burodan alarak, eşyaları ve oda anahtarı ile odasına goturen, muşteri adına gelen posta ve mesajı ileten ve otelden ayrılırken aynı şekilde ilgilenen gorevli.
Belgelendirme
ing: licensing, fra: homologation alm: dokumentieren, ausweisen
turizm yatırım ve işletmelerine, durum ve sınıflarına gore ilgili idare tarafından yatırım ya da işletme izni belgesi verilmesi konusundaki işlemlerin tumu.
Belgeli Seyahat Acentaları Enstutisi
ing: Institute of Certified Travel A, fra: Institut des Agences de Voyages, alm: Institut fur lizensierte Reisea
seyahat acentaları icin eğitici kurslar duzenleyen kuruluş.
Belgeli turizm işletmesi
ing: licensed tourism establishment, fra: etablissement touristique homol, alm: lizensierter Fremdenverkehrsbet
turizm işletme belgesi verilmiş turizm tesisi.
Belgeli turizm yatırımı
ing: licensed tourism investment, fra: investissement homologué de tou, alm: lizensiertes Tourismusinvestmen
turizm yatırım belgesi verilmiş girişim.
belgesiz tesis
ing: tourism facility without licens, fra: établissement non homologué alm: ohne touristische Betriebserlau
turizm işletme belgesi taşımayan turizm tesisi.
Bide
ing: bidet, fra: bidet alm: Bidet
banyolarda vucudun ozel yerlerinin yıkanmasına imkÂn veren musluk sistemi.
Bilet
ing: ticket, fra: billet alm: Billett
sinema, tiyatro vb. yerlere giriş ya da taşıt araclarında seyahat etme hakkı tanıyan belge.
Bilet gişesi
ing: box office, fra: guichet alm: Fahrkartenschalter
bilet satış gişesi.
Bilet payı
ing: ticket al********, fra: quota de billet alm: Fahrkartenanteil
belli bir sefer icin, bir bilet satış acentasına sayısal olarak tanınan bilet hakkı.
Bilet stoku
ing: ticket stock, fra: billet vierge alm: Kartenstock
seyahat acentaları tarafından doldurulduktan ve tasdik edildikten sonra gecerlilik kazanan, hava ulaştırma şirketlerinin boş bilet formları.
Biletli turizm
ing: ticketing tourism, fra: vol sec alm: Kartentourismus
ulaştırma aracı icin bilet alındıktan sonra seyahate cıkılarak, konaklama ve diğer ihtiyaclarla ilgili kısımların gidilen yerde programlaştırılması şeklindeki turizm.
Biletsiz seyahat
ing: ticketless travel, fra: voyage à billet électronique alm: kartenlose Reise
yolcu ile ilgili kişisel bilgilerin, havayolu şirketi elektronik hafızasında muhafaza edildiği, biletsiz taşıma sistemi.
Bitki temalı turizm
ing: phythome, fra: phythôme alm: Phythome
bitki ortusunun cekim unsuru olarak kullanıldığı turizm turu.
Broşur
ing: brochure, fra: brochure alm: Broschure
tanıtıcı yayın turu.
Buharlı gemi
ing: steam boat, fra: bateau à vapeur alm: Dampfer
buhar gucuyle calışan gemi.
Bareboat charter
Bir yatın murettebatsız ve malzemesiz kiralanması.
Basit Getiri Oranı
Accounting Rate of Return
Basit kÂrlılık oranı da denilen basit getiri oranı, yatırım onerilerinin değerlendirilmesinde kullanılan en kolay ve pratik yontemdir.
Başabaş Noktası
Break even point
Başabaş noktası grafiği
Break even chart
Başabaş noktası, işletme giderlerinin işletme gelirlerine eşit olduğu faaliyet hacmini gosterir. Bu noktaya kÂra geciş noktası veya sıfır kÂr noktası denilmektedir Turizm sektorunde, başabaş noktası analizleri asgari kapasite, asgari doluluk oranları, satışlar, kÂr ve fiyat politikasının belirlenmesinde buyuk yararlar sağlar.
