Regaip Kandili Ve Şivlilik.
Uc ayların başlangıcı olan Recep ayı, manevi iklime gecişin ilk işaretlerini icinde barındırır. Oruc ayı Ramazan’a giden altmış gunluk yolda ilk sınanma Regaib Kandili ile kendini gosterir.

Dunyanın değişik coğrafyalarında farklı kulturel kutlamalara sahne olan Uc Aylar’ın başlangıcı Konya’da sadece ibadetle mukellef yetişkinler icin değil, cocuklar icin de bir teslimiyettir.
Uc Ayları iple ceken cocuklar icin o gun, Ramazan Bayramı’na kadar surecek mutluluk kervanının başlangıcıdır.
Konya’ya has bir kutlama olan Şivlilik, cocuklar icin olsa bile kulturel yapının hala bozulmaya uğramadan surduğunun en onemli işaretidir.
Şivlilik ile ilgili Konya tarihcilerinin yaptığı tarif şoyledir;
“Regaip Kandili gunu sabahı, sabah namazından sonra mahalledeki uc ile on beş yaş arasındaki kız erkek cocukları sokak başlarında toplanarak ilk kapıdan başlamak uzere kapıları birer birer calarak acılmasını beklerler, kapı acılması biraz gecikti mi hep bir ağızdan ve tempo ile şu maniyi soylemeye başlarlar.
Şivli şivli şişirmiş, Erken kalkan pişirmiş, İki corek bir borek, Bize namazlık gerek. Şivlilik...
Cocukların sesini duyan ev sahibi bayan, elindeki tabak dolusu uzum veya ne verecekse onunla gelerek kapıyı acar ve sıra ile cocukların avucuna veya ekseriye boyunlarına takmış oldukları keselere birer avuc vermek suretiyle onları sevindirirmiş. Cocuklar bu kapıdan kısmetlerini aldılar mı diğer kapıya topluca koşmaya başlar, oğleye kadar butun mahalle dolaşılmış olur.”

Şivlilik sabahından once ise Regaip Kandilinin mujdecisi olan fener alayı şehri ışıl ışıl aydınlatırken ozellikle cocukların neşesi gorulmeye değer oluyor.Ellerindeki fenerlerle birlikte sokaklara akın eden cocuklar fener alayı ateşleri etrafından ceşitli oyunlar oynuyor.Neredeyse Konya’nın her mahallesinde yakılan fener alayı ateşleri bir anda şehrin havasını değiştiriyor
Lokman Koyuncuoğlu


Konya'da Namaz ve Şivlilik Âdetleri
Sade Konya’ya mahsus olmak uzere, Konyalı cocukların bir başka Namaz Âdeti de şivlilik’tir. Bazı doğu ko-kenli Turk aydınlar bu kelimenin Kurtce bir kelime olduğunu, “şiv” (yemek)’den “yemeklik” anlamına geldiğini iddia ederlerse de; bu iddia, bu Âdetin yaygın yoresi Konya olmasından dolayı bize pek inandırıcı gelmiyor. Konyalı, bu kelimenin, hicrî 334 tarihinde vefat eden ve buyuk mutasavvıflardan olan Ebûbekir Muhammed Şiblî’nin ismin-den geldiğini bir menkıbeye de yaslayarak ifade eder. HikÂyeye gore bu zat, bir gece ruyasında Hazreti Peygamber (s)’in ana rahmine Receb ayının ilk Perşembe gecesi intikal ettiğini gorur. Buyuk bir sevinc icerisinde uyanarak bunu, oturduğu semtin butun evlerine vararak “Şiblî!” nidÂsıyla mujdeler. Her hÂne sahibi de bu mujde karşısında şukur ve mutluluk nişÃ‚nesi olarak ona bir parca yiyecek verir. Bu hadisenin sonucunda bu Âdet doğmuş ve cocuklar tarafından da surdurulmuştur. Bu Âdetin adı da zatın ismine atfen “Şiblilik>Şivlilik” olmuştur.
Bu Âdete gelince: Gunumuzde de uc ayların, hususiyle Regaib kandilinin gelişini carşı-pazarda dukkan onle-rine cıkmış gofret-biskuvi kutularından, kırık leblebi, leblebi şeker ve kuru uzum cuvallarından anlarız. Gecmişte şivlilik cerezi olarak genellikle kırık leblebi, siyah kuru uzum, leblebi şeker, akide veya peynir şekeri ile mevsim durumuna gore meyveler, meyve kuruları ve kakları cocuklara dağıtılırdı. Konyalı, zenginlik-fakirlik gozetmeksizin, hÂlince, şivliliklerini namazdan once evlerinde hazır bulundururdu.
Receb ayının ilk Perşembe gunu sabahını Konyalı cocuklar iple cekerler. Cocuklar sabahleyin kahvaltı yap-ma ihtiyacına bile gerek duymadan ellerine şivlilik kese veya torbalarını (şimdilerde naylon poşet) alarak sokağa fırlarlar. Buyuklu kucuklu arkadaşlarıyla buluşan cocuklar, butun evlerin kapılarını calarak, kendine ozgu basit ezgisiyle hep bir ağızdan bağırarak şoyle soylerler:

