Gunde en az beş defa abdest alınmasının ve gun aşırı yıkanılmasının tavsiye edilmesi, bugunun modern tıbbında başlı başına bir mucize olarak kabul ediliyor.

Suyun; yıkanma sırasında sağlığa kazandırdığı bir fayda da, sinir sistemi ile ilgilidir. Cunku farklı ısıdaki suların sağlamış olduğu psikoterapi, bugun herkesce bilinmektedir. Bugun tıpta, kesin olarak ispat edilmemiş olmasına rağmen, vucudun bir biomanyetik alanı olduğuna inanılmaktadır.

Yıkanma sırasında vucud yuzeyinde biriken elektronik dengesizlikler ortadan kalkmakta ve nebati sinir sistemi rahatlamaktadır. Bu tedavide abdest almak şeklindeki devamlı uygulamaların, yıkanmaktan cok daha faydalı olduğu bilinmektedir.

Abdest almanın en hayret verici faydalarından biri de, korunma sistemi uzerinde gorulur. Bilindiği gibi beyaz kan dolaşımı (Lenfatik Dolaşım) adı ile bilinen bir kan dolaşımı, cok ince damarlar aracılığı ile vucudun her noktasına yayılmakta ve kanser de dahil olmak uzere butun hastalıklar icin korunma sistemini meydana getirmektedir. İşte abdest almakla bu sistem de uyarılmakta ve calışması kolaylaştırılmaktadır.

Abdest almanın şekli, ozellikle lenf dolaşımı icin sanki ozel bir tariftir. Boynun ıslak elle silinmesinden tutunuz, ağız ve burnun defalarca yıkanmasına ve dolaşımın en uzak noktaları olan el ve ayak bolgelerinin uyarılmasına kadar yapılan her hareket, lenf dolaşımına paha bicilmez bir fayda sağlar.

Evet, saymış olduğumuz bu hikmetleri ihtiva eden sağlık recetesi, bir ibadet ciddiyeti icinde ortaya konmuş ve on dort asır oncesinde elini bile yıkamaktan aciz olan insanoğluna hediye edilmiştir. Onun icin Efendimiz (asv) "Ben iyi ahlÂkı tamamlamak uzere gonderildim." buyurmuşlardır.

Evet, sadece abdest almak mucizesi bile, Efendimizin (s.a.v.) peygamberliği icin yeterli bir mucizedir ve vucuda olan faydalarının yanında, elbette manaya yansıyan nice sırları vardır.

Butun bu hakikatleri gordukten sonra iman etmeyenlerin, defalarca abdest alarak beyinlerindeki anlayış durgunluklarını gidermeleri gerekmiyor mu? Evet, abdest almak, tahmin edildiğinden cok daha fazla hikmetlerle doludur ve yıkanmanın da otesinde bir sağlık esrarı taşımaktadır.

Abdest almanın taşıdığı bu esrar nedir? Bırakalım tıp konuşsun.

Su, ozellikle buyuk yuzeylerde deriye temas edince, dolaşım sistemini buyuk olcude uyarmakta ve vucudun yuzeyindeki damarlarda (sıcaklık farkına gore) daralma ve genişlemeler meydana gelmektedir. Bu uyarıların sık sık tekrar edilmesi, dolaşımın aksadığı noktalarda biriken toksinlerin dağılmasını sağlar.

Kan hacmindeki bu hızlı değişmeler, aynı zamanda damarlar icin mukemmel bir jimnastik niteliğindedir ve kan basıncı bozukluklarının bir olcude giderilmesi icin, damarların bu egzersize (ozellikle genc yaşlarda) katılmasının onemi buyuktur.

Yukarıdaki satırlar, abdestin ihtiva ettiği esrar hazinesinden sadece bir damladır...

Peki, sadece bu kadar mı? Elbette değil. Devam ediyoruz.

Abdest alırken meydana gelen kan basıncı değişmelerinin, beyindeki kan dolaşımına hareket kazandırdığı bilinmektedir. Ozellikle burunun yıkanması ise, orta beyni tenbih etmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) abdest almanın bu yonunu, sahabeleri ile yaptığı bir sohbette şu şekilde acıklamıştır:

‘Sizler bunamazsınız, cunku abdest alıyorsunuz.’”

(İmanla Gelen İlim, Onk. Dr. Haluk Nurbaki, Damla Yayınevi, 199)

__________________