Belgeli yatak
Certificated-bed
Belgeli turizm yatırım veya işletmeleri
Certificated tourism investments and estableshments
Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş yatırım veya işletmeleri ifade eder
Bileşik tur
Combined tour
Bilgilendirme gezisi
Information trip
Bina İnşaat Harcı İstisnası
Exemption from building and construction taxes
Belediye Gelirleri Kanunu hukumleri cercevesinde, inşa edilen binalardan alınması gereken bina inşaat harcı teşvik belgeli tesislerden alınmamaktadır. Bina inşaat harcı istisnasından yararlanabilmek icin teşvik belgesinin olması yeterlidir, ayrıca bir belge alınmasına gerek yoktur.
Biniş reddi tazminatı
Denied boarding compensation
Teyit edilmiş rezervasyonu olan bir yolcunun ucağa alınmaması nedeniyle havayolu işletmesinin odemesi zorunlu olan tazminat.
Bireysel Paket Tur
Individual IT
Turistin tek başına satın aldığı turdur. Bu tur turlar paket rurun tum ozelliklerini taşırlar, ancak bireysel olarak gercekleştirilen paket turlarda herhangi bir grup olmadığı icin tur lideri de soz konusu değildir.
Brut işletme geliri
Gross operating profit
Booking
Rezervasyon
Boş-dolu garantili fiyat
Price on full-empty bases
Boş zaman
Free time
Bolge sorumlusu
(Area manager, région directeur, Fläche Direktor)
Brut Gezi Eğilimi
Brut Gezi eğilimi= TP/P x 100
TP bir ulkenin veya belirli bir yorenin bireylerinde yapılan gezi sayısını,
P Bir ulkenin veya belrili bir yorenin toplam nufusunu ifade eder.
Brut gezi eğiliminde ikinci ve ucuncu kez yapılan geziler onemli bir yer tutmakta ve boylece her yuz kişinin kac kez gezi yaptığı belirlenmektedir. Orneğin 100 kişilik bir grupta 60 kişi yılda bir defa, ya da 30 kişi yılda iki defa geziye cıkarsa, her iki durumda da istem 60 gezidir.
BSP
Bank settlement plan
Bir tur havayolu bilet satış şekli, Hava taşımacılığında, belli bir tarihe kadar satılmayan havayolu biletlerini uygun fiyata alınıp, tuketiciye duşuk kar marjıyla satılması.
Bugunku değer
Present value, Présent valeur, Gegenwart wert
Belirli bir donem sonunda elde edilecek tutarın bugunku değeri. Bileşik faiz esasına gore yapılan uygulamada bugun faize yatırılacak bir sermayenin (N) donemi sonunda ulaşacağı tutar c= a(1+t)n formulune gore bulunur. Buna gore şayet (n) donem (yıl) sonraki tutar C ise bu tutarın bugunku değeri
a= C/(1-t)n olacaktır.
Bulk Paket Tur
(Bulk IT)
Grup olarak gercekleştirilen paket turların bir turu olan Bulk IT esas itibariyle birbirini izleyen ve devamlılık arzeden (back-to-back) kafileler icin tarifeli bir ucaktan belirli bir koltuk kapasitesi sağlanarak onceden belirlenmiş bir ulke veya bolgeye duzenlenen gezilerdir.
C , C
Cari oran
Current rate
Paraya cevrilebilir değerlerin kısa vadeli borclara bolunmesiyle ortaya cıkan oran. Cari oranını yukselmesi odeme gucunun arttığını ifade eder. İşletmenin kısa vadeli borclarıını olcmek ve net işletme sermayesinin yeterlilik duzeyini saptamak icin kullanılır.
Catering
(ing: catering, fra: restauration, alm: Verpflegung)
Yolcuların beslenme ihtiyaclarını karşılamak icin genellikle vapur ve ucak gibi uzun yol taşıtlarına ya da ozel isteklilere verilen yiyecek-icecek hizmeti.
CEAC
(Bkz. Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı)
CF
Car ferry
Otomobil taşıyan feribot
CF
Cost and freight
Satıcının malı belirli bir noktaya kadar taşımayı taahhut ettiği ve malın fiyatına taşıma giderlerinin da dahil olduğu bir alım-satım bicimi. Cf satışlarda satıcı sigorta giderlerini odemekle yukumlu değildir.
Charter flight
Belirli bir grubu taşımak icin kiralanmış olan ucak.
