Turkiye ile Almanya arasındaki gerilim nedeniyle ekonomi dunyası da endişeli. Turkiye’deki iş dunyasının temsilcileri, tarafların bir an once uzlaşı ve diyalog adımları atmasını istiyor.

Almanya ve Turkiye arasındaki siyasi gerilim ekonomik ilişkileri de olumsuz etkileyecek noktaya geldi. Turkiye’nin Alman şirketler hakkında hazırladığı listenin ortaya cıkması ve sonrasında Alman makamlarından Turkiye’ye yatırım ve seyahat ile ilgili uyarılarılar yapılması, siyasi krizi bir anda ekonomi arenasına taşımış oldu.
Son donemde siyasetciler tarafından birbiri ardına yapılan sert acıklamalarla yara alan ilişkilerindeki gerilimin ticari ilişkilere ne oranda yansıyacağı merak konusu. Zira Almanya, Turkiye acısından dış ticarette, turizmde ve doğrudan yatırımlar konusunda en onemli partner konumunda.
Peki Turkiye iş dunyası Almanya ile yaşanan siyasi krize ilişkin ne duşunuyor? Almanya ile yakın iş ilişkileri bulunan işadamları, krizin sona erdirilmesi icin nasıl bir yol oneriyor?
“Krizin bedelini iş dunyası odememeli”
DW Turkce’ye konuşan Turkiye’nin en etkili iş dunyası orgutu Turk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİAD) Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası, TUSİAD olarak bu surecte Almanya’daki muadil iş dunyası orgutleri ile temas halinde olduklarını soyluyor. İki ulkenin de iş insanlarının mevcut olumsuz tablodan rahatsız olduğunu ifade eden Kaleağası, “Her iki ulke siyasetcilerinin yarattığı krizlerin sorumlusu iş dunyası değil, bedelini de iş dunyası odememeli. Biz siyasetcilerin itidalli davranması gerektiğini duşunuyoruz” diyor.
Turkiye’de 6 binin uzerine Alman şirketi faaliyet gosteriyor ve bu şirketler toplamda yaklaşık 60 bin kişiye iş sağlıyor. Turkiye’de otomotivden beyaz eşyaya, elektronikten hazır giyime kadar hemen hemen her sektorde Alman markalarının ağırlığı bulunuyor. Bununla birlikte Turkiye’de doğrudan yatırım yapan ulkeler arasında ilk sırada yer alan ve 2005’ten bu yana yaklaşık 9 milyar dolarlık doğrudan yatırıma imza atan Almanya, Turkiye’nin ihracatında da en onlerde yer alıyor. Turkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Almanya'ya ihracat 2016'da 14 milyar dolar olurken, Turkiye’nin Almanya’dan yaptığı ithalat ise 22 milyar dolar seviyelerine cıktı.
Almanya, Turkiye'ye yapılan yabancı yatırımlarda da ilk sırada yer alıyor. Turkiye'de yaklaşık 6 bin Alman sermayeli firma faaliyet gosteriyor. Bu firmalar ise 60 binin uzerinde istihdam yaratıyor.
Son 150-200 yılda Turkiye-Almanya ilişkilerinin pek cok ağır kriz doneminden gectiğine işaret eden TUSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası’na gore, birbirine cok kuvvetli bağlar ile bağlı olan iki ulkenin mevcut krizi de "olgunluk" ve "anlayış" ile atlatması mumkun. Bu surecte ilişkileri normalleştirmek icin her iki tarafa da gorevler duştuğunu vurgulayan Kaleağası, tarafların “once karşı taraf adım atsın” demekten vazgecerek atılacak her adımın iki ulkenin de yararına olduğunu gormesi gerektiğini belirtiyor.
