Zayıf ve gucsuz yavrular ancak yetişkin ve guclu olanlar tarafından bakılıp korunurlarsa hayatta kalabilirler. Doğduğu anda terk edilen bir ceylanın veya herhangi bir yere bırakılan kuş yumurtalarının kendi başlarına yaşama ihtimalleri cok duşuktur. Oysa hayvan yavruları yaşamlarını coğunlukla surdurebilirler cunku ebeveynleri, hicbir bıkkınlık gostermeden, hic ihmal etmeden bu gucsuz yavruların butun sorumluluğunu uzerlerine alırlar. Hatta bircoğu bunu, onlar daha yumurta halindeyken yaparlar. Yumurtaları icin buyuk zahmetlere katlanan bircok canlı vardır. Onları gizler, kırılmamaları icin ozenle bir yere yerleştirir, gerektiğinde ısıtır veya aşırı sıcaktan korurlar. Haftalarca yumurtaların başında nobet bekler, gerektiğinde hic incitmeden ağızlarında taşırlar.
Bu kitapta hayvanların yavrularına olan şefkatini, hayvanlar dunyasında yaşanan bilincli ve fedakarca davranışların bir bolumunu okuyacaksınız. Anne ve baba hayvanların yavruları icin cok ozenli ve konforlu yuvalar yaptıklarını, onları temizlediklerini, besleyebilmek icin canla başla calıştıklarını, soğuğa karşı onları koruduklarını, hatta duşmanla karşılaştıklarında yavruları icin kendi canlarını tehlikeye attıklarını goreceksiniz.
Peki bu canlılar neden yavruları icin bu kadar cok caba harcarlar? Neden onları kendi hallerine bırakmak yerine her turlu ihtiyacları ile bıkmadan usanmadan ilgilenirler? Bunları kendileri bilincli olarak mı yaparlar? Orneğin bir kuşun kendi bilinci ve iradesi ile yavrusunu korumak icin olumu goze aldığını iddia etmek akla ve mantığa uygun mudur? Elbette değildir cunku soz konusu olan akılsız, bilincsiz, şefkat, merhamet gibi duygulara kendi iradesiyle sahip olması mumkun olmayan hayvanlardır. Burada karşımıza tek bir gercek cıkar: Bu canlılara yavru sevgisi, anne şefkati gibi mucizevi duyguları Allah ilham eder. Yetişkin hayvanların yavruları icin gosterdikleri fedakarlıklar yeryuzundeki en buyuk yaratılış mucizelerinden biridir.
Yavru hayvanlar dış gorunumleriyle Allah'ın "Munis Sanatı"nın tecellilerindendir. (Munis kelimesi; cana yakın, sevimli, dost, ehlileşmiş, itaatkar anlamlarına gelir.) Bu canlılar evrendeki herşey gibi Allah'a teslim olmuşlardır. Allah bir ayette bu gerceği bize şoyle haber vermektedir:
� Oysa goklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O'na teslim olmuştur ve O'na dondurulmektedirler. (Al-i İmran Suresi, 83)
AKILLI TASARIM YANİ YARATILIŞ
Allah'ın yaratmak icin tasarım yapmaya ihtiyacı yoktur.
Kitap boyunca yer yer kullanılan 'tasarım' ifadesinin doğru anlaşılması onemlidir. Allah'ın kusursuz bir tasarım yaratmış olması, Rabbimiz'in once plan yaptığı daha sonra yarattığı anlamına gelmez. Bilinmelidir ki, yerlerin ve goklerin Rabbi olan Allah'ın yaratmak icin herhangi bir 'tasarım' yapmaya ihtiyacı yoktur. Allah'ın tasarlaması ve yaratması aynı anda olur. Allah bu tur eksikliklerden munezzehtir. Allah'ın, bir şeyin ya da bir işin olmasını dilediğinde, onun olması icin yalnızca "Ol!" demesi yeterlidir. Ayetlerde şoyle buyurulmaktadır:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "OL" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)
Gokleri ve yeri (bir ornek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)
__________________