Kultur ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Antalya'da turizm sektoru temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantı sonrası acıklama yapan Kurtulmuş, Turkiye'nin ekonomik ve siyasi gelişimi icin turizmi manivela olarak kullanacaklarını belirtti.
Antalya'da bulunan Akra Barut Hotel'de duzenlenen toplantıya, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUROFED Başkanı Osman Ayık, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TUREB Başkanı Zeki Apalı, TYD Başkanı Oya Narin, AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, tur operatorleri ve turizm birlik başkanları ve cok sayıda turizmci katıldı. Toplantıya ATAV, ATSO gibi kurumların cağrılmamış olması ise dikkat cekti.
''BOLGEMİZ ONEMLİ BİR SURECTEN GECİYOR''
Toplantı sonrası basın mensuplarına acıklama yapan Numan Kurtulmuş, toplantının onemli acılımlara ve sorunların tannmasına vesile olduğunu belirtti. Kurtulmuş, ''Bu tur toplantılara onumuzdeki surecte de devam edeceğiz. Sorunların cozumu icin el birliği ile omuz omuza mucadeleyi surdureceğiz. Turkiye ve bolgemiz cok onemli bir surecten geciyor. Turizm başta olmak uzere, Turkiye ekonomisini ve siyasetini derinden etkileyen olaylarla karşı karşıyayız.'' dedi.
''BUYUK TURBULANSLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ''
Dunyada kuresel olcekte bir ekonomik mucadelenin surduğune dikkat ceken Kurtulmuş, ''Bir siyasi itiş-kakışın yaşandığı donemden geciyoruz. İki kutuplu dunya sonrası oluşmaya başlayan ama bir turlu yerine oturmayan guc dengelerinin her alanda ortaya cıkardığı buyuk turbulanslarla karşı karşıyayız. Gucler arasındaki bu cekişmelerin bolgemizde derin, bazen yıkıcı etkilerinin olduğunu goruyoruz. Ozellikle Suriye ve Irak'taki vekalet savaşları hepimizin malumu. Ayrıca bu bolgedeki cekişmeler nedeniyle terorun bir buyuk kuresel guc haline geldiği de artık hepimiz biliyoruz.'' şeklinde konuştur.
Kurtulmuş, konuşmasına şu sozlerle devam etti:
''KURESEL BİR TEROR TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''
''Buradan guc alan, ama dunyanın her tarafını etkileyebilme kapasitesine ulaşan bir kuresel teror tehdidi ile karşı karşıyayız. Turkiye, bu kuresel tehdidin risklerini en ağır yaşayan ulkelerden biridir.
''AVRUPA'DA ERDOĞAN KARŞITLIĞI VAR''
Turkiye turizm sektoru de bu tur gelişmelerden etkileniyor. Ayrıca bolge dışındaki bazı gelişmelerin de ulke turizmini etkilediğini biliyoruz. Orneğin son zamanlarda, ozellikle Avrupa'daki bazı siyaset cevrelerini etkisi altında bırakan yabancı duşmanlığı, ırkcılık, İslam karşıtlığı, Turkiye karşıtlığı ve bunun somuta indirgenmiş hali olan Erdoğan duşmanlığı ne yazık ki Avrupa'da negatif algıların oluşmasına neden oluyor.
''ARTAN NEO NAZİ BASKILAR DOLAYISIYLA...''
Artan ırkcı, hatta Neo Nazi baskılar dolayısıyla, Avrupa'nın makul mutedil merkez sağ siyasetcilerinin de zaman zaman Turkiye karşıtı bir dil kullandığını goruyoruz ve bunları da uzuntuyle karşılıyoruz.
''TURİZMİ BİR MANİVELA OLARAK KULLANACAĞIZ''
Amacımız, bundan sonraki surecte, ozellikle kultur ve turizm alanındaki gucumuzu bu turbulansların ve gerginliklerin ortadan kaldırılması icin bir manivela olarak kullanabilme becerisini ortaya koymaktır. Biz kultur ve turizm alanını catışmanın bir tarafı değil; gerginliklerin ve catışmaların bir şekilde sulh ve selamet icerisinde birleştirecek onemli bir imkan olduğuna inanıyoruz.
Her ikisi de birbirinden nitelik olarak cok farklı ama birbirini destekleyen kultur ve turizm alanındaki gucumuzu arttırarak, Turkiye'nin siyasi ve ekonomik sorunlarını cozmek uluslararası gerginlikleri azaltmak icin bir imkan olarak gorduğumuzu ifade ediyorum. Bu cercevede, kultur ve turizm alanı bir barış projesi olarak da kullanılabilir.