Kaleağası şunları soyluyor: “Almanya ve daha genel anlamda Avrupa Birliği başta terorle mucadele ve Gumruk Birliği’nin geliştirilmesi konusunda adımlar atmalı. Bu alanlarda işbirliği artırılmalı. Turkiye ise bir an once kanlı darbe girişiminin tramvasını atlatmalı, hukuk devleti ve ozgurlukler ortamını tesis etmeli.”
“Almanya’daki bakış kotuleşiyor”
Alman şirketlerinin Turkiye’deki ağırlığının yanında, Turk girişimcilerinin Alman ekonomisine katkısı da yadsınamayacak duzeyde. Ekonomi Bakanlığı verilerine gore, bugunku eğilimlerin devam etmesi halinde birkac yıl icinde Almanya’daki Turk girişimcilerinin sayısının 160 bine ulaşacağı ongoruluyor. Yine bakanlık verilerine gore, Almanya’daki Turk işletmelerinde yaklaşık 720 bin kişiye iş imkanı sağlanacağı, toplam yatırım hacminin ise 15 milyar Euro'ya ulaşacağı tahmin ediliyor. Almanya’daki Turk firmalarının yıllık toplam cirolarının 66 milyar Euro’ya cıkacağı da Ekonomi Bakanlığı tarafından ortaya konan bir başka veri.
Mevcut siyasi krizin Turk şirketlerinin Almanya’daki ticari faaliyetlerini olumsuz etkileyeceği endişesi ise giderek artıyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı ve Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatcıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Almanya’da yatırımı bulunan iş insanlarından biri. Almanya’da Hertz Kompresor markasının sahibi olan Dalgakıran, işdunyası acısından en buyuk tehlikenin siyasetcilerin dozunu giderek artırdığı tartışmanın halklar arasında da gerilimi koruklemesi olduğunu ifade ediyor.
“Biz kesinlikle iki toplum arasındaki kulturel ve ticari bağların, bu krizlerden etkilenmesini istemiyoruz” diyen Dalgakıran, bir an once normalleşme adımlarının atılmasını talep ettiklerini soyluyor. Almanya’daki iş ortakları ile goruşmelerde, son donemde Turkiye’nin Alman iş dunyası icindeki imajının giderek kotuleştiğini fark ettiğini anlatan Dalgakıran, şoyle konuşuyor:
"Maalesef boyle bir eğilim goruyoruz ve bu bizi cok uzuyor. Siyasi krizler sona erse bile imaj konusundaki olumsuzlukların devam edeceği endişemi var. İki toplum arasındaki mesafe daha da acılmadan, iki taraf da sorumlu davranarak mevcut ortamı yumuşatmalı.”
“Turizm barış aracı olarak kullanılmalı”
Almanya ile Turkiye arasındaki kulturel ve ekonomik ilişkilerde onemli yer tutan bir diğer alan da turizm. Son yıllarda teror olayları ve darbe girişimi nedeniyle yuzde 30’lar seviyesinde gerilemiş olsa da gecen yıl Turkiye 2 milyon Alman turiste ev sahipliği yaptı. Dolayısıyla Turkiye, Alman turistler acısından Akdeniz canağında tatil icin tercih edilen ulkelerin ilk sıralarında yer alıyor.
Ancak siyasi gerilimin turizmi de vurması olası. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, siyasi tartışmaların turizm sektorunu asla etkilememesi gerektiğinin altını cizerek “Turizm, bu donemde barış aracı olarak gorulmeli ve kullanılmalı” diyor.
Almanya’daki turizm acenteleri ile goruşmelerinde Alman turistlere kapılarının her zaman acık olduğunu ısrarla vurguladıklarını soyleyen Yağcı şoyle konuşuyor:
"Gecen yıl Alman turist sayısı yuzde 30 duştu. Bu yıla ise yuzde 45 gerileme ile başladık. Temmuz itibariyle ise bir miktar duzelme ile turist sayısındaki azalma yuzde 23’E kadar geriledi. Biz turizmi, karşılıklı gidiş gelişleri siyaset ustu tutmak zorundayız. Hem Turklere hem de Almanlara vermek istediğimiz mesaj budur.”
turizmaktuel

Almanya ve Turkiye arasındaki siyasi gerilim ekonomik ilişkileri de olumsuz etkileyecek noktaya geldi. Turkiye’nin Alman şirketler hakkında hazırladığı listenin ortaya cıkması ve sonrasında Alman makamlarından Turkiye’ye yatırım ve seyahat ile ilgili uyarılarılar yapılması, siyasi krizi bir anda ekonomi arenasına taşımış oldu.
