Gectiğimiz haftalarda secime giden Belcika’da Avrupa Birliği, ulusal ve bolgesel secim olmak uzere 3 farklı oy kullanıldı. Turkiye’de yaşayan Belcika vatandaşları ise bulundukları bolgelerdeki başkonsolosluklarda oy verme işlemini gercekleştirdi. İstanbul dahil Marmara Bolgesi’nde 1.500, Ankara Buyukelciliği ve Turkiye’nin geri kalanında 1.800, toplamda ise iş ve eğitim gibi gecici sebeplerle gelenler haric, kayıtlı yaklaşık 5.000 Belcikalı Turkiye’de yaşıyor.



Belcika İstanbul Başkonsolosu Henri Vantieghem iki ulke arasındaki turizm ilişkilerini, Belcikalı turistin seyahat tercihlerini, turizm fırsatlarını Turizm Ajansı tarafından hazırlanan ve TUROB Hotel Dergisi'ne anlattı. Turkiye ve Belcika arasındaki akademik işbirliğinin geliştirilmesinin buyuk onem taşıdığını belirten Belcika İstanbul Başkonsolosu Henri Vantieghem, Erasmus programı dışında ozel bir işbirliğiyle iki ulkenin universiteleri arasında geliştirilecek bir programla etkin bir paylaşım sağlanabileceğine vurgu yapıyor. Belcika’daki universitelerin tamamının ozerk olması nedeniyle, burokratik surece takılmadan kararların alınıp, uygulanabilir olduğunu ifade eden Vantieghem, bu sayede cok başarılı calışmaların ortaya cıkabileceğine dikkat cekiyor.

TURKİYE SAYISIZ CAZİBE NOKTASINA SAHİP

Turizmin, Turkiye acısından cok onemli bir sektor olduğunu ifade eden Vantieghem, Turkiye’ye gelen Belcikalı turist sayısının her gecen gun arttığını ve Turkiye’nin sayısız cazibe noktasına sahip bir ulke olduğunu belirtiyor. Ulaşımın cok buyuk bir avantaj sağladığını ifade eden Vantieghem; “Her şeyden onemlisi de Turkiye, konum olarak cok merkezi bir noktada. Belcika-İstanbul arası sadece 3 saat. Mesafenin yakınlığı tercih edilme sebeplerinden sadece biri. Bir diğer cazip nokta ise iklim. Belcika genellikle puslu ve yağmurlu bir havaya sahiptir. Aslında bu puslu hava Belcika’nın karakteristik bir ozelliği olarak ayrı bir etki yaratmaktadır. Belcikalılar alışık oldukları bu puslu havadan cıkıp, Turkiye’nin guneşinden ve sıcak denizlerinden faydalanmak istiyorlar. Dolayısıyla iklim, Turkiye icin ayrı bir cazibe noktası. Tabii ki sadece iklim ve ulaşım değil, gecmişten gelen inanılmaz tarihi miras ve kulturel zenginlik, Turkiye’nin en buyuk turizm urunu. Burada; Hititlerden, Yunanlılara uzanan muthiş bir tarih var.

İSTANBUL'U 2-3 GUNE SIĞDIRMAK COK YANLIŞ

Ancak, İstanbul ne yazık ki varış noktası olarak gorulmuyor ve gelenler sadece 2-3 gun burada kalıp, Kapadokya ve guney sahillerindeki destinasyonlara geciyorlar. Kalış suresinin bu kadar kısa olması cok yanlış. İstanbul inanılmaz bir şehir. Gorulebilecek sayısız yer ve yaşanacak deneyimi barındırıyor. 2-3 gun kalıp, sadece Sultanahmet bolgesindeki tarihi yerleri gorup, alelacele gezinmekten oteye gecmek gerekir. Şehri anlayabilmek icin daha uzun sure konaklama yapılmalı. Rumelihisarı ve Boğaz şeridi inanılmaz guzel, Adalar ise apayrı ve buyuleyici, cok ilginc ve romantik bir atmosferi var. Bence yeterince tanıtılmıyor. O nedenle bu alanda daha fazla calışma yapılması gerekir. Şehrin sunduklarını 2-3 gune sığdırmaya calışmak cok yanlış” diyor.

BELCİKALILAR TURKİYE'Yİ YAZ TATİLİ İCİN TERCİH EDİYOR

Belcikalıların temel eğilimlerinin yaz tatili odaklı olduğunu soyleyen Belcika İstanbul Başkonsolosu Henri Vantieghem, bu eğilim doğrultusunda Turkiye’de genellikle guney kesimlerin tercih edildiğini belirtiyor. Belcikalıların kısa sureli tatil tercihlerinde ise, Almanya, Fransa gibi daha yakın komşu ulkeler one cıkıyor. Belcika’nın kucuk bir ulke olmasına rağmen, farklılıkları barındırabilen bir destinasyon olduğunu soyleyen Vantieghem, ulkenin ozellikle Cin’den ve Japonya’dan cok fazla turist aldığını belirtiyor. 200.000 civarında Turk’un yaşadığı Belcika’da akraba ziyareti amacı ile Turkiye’den cok sayıda ziyaretci geldiğini belirten Vantieghem, Avrupa ulkelerinden de yoğun şekilde turist aldıklarını ifade ediyor.

