oncelikle actığım konuların tartışma yaratma icin actığımı duşunmeyiniz, bir musluman olarak mezhepler farklı olabilir ama hepimiz birbirimizi doğru olarak tanımalıyız birbirimize kin nefret yerine sevgi ve kardeş olarak bakmalıyız okuduğunuz zaman bunları goz onunde bulundurunuz teşekkurler.
Şiilik, kavram olarak Hz. Ali taraftarlığı demektir. Şiilik sozcuğu Şia kelimesinden turetilmiştir. Her ikisi de aynı anlama gelmektedir: Hz. Ali taraftarlığı.
Genel anlamda Alevilik konusunda, Aleviliğin ne olduğu konusunda kavramlar alabildiğine carpıtılmış, anlamları değiştirilmiş, her turlu yoruma tÂbi tutulacak bir hale gelmiştir. Bu kavramların başında Şiilik kavramı gelmektedir. Yukarıda da belirtildiği uzere Şiilik kavramı, Hz. Peygamberin Hakka yurumesinden sonra Hz. Ali’nin halifeliğine (dini-siyasi onderliğine) inananlar icin kullanılmıştır. Şiiliğin bir başka manası da Aleviliktir. Neticede Alevi kelimesi de Hz. Ali’nin isminden turetilmiştir. Ama bir cok olayda, olguda olduğu gibi tarihsel surec, yoğun baskı ve asimilasyonla gectiği icin, bu kavramlar ve temsil ettikleri değerler de deforme olmuşlar, başka anlamlar yuklenmiş ve başka başkalaşımlar gercekleşmiştir. Oz olarak Şiilik ve Alevilik aynı şeylerdir. Fakat tarihsel gelişim surecindeki olaylar bazı değişimler, yenilikler, adetler, sapmalar getirmiştir. Tekrar belirtmek gerekir ki; oz olarak, cıkış noktası olarak ikisi de aynı anlama gelmektedir.
Şiilik ve Aleviliğin ortak noktalarından başla bunları tarihsel surec icerisinde yaşadıkları farklılaşmaya kadar biraz acalım.
Hz. Peygamberin vefatından sonra Hz. Ali’ye yapılan haksızlıklar, Emevi saltanatı sırasında Hz. Ali’nin soyuna karşı devam etti. Bu surecte yaşanan haksızlıklar, katliamlar, adaletsizlikler safları iyice netleştirdi. Hz. Ali ve Ehlibeyt taraftarlığı İslam’ın Hak davetini surdururken, buna karşın Emevilerde temsilini bulan Sunnilik bir devlet dini oluyordu. Her tarihsel olayda olduğu gibi burada da egemen olanın sozu daha gecerli, getirdiği kurallar daha etkili ve din adına yuruttuğu calışma daha verimliydi. Emevilerin bu yoğun calışmaları ve kurumlaşmaları İslamiyet’i butun coğrafyalara yayıyordu. Bu arada Ehlibeyt taraftarları da davetlerini gercekleştiriyordu. Ehlibeyt taraftarları, devlet orgutlenmesine sahip olmadıkları icin orgutlenmeleri daha cok gonulluluk temeline dayanıyordu. Emevilerinki zora dayanıyordu. Ama yine tarihin kanıtladığı gibi; gonulluluk daha kalıcı olurken, zora dayalı gelişim daha guclu ama gecici oluyordu. Nitekim Emeviler zor ile İslam’ı yaymaya calışırken Ehlibeyt taraftarları sevgi ile yapıyordu. Emevilerin ardıllarının İslam adına yaptıkları tahribatları Ehlibeyt taraftarları duzeltiyordu. Ehlibeyt taraftarları inancın ozunun; Emevilerin yaptığı ve uyguladığı gibi olmadığını kanıtlıyordu. Nitekim Ehlibeyt taraftarları bu kadar baskı altında gelişim bulmuşsa bunun en buyuk sebebi Ehlibeyt taraftarlarının şiddet ve zor yerine sevgiyi esas almalarıdır.
Yukarıda da izah etmeye calıştığımız gibi, Hz. Peygamberin vefatından sonra İslamiyet iki kutuba ayrıldı.
Ehlibeyt ve Ehli sunnet. Bunlardan tarihsel surec icerisinde bir cok oluşum oluştu. Ehlibeyt taraftarları dunyanın her tarafında, hemen hemen butun coğrafyalarda varlar. Ama bunların ortak noktaları azalmış, farklılıkları coğalmıştır. Her coğrafyadaki Ehlibeyt taraftarları, o coğrafyadaki tarihsel gelişmeler cercevesinde farklılaşmış, yeniden şekillenmiştir. Şuphesiz aynı durum Ehli sunnet taraftarları icinde gecerlidir.
