Her iş ve duşuncenin ileriye donuk şekillerini gelecek olarak tanımlayabiliriz. Bu tanımlama bir eylem ve hazırlık gerektiğini de uzerinde taşır.

Tabi ki mevcut durumun daha iyileştirilmesi veya farklı cozum onerileri işin renklendirme calışmalarıdır. Birey bu yontemi benimseyerek kendisinden başlayıp halkalar halinde aile, calışma alanı, toplum gibi etki alanını genişletebilir. Bunun sadece kendisine değil tum paydaşlara olumlu katkıları yadsınamaz. Bu konuda anlaştıysak, modeli turizm uzerine dondurelim. Bana gore turizm konusunda “gelecek” tanımı kavram ve planlama acısından yok. Aslında oldukca buyuk bir pasta olması gereken ve icinde pek cok farklı sektoru bulundurması olağan sayılabilecek bir olgudan bahsediyoruz. Ama ne gereği gibi algılandığı ne de uzerine kafa yorulduğu goruluyor. Temel olarak turizmde gorulen ve uygulanan herkesin yaptığının iyi veya biraz daha iyi kopyalamasıdır. İşte buradan sağlıklı bir ilerleme ve gelecek planlaması cıkmaz. Zaten cıkmıyor da.
Turizmi bir eko-sistem yani tum paydaşları ile ele almak konusunda anlamsız bir bağnazlık soz konusu. Konu ile ilgili karar verici merciler ve STK’ları ayrı tellerden ve kendilerine uygun parcalar ile sadece gurultu oluşturuyorlar. Bu dar perspektifte yoğunlaşılan tek konu buyuklukler ve rakamlar. Ancak rakamların ne kadar oynak olduğu ve gerceği belli odaklara gore ayarlama arka planına hizmet ettiği ortadadır. Nitelik ve nicelik arasındaki farkın henuz anlaşılamaması ve yapılan icraatlar ve uygulamaların gerekli olup olmadığı tartışmalarının şeffaf olarak yapılamadığı bir ortamda akıl ve bilimsel olcutlere uygun sonuclar beklemek olanaksız. Cunku rakamsal buyume sadece fason uretir ama kalkınma marka ortaya cıkartır. Belki de turizm piyasasının doldur boşalt modelinden nitelikli ve geliri yuksek tarza gecmesi icin kafa yormaya başlaması gereklidir.
İşte bu noktada ilginc kırılma zeminleri ortaya cıkıyor. Cunku turizm konusunda aynı dili konuşmuyor ve aynı dilde anlaşamıyoruz. Bunu nasıl yapabiliriz konusunda faydalı calışmalar yapılabilir hatta yapılmak zorunluluğu vardır. Diğer yandan sadece “turizm” bir başlık olarak alınırsa eksiktir cunku seyahat ve turizm aynı potada olmalı ve planlamada iki unsur yer almalıdır. Buradan hareketle başlıca 6 tane etken sayılabilir.
1. Konaklama – Otel, motel, kamp, gemi, tren
2. Ulaşım ceşitleri – Kara yolu, hava yolu, deniz yolu, demir yolu
3. Yiyecek ve icecek – Restoran, bar, taverna, yerel ve sokak yemekleri
4. Alış veriş – Hediyelik, hatıra, el işi
5. Etkinlikler – Eğlence, eğitim seyahatleri, iş gezileri, festivaller, spor faaliyetleri
6. Guvenlik – Sınırdan giriş ile cıkış arasındaki her turlu onlem
Merak eden bu altı maddeyi irdeleyip nerelerde zayıflık olduğu kolaylıkla gorebilir. Bunun anlamı, belirlenecek eksiklerin turizm paydaşları tarafından aynı şekilde tespit edilip, giderilmesi icin kolektif akıl ile hareket etmektir. Eğer boyle bir ortak akıl yolu bulunabilirse gereğinden fazla kopurtulen diğer turizm şekilleri olan yiyecek/icecek ve sağlık konularında belli yerlere gelinebilir. Hatta daha ileri gidilerek bugun fazla kişi tarafından dillendirilmeyen farklı turler uzerine calışmalar da yapılabilir.
Sayılan altı madde ozelinde cok kritik ve tartışılarak sonlandırılması gereken hususlar irdelenmelidir.
* Sadece tesis inşa ederek turizm gelişmiyor. Tesisin cevresi ile birlikte yeni kuresel ve cevreci ozellikler dikkate alınarak projelerin gelişmesi onemli.
* Yeni nesil turist doğal olanı arıyor. Bu kapsam icinde temiz hava-su-gıda-enerji dortlemesine ilave olarak gurultu ve radyasyon kirliliği on plana cıkıyor. 2030 ve 2050 planları cok iyi algılanmalıdır.
