Şu ana kadar yeryuzunde yaşanan ve yaşanmış olan tum olaylar Allah Katında asla kaybolmaz.
Hz. Musa (a.s.)’ın, Hz. İbrahim (a.s.)’ın, Hz. Eyub (a.s.)’ın, Hz. Nuh (a.s.)’ın, Hz. Suleyman (a.s.)’ın,
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ve diğer peygamberlerin hayatlarından verilen ornekler de, onların yaşadıkları olayların zamanıyla bizim icinde yaşadığımız zaman da aynıdır ve bizim torunlarımızın hatta onların torunlarının ve kıyamete kadar yaşayacak tum insanların hayatları da aynı zamanda surdurulmektedir. Ustelik bu insanlar icinden Allah’a iman edenler şu anda cennettedirler, inkarcılar ise şu an cehennemde azap cekmektedirler. Cunku gecmiş, bugun ve gelecek Rabbimiz Katında tek bir andır.
Allah’ın Halık ismi “Her şeyin varlığını ve varlığı boyunca gorup gecireceği halleri, hadiseleri tayin ve tespit eden, ve ona gore yaratan, yokluktan var eden” anlamındadır. Allah Halık sıfatıyla insanları daha ilk başta anne karnında yarattığı andan itibaren onlar icin sonsuzluk da başlamıştır. İnsan anne karnında gecirdiği gelişim evrelerini elbette ki hatırlamaz, ancak bunun her karesi Allah Katında mevcuttur ve kesinlikle kaybolmaz. Herkesin cok uzun zannettiği kendi hayatı icin de yine aynı gercek gecerlidir.
Sizin yeni doğduğunuz, annenizin kucağına verildiğiniz o ilk an yok olmamıştır. O kare ya da o goruntu ya da o olay sonsuza kadar var olacaktır. Cunku Allah Katında “hıfz edilmiş”tir. Aynı şekilde 5 yaşındayken bakkaldan aldığınız bir gofreti yerken hissettiğiniz şeker tadı, 7 yaşında ilkokula başlayacağınız gun sabah erken saatte heyecanla uyanmanız, matematik oğretmeninizin tahtaya yazdığı uzun denklemler, işinizde kazandığınız bir başarı nedeniyle yaşadığınız mutluluk, yıllarca hayal ettiğiniz bir şeyi almaya giderken duyduğunuz sevinc kısacası yaşadığınız ve hissettiğiniz, başınızdan gecen tum bu olaylar aslında aynen durmakta, yalnızca sizin beyninizde muhafaza edilmemektedir. Muhafaza edilen de hatıra olarak, anı olarak yani gecmiş gibi hissettirilmektedir.
Şu an var olan o sahneleri beyniniz algılamamaktadır. Cunku dunyadaki imtihan sistemi boyledir. İnsanlar akan bir zamana tabi olduklarını duşunur, yaşamlarının gecmiş, şimdi ve gelecek olmak uzere bolumlere ayrıldığını sanırlar. Cunku insan 5 duyusuna bağımlı olduğu icin ve hafızasında bu bilgiler saklanmadığı icin yaşadığı coğu olayı hatırlayamaz. Oysa bu olayların hicbirisi kaybolmuş değildir ve Allah’ın sonsuz hafızasında sonsuza kadar canlı olarak mevcut kalacaktır. “...Bu, Allah’ın goklerde ve yerde ne varsa tumunu bildiğini ve Allah’ın gercekten her şeyi bilen olduğunu bilmeniz icindir.” (Maide Suresi, 97) ayetinde bildirildiği gibi, en kucuk ayrıntıya kadar Allah Katında muhafaza edilir.
Bir insanın ilkokula başladığı gun, ya da cocukken kutladığı bir doğum gunu, başından gecen bir olay, liseyi bitirdiği gun, universite diplomasını alışı ve bunun gibi daha binlerce olay aslında Allah Katında aynı anda olmaktadır. Bu olayların hicbirisi de kaybolmuş değildir ve sonsuza kadar canlı olarak mevcut kalacaktır.