Charter
Kiralık ucak
Charter Taşımacılığı
Charter transport
1952 yılında Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı, uluslararası tarifeli ucuşların ozelliklerini aşağıdaki gibi belirlemiştir:
-ucuşlar bir devletin hava sahasından başka bir devlete yapılır.
-yolcu, yuk taşıyan ve belirli ucret odenen tum ucuşlar jerkese acıktır,
-ucuşlar onceden belirlenen saatlere vd kalkış-varış noktalarına gore gercekleşir.
Yukarıda belirtilen bu uc ozellikten birisi gercekleşmezs bu ucuşa tarifesiz-charter ucuş denir. Charter ucuşunu tarifeli seferden ayıran en onemli ozellik, bir kişi veya grubun birucağın tum koltuk kapasitesini satın almasıdır.
Charter ucuşları 30 Nisan 1956'da Paris'te imzalanan Uluslararası Ticaret Hukuku Anlaşması'na gore yapılır. Buna gore;
a)Yalnız ucuşlar 1 aydan fazla suremez ve 2 ucuş noktasındna başka yere yapılamaz.
b)Tarifeli seferlerin yolcu ve ucak bakıından yetersiz kaldığı noktalra yapılırc
c)Charter ucuşu yalnız kiralama yoluyla yapılır.
d)Yalnız koltuk trafiği yapılamaz.
e)İnterline yolcu, posta ve kargo taşıması yapılamaz.
f)Paket tur charter ucuşlarında başka tip charter trafiği (Co-mingling) yapılamaz.
g)Paket tur charter ucuşlarında Turk gocmen işcilerin taşınması yasaktır.
Charterer
Kiralık ucağı kiralayan
Check-in
"Kayıt". Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama. Genel olarak otele giriş saati 06.00, cıkış "Check-Out" saati ise 13.00'tur.
CIF
(Cost, insurance, freight coûter assurance cargaison; kosten Versicherung Transport)
İngilizce bedel, sigorta ve navlun sozcuklarının kısaltılmasından oluşan ve ithalatta mal bedelinin ustune sigorta ve navlun giderlerinin de eklendiğini ifade eden terim. CIF satışlarda satıcı, sigorta ve navlundna kaynaklanan maliyetlere katlanır. Bu uygulamada malı alanın (ithalatcının) belirleyeceği yere kadar goturme sorumluluğu satıcıya aittir.
Ciro
(İng.Endorsement Fra.Avenant Alm.Indossament)
1. Hak sahibince değerli evrakın arkasına atılan bir imza veya yazılan bir fade ile soz konusu evraktan doğan hakların başkasına devrini sağlayan işlem.
2. İş hacmi (turnover)
3. Doner sermayenin miktarı X devir sayısı
Confidental price-tariff
İncoming acenta ile tur operatoru arasında yapılan ve sadece onlar icin gecerli olan fiyat.
Courier
"Profesyonel Turist Rehberi". Tour leader, tour escort veya tour manager olarak da adlandırılır.
CPM
(Bkz. Kritik Yorunge Metodu)
Cruise
"Kruvaziyer Seyahat". Turizm amacıyla yapılan deniz yolculuğu.
CSST
(Bkz. Şehir gezisi)
Camaşırhane
(İng. Laundry Fra. Linge Alm.Wäscherei)
Capraz Satış
(İng.Cross Selling, Fra.Croix vendre, Alm.Kreuz verkaufen)
Capraz satış, mevcut muşterilere veya aktif olmayan muşterilere ilave urun veya hizmetlerin sağlanmasıdır. Capraz satış stratejileri ile yeni muşterilerin kazanılması icin harcanacak zaman ve paradan cok daha azıyla satışlar yatay veya dikey olarak carpıcı bicimde artırılabilir. Capraz satışı stratejik oncelik haline getiren her işletme, buyuk başarılar sağlayabilir. Ne var ki etkin olabilmek icin capraz satış şirket kulturunun bir parcası olmalıdır.
Cekek Yeri
(Bkz. Yat cekek yeri)
Cekicilik
(İng. Attraction, Fra.Attraction, Ger.Anziehungskraft)
Cekicilik, turistin bir bolgeyi diğerine tercih etmesini etkileyen turizm urununun unsurları olarak tanımlanabilir. Bu unsurlar bir bolgeye turist akımını yaratan faktorlerdir. Bolgesel veya yorestel nitelik taşıyan cekicilikler olduğu gibi ulusal nitelik taşıyanlar da vardır.
