Soze Sadakat:
Verdiğiniz sozleri tam vaktinde ve tam olarak yerine getiriniz; asla mazeretlerin ardına sığınmayınız.
Sozlerinizi yapmamak icin sahte sığınaklar aramak yerine; yalancı durumuna duşmemek icin careler arayınız ve insanları asla mağdur etmeyiniz!
Mehmed Akif Ersoy'un sozunun eri bir insan olduğunu ve soz verdiği şeyi yerine getirmek icin olumden başka hicbir şeyin onu engellemediğini; İstanbul Vanikoy'de oturan bir ahbabı ile oğleden bir saat once buluşmak icin sozleştiklerinde, o gun yağmurlu, fırtınalı bir gun olup her tarafı sel bastığı halde Mehmed Akif'in bin bir zorlukla sırılsıklam vaziyette soz verdiği yere vaktinde geldiğini, fakat arkadaşının gelmemesi uzerine cekip gittiğini...
Ertesi gun, ozur dilemek icin gelen arkadaşını dinlemeyip:
"Bir soz ya olum veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur gorulebilir" diyerek, tam altı ay o arkadaşıyla konuşmadığını; biliyor muydunuz?
(Ertuğrul Duzdağ; M. Akif Ersoy Hakkında Araştırmalar, M.A.M Yay. İstanbul/1987 , Sh: 326)
“Yağmur yağdı, ruzgar esti, işim vardı, eşim geldi, aşım taştı, uğraşım cıktı” diye bin bir mazeretle verilen sozleri yerine getirmemek, en buyuk gunahtır. Hem yalan hem de ahde vefasızlık.. Boyle yapanlara guvenilmez, ipleriyle kuyuya inilmez, yola cıkılmaz, şahitliklerine itibar edilmez, bir soz verseler ya da vaatte bulunsalar itimat edilmez; zira yalan soyluyorlar ve yapmayacakları sozleri veriyorlar ve soz verince de ne pahasına olursa olsun yapmıyorlar. Mehmed Akif de “yağmur yağdı” bahanesiyle rahatını bozmak yerine sozunu bozan yakın arkadaşının bir gun sonra ozrunu bile dinlemiyor ve ona ders vermek maksadıyla altı ay boyunca ona mesafe koyuyor. Buradaki "kusmek" tabiri meşru olmayan "ilişkiyi kesmek" şeklinde değil; samimiyeti dondurmak ve o kişiye, Allah icin, hatasını gostermek maksadıyla, meşru sebeplere başvurmak şeklindedir.
Sozunu tutmayan bu kişinin kafa yapısında, gunumuzde binlerce Musluman bulunmaktadır. Aynı şartlar altında sizin de tanıdığınız pek cok kişi aynı o adam gibi davranır değil mi? Biraz daha insaflı olalım ve ice donuk olarak duşunelim; acaba biz de mi aynı şekilde hareket edeceklerdeniz! Oysa verilen sozu tam zamanında yapmalı asla mazeret ve bahane uydurmamalıdır.
Mehmed Akif, arkadaşının bu buyuk hatasından dolayı samimiyetini dondurup, ona altı ay boyunca ders vermek istemiş; ya bize ne demeli?
Gunumuzde sozlerini tam ve eksiksiz, zamanında ve en guzel şekilde yapmayanlara altı ay mesafe koysak, piyasada samimiyeti hak eden arkadaş, ahbap ve kardeş kalır mı dersiniz! Peki piyasada kim var? Biz.. Soz verip yapmayan insanlar… Bir şey dediğinde keyfi dolmadan harekete gecmeyenler… Bir soz vardır; ağanın keyfi doluncaya kadar marabanın canı cıkarmış!
Rabbim bizleri yalandan, ahde vefasızlıktan, emanete ihanet gibi munafıkların amellerinden muhafaza kılsın.
Unutmamak gerekir ki; cennete ancak sadıklar girecektir; Musluman ise asla yalan soylemez.. Hele ki cahiller ve cocuklar gibi surekli bahane uydurup durmamalıdır. Sorumsuz davranıp bahane uydurmak, sucun bir itirafıdır! Bahane, insanı temize cıkarmaz ancak sucu artırır. Bahanecilik yapmamak erdemli insanların sıfatıdır.
İslam tarihine bakacak olursak; Tebuk savaşından geri kalan Ka’b bin Malik ve arkadaşları Peygamberimizin huzurunda hicbir ozur ve bahane uydurmadıkları halde kalbinde nifak bulunanlarla, imanı zayıf olanlar binlerce bahane urettiler. Allah, Ka’b ve arkadaşlarını affetti ama bahanecileri bağışlamadı. Maalesef ki bugun, “Muslumanım” diyenlerin coğu Tebuk seferinden geri kalan bahanecilerin yolundan gitmektedir.
İlahi ferman: ”Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Hûd, 112)
Efendimiz de; “Doğruluk insanı iyiliğe yoneltir. Hayırlı işler de cennete kılavuzluk eder. Bir kimse, doğruluğu prensip edinirse sıddîk (cok durust) olur. Yalancılık da insanı kotuluğe ve fucura surukler. Kotuluk de cehenneme goturur. Bir kimse, yalancılığı prensip edinirse Allah katında kezzÂb (yalancı) defterine yazılır” (Tecrid-i Sarih Tercemesi) buyrulmuştur.
Verdiğiniz sozu mutlaka tutunuz, tutamayacağınız sozu asla vermeyiniz.
İnsanî ve sosyal ilişkilerinizde "İnşÃ‚allah" diye karşılık verdiğiniz şeyler, normal şartlarda mutlaka yapmayı taahhut ettiğiniz durumlardır; unutmayınız!
"En kısa zamanda yaparım, gelirim" şeklindeki sozlerinizin gercekleşme vakti, imkan bulduğunuz ilk vakittir.
Şahsıma karşı verilen sozlerin yerine gelmemesinden, tam yada zamanında yapılmamasından dolayı -pek coğunuz gibi- maalesef ki ben de, cok kereler mağdur olmuşumdur; ama inşÃ‚allah biz, insanlara soz verip de yapmayarak kimseyi mağdur etmedik ve etmeyelim.
Ozu, sozu bir; durust, guvenilir, mert, cesur ve vakur Muslumanlardan olmamız duasıyla…
Yusuf Semmak
__________________
Dikkat! Sozlerinize Sadık Olunuz..!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Dikkat! Sozlerinize Sadık Olunuz..!