- Evvela namaz kılan bir kimsenin surekli okumak zorunda olduğu ayetler Fatiha suresidir. Fatiha’nın kulluk şuuruyla yakından ilgili olduğu acıktır. Geriye kalan surelerden kişi istediğini okuyabilir. Hatta Şafii mezhebinde zamm-ı sure okumasa da olur. Şayet okursa, kendisine ders verdiğini duşunduğu ayetleri ezberlemeli ve namazda onları okumalıdır. Mesela, İhlas, Felak, Nas surelerini her zaman okuyabilir.
- Bir kimsenin kendisine yonelik bir ders cıkaramadığı sure ve ayetlerin başkaları icin de bir şey ifade etmediği anlamına gelmez. Kur’an ilahi bir sofradır, herkes kendi zevkine gore meyvelerini koparabilir.
- Bununla beraber, Kur’an’da bir ders vermeyen bir tek ayet yoktur. Yeter ki kişi, onu kavrayacak seviyeye ulaşsın.
Mesela, Kevser suresinin;
“Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik” mealindeki ayeti, insanların en cok muhtac olduğu ahiret hayatındaki kevser havuzunu hatırlatıyor. Kevser hayr-ı kesir (cok hayır ve iyilik ve guzellik” manasına geldiği icin, bu ayeti okuyan kimse, Allah’ın her zaman kendisine iyilik yapabileceğini, sıkıntılardan kurtarabileceğini duşunup buyuk bir moral depolar.
Keza kişi, “Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes” emri karşısında kulluk gorevlerini duşunur. Zira Hz. Peygambere hitaben gelen bu ayetler aynı zamanda ummet icin de gecerlidir. Zaten bir kac tane hususi işler dışında Kur’an baştan başa butun insanlara hitap etmektedir. Nuzul sebebinin hususi olması, mananın umumi olmasına engel olmadığı gibi, efendimize yapılan hitapların hususiliği de umuma olan mananın yonune engel değildir.
Buna gore, Hz. Peygambere yapılan bu emir, şartlara haiz her mumine yapılan bir emirdir. Bu ayeti okuyan kimse, kendini bu emre muhatap sayabilir ve namaz kılmanın kurban kesmenin buyuk bir kulluk gorevi olduğunu duşunup ona gore hareket eder.
Bunun gibi, “Asıl sonu kesik olan, şuphesiz sana hınc/kin besleyendir'' mealindeki ayetten alınması gereken bir cok dersler vardır. Evet, bu ayette, bir yandan Hz. Peygambere karşı yapılacak saygısızlığın faturasının pek ağır olacağını duşunur, kendini ona gore ayarlar. Sonra, Resulullah’ın duşmanlarının akıbetlerinin husran olacağını duşunup icinde bulunduğu sıkıntılarından kurtulur.
Bu gun bile, dunyanın her tarafından İslam’a ve Muslumanlara karşı yapılan saldırıların arka planında, Hz. Peygambere olan kin yatıyor. Demek ki bunların husranları da yakındır.. diye duşunmek gerekir.
- Ayrıca, ayetler arasında onemli bir bağlantı vardır. Birinci ayette zikredilen “hayr-ı kesir” Hz. Peygambere verilen nubuvvet, ummet gibi nimetleri de ihtiva etmektedir.
Ardından gelen ayette namaz ve kurbanın emredilmesi gosteriyor ki, insanların yapacağı butun ibadetler, Allah’ın daha once verdiği nimetlerinin bir şukrudur, bir karşılığıdır ve bu sebeple cennet sadece onun rahmetinin bir ikramıdır. Her insan bu sureyi okuduğu zaman, Allah’ın kendisine yaptığı bunca ikram ve ihsanlar karşısında kulluk gorevini hakkıyla yapmak zorunda olduğu ve bunun aynı zaman da bir vicdan borcu olduğunu duşunmelidir..
Bu hususlar, bizim gibi insanların bildiği şeylerdir. Evliyaların bu sureden anladıkları sırların haddi hesabı yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Ek bilgi veya sorulrınız icin ozel mesaj.
__________________
Namazda okunan "Biz sana Kevser'i verdik" gibi ayetlerin mantığı nedir?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Namazda okunan "Biz sana Kevser'i verdik" gibi ayetlerin mantığı nedir?