Son donemde siyasetciler tarafından birbiri ardına yapılan sert acıklamalarla yara alan ilişkilerindeki gerilimin ticari ilişkilere ne oranda yansıyacağı merak konusu. Zira Almanya, Turkiye acısından dış ticarette, turizmde ve doğrudan yatırımlar konusunda en onemli partner konumunda.
Peki Turkiye iş dunyası Almanya ile yaşanan siyasi krize ilişkin ne duşunuyor? Almanya ile yakın iş ilişkileri bulunan işadamları, krizin sona erdirilmesi icin nasıl bir yol oneriyor?
“Krizin bedelini iş dunyası odememeli”
DW Turkce’ye konuşan Turkiye’nin en etkili iş dunyası orgutu Turk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİAD) Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası, TUSİAD olarak bu surecte Almanya’daki muadil iş dunyası orgutleri ile temas halinde olduklarını soyluyor. İki ulkenin de iş insanlarının mevcut olumsuz tablodan rahatsız olduğunu ifade eden Kaleağası, “Her iki ulke siyasetcilerinin yarattığı krizlerin sorumlusu iş dunyası değil, bedelini de iş dunyası odememeli. Biz siyasetcilerin itidalli davranması gerektiğini duşunuyoruz” diyor.
Turkiye’de 6 binin uzerine Alman şirketi faaliyet gosteriyor ve bu şirketler toplamda yaklaşık 60 bin kişiye iş sağlıyor. Turkiye’de otomotivden beyaz eşyaya, elektronikten hazır giyime kadar hemen hemen her sektorde Alman markalarının ağırlığı bulunuyor. Bununla birlikte Turkiye’de doğrudan yatırım yapan ulkeler arasında ilk sırada yer alan ve 2005’ten bu yana yaklaşık 9 milyar dolarlık doğrudan yatırıma imza atan Almanya, Turkiye’nin ihracatında da en onlerde yer alıyor. Turkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Almanya'ya ihracat 2016'da 14 milyar dolar olurken, Turkiye’nin Almanya’dan yaptığı ithalat ise 22 milyar dolar seviyelerine cıktı.
Almanya, Turkiye'ye yapılan yabancı yatırımlarda da ilk sırada yer alıyor. Turkiye'de yaklaşık 6 bin Alman sermayeli firma faaliyet gosteriyor. Bu firmalar ise 60 binin uzerinde istihdam yaratıyor.
Son 150-200 yılda Turkiye-Almanya ilişkilerinin pek cok ağır kriz doneminden gectiğine işaret eden TUSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası’na gore, birbirine cok kuvvetli bağlar ile bağlı olan iki ulkenin mevcut krizi de "olgunluk" ve "anlayış" ile atlatması mumkun. Bu surecte ilişkileri normalleştirmek icin her iki tarafa da gorevler duştuğunu vurgulayan Kaleağası, tarafların “once karşı taraf adım atsın” demekten vazgecerek atılacak her adımın iki ulkenin de yararına olduğunu gormesi gerektiğini belirtiyor.
Kaleağası şunları soyluyor: “Almanya ve daha genel anlamda Avrupa Birliği başta terorle mucadele ve Gumruk Birliği’nin geliştirilmesi konusunda adımlar atmalı. Bu alanlarda işbirliği artırılmalı. Turkiye ise bir an once kanlı darbe girişiminin tramvasını atlatmalı, hukuk devleti ve ozgurlukler ortamını tesis etmeli.”