Bu konuda bir başka ayrım cekici olay, cekici yer olarak yapılabilir. Genellikle yer ve olay tukaticinin tercihinde onemli birer faktor olarak birlikte rol oynarlar.
Cevre kirliliği
Environmental pollution
Uretim ve tuketim faaliyetleri nedeniyle ortaya cıkan katı, sıvı, gaz bicimindeki artık(atık)ların fizik ve biyolojik ortamı olumsuz yonde etkilemeleri.
Cevre yolu
(ing: beltway, fra: route périphérique, alm: Umgehungsstraße)
Şehir trafiğinin aksamaması amacıyla yerleşim yerinin dışından gecen ve şehir yollarına bağlanan ana yol.
Cevresel etki değerlendirmesi
(ing: environmental impact assessment, fra: évaluation de l'impact sur l'en, alm: Bewertungsanalyse von Umweltein)
Yeni gelişme ve projelerin cevreye olabilecek etkilerinin, sosyal sonucları ve alternatif cozumleri de icine alacak bicimde analizi ve değerlendirilmesi.
Cığırtkan
(ing: town crier, fra: acoleur, alm: Ausrufer)
Turisti belli bir otel veya mağazaya cekmeye calışan, genellikle o yorede yaşayan kişi.
Cift kişilik oda
(ing: double room, fra: chambre double, alm: Doppelzimmer)
Konaklama tesisinde iki kişilik oda.
Cift kişilik odada tek konaklama
(ing: single supplement, fra: supplément personne seule, alm: Einzelzimmerzuschlag)
Ozellikle cift kişilik konaklamayı esas alan turlarda, tek olarak kalmanın tercihi halinde, ilÂveten odenen oda ucreti farkı.
Cift kişilik tarife
Double acupation rates
İki kişinin işgal edeceği bir oda icin, tek kişiden alınan ucret.
Cift kişilik yatak
(ing: double bed, fra: lit double, alm: Doppelbett)
Standart olcude cift kişilik yatak.
Cifte dağıtım
(ing: dual distribution, fra: distribution indirecte, alm: Doppelvertrieb)
Bir mal veya hizmetin el değiştirerek tuketiciye ulaşması.
Cifte rezervasyon
(ing: overbooking, fra: surréservation, alm: Uberbuchung)
Mevcut koltuk veya oda sayısının uzerinde yapılan rezervasyon.
Ciftlik turizmi
(ing: agro-tourism, fra: tourisme à la ferme, alm: Bauernhofferien)
Tarımsal uretim ve ciftlik yaşamı alışkanlıklarına uygun bir şekilde yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin butunu.
Cini
(ing: glazed tile, fra: faience, alm: Kachel)
Duvarları kaplayıp suslemek icin kullanılan ve genellikle cicek resimleriyle bezeli, pişmiş, balcık levha, fayans.
Cocuk tarifesi
(ing: child fare, fra: tarif enfant, alm: Kinderfahrpreis)
2-12 yaş arasındaki cocuklar icin uygulanan tarife.
Coğaltan etkisi
(ing: multiplier effect, fra: effet multiplicateur, alm: touristischer Zusatzfaktor)
Turizm harcamalarının yeni ek harcamalara yol acma ozelliği.
Cok alternatifli urun
(ing: multialternative tourism produc, fra: produit touristique diversifié,, alm: multialternatives Tourismusprod)
Değişik turizm ceşitleri.
Cok amaclı kullanım
(ing: multipurpose use, fra: emploi multiple, alm: Vielzweckgebrauch)
Birden fazla gruba veya faaliyet turune imkÂn sağlayacak bicimde kullanım.
Cok amaclı yapı
(ing: multipurpose building, fra: immeuble polyvalent, alm: Vielzweckbau)
Araba park katlarının, sokak seviyesinde dukkÂnların, orta katlarda iş yerlerinin ve en ustte konaklama imkÂnlarının bulunabildiği cok katlı yapı şekli.
Cok yonlu eğlence merkezi
(ing: diversifıed entertainment cente, fra: centre de loisirs, alm: vielfältiges Vergnugunszentrum)
Kurulduğu cevrede değişiklik gosterdiği icin cazibesi artan eğlence merkezi.
__________________