
Delphin Otelleri Yonetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Yıldırım Comertoğlu, Turkiye’de turizm ve otelcilikteki yapısal gelişmelerin sonucları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Turkiye turizminin son yıllardaki gelişme cizgisinin artıları ve eksilerini turizmgazetesi.com’a anlatan Comertoğlu, ozellikle resort otelciliğinin bugunku durumuna değindi.
“Pazarlarımız ceşitlendi ve coğaldı”
Son donemde Turkiye’nin satış yaptığı ulke sayısında artış gozlendiğine işaret eden Comertoğlu, “Alternatif pazarlar her gecen gun artmaya devam ediyor. Gecmişte Alman ve Rus pazarı ağırlıklı calışırken şimdi Balkan Baltık, Ortadoğu ve Amerika dahil az cok her ulkeden misafir geliyor” dedi.
Turizmde gecmişe oranla daha yoğun bir rekabet yaşandığının altını cizen Yıldırım Comertoğlu, “Bu rekabet hem ulusal hem de uluslararası alanda artarak devam ediyor. Turist beklentilerinin gecmişe oranla artması, turizmcilerin Turkiye turizmini one cıkarma amacıyla hizmet kalitesi cıtasını yukarı cekme cabaları, hizmet konseptlerinin eskiye oranla hem nicelik hem de nitelik olarak genişlemesine ve haliyle maliyetlerin artmasına sebep oldu” diye konuştu.
Son yıllarda arz talep dengesinin daha cok arz lehine bozulduğunu vurgulayan Comertoğlu, “Seyahat acentaları bu arzı karşılamak icin tabiri caizse kahramanca on cephelerde yorulmadan savaştılar, dunyanın dort bir yerinden Turkiye’ye turist getirdiler. Ancak kimi zaman yetişemediler ve keskin bir fiyat rekabeti ortaya cıktı, bu da fiyat/kalite performansında turizmciyi cok zorlamaya başladı” dedi.

Kontrolsuz buyume
“Bir nevi kontrolsuz buyumenin sancıları hissedilmektedir” diyen Comertoğlu, “Bu tur bir buyume ozellikle on sezon ve arka sezon da gitgide artan bir şekilde atıl kapasiteye, turizmde dengeli bir istihdam politikasının uygulanamamasına yol acmaktadır. Yani Antalya’ da kısaca yazın calıştıracak eleman bulamıyorsunuz, kışın da calışacak otel bulamıyorsunuz. Turkiye turizmde doyum noktasına gelmiştir demek istemiyorum, cok daha buyuk potansiyellere sahip turizmde Turkiye, tabii ki serbest piyasa kendi koşullarını oluşturur eninde sonunda, ancak turizmin cok ozel koşulları olan, her zaman ince ayarlara ihtiyacı olan hassas bir sektor olduğunu unutmayalım. Hedeflerimiz buyuk, maraton uzun ve bizim nefesimizin bitiş cizgisine kadar yetmesi lazım” şeklinde konuştu.
Yatırım kararları icin yatırımcının onunu uzun vadede dahi gorebildiği bir ortamın gerekliliğine işaret eden Comertoğlu, şunları soyledi: “Oncelikle siyasal istikrar ve barış ortamı turizm yatırımcısı icin cok onemlidir, daha sonra da ulkenin finansal ve ekonomik koşulları gelir. Turizm yatırımcısı belirsizlikleri ve aşırı dalgalanmaları sevmez. Bu yukarda saydıklarımın yanısıra yatırımın geri donuş suresi, firmanın kendi finansal koşulları, yatırımcının risk iştahı, yapılacak otelin konumu, kapasitesi de yatırım kararlarını etkileyen başlıca faktorlerdir.’’
Resortte yatırımcı-işletmeci aile şirketleri ağır basıyor
Resort otelciliğinde Turkiye’de coğunlukla yatırımcılık ve işletmeciliğin ic ice girdiğine dikkat ceken Comertoğlu, “Otel şirketlerinin coğu aile şirketi olduğundan yatırımcı zaten işletmeciliğin icindedir. Bu durum aslında biraz da otelciliğin insan hizmeti ağırlıklı bir sektor olmasından kaynaklanmakta. Sadece otel yatırımı yapıp işletmesini tamamen profesyonellere veya işletmeci şirketlere bırakan tarz daha azınlıkta. Ama şu da bir gercek ki, gecmişe oranla otellerde daha cok sayıda daha guvenilir, daha tecrubeli, daha donanımlı ve becerikli profesyonel yoneticilerin buyuk başarılara imza attığını gozlemliyorum. Yine gecmişe oranla yatırımcıların da az da olsa işletme ve operasyondan, yavaş yavaş şirketin vizyonu ve onunun acılmasıyla ilgili projelere doğru odaklanmaya başladığını duşunuyorum’’ dedi.
Profesyonel yoneticinin onemi artıyor
Yatırımcının gecmişte kafasındaki ana sorunun profesyonel yoneticisinin oteli kendisi kadar duşunup duşunemeyeceği olduğunu soyleyen Comertoğlu, şoyle devam etti: “Eski mudurlerimizden rahmetli Mehmet Naci İrşadi’ nin konuyla ilgili cok doğal bir lafı aklıma geliyor; ‘Eleman oteli 8 saat, mudur 12 saat, patronsa 24 saat duşunur’. Bunun boyle olması cok doğaldır. Yatırımcılar eğer iyi profesyonellerle, iyi iletişim kurup, beklentilerini net bir şekilde belirtip ortak hedefler belirleyebilir ve aynı zamanda bu hedeflere ulaşmak icin profesyonellere her turlu desteği sağlarsa, başarıya ulaşmamak icin bir sebep yok. Sonucta profesyonel her ne kadar yatırımın finansal risklerini yatırımcı kadar hissetmese de o da kendi kariyeri ve imajı daha da onemlisi evine ekmek goturmek icin en iyi performansı gosterme cabasında olacaktır. Siz mudurunuze hangi gozle bakarsanız o da kısa zamanda o hale gelir. İshak Alaton’ un ‘Luzumsuz Adam’ kitabını herkese tavsiye ediyorum. Kitapta kendisinin luzumsuzlaştıkca daha da taclandığını duşunuyor, yani mutevazi bir şekilde kurumsallaşmanın en buyuk ayaklarından birinin durust profesyonellere guvenmek olduğunu ima ediyor. Ozellikle turizmde ust duzey yoneticilerin işi gercekten zordur. Bu zorlukların yanı sıra gecmişe oranla profesyonel yoneticiler uzmanlaştı ve branşlaşmaya başladı. Turizmde yatırımcılar gecmişe oranla profesyonellere daha cok guveniyor ve daha cok yetki veriyor. Sonucta buyumek icin profesyonellere daha cok guvenmek ve yetkilerini arttırmak kacınılmaz gorunuyor.”
Kaynak
__________________