“Almanya’daki bakış kotuleşiyor”
Alman şirketlerinin Turkiye’deki ağırlığının yanında, Turk girişimcilerinin Alman ekonomisine katkısı da yadsınamayacak duzeyde. Ekonomi Bakanlığı verilerine gore, bugunku eğilimlerin devam etmesi halinde birkac yıl icinde Almanya’daki Turk girişimcilerinin sayısının 160 bine ulaşacağı ongoruluyor. Yine bakanlık verilerine gore, Almanya’daki Turk işletmelerinde yaklaşık 720 bin kişiye iş imkanı sağlanacağı, toplam yatırım hacminin ise 15 milyar Euro'ya ulaşacağı tahmin ediliyor. Almanya’daki Turk firmalarının yıllık toplam cirolarının 66 milyar Euro’ya cıkacağı da Ekonomi Bakanlığı tarafından ortaya konan bir başka veri.
Mevcut siyasi krizin Turk şirketlerinin Almanya’daki ticari faaliyetlerini olumsuz etkileyeceği endişesi ise giderek artıyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı ve Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatcıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Almanya’da yatırımı bulunan iş insanlarından biri. Almanya’da Hertz Kompresor markasının sahibi olan Dalgakıran, işdunyası acısından en buyuk tehlikenin siyasetcilerin dozunu giderek artırdığı tartışmanın halklar arasında da gerilimi koruklemesi olduğunu ifade ediyor.
“Biz kesinlikle iki toplum arasındaki kulturel ve ticari bağların, bu krizlerden etkilenmesini istemiyoruz” diyen Dalgakıran, bir an once normalleşme adımlarının atılmasını talep ettiklerini soyluyor. Almanya’daki iş ortakları ile goruşmelerde, son donemde Turkiye’nin Alman iş dunyası icindeki imajının giderek kotuleştiğini fark ettiğini anlatan Dalgakıran, şoyle konuşuyor:
"Maalesef boyle bir eğilim goruyoruz ve bu bizi cok uzuyor. Siyasi krizler sona erse bile imaj konusundaki olumsuzlukların devam edeceği endişemi var. İki toplum arasındaki mesafe daha da acılmadan, iki taraf da sorumlu davranarak mevcut ortamı yumuşatmalı.”
“Turizm barış aracı olarak kullanılmalı”
Almanya ile Turkiye arasındaki kulturel ve ekonomik ilişkilerde onemli yer tutan bir diğer alan da turizm. Son yıllarda teror olayları ve darbe girişimi nedeniyle yuzde 30’lar seviyesinde gerilemiş olsa da gecen yıl Turkiye 2 milyon Alman turiste ev sahipliği yaptı. Dolayısıyla Turkiye, Alman turistler acısından Akdeniz canağında tatil icin tercih edilen ulkelerin ilk sıralarında yer alıyor.
Ancak siyasi gerilimin turizmi de vurması olası. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, siyasi tartışmaların turizm sektorunu asla etkilememesi gerektiğinin altını cizerek “Turizm, bu donemde barış aracı olarak gorulmeli ve kullanılmalı” diyor.
Almanya’daki turizm acenteleri ile goruşmelerinde Alman turistlere kapılarının her zaman acık olduğunu ısrarla vurguladıklarını soyleyen Yağcı şoyle konuşuyor:
"Gecen yıl Alman turist sayısı yuzde 30 duştu. Bu yıla ise yuzde 45 gerileme ile başladık. Temmuz itibariyle ise bir miktar duzelme ile turist sayısındaki azalma yuzde 23’E kadar geriledi. Biz turizmi, karşılıklı gidiş gelişleri siyaset ustu tutmak zorundayız. Hem Turklere hem de Almanlara vermek istediğimiz mesaj budur.”
turizmaktuel
__________________