Flort, Muslumanlarların lugatında yeri olan bir kelime olmadığı gibi, ifade ettiği mÂn da Muslumanlarda hayat bulan bir olay değildir. Florte kimler ne mÂn yuklerse yuklesin, İslÂm boylesine hissi bir konuda erkekle kadına sınırlar cizer ve Efendimiz (asv)'in meşhur ikazı iki tarafı da kesin olculerle korumaya alır, muhafaza eder.
Nedir Efendimiz (asv)'in kesin ve cok makul olan ikazı?
"Yabancı bir kadınla bir erkek iki ikiye, baş başa kalırlarsa ucunculeri şeytandır!.."
Evet, birbirine yabancı iki karşı cinsin tenha bir yerde baş başa kalışları; hislerinin isyanına, yaratılışta var olan duyguların ayaklanmasına vesile teşkil eder. Cinsi hislerin ayaklanması ve isyanından sonraki safhaları ise kimse kestiremez. Nerede başlar, nerelere kadar gider. Zaten toplum hayatındaki pişmanlıkların, hatta cinayetlerin ve kotuluklerin buyuk coğunluğunun bu ikaza kulak asmayıştan, aradaki sınırı aşıp taşmaktan kaynaklandığı da yaşanan gunluk olaylarla sabittir.
Bunun istisnası yok mu, her kadın, her erkek boyle mi?
Elbette oyle bir iddiamız olmaz. Elbette her kaidenin istisnası olur. Lakin istisnalar hep mustesna kalır, umumi hukmu değiştirmez. Bildiğim gercek odur ki, kadın kendisini şaibe altına sokacak laubaliliklerden uzak kalmalı, kolay elde edilen, kolayca da terk edilen eğlence metaı haline gelmemelidir.
Bilindiği uzere kolay elde edilen şeyin kıymeti pek bilinmez, kolayca da terk edilmesinde mahzur duşunulmez. Değerli şeyler ise hep zor elde edilir, boylece de kolayca terk edilmezler. Kadın, değerlerin en yucesi, itibarını korunması lazım gelenlerin de en onde gelenidir. Kadının bir gun falanın yanında, oteki gunu de filanın kolunda olması, bir başka gun ise kimin yanında olacağının bilinmez hale duşmesi, onu hayatı boyunca itibarsızlığa mahkum eder. Bir değerli hayatı boylesine değersiz ve itibarsız hale duşuren şeye ise, siz ister flort deyin, isterse başka bir şey; ne savunulur ne de sonucu basite alınacak bir doğallık olarak gorulebilir.
Yine bir kudsi beyandan oğrenmekteyiz ki sonu evliliğe varmayan gayri meşru yakınlaşmalardan taraflar oylesine pişmanlık duyacak ki ahirette:
– Keşke ateş parcası tutsaydım da boyle sonuclar verecek başlangıclar yapmasaydım diye feryat edeceklerdir.
Ama bunun faydası olmayacaktır. Cunku ok yaydan cıkmış, kurşun hedefi vurmuş; tamiri mumkun olmayan tahribat vaki olmuştur.
Onun icindir ki dindar ailelerde kadın, kuracağı yuvada mutlu ve huzurlu olmak icin geride şaibeli bir gecmiş bırakmamaya cok dikkat eder, vardığı yerde başına kakılacak bir suru yanlışların sahibi olmama konusunda buyuk titizlik gosterir. Bu dikkat ve titizliğinden dolayı da omur boyu sevinc duyar, itibar sahibi olmanın mutluluğunu yaşar.
Kadını tertemiz mutlu bir ailenin kurucusu değil de, gunluk zevklerin malzemesi haline getiren erkekler, yahut da kendilerini bu duruma duşurmuş kadınlar elbette konuyu bizim gibi yorumlamayacak, hallerine uygun duşen hayatın savunucusu olacaklardır. Boylelerine bizim ne soyleyecek sozumuz, ne de verecek cevabımız olur; kendi duşen ağlamazdan başka...
(Ahmed Şahin, Aile İlmihali, 142)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
__________________
İslam'da Flort
Dini Bilgiler0 Mesaj
●19 Görüntüleme