* Nedense turizm paydaşları ve karar vericilerin hic değinmediği konu icki meselesi. Yiyecek ve icecek plan ve hizmetinde cok onemli yer tutan bu maddenin tabu durumundan cıkartılması gereklidir.
* Bir tesisin para kazanma boluşumu yaklaşık yuzde değerleri ile beş bolumdur. Bunlar yiyecek/icecek, hizmetler, maliyetler, kullanım alanları, oda. İlk uc madde değişken son iki madde sabittir. Eğer kazanım hedefleniyor ise ilk uc madde uzerinde calışmalar yapılması gereklidir.
İSTANBUL ETKİSİ Sadece 8,000 yıllık tarihi bir şehir olarak ne kadar az bir sunum yapıldığı ortada. Yeni yonetimin bu devasa şehirde yapması gereken hususlar yukarıda sayılanlardan farklı değil. İlave olarak cok kritik dar boğazların ortadan kaldırılmasına yonelik calışmalar yapılmalıdır. Yabancı meslektaş ve dostlarımızla yaptığımız sohbetlerde son 10 yıllarda şehrin kontrol edilebilirlik ozelliğinin dışına cıktığı ifade ediliyor. Bence bu goruş onemli ve tedbirler alınırken bu noktalara dikkat edilmeli. Şehre ihanet edildiği acık bir beyan olduğuna gore yapılan yanlışlardan zaman icinde vazgececek onlemler proje icine alınmalıdır. Bu kapsamda eski şehrin mevcut durumu ile muhafazası, zaman icinde etrafını saran zehirli otlardan arındırılması cok farklı ve turizm acısından kazanclı uygulamalar ortaya cıkartabilir.
Yine de boyle bir nadide eski ve tarihi şehir ile ulkenin ticaretinin en yuksek oranda gercekleştiği model yerine imalat ve ticaretin kaydırılması ile kısmen rahatlama sağlama olanağı ortaya cıkabilir. Bu acıdan bakıldığında bu şehrin marka değerini oluşturacak ve katkı yapacak faydalı calışmalar kısa erimde gercekleştirilebilir. Boylece İstanbul 10 yıl once seckin ve tercih edilen bir şehir sınıfına tekrar donebilir. Bugunku yapı 2* turist ve yetersiz gelir anlamındadır. Bu haksız muamele sonlandırılmalı ve marka yeniden parlatılmalıdır. Başka turlu bir cozum de olası değil.
turizmguncel

Tabi ki mevcut durumun daha iyileştirilmesi veya farklı cozum onerileri işin renklendirme calışmalarıdır. Birey bu yontemi benimseyerek kendisinden başlayıp halkalar halinde aile, calışma alanı, toplum gibi etki alanını genişletebilir. Bunun sadece kendisine değil tum paydaşlara olumlu katkıları yadsınamaz. Bu konuda anlaştıysak, modeli turizm uzerine dondurelim. Bana gore turizm konusunda “gelecek” tanımı kavram ve planlama acısından yok. Aslında oldukca buyuk bir pasta olması gereken ve icinde pek cok farklı sektoru bulundurması olağan sayılabilecek bir olgudan bahsediyoruz. Ama ne gereği gibi algılandığı ne de uzerine kafa yorulduğu goruluyor. Temel olarak turizmde gorulen ve uygulanan herkesin yaptığının iyi veya biraz daha iyi kopyalamasıdır. İşte buradan sağlıklı bir ilerleme ve gelecek planlaması cıkmaz. Zaten cıkmıyor da.
Turizmi bir eko-sistem yani tum paydaşları ile ele almak konusunda anlamsız bir bağnazlık soz konusu. Konu ile ilgili karar verici merciler ve STK’ları ayrı tellerden ve kendilerine uygun parcalar ile sadece gurultu oluşturuyorlar. Bu dar perspektifte yoğunlaşılan tek konu buyuklukler ve rakamlar. Ancak rakamların ne kadar oynak olduğu ve gerceği belli odaklara gore ayarlama arka planına hizmet ettiği ortadadır. Nitelik ve nicelik arasındaki farkın henuz anlaşılamaması ve yapılan icraatlar ve uygulamaların gerekli olup olmadığı tartışmalarının şeffaf olarak yapılamadığı bir ortamda akıl ve bilimsel olcutlere uygun sonuclar beklemek olanaksız. Cunku rakamsal buyume sadece fason uretir ama kalkınma marka ortaya cıkartır. Belki de turizm piyasasının doldur boşalt modelinden nitelikli ve geliri yuksek tarza gecmesi icin kafa yormaya başlaması gereklidir.
