“Yaratan Rabbinin adıyla oku!” buyuran Rabbimiz, bize tevÂzû ve mahviyet icinde cok değerli olan bir misal vermiştir:

CenÂb-ı Hak buyurur:

“Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine sizi ona dondureceğiz ve bir kez daha sizi ondan cıkaracağız.” (TÂhÂ, 55)

Rabbimiz, bizi, fizikî varlığımızın mayası olan toprağı tefekkur etmeye ve onun guzel husûsiyetlerini idrÂk edip yaşamaya davet eder.

Nedir toprağın guzel husûsiyetleri?

Toprak hizmet ehlidir… Toprak, mahviyetkÂr bir şekilde hizmet eder. Hem de CenÂb-ı Hak onu, mukemmel bir hizmete vesile kılmıştır. Butun mahlûkāta ayrı ayrı sofralar acar.

Toprak, bir ilÂhî esrardır ki, gozuken ve gozukmeyen her şeyin sırrî tarafında o vardır. Butun muhteşem manzaralar, renk renk cicekler, envÂ-i ceşit meyveler, sayısız mahlûkat ve butun mahlûkāta acılan sofralar ve bu vucutlar hep toprak terkibinden lutfedilen nimetlerdir. Âdet toprak, sahip olduğu butun hÂrika tecellîlerinin tahtında mustetir olan «هُوَ»yi yani o azamet-i ilÂhiyyeyi sergileyen ne guzel sessiz ve sırrî bir lisandır. Şi‘r-i ilÂhîdir.

Toprak comerttir… Toprak bağrındaki ve uzerindeki butun mahlûkāta bir anne gibi bakar. Bin bir ceşit gıda ikrÂm eder. Koyunun eti ve sutu de, arının balı da, tavuğun yumurtası da ve emsalleri de netice itibarıyla toprağın mahsûlÂtındandır.

Âyet-i kerîmede;
“Eğer AllÂh’ın nimetlerini saymaya kalkışacak olursanız sayamazsınız.” (İbrÂhîm, 34; en-Nahl, 18) buyurulur.

Sırf toprak vesilesiyle bizleri perverde eylediği nimetleri bile sayabilmemiz mumkun değildir.

Toprak mutevÂzıdır… Toprak saydığımız butun o nimetlere vesile olmasına rağmen ayaklar altında ciğnenir. Sessiz sedasızdır. Başa kakacak bir lisÂnı yoktur. Ustelik kara ve kirli gorulur.

Toprak yaratılış gayesinden rÂzıdır… Butun mahlûkat curufÂtını toprağa atar. Toprak onları sessizce temizler ve yine tertemiz ikramlarda bulunur.

Toprak zariftir ve olgundur. Âdet kotuluğe karşı iyilikle mukabelede bulunur. Gubre atana gul verir. Tukurene, pınarlarla mukabelede bulunur. Kendisini ayakları altında ezenleri, başının ustunde taşır. Olen mahlûkātın naaşlarını mukaddes bir emÂnet gibi bağrına basıp haşre kadar sır bir şekilde eritmek de toprağın vazifesidir. Butun vazifelerini yuksunmeden yapar. Butun mahlûkātın curûfunu da kendi bunyesinde yok eder, o gubreleri enerjiye dondurerek ceşit ceşit nice leziz gıdalar ikrÂm eder. Yani o, her şeyiyle kendi hÂlinden ve vazifesinden rÂzıdır.

Toprak o kadar temizdir ki; suyun bulunmadığı yerde adına teyemmum dediğimiz abdest, toprakla alınır.

Bu hakikatlerden dolayı, Hazret-i MevlÂn buyurur:
“Toprak gibi mutevÂzı ol…”

Yani;
“Toprak gibi diğergÂm ol…”

“Toprak gibi munbit ol…”

“Toprak ol da senden hayat fışkırsın!”

Bu tevÂzû ve hizmet mÂnÂsının yanı sıra;
Toprak fÂnîliği anlatır.
Uzerine bastığımız toprağın binlerce yıldır aynı toprak olduğunu hatırlarsak, bizden evvel gelip gecen milyonlarca insanın Âdet ust uste cakışmış golgelerinin uzerinde yuruduğumuzu idrÂk ederiz. Aynı zamanda gelecek nesillerin maddî ten elbiseleri de aynı topraktan husûle gelecektir. Bu muazzam bir akıştır.

İnsan geldiği menzili ve gideceği menzili onda gorebilir.
Toprak, haşre îmÂnımızı kuvvetlendirir…
Toprakta, imtihan Âlemine gelen ve giden insan kafileleri icin Âdet bir devre mulk tanzimi vardır. Kaderin muazzam Âhengi!..

Oyle ki; dunya var olduğundan beri değişmeyen toprak bir tarafa konulsa, onunla bugune kadar hayat bulmuş, nebÂtat, hayvanat ve insanlık diğer tarafa konulsa, bu hammaddeden bu kadar cok ve kat kat fazla mÂmûlÂtın nasıl husûle geldiğine nazar edenler hayret ederler!.. Bu ilÂhî kudreti tefekkur eden insan, haşrin de CenÂb-ı Hak icin ne kadar kolay olduğunu idrÂk eder.

Bir mutefekkir ne guzel buyurur:
Bu cihan, Âkıller icin seyr-i bedÂyî (ilÂhî sanat tecellîlerini temÂşÃ‚ ve hikmetlerle rûhÂnîleşme); ahmaklar icinse, diğer mahlûkat gibi yemekle şehvet!

VelhÂsıl, toprak; tefekkur nazarıyla bakıldığında ilÂhî azamet ve kudret akışlarını temÂşÃ‚ edeceğimiz bir ilÂhî sanat hÂrikasıdır. Onun guzel husûsiyetleri olan tevÂzû, mahviyet, hizmet ve rız vasıfları da insanoğluna ne guzel ibrettir!..
Rabbimiz; toprak terkibiyle yarattığı bizleri en guzel sûrette halk ettiği gibi, ahlÂkımızı da guzelleştirsin. Bizleri hizmet ehli, mutevÂzı, mahviyetkÂr kullarından eylesin.
Âmîn!..


Osman Nuri Topbaş


__________________