“(Ey Resulum deki: Ey (gunah işlemekte) nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah’ın rahmetinden umidi kesmeyiniz. Cunku Allah (şirk ve kufurden başka) butun gunahları mağfiret buyurur.Şuphesiz o cok bağışlayan ve merhamet edendir.” (Zumer /53)
Geliyor yine rahmetin buram buram tuttuğu uc aylar...
Fırsat ve manevi kazancların comertce sunulduğu mubarek gun ve gecelerin nurlu gemisi ufukta arzı endam ediyor. Şimdiye kadar rahmetten nasibini alamamış veya Rabbine sırt donmuş, kulluktan habersiz, el acmaktan aciz, nimetlere gark olurken şukurden uzak kalmış, Peygamberinin adını dahi hatırlayamaz olmuş, her fırsatta mu’minlere saldırmayı meziyet saymış canı tenden ayrılmayan her gafili kuşatan fırsat ayları, manevi yaşantımızı renklendirmek, kirlerden arıtmak icin geliyor.
Gaflet perdesiyle ortunen maneviyat dunyasını pırıl pırıl Kur’an ışığıyla aydınlatmak icin, gercek kurtuluşun kapısını ardına kadar acarak geliyor.
Son gidişi ile şimdiki geliş arasındaki olumlu bir gelişmeyi gormeye, ruhlarımızı diriltmeye, gercek sevdaya ulaşamayan kalbimizi hak İle yeksan etmeye geliyor.
İcinde bulunduğumuz zaman dilimi, maalesef imanın maddi menfaat bataklığı ile kirlendiği bir devir. Zayıf inanca sahip kimseler, bu bataklığın kenarında sarsıntı gecirirken, onları ruhen olmekten, fikren sonmekten umitsizlik bataklığından kurtarmak icin geliyor.
İslamın aydınlığı, butun karanlıkları dağıtan nuruyla, gonlunde iman kırıntısı olan
kulların imanını gurleştirip ihlasını artırmak ve aydınlatmak icin geliyor.
İnananlar kervanına daha nicelerini dahil ederek, ebedi kurtuluş mujdesini vermek icin geliyor.
Kim bilir kac kişiye sunulan son fırsattır bu. “Keşke” deyip yanmadan, tovbe kapıları kapanmadan, gonul aynasını Rabbine cevirmekte gec kalmış insanlara sunulan son fırsat.
Şu mubarek gunlerin, bereketli gecelerin farkına varıp kendini tenha bir koşeye cekerek sorgulamalıdır Musluman. Yaptığı sucları, işlediği hataları gozden gecirmeli. Kulunu, bir annenin evladından daha cok seven Yaradanına kaldırırken ellerini, gonul dolusu pişmanlık goz yaşlarıyla manevi kirlerinden arınmalı... Gunduzlerin bile geceye donduğu karanlık gunlerin uzerine tovbe sungerini cekerek, “daha gencsin onunde yıllar var” diye kandırmaya calışan ins ve cin şeytanyarına kulaklarını tıkayarak arındırmalı.
İslÂm sıfatını gururla taşımak isteyenlere acizane bir tavsiye: Uc ayların bereketli ortamını icine cekerek, doya doya, kana kana yaşamak istiyorsak, boşa gecirdiğimiz gunleri geri kazanmak ve telafi etmek icin calışmalıyız. Bunun icin de imanımız beynimize hakim kılarak, başarılı olmaya gayret etmeliyiz.
“Allahım vucudumun her zerresi pişmanlık ateşi ile yanarken sana geldim, senden uzak kaldığım gunler icin af diliyorum. Bundan sonra sana kul, Resulune ummet olmak icin gayret edeceğim. Anladım ki her şey sende bitiyor, bunun farkına gec de olsa varmak ne guzel yarabbi! butun kotu hasletlerimden uzaklaşarak sana; kulluğuna geldim, affına geldim, merhametine sığındım, geldim, geldim Allah’ım”diye nedamet gozyaşlarıyla suladığımız dualarla arıtmalıyız nefsimizin kararttığı ruhumuzu. İslam sıfatı taşıyan, Muslumanlar arasında yaşayan, fakat gaflet perdesini bir turlu yırtamayan nasipsizlerden olmamak icin yıkanmalıyız rahmetin yağmurlarıyla.
Fırsatların peş peşe indiği rahmet sağanağı altında, şimdi arınma vakti...

Kaynak:Necla GUNAY

__________________