İşte bu noktada ilginc kırılma zeminleri ortaya cıkıyor. Cunku turizm konusunda aynı dili konuşmuyor ve aynı dilde anlaşamıyoruz. Bunu nasıl yapabiliriz konusunda faydalı calışmalar yapılabilir hatta yapılmak zorunluluğu vardır. Diğer yandan sadece “turizm” bir başlık olarak alınırsa eksiktir cunku seyahat ve turizm aynı potada olmalı ve planlamada iki unsur yer almalıdır. Buradan hareketle başlıca 6 tane etken sayılabilir.
1. Konaklama – Otel, motel, kamp, gemi, tren
2. Ulaşım ceşitleri – Kara yolu, hava yolu, deniz yolu, demir yolu
3. Yiyecek ve icecek – Restoran, bar, taverna, yerel ve sokak yemekleri
4. Alış veriş – Hediyelik, hatıra, el işi
5. Etkinlikler – Eğlence, eğitim seyahatleri, iş gezileri, festivaller, spor faaliyetleri
6. Guvenlik – Sınırdan giriş ile cıkış arasındaki her turlu onlem
Merak eden bu altı maddeyi irdeleyip nerelerde zayıflık olduğu kolaylıkla gorebilir. Bunun anlamı, belirlenecek eksiklerin turizm paydaşları tarafından aynı şekilde tespit edilip, giderilmesi icin kolektif akıl ile hareket etmektir. Eğer boyle bir ortak akıl yolu bulunabilirse gereğinden fazla kopurtulen diğer turizm şekilleri olan yiyecek/icecek ve sağlık konularında belli yerlere gelinebilir. Hatta daha ileri gidilerek bugun fazla kişi tarafından dillendirilmeyen farklı turler uzerine calışmalar da yapılabilir.
Sayılan altı madde ozelinde cok kritik ve tartışılarak sonlandırılması gereken hususlar irdelenmelidir.
* Sadece tesis inşa ederek turizm gelişmiyor. Tesisin cevresi ile birlikte yeni kuresel ve cevreci ozellikler dikkate alınarak projelerin gelişmesi onemli.
* Yeni nesil turist doğal olanı arıyor. Bu kapsam icinde temiz hava-su-gıda-enerji dortlemesine ilave olarak gurultu ve radyasyon kirliliği on plana cıkıyor. 2030 ve 2050 planları cok iyi algılanmalıdır.
* Nedense turizm paydaşları ve karar vericilerin hic değinmediği konu icki meselesi. Yiyecek ve icecek plan ve hizmetinde cok onemli yer tutan bu maddenin tabu durumundan cıkartılması gereklidir.
* Bir tesisin para kazanma boluşumu yaklaşık yuzde değerleri ile beş bolumdur. Bunlar yiyecek/icecek, hizmetler, maliyetler, kullanım alanları, oda. İlk uc madde değişken son iki madde sabittir. Eğer kazanım hedefleniyor ise ilk uc madde uzerinde calışmalar yapılması gereklidir.
İSTANBUL ETKİSİ Sadece 8,000 yıllık tarihi bir şehir olarak ne kadar az bir sunum yapıldığı ortada. Yeni yonetimin bu devasa şehirde yapması gereken hususlar yukarıda sayılanlardan farklı değil. İlave olarak cok kritik dar boğazların ortadan kaldırılmasına yonelik calışmalar yapılmalıdır. Yabancı meslektaş ve dostlarımızla yaptığımız sohbetlerde son 10 yıllarda şehrin kontrol edilebilirlik ozelliğinin dışına cıktığı ifade ediliyor. Bence bu goruş onemli ve tedbirler alınırken bu noktalara dikkat edilmeli. Şehre ihanet edildiği acık bir beyan olduğuna gore yapılan yanlışlardan zaman icinde vazgececek onlemler proje icine alınmalıdır. Bu kapsamda eski şehrin mevcut durumu ile muhafazası, zaman icinde etrafını saran zehirli otlardan arındırılması cok farklı ve turizm acısından kazanclı uygulamalar ortaya cıkartabilir.
Yine de boyle bir nadide eski ve tarihi şehir ile ulkenin ticaretinin en yuksek oranda gercekleştiği model yerine imalat ve ticaretin kaydırılması ile kısmen rahatlama sağlama olanağı ortaya cıkabilir. Bu acıdan bakıldığında bu şehrin marka değerini oluşturacak ve katkı yapacak faydalı calışmalar kısa erimde gercekleştirilebilir. Boylece İstanbul 10 yıl once seckin ve tercih edilen bir şehir sınıfına tekrar donebilir. Bugunku yapı 2* turist ve yetersiz gelir anlamındadır. Bu haksız muamele sonlandırılmalı ve marka yeniden parlatılmalıdır. Başka turlu bir cozum de olası değil.
turizmguncel
__________________