Allah, yedi goğu ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gercekten Allah'ın herşeye guc yetirdiğini ve gercekten Allah'ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, oğrenmeniz icin.
(Talak Suresi, 12)
2003 yazında ABD'de Detroit'ten New York'a kadar olan bolgede yaşanan elektrik kesintisi, elektriğe ne kadar bağımlı olduğumuzu gosteren carpıcı orneklerden biri oldu. Kesinti sadece kısa bir sure olmasına rağmen, 'Hayat felce uğradı' başlıklarıyla adeta felaket haberleri verildi. Trafik sinyalleri, asansorler, metrolar, bilgisayarlar calışmaz hale geldi. Elektrik olmadan insanlar işe gidemediler, alışveriş yapamadılar, birbirleri ile iletişim kuramadılar.
Kesilmesi durumunda hayatı durma noktasına getirebilen elektrik, bizim icin tum bu saydıklarımızdan daha buyuk oneme sahiptir. Şehir icindeki sistemlerin işlemesi, kurulu duzenin devam etmesi nasıl elektriğe bağımlı ise, vucudumuzda da enerji uretimi, iletişim, guvenlik, bakım-onarım gibi hemen hemen her turlu işlem icin elektriğe ihtiyac duyulur. Kısacası elektrik, vucudumuz icin hayati bir oneme sahiptir. Cunku vucudumuzdaki elektrik sistemi olmadan canlılıktan soz etmemiz mumkun değildir ve vucudumuzdaki elektrik ihtiyacı, bir şehrin ihtiyacından cok daha vazgecilmezdir.
Pek cok insan elektrikten faydalanırken, kendi bedeninin de tıpkı icinde yaşadığı şehir gibi elektriksiz calışmayacağını bilmez ya da duşunmez. Oysa vucudumuz kusursuz bir elektrik şebekesi ile donatılmıştır. İnsan vucuduna baktığımızda, elektronik ile ilgili son derece karmaşık bilgileri kapsayan, elektrik enerjisinden nasıl yararlanılacağını bilen akıllı sistemler bulunduğunu goruruz. Nitekim bilim adamları vucudumuzdaki elektrik sistemini tarif ederken, gunumuzde kullanılan elektrikli aletlerle ilgili benzetmeler yaparlar, elektronikte kullanılan terimleri kullanırlar: Piller, motorlar, pompalar, jeneratorler, devreler, akım, direnc, voltaj, yalıtım, yuk... Bu terimleri kullanmadan sinir sistemini tarif etmeleri pek mumkun değildir. Son yuzyıllarda keşfedilen teknolojik sistemlerin işlemesi icin gerekli olan prensiplerin, insan bedeninde yaratılışından itibaren mevcut olması, Allah'ın vucudumuzu saran ustun ilminin bir gostergesidir. Kitap boyunca anlatacağımız detaylar da, bu ilmin kavrayabildiğimiz orneklerinden sadece birkacını oluşturmaktadır.
Akıllı Tasarım Yani Yaratılış
Allah'ın yaratmak icin tasarım yapmaya ihtiyacı yoktur...
Kitap boyunca yer yer kullanılan 'tasarım' ifadesinin doğru anlaşılması onemlidir. Allah'ın kusursuz bir tasarım yaratmış olması, Rabbimiz�in once plan yaptığı daha sonra yarattığı anlamına gelmez. Bilinmelidir ki, yerlerin ve goklerin Rabbi olan Allah�ın yaratmak icin herhangi bir 'tasarım' yapmaya ihtiyacı yoktur. Allah'ın tasarlaması ve yaratması aynı anda olur. Allah bu tur eksikliklerden munezzehtir.
Allah'ın, bir şeyin ya da bir işin olmasını dilediğinde, onun olması icin yalnızca "Ol!" demesi yeterlidir. Ayetlerde şoyle buyurulmaktadır:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)
Gokleri ve yeri (bir ornek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)
__________________