Namazın Ozu ve Manası
Namazın ozu, CenÂb-ı Hakk'ı tesbîh, ta'zîm ve O'na şukurdur. Evet, tesbîh, tekbîr ve hamd, namazın cekirdekleri hukmundedir. Ondandır ki, namazdaki butun hareketlerde ve zikirlerde "SubhÂnallah", "Elhamdulillah" ve "Allahu Ekber" sozlerinin manaları gizlidir. Bediuzzaman hazretlerinin de ifade ettiği gibi, iftitah tekbîrinden selam vereceğimiz ana kadar biz, hemen her an soz, hal ve tavırlarımızla ya "SubhÂnallah" deyip CenÂb-ı Hakk'ı takdîs eder, ya "Elhamdulillah" sozuyle hamd u sen hislerimizi seslendirir ya da "Allahu Ekber" diyerek O'na ta'zimde bulunuruz. Namaza başlarken soylenen tekbîre, ibadete onunla başlandığı icin "iftitah tekbîri" dendiği gibi; namaz icinde bazı şeylerin yapılması bu tekbîrle haram kılındığı icin ona "tahrim tekbîri" ya da "ihram tekbîri" de denmiştir. Aslında bu tekbîr, mÂsivaya ait her şeyi kendine haram kılarak harem dairesine adım atma, butun dunyevîlikleri kapının dışında bırakma ve yalnızca Sultan-ı KÂinat'a teveccuhte bulunma adına bir soz vermedir. O andan itibaren, namazın butun dakikalarına, saniyelerine ve saliselerine tesbîh, tahmîd ve tekbîr ruhunu işleme, bir manada butun butun namaz kesilme ve adeta namazlaşma ahdi demektir. Melekler, bu sozun gereğini yerine getirerek namazını ikÂme eden bir Âbidin Âlem-i misÂle yansıyan resmini cizseler, ihtimal ortaya namaz cıkar; o insan ancak mucessem bir namaz kesilmiş olarak resmedilebilir.
Evet, namazı hakkıyla ikÂme etmek istiyorsanız, tekbîrle beraber mÂsivÂdan sıyrılmalı ve gonlunuzu sadece O'na acmalısınız. Dudaklarınızdan dokulen her kelimeye şuurunuzun muhrunu basmalısınız. Mesela, "Elhamdulillah" derken, bu sozun ne mana ifade ettiğini iyi bilmeli, onu derinlemesine mulahazaya almalı, "Kimden kime olursa olsun butun hamd u senÂlar, butun minnet ve şukurler Allah'a (TebÂreke ve TeÂlÂ) aittir; bu hakikati ilan benim vazifem, HÂlık-ı KÂinat'ın da hakkıdır." diye gurlemelisiniz. Boylece, o soz, CenÂb-ı Allah'a yukselirken uzerine yuklediğiniz o derin manalarla beraber yukselmeli. O'nun RahmÂn ve Rahîm olduğunu ilan ederken, yine aynı derin duygularla dolmalısınız. "MÂlik-i yevmi'd-din" hakikatini dile getirirken onun ihtiva ettiği manaları da uzerine bir damga gibi vurmalı ve CenÂb-ı Hakk'a o yukuyle beraber gondermelisiniz. Namaz sizin icin de bir mi'rac olmalı ve siz Rasûl-u Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in Mi'rac'da duyduğu hakikatleri kendi idrak ufkunuzdan duymaya calışmalısınız. Namazın butun manalarını yudumlayarak adım adım yukselmeli, adeta birinci kat semada Hazreti Adem'le, ikinci kat semada Hazreti Yahya ve Hazreti İsa ile, ucuncu kat semada Yusuf Aleyhisselamla, derken diğer katlarda Hazreti İdris, Hazreti Musa ve Hazreti İbrahim'le goruşmeli, herbirinin hayatından ibretler almalı, huzurlarının insibağına ermeli ve bir adım daha atınca kendinizi haremgÂh-ı ilÂhîye girmiş gibi hissetmelisiniz. Namazın sonunda selam verir vermez de huzurun adabına riayet edememiş olma endişesiyle bir kere daha ellerinizi kaldırmalı, yine, tesbîh, tahmîd ve tekbîr cumleleriyle dergÂh-ı ilahîye nazar etmeli ve namazın manasını te'kid eden o mubarek kelimeleri otuzucer defa tekrarlamalısınız. İşte, namazı boyle engin duygu ve duşuncelerle ikÂme etmek gerekiyorsa, onu geciştiremezsiniz; oncesinde yapılması icab eden hazırlıkları tam yapmalı ve onu manasına uygun bir tarzda eda etmelisiniz.
__________________
Namazın Ozu ve Manası
Dini Bilgiler0 Mesaj
●12 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Namazın Ozu ve Manası