BELCİKA TAM BİR HARMONİ ULKESİ

Belcika’nın en onemli cekim merkezlerinden birinin Bruges olduğunu soyleyen Vantieghem şunları aktarıyor; “Bruges icin Ortacağ’dan kalma mimarisi ve dokusuyla muhteşem bir atmosfer, tamamen bir muze şehir diyebiliriz. Anvers, Avrupa’nın en onemli ticaret merkezlerinden ve bir liman şehir olması sebebiyle ilgi cekmektedir. Gent şehri, universitesi ile unlu bir şehirdir. Bruksel ise pek cok uluslararası orgutun merkezi olması sebebiyle, kongre ve iş turizmi acısından oldukca hareketlidir. Belcika’nın guneyinde yuksek tepeler, buyuk ormanlar ve Mons, Namur, Liège gibi sanat şehirleri bulunuyor. Kucuk olmasına karşın, Belcika aslında tam bir harmoni ulkesi ve tıpkı bir buzdağı gibi gorunmeyen bircok onemli yanı var. Ozellikle mutfağındaki Fransız, Alman ve Hollanda etkileri ile bu daha net anlaşılabiliyor. Pek cok Avrupa ulkesine gore de Belcika’da oldukca cazip fiyatlar karşılığında kaliteli yemek yiyebilirsiniz. Ulkenin en onemli ozellikleri arasında aile temelli bir kulture sahip olmasının yanı sıra, comert, yardımsever, alcakgonullu ve centilmen insanlardan oluşması sayılabilir.”

2015'TE TURKİYE KONUK ULKE OLACAK

Gectiğimiz Eylul ayında Turkiye ve Belcika arasında imzalanan anlaşma ile 1969’dan beri iki yılda bir Belcika’da geleneksel olarak duzenlenen Europalia Festivali’nde, 2015 yılında Turkiye’nin konuk ulke olacağını soyleyen Vantieghem, festival suresince konuk ulkenin, muzik, dans, sinema, sanat, edebiyat, turizm gibi pek cok alanda Belcika’nın pek cok yerinde duzenlenen etkinliklerle tanıtıldığını belirtiyor.

İKİ ULKE İCİN BUYUK FIRSAT

“2015-2016 kış doneminde 5 ay boyunca Turkiye’yi ağırlayacağımız Europalia Festivali, ulkenin en ust duzey ve prestijli festivali olması bakımından Belcika icin cok onemlidir” diyen Belcika İstanbul Başkonsolosu Vantieghem, duzenlenecek etkinlik, sergi ve fuarlar ile Turkiye’ye ilişkin tum kulturel, sosyal ve tarihi ozelliklerin yansıtılmaya calışılacağını ifade ediyor. Festival acılışının Belcika Kralı Philippe ve Turkiye Cumhurbaşkanı tarafından yapılacağını soyleyen Vantieghem, bu durumun iki ulke icin de cok buyuk bir fırsat olacağını ve etkinliğe Almanya, Fransa gibi cevre ulkelerden de pek cok ziyaretci geleceğini belirtiyor.

“Turkiye’deki Olaylar Hem Turkiye Turizmi Uzerinde Hem de Belcikalı Turist Sayısında Olumsuz Bir Etki Yapmadı”

Turkiye’de son donemde yaşanan olayların Belcika’da olumsuz bir etki ya da onyargı oluşturmadığına değinen Vantieghem, sozlerine şoyle devam ediyor; “Tatil icin geldiklerinden oturu politik gelişmelerden ya da gerginlikten cok fazla etkilenmiyorlar. Ancak bu gibi kaygıları olan turistler, guvenlik gibi konularda kendi dış işleri bakanlıklarından gerekli bilgileri alabilirler. Yaşanan gosteri ve protestolar tum dunyada karşılaşabileceğimiz olaylar. Dilini bilmediğiniz bir ulkede iseniz, bir spor karşılaşmasında bile kendinizi guvensiz hissedebilirsiniz. Onemli olan demokrasidir ve toleranslı olabilmektir. Belcika tarihi, bu temeller uzerine kurulmuştur.

İSTANBUL AVRUPA ŞEHİRLERİNDEN FARKSIZ

2012 yılından beri İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul, 15 milyon nufusa sahip cok buyuk bir şehir. Belcika’nın nufusu ise 11 milyon. Yani İstanbul nufusu benim ulkemden daha buyuk. Bu benim icin şaşkınlık yaratıcı bir şey. İstanbul cok aktif, her daim yaşayan bir şehir. Konsolosluğumuzun bulunduğu bolge her zaman kalabalık ve canlı. Hafta sonları ortalama 3 milyon kişinin bu bolgede olduğunu biliyorum. Rahatlıkla soyleyebilirim ki, İstanbul bir Avrupa şehrinden farksız. Yaşam bicimi, insanlar arasındaki iletişim, iş hayatı tıpkı Avrupa’daki gibi. Gunluk yaşam aynı ve burada kendimi evimde gibi hissediyorum.”

EUROPALİA FESTİVALİ

Turkiye, 2015’in Ekim ayında başlayıp, 2016 yılı Ocak ayının sonuna kadar devam edecek Europalia Festivali’nin konuk ulkesi olacak. Turkiye’nin Avrupa’dan sorumlu devlet bakanı ile Belcika dışişleri bakanı arasında 2 Ekim 2013 tarihinde imzalanan on anlaşma neticesinde, sanatsal disiplinler aracılığıyla Turkiye kulturunun tum yonleriyle tanıtılması amaclanıyor. Sanatsal program Bruksel’deki Europalia ekibi ve konuk ulkenin işbirliği sonucunda belirlenecektir. Bu nedenle Europalia, Turk kultur uzmanlarıyla buluşup,festivali tanıtmak icin duzenli olarak Turkiye’ye gelmektedir.

Kaynak

__________________