Bu KÂinatın Ayetu'l Kubrası* hakkında bunları biliyor muydunuz?
(*) Bu kÂinatta, Allah’ın varlığını ispat eden en buyuk ayet ve nişan

Hz. Osman’ın vahyin ilk ışıklarının Hicaz’a yayıldığı gunlerde ticaret icin gittiği Suriye’den donerken colde bir gece; “Ey uyuyanlar! Uyanın! Cunku Mekke’ye Ahmed geldi” şeklinde bir ses ile uyandığını… Donduğunde bunu Hz. Ebubekir’e danıştığında, onun eliyle İslam’a girdiğini…

Hz. Talha bin Ubeydullah’ın da aynı gunlerde gittiği Busra adlı kasabada bir rahiple karşılaştığını. Rahibin ona “Ahmed’in zuhur edip etmediğini sorduğunu. Hz. Talha’nın “Ahmed de kim?” diye şaşırması uzerine: “Abdulmuttalip’in oğlu Abdullah’ın oğlu… Bu ay onun cıkacağı ay ve o peygamberlerin sonuncusudur.” dediğini…


Allah Resulune (sas) iman eden ikinci hanımın Hz. Abbas’ın hanımı Umm-u Fadl olduğunu…


Kureyşlilere gore vahyin en şaşırtıcı ve etkileyici yonunun Rahman isminin ayetlerde cokca gecmesi olduğunu… Hatta onların bunu Peygamberin (sas) ilham aldığı bir adam zannederek; “Sana oğretilen her şeyin Yemameli Rahman adındaki bir adamdan kaynaklandığını duyduk. Biz Rahman’a kesinlikle inanmayız” dediklerini…


Kureyş kafirlerinin Efendimizin (sas) mubarek ismi “Muhammed: Ovulen”e karşılık ona “Muzamman: Suclanan” ismini taktıklarını.

Resul-i Ekrem’in (sas) amcalarından Ebu Leheb’in İslam’a en cok duşmanlık eden iki kişiden (diğeri Ebu Cehil) biri olduğunu. Bir gun yanındakilere; “Muhammed bir takım şeyler vaat ediyor ve onların oldukten sonra olacağını zannediyor. Benim elime ne koydu?” deyip iki eline uflediğini ve “tebben li haza’d din” (Bu dine yuf olsun.) dediğini...


Rehber-i Ekmelimizin (sas) ilk davet yıllarında bir gun yakın akrabalarını evinde topladığını… İclerinde sadece kucuk yaştaki Hz. Ali’nin O’na (sas) davasında sahip cıkacağını soylediğini. Bunun uzerine Ebu Leheb’in kahkahalar atarak Ebu Talib’e; “Tebrikler! Artık bundan sonra oğlunun emrine gireceksin!” dediğini... Ebu Talib’in bu manzara karşısında cok utandığını ve bu durumun kendisini İslam’a girmekten alıkoyduğunu.


Tarık Muharibi’nin Nebi-i Zişan’ı (sas) ilk gormesini anlatırken; “Zul Mecaz panayırında rastladım, bir adam; “Allah’tan başka ilah yoktur diyen felah bulur” diyordu. Arkasından bir adam ona taş atıyordu, okcelerini kanatmıştı... Kim olduklarını sordum. ‘Muhammed ve amcası Ebu Leheb’ dediler” dediğini..


Nebiyy-i Rahme’nin (sas) Mekke doneminde gizlice Muslumanları eğitmek icin Erkam bin Ebil Erkam el Mahzumi (ra)’nin Safa tepesindeki evini (DÂr-ul Erkam) nubuvvetin 5. yılından itibaren kullanmaya başladığını...
__________________