Kur’an oğretileri ve Allah Resulu’nun (s.a.a) tavsiyelerinden alınmış Peygamber ve ailesinin sevgisi, Şia inancının en onemli usullerindendir ve hicbir Şii bunda kuşku duymaz. Bu bağlamda biz kıyamet gununde namaz, oruc ve zekÂt gibi hususlar hakkında sorulduğu gibi velayet ve Ehlibeyt’in sevgisi hakkında da sorulacağına inanırız. Hatta bu konu kıyamet gunundeki en onemli sorudur; zira Kur’an’ın acıkca belirttiği uzere boyle bir sevgi, Hz. Peygamberin (s.a.a) ustlenmiş olduğu elcilik zahmetleri karşısında Muslumanlardan istemiş olduğu tek şeydir. Elbette Ehlibeyt’i seven bir şahıs imkÂn olcusunde gunahlardan uzak durmaya, iyi davranışıyla kendini Rabbine yaklaştırmaya ve davranışlarını onderlerinin davranışı doğrultusunda tanzim etmeye calışmalıdır. Boyle bir birey gafletten kaynaklanan gunahlarının da Ehlibeyt sevgisi ve onların şefaati sayesinde Allah tarafından bağışlanacağını umit edebilir


ayrıntılı olarak cevabı aşağıdadır ;




Uyun-u Ahbarı’r-Rıza kitabının nakli ile Biharu’l-Envar kitabında yer alan belirttiğiniz hadisin metni şudur: Hz. Peygamber (s.a.a) şoyle buyurmuştur: Sorulacak ilk şey, biz Ehlibeyt’in dostluğudur Bu hususta aşağıda ozet olarak belirtilmiş noktaları okumanızı ve son neticeye dikkat etmenizi tavsiye ederiz:
1. Kur’an-ı Kerim’de yer alan bir ayet esasınca Hz. Peygamber (s.a.a), Ehlibeyt’i sevme dışında kendi gorevi icin başka bir karşılık istememiştir: İşte bu, Allah’ın inanıp salih ameller işleyen kullarına mujdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ gorevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ucret istemiyorum.” Kim guzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şuphesiz Allah, cok bağışlayandır, şukrun karşılığını verendir. Şiilerin ekseriyeti bu ayeti Ehlibeyt’i sevmek olarak tefsir etmiş ve Ehlisunnetin bircok hadislerinde de boyle bir tefsire işaret edilmiştir; orneğin İbn. Abbas şoyle nakletmektedir: Bu ayet nazil olduktan sonra Hz. Peygamberin (s.a.a) sahabeleri ey Allah’ın Resulu Allah’ın sevilmesini emrettiği şahıslar kimlerdir diye sordu ve Hz. Peygamber (s.a.a) Fatıma (s.a) ve evlatlarıdır diye buyurdu.Bu bağlamda Ehlibeyt’in velayet ve sevgisi Şii’lerin inancsal bir ruknu sayılmakta ve onlar bu davranışları ile Hz. Peygamberin (s.a.a) isteğine olumlu yanıt vermektedirler.
2. Allah, Peygamber ve Ehlibeyt dostluğu sadece dil ile olmamalı, bu onların emirlerine uymayı da peşinden getirmelidir. Yuce Allah Hz. Peygambere şoyle buyurmaktadır: De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve gunahlarınızı bağışlasın. Cunku Allah cok bağışlayandır, cok merhamet edendir.” Bu ayetler esasınca sevgi itaat etmeyi gerektirir ve bu ikisi de gunahların bağışlanmasına neden olur.
3. İmam Sadık (a.s) bu konuda şoyle buyurmaktadır: “Kıyamet gunu sorulacak ilk sorular şunlardır: Farz namazlar, farz zekÂtlar, farz oruclar, farz hac ve biz Ehlibeyt’in velayeti.” Bu rivayet ve benzerleri iki onemli unsur olan “velayet” ve “salih amel” arasındaki bir tur gereklilik ve birlikteliği gosterir ve bunun acıklaması şudur:
3-1. Hz. Peygamberin (s.a.a) makam ve konumunu tanıyan ve hem Kur’an’da ve hem de Allah Resulu’nun tavsiyelerinde Ehlibeyt sevgisinin gerekliliğini bilen şahıslar, butun bunlara rağmen bu yuce aileye yonelik kin ve haset taşırlarsa ve kalpleri Ehlibeyt sevgisinden yoksun olursa, onların zahirde iyi olan amelleri de kabul edilmez. Zira boyle ameller temiz bir niyetten turemez.
3-2. Ote taraftan zahirde kendini Ehlibeyt’i sevenler olarak tanıtanlar, lakin pratikte onların tavsiye ve buyruklarından yuz cevirenler Ehlibeyt’in gercek sevenleri değildirler; zira işaret edildiği gibi sevgi ardından itaati getirir.
3-3. Sorunuza konu olan mevcut rivayette Ehlibeyt sevgisi kıyamette sorulacak ilk konu olarak belirtilmiştir, lakin diğer rivayetleri de goz onunde bulundurarak bunun diğer amellerin onemsiz olduğu manasına gelmediği belirtilmelidir. Bilakis İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen rivayette de acıkca belirtildiği gibi velayet ve sevgiye ek olarak namaz, oruc, zekÂt ve hac da kıyametteki ilk sorulardandır. Hem bu rivayette ve hem de sorunuza konu olan rivayette “kuldan sorulacak ilk soru” tabirinden istifade edilmesi enteresandır. Cevap bağlamında son netice şudur: Kıyamet gununde velayet ve Ehlibeyt sevgisi namaz, oruc ve zekÂt gibi diğer şer’i onemli farzların yanında ve hatta onlardan daha yuksek bir derecede sorulacaktır ve bu konu Kur’an ve sunnet oğretilerine aykırı değildir ve biz Şiiler bunu dile getirmekten hicbir kuşku ve kaygı duymamaktayız.

Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c. 27, s. 79, hadis 18, Muessese-i El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

Şura Suresi, 23. ayet.

İbni ebi Hatem, Tefsiri’l Kur’an-i’l Azim, s. 10, s. 3277, hadis 18477, Mekteberi Nizarı Mustafa El- Baz, Arabistan-ı Suudi, Mekke’tu’l Mukerreme, 1419 h.k.

A’li İmran Suresi, 31. ayet: "قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُوني‏ يُحْبِبْكُمُ اللَّهُ وَ يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَ اللَّهُ غَفُورٌ رَحيم".

Hurr’u Amuli, Muhammed bin El- Hasan, Vesailu’ş Şia, c. 4, s. 124, hadis 4688, Muessese-i A’lu’l Beyt, Kum, 1409 h.k.
__________________