Aradaki fark; Ehli sunnet hemen hemen her zaman bir iktidar diniydi. Bu avantaj kullanılarak ortak noktalar korundu. Ehlibeyt taraftarları ise yoğun baskılar sonucu her zaman gizlenmek zorunda bırakıldılar. Bunun sonucu ortak bir orgutlenme yaratılamadı. Yaratılamayınca da kopukluk başladı ve boylece temel değerlerin dışında kalan ama gunluk yaşamda belirleyici bir cok konuda farklılıklar ortaya cıktı. Bunun en can alıcı orneği gunumuzde kendisini Alevi ve Şii olarak adlandıran toplumlar arasında goruluyor. Aleviler daha cok Anadolu’da, Balkanlar’da ve kısmen Ortadoğu’da yaşamaktalar. Şiiler ise Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Asya’da yaşamaktalar. Aleviler ile Şiiler arasındaki temel ortak noktalar: Peygambere, On İki İmamlar’a, Ehlibeyt’e, Kuran’a, Hz. Ali’ye bağlılıktır. Bunun dışında şuphesiz daha bir cok ortak nokta var. Ama ayrı noktalar da bir o kadar fazla. Şimdi hangisinin haklı veya daha doğru olduğu tartışmasına girmeyeceğiz. Bu tartışma yaklaşık 200 yıl kadardır suruyor. Ayrılığın başlangıcı 1800’lu yıllara dayanmaktadır. 1500’lu yıllarda başlayan ve Şah İsmail’in onderlik ettiği birliktelik 1800’lu yıllarda son bulmuş, dunyadaki Ehlibeyt taraftarları arasındaki bağlantı kopmuştur. İşte yaşanan butun farklılıklar bu 200 yıllık zaman diliminde gercekleşmiştir. Ama farklılık cok belirleyici olmuştur. Orneğin Asyalı bir Şii`nin onder kabul ettiği bir şahsiyeti diğer Ehlibeyt taraftarları tanımıyorlar bile. Yine bir Anadolu Alevisinin onder kabul ettiği birisini diğer Ehlibeyt taraftarları tanımıyorlar. Biz olayın ozetini boyle vermeye calıştık. Sonuc olarak şunu belirtebiliriz ki; Ehlibeyt taraftarları birbirilerine inanclarını empoze etmek, dayatmak, kabullendirmek yerine ya da kendi doğrularını savunmak yerine ortak değerler etrafında buluşmadılar. Bu salt Aleviler icin değil, butun insanlık icin gecerlidir. Yine Ehli sunnet icin de gecerlidir. Ehlibeyt ve Ehli sunnet taraftarları ortak noktalarda buluşmalı ayrı noktalarda ise karşısındakinin inancına saygı duymalıdır. İnsanlığın huzuru, barışı boylesi bir atmosferde gercekleşir. Aleviler, Ehlibeyt taraftarları boylesi bir dunyanın ozlemi icinde olup bunun icin azami caba sarf edenlerdir. Şimdi sıra diğer inanc sahiplerinde.
alevilik ve şiiliğin farkları
1-şiilikte ikrar ve biat yoktur.tanıklık ve baglılık vardır.alevilikte ise ikrar,biat ve teslimiyet vardır.
2-şiilikte minhac(aydınlık yol)yani tasavvuf ve tarikat yoktur.alevilik ise minhac ve erkan yani tasavvuf yoludur
3-şiilikte şeriata baglı kalınır.alevilikte ise şeriat, tarikat,marifet,ve hakikat aşamaları kabul edilir.
4-şiilikte musahip olma koşulu yoktur.alevilikte ise musahip olma koşulu vardır.
5-şiilikte mut'a nikahı evlilikleri kabul edilir.alevilik ise mut'a nikahını kabul etmez.tek eşlilik esas alınır.
6-şiilikte zikir,semah,muzik ibadete sokulmaz.alevilikte ise bunlar ibadetin temel ogeleridir
7-şiilikte dini şartı beştir.tevhid,adalet,nubuvvet,imamet ve mead dır.alevilikte altıdır bunlara velayet eklenir buda usulu dindendir
8-alevilikte murşid,rehber,talip veya muhip yol oglu gibi kavramlar vardır.bunlar şiilikte yoktur.
9-aleviler ibadetlerinde muzik ile cem olurlar şiilerde bu da yoktur
10-şiilerde 5 vakit namaz vardır alevilerde 5 vakit namaz anlayışı yoktur
11-şiilerde ramazan orucu vardır.alevilerde muharrem,hızır,48 perşembe orucları vardır
şiilerle alevilerin tek ortak noktası ehlibeyt sevgisidir.şiilik şeriat alevilik tasavvuf yoludur.
__________________
Şiilik mezhebini tanıyalım
Dini Bilgiler0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Şiilik mezhebini tanıyalım