Şivli şivli şişirmiş
Erken kalkan/olan bişirmiş
İki corek bir borek
Bize şivlilik gerek

Onceden hazırlanan şivlilikler, genellikle evin hanımı tarafından, kapı onunde cığrışan irili ufaklı cocukların kese veya torbalarına dokulur.
Konya’da Namaz Âdetleri bu kadarla kalmaz. Mutedeyyin Konya halkının nazarında uc ayların oneminin bu-yuk olduğunu belirtmiştik. Uc ayların girmesiyle Konyalının Namaz mubareği ziyaretleri başlar. Evlenip yuvadan ucmuş evlatlar yanlarına kendi cocuklarını alarak, tıpkı bayram ziyaretlerinde olduğu gibi, ebeveynlerini, hısım-akrabadan buyukleri ziyaret ederler. Onların Namazlarını tebrik ederler. Bu tebrik, “Namazın mubÂrek olsun” temennisiyle hassaten belirtilir. Bu ziyaretler sırasında anneler/kayınvalideler, evlat ve torunlarına zengin ananevi-yoresel yemekler ikram ettikleri gibi, yemekten sonra da evde bulunan butun cerez ve meyve ceşitlerinden bir cetnevir sofrası hazırlayarak şivlilik ikramı yaparlar. Konya’da ebeveynin, hısım-akrabaların Namaz mubareğini ihmal etmek onemli bir kusurdur.
Gunumuzde zayıflayan insanî ilişkilerin yanı sıra, başka yorelerden alınan gocler sebebiyle birtakım eski, an-cak guzel Âdetlerimiz kaybolur gibi oluyorsa da; hakiki Konyalıların mahalle ve hÂnelerinde hÂl inatla surdurul-mektedir.
Ali Işık


Şivlilik..
Lise 1 e kadar bende Regaip Kandilllerinde Şivlilik toplayanlardanım yaşımız gecti artık.Bu adet gercekden Konya ya hastır Şivlilik dendiğinde kimse ne olduğunu anlamaz.Benim annem babamda toplamış cocukken bende topladım
İlerde kısmet olursa cocuğum olursa oda topyalacakdır.
Şivlilik cocuklar icin Ramazan Bayramı yani şeker Bayramından daha guzeldir.
Cunku Ramazan Bayramında Kapı kapı dolaşıp şeker toplama adeti bizim buralarda yoktur..
Cocukken Şivlilik gunleri sabah erkenden kalkar once kendi mahallemizi
2 3 poşetle dolaşır gofretleri ayrı poşete kuru yemişleri ayrı poşete koyardık.
Diğer cocuklar evlerine giderken.Bir kac arkadaş poşetlerimizi evlere koydukdan sonra diğer mahallelere ve toptancılar sanaayine doğru yol alırdık (Biraz acgozluluk ama cocukluk işte )
Ve ogun ayaklarımızda bitmez bilmeyen bi ağrı ama Poşetler dolusu gofret cikolata leblebi şekerin mutluluğu ile keyfimizi cıkarırdık.Tabi evimize gelip zilimize basıp Şivlilik diye bağıran cocukların hic birinide boş gondermezdik.
İnsan bakınca Keşke Turkiyenin heryerinde Şivlilik olsa REgaip kandillerinde Keşke o cocuklarda Konya daki cocuklar gibi sevinse diyor icinden.
Bu gece fener alayı yarın Şivlilik.
Keşke hic buyumeseydim....
Mustafa Durukan

__________________