Hesap Gunu Allah İnsanların Tum Yaptıklarını Onlara Gosterecektir
İnsanların yaşadıkları her anın, yaptıkları her tavrın, soyledikleri her sozun, akıllarından gecen her duşuncenin, her niyetin Allah Katında aynen muhafaza ediliyor olması Allah’ın insanlara bildirdiği muthiş bir sırdır. Muminlerin bu buyuk gerceğin farkında oldukları Hz. İsa (a.s.)’ın Kuran’da bildirilen şu sozlerinden de anlaşılmaktadır:
“Allah: “Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve anneniAllah’ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi soyledin?” dediğinde: “Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sozu soylemek bana yakışmaz. Eğer bunu soyledimse mutlaka sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sende olanı bilmem. Gercekten, gorunmeyenleri (gaybleri) bilen Sensin Sen”” (Maide Suresi, 116)
Ahiretin varlığı, cennet, cehennem, hesap gunu gibi konuların ne zaman, ne şekilde ve nasıl olacağını kavrayamayan kişiler, Allah Katındaki zaman kavramıyla insanların tabi olduğu zaman arasında bir bağlantı kuramazlar. Fakat yaratılmış her canlının, her olayın ve her şeyin aynı bir film şeridini oluşturan kareler gibi, kare kare sonsuz olarak yaratıldığını ve aynı anda var edildiğini bilmek bu kavrayışı kolaylaştıracaktır. Ayette, “O, onlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O’nu kavrayıp kuşatamazlar” (Taha Suresi, 110) denilerek Allah’ın bu ilmine de dikkat cekilmektedir (Doğrusunu Allah bilir). Cunku Allah her varlığın an an, oncesini-sonrasını yani ayetteki ifadeyle “onlerindekini de arkalarındakini de” her aşamasıyla bilmektedir. Ayette “Şuphesiz, yerde ve gokte Allah’a hicbir şey gizli kalmaz” (Al-i İmran Suresi, 5) denilerek bu gercek bir kez daha hatırlatılmaktadır.

Bununla birlikte kişi Allah’ın istemediği bir tavırda bulunduğunda ya da Allah’ın yasak kıldığı hukumlere uymadığı takdirde hesap gunu bu yaptıklarının hicbirini inkar edemeyecek ve hatta yaptıklarını karşısında an an, canlı bir şekilde gorebilecektir. Hicbir şey yok olmadığına, kaybolmadığına gore yapılan hatalar ve sevaplar, kotulukler ve iyilikler de aslında saklı durmaktadır. Bu nedenle kendilerini kimsenin gormediğini, duymadığını zannederek rahatca Allah’ın sınırlarını ciğneyenler ya da Allah’ın hoşuna gitmeyecek tavırlarda bulunanlar ve kotu sozler soyleyenler bu yaptıklarının onlerine getirilmesi ile buyuk bir şaşkınlık yaşayacaklardır. Allah’ın her şey uzerinde şahit olduğuna bizzat kendileri şahitlik edeceklerdir:
“Goklerde ve yerde Allah O’dur. Gizlinizi ve acığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir.” (En’am Suresi, 3)
Fakat Allah’ın bildirdiği din ahlakından uzak olan bu insanlar, hesap gunu yaptıkları her şeyi en ince detayına kadar gorduklerinde artık yapacak bir şeyleri kalmayacaktır. Cunku o gun, Allah’ın Kuran’da bildirdiği gibi, bu insanlar cepecevre kuşatılmışlardır:
“... Onların hic hesaba katmadıkları şeyler, Allah’tan kendileri icin acığa cıkmıştır. Kazandıkları kotulukler, kendileri icin acığa cıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini cepecevre kuşatmıştır.” (Zumer Suresi, 47-48)
Hesap gunu geldiğinde inkar edenlerin, munafıklık yapanların, Allah’ın emirlerine cekinmeden baş kaldıranların hic hesaba katmadıkları olaylar gercekleşecek, Allah’ın insanların hafızasında tekrar diriltmesiyle, tum yaptıkları gizli faaliyetler, herkesin onunde acığa cıkacaktır. Tıpkı ayette bildirildiği gibi iman etmeyenlerin yaşamları boyunca alay ettikleri şey bu sefer kendilerini kuşatacaktır. İman etmeyenler dunya hayatında kendilerine tanınan sure boyunca inananların Allah’a ve ahirete olan inanclarıyla alay etmişler, akıl erdiremedikleri icin bu kesin gercekleri “yanılgı” olarak yorumlamışlardır. Fakat onların “yanılgı” olduğunu iddia ederek alay ettikleri gercekler aslında kendilerini hic beklemedikleri yonden kuşatmıştır. Cunku asıl yanılgıda olanlar kendileridir. Yaşamları boyunca işledikleri tum kotuluklerin goruntusu Allah’ın Hıfzında yer almaktadır ve hesap gunu bir bir onlerine dokulecektir. Bunları her inkar edişlerinde ise “sonsuza kilitlenen” bu olayları son derece canlı olarak karşılarında goreceklerdir. Boylelikle Allah’ın ilmiyle kuşatıldıklarını anlayacaklardır. Allah iman etmeyenlerin icinde bulundukları bu durumu şoyle bildirir:
“(Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları icinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) sure tanır.” (Bakara Suresi, 15)
Zamansızlık icinde her kare, her an aynı anda vardır ve sonuna dek var olacaktır. Allah’ın yarattığı hicbir goruntu, hicbir olay, hicbir varlık yok olmaz. Hz. Nuh (a.s.) gemiyi şu an yapmaktadır. Tufan şu an kopmuştur, tufana ait her kare her an şimdi her şeyle eş zamanlı olarak devam etmektedir. Bunlar gecmişte olup biten olaylar değildirler. Bugun yaşadığımız olaylar ile tum bu anlatılanlar aynı anda gelişmektedir.
Cunku bunların her biri Allah’ın Hafızasında sonsuza dek kalacak şekilde var edilmektedir.
__________________