''2016'DA 11 MİLYON TURİST, 12 MİLYAR DOLAR GELİR KAYBI YAŞADIK''
Turkiye turizm sektoru cok buyuk bir guce ve potansiyele ulaştı. Ancak 2015 ve 2016'da yaşadığımız krizler, Rusya ile ucak kriziyle başlayan surec, ekonomik ve siyasi gelişmelerin Turkiye uzerindeki etkileri, bazı Avrupa ulkeleri ile yaşadığımız krizler Turkiye turizmini ciddi şekilde etkilemiştir. Bu nedenle 2016 yılında turist sayımız 11 milyon, turizm gelirimiz ise 12 milyar dolar azaldı. Ancak bu kriz donemini yaşamış olmamıza rağmen Turkiye'deki turizm sektoru dayanıklığını ortaya koymuştur. Bu surecte sıkı mucadele vererek onemli mesafeler almıştır. 2017 yılının ilk 5 ayında ziyaretci sayısı yuzde 5 arttı. Sektorun dayanıklılığı sayesinde bunu da suratle aşıyoruz. (...) Onumuzdeki donemde kultur ve turizmden daha fazla istifade etmeyi hedefliyoruz. Turkiye'nin hem kultur hem de turistik zenginliklerini tum dunya ile buluşturmayı sağlayacağız.
Bir kere daha, bu buyuk hedefler vizyonumuzun bir parcası olarak, 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri hedefimizi paylaşmak istiyorum.
''AVRUPA'DA BAZI CEVRELER 'TURKİYE GUVENLİ DEĞİL' DİYEREK TURİSTİ ETKİLEMEYE CALIŞIYOR''
Bazı cevreler, biraz da kendi ic siyasi hesaplaşmalarının sonucu olarak, belki onların etkisinde kalarak Turkiye'nin turizm bakımından guvenli olmadığını ifade eden sozlerle ozellikle Avrupa'dan gelecek olan turistleri etkilemeye calışıyorlar. Bunların realite ile hicbir ilgisi yoktur. Bunlar tamamen, ozellikle, bazı ulkelerde yaklaşan secimler dolayısıyla ic politikanın gerekleri olarak dile getirilmiş olan sozlerdir ve gerceği yansıtmamaktadır. Şunu acık olarak ifade etmek istiyorum: Antalya, Konya, Van, İstanbul... Bu şehirlerimizin her birisi en az Berlin kadar, Paris kadar, Roma kadar guvenlidir.''
TurizmGuncel
Antalya'da bulunan Akra Barut Hotel'de duzenlenen toplantıya, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUROFED Başkanı Osman Ayık, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TUREB Başkanı Zeki Apalı, TYD Başkanı Oya Narin, AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, tur operatorleri ve turizm birlik başkanları ve cok sayıda turizmci katıldı. Toplantıya ATAV, ATSO gibi kurumların cağrılmamış olması ise dikkat cekti.
''BOLGEMİZ ONEMLİ BİR SURECTEN GECİYOR''
Toplantı sonrası basın mensuplarına acıklama yapan Numan Kurtulmuş, toplantının onemli acılımlara ve sorunların tannmasına vesile olduğunu belirtti. Kurtulmuş, ''Bu tur toplantılara onumuzdeki surecte de devam edeceğiz. Sorunların cozumu icin el birliği ile omuz omuza mucadeleyi surdureceğiz. Turkiye ve bolgemiz cok onemli bir surecten geciyor. Turizm başta olmak uzere, Turkiye ekonomisini ve siyasetini derinden etkileyen olaylarla karşı karşıyayız.'' dedi.
''BUYUK TURBULANSLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ''
Dunyada kuresel olcekte bir ekonomik mucadelenin surduğune dikkat ceken Kurtulmuş, ''Bir siyasi itiş-kakışın yaşandığı donemden geciyoruz. İki kutuplu dunya sonrası oluşmaya başlayan ama bir turlu yerine oturmayan guc dengelerinin her alanda ortaya cıkardığı buyuk turbulanslarla karşı karşıyayız. Gucler arasındaki bu cekişmelerin bolgemizde derin, bazen yıkıcı etkilerinin olduğunu goruyoruz. Ozellikle Suriye ve Irak'taki vekalet savaşları hepimizin malumu. Ayrıca bu bolgedeki cekişmeler nedeniyle terorun bir buyuk kuresel guc haline geldiği de artık hepimiz biliyoruz.'' şeklinde konuştur.
Kurtulmuş, konuşmasına şu sozlerle devam etti:
''KURESEL BİR TEROR TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''
''Buradan guc alan, ama dunyanın her tarafını etkileyebilme kapasitesine ulaşan bir kuresel teror tehdidi ile karşı karşıyayız. Turkiye, bu kuresel tehdidin risklerini en ağır yaşayan ulkelerden biridir.
