Hz. Ali'nin ağabeyi Cafer b. Ebu Talib'in oğlu Abdullah, sıcak bir gunde, bir kabilenin hurmalığına inmişti.
Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta calışan koleye, yemek vakti uc parca ekmek geldiğini gordu.
Adam ekmeklerden birini ağzına goturmek uzereydi ki, birden onunde aclığı her halinden belli bir kopek belirdi.
Kole elindeki ekmeği kopeğin onune attı. Kopek ekmeği derhal yedi. Kole ekmeğin ikinci parcasını da attı.
Kopek bunu da bir kerede sildi supurdu.
Kole bunun uzerine ucuncu parcayı da kopeğe verdi.
Kalkıp, yeniden işine donmek uzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sordu:
– Ey kole, bugunku yiyeceğin ne kadardı? Kole sıkılarak cevap verdi:
– İşte bu uc parca ekmek...
– O halde neden kendine hic ayırmadın?
– Baktım ki, hayvan cok ac. O halde bırakmak istemedim.
– Peki, sen ne yiyeceksin şimdi?
– Oruc tutacağım.
Bunun uzerine, Abdullah b. Cafer, koleden sahibini, evinin nerede olduğunu sordu.
Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı icindeki koleyle birlikte satın aldı.
Sonra dondu, koleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını soyledi ve ekledi:
– Seni azad ediyorum. Bu hurmalığı da sana hediye ediyorum.
Comertliğiyle meşhur Abdullah b. Cafer, kendisinden daha comert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır ve:
– Ama o kopeğe topu topu uc parca ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hurriyetini vermişsin, dediklerinde, şu karşılığı verirdi:
– Ama o elindeki her şeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını...

Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta calışan koleye, yemek vakti uc parca ekmek geldiğini gordu.
Adam ekmeklerden birini ağzına goturmek uzereydi ki, birden onunde aclığı her halinden belli bir kopek belirdi.
Kole elindeki ekmeği kopeğin onune attı. Kopek ekmeği derhal yedi. Kole ekmeğin ikinci parcasını da attı.
Kopek bunu da bir kerede sildi supurdu.
Kole bunun uzerine ucuncu parcayı da kopeğe verdi.
Kalkıp, yeniden işine donmek uzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sordu:
– Ey kole, bugunku yiyeceğin ne kadardı? Kole sıkılarak cevap verdi:
– İşte bu uc parca ekmek...
– O halde neden kendine hic ayırmadın?
– Baktım ki, hayvan cok ac. O halde bırakmak istemedim.
– Peki, sen ne yiyeceksin şimdi?
– Oruc tutacağım.
Bunun uzerine, Abdullah b. Cafer, koleden sahibini, evinin nerede olduğunu sordu.
Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı icindeki koleyle birlikte satın aldı.
Sonra dondu, koleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını soyledi ve ekledi:
– Seni azad ediyorum. Bu hurmalığı da sana hediye ediyorum.
Comertliğiyle meşhur Abdullah b. Cafer, kendisinden daha comert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır ve:
– Ama o kopeğe topu topu uc parca ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hurriyetini vermişsin, dediklerinde, şu karşılığı verirdi:
– Ama o elindeki her şeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını...

__________________