''AVRUPA'DA ERDOĞAN KARŞITLIĞI VAR''
Turkiye turizm sektoru de bu tur gelişmelerden etkileniyor. Ayrıca bolge dışındaki bazı gelişmelerin de ulke turizmini etkilediğini biliyoruz. Orneğin son zamanlarda, ozellikle Avrupa'daki bazı siyaset cevrelerini etkisi altında bırakan yabancı duşmanlığı, ırkcılık, İslam karşıtlığı, Turkiye karşıtlığı ve bunun somuta indirgenmiş hali olan Erdoğan duşmanlığı ne yazık ki Avrupa'da negatif algıların oluşmasına neden oluyor.
''ARTAN NEO NAZİ BASKILAR DOLAYISIYLA...''
Artan ırkcı, hatta Neo Nazi baskılar dolayısıyla, Avrupa'nın makul mutedil merkez sağ siyasetcilerinin de zaman zaman Turkiye karşıtı bir dil kullandığını goruyoruz ve bunları da uzuntuyle karşılıyoruz.
''TURİZMİ BİR MANİVELA OLARAK KULLANACAĞIZ''
Amacımız, bundan sonraki surecte, ozellikle kultur ve turizm alanındaki gucumuzu bu turbulansların ve gerginliklerin ortadan kaldırılması icin bir manivela olarak kullanabilme becerisini ortaya koymaktır. Biz kultur ve turizm alanını catışmanın bir tarafı değil; gerginliklerin ve catışmaların bir şekilde sulh ve selamet icerisinde birleştirecek onemli bir imkan olduğuna inanıyoruz.
Her ikisi de birbirinden nitelik olarak cok farklı ama birbirini destekleyen kultur ve turizm alanındaki gucumuzu arttırarak, Turkiye'nin siyasi ve ekonomik sorunlarını cozmek uluslararası gerginlikleri azaltmak icin bir imkan olarak gorduğumuzu ifade ediyorum. Bu cercevede, kultur ve turizm alanı bir barış projesi olarak da kullanılabilir.
''2016'DA 11 MİLYON TURİST, 12 MİLYAR DOLAR GELİR KAYBI YAŞADIK''
Turkiye turizm sektoru cok buyuk bir guce ve potansiyele ulaştı. Ancak 2015 ve 2016'da yaşadığımız krizler, Rusya ile ucak kriziyle başlayan surec, ekonomik ve siyasi gelişmelerin Turkiye uzerindeki etkileri, bazı Avrupa ulkeleri ile yaşadığımız krizler Turkiye turizmini ciddi şekilde etkilemiştir. Bu nedenle 2016 yılında turist sayımız 11 milyon, turizm gelirimiz ise 12 milyar dolar azaldı. Ancak bu kriz donemini yaşamış olmamıza rağmen Turkiye'deki turizm sektoru dayanıklığını ortaya koymuştur. Bu surecte sıkı mucadele vererek onemli mesafeler almıştır. 2017 yılının ilk 5 ayında ziyaretci sayısı yuzde 5 arttı. Sektorun dayanıklılığı sayesinde bunu da suratle aşıyoruz. (...) Onumuzdeki donemde kultur ve turizmden daha fazla istifade etmeyi hedefliyoruz. Turkiye'nin hem kultur hem de turistik zenginliklerini tum dunya ile buluşturmayı sağlayacağız.
Bir kere daha, bu buyuk hedefler vizyonumuzun bir parcası olarak, 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri hedefimizi paylaşmak istiyorum.
''AVRUPA'DA BAZI CEVRELER 'TURKİYE GUVENLİ DEĞİL' DİYEREK TURİSTİ ETKİLEMEYE CALIŞIYOR''
Bazı cevreler, biraz da kendi ic siyasi hesaplaşmalarının sonucu olarak, belki onların etkisinde kalarak Turkiye'nin turizm bakımından guvenli olmadığını ifade eden sozlerle ozellikle Avrupa'dan gelecek olan turistleri etkilemeye calışıyorlar. Bunların realite ile hicbir ilgisi yoktur. Bunlar tamamen, ozellikle, bazı ulkelerde yaklaşan secimler dolayısıyla ic politikanın gerekleri olarak dile getirilmiş olan sozlerdir ve gerceği yansıtmamaktadır. Şunu acık olarak ifade etmek istiyorum: Antalya, Konya, Van, İstanbul... Bu şehirlerimizin her birisi en az Berlin kadar, Paris kadar, Roma kadar guvenlidir.''
TurizmGuncel
__________________