İsteğimiz başlangıc olacaktır bizim icin, Allah'ın yardımını dileyerek nefsimize karşı cihada/mucadeye başlarız. Hayatta ceşitli nitelendirmeleri benimsemek (goruşlerde taraf olmak) ve bahaneler ile suslenmiş bir cok arzulara, mallara ve dost sandıklarımıza karşı geniş kapsamlı bir bilgilendirmeye/calışmaya/cihada başlarız Kuran'ın sınırlarını korumak icin..
Elbette ki nefsimizin karanlığında kalmış inancımızı acığa cıkarmak icin, cahillerden olmamak ve hakka yuz cevirmemek icin nurumuz, rehberimiz Kuran'ı okuruz ve uygularız kendimizi surekli bir bilinc ve gelişim icerinde tutmaya calışırız.
Kuran bizim icin apayrı bir sınavdır. Kendi oz dilimizde indirilmediği icin Turkceye ceşitli kişilerin ama bilgileri ama istekleri/amacları doğrultusunda ceviri edilmiş bulunuyor ve daha da uzerinde ceşitli amaclar ile duşunmeye devam ediliyor, edilecektir de. Bu Turkce anlam sınavı biz Turkce konuşanların sınavıdır, diğer dillerin milletlerinin sınavı da ayrıdır hatırlatırım tum dunyada kotuluk ve iyilik icin mucadele eden insanlar var.
Bizler ne olursa olsun Allah'ın bize indirdiği ışıktan faydalanmalıyız, cunku o Allah'a inanlar icin yol gosterici olarak indirilmiştir, Allah'tan başkasına kulluk etmememiz icin indirilmiştir. Kuran bizi yanlış yola iletmez aksine biz bilmeyerek bir kusur işler isek Allah bizi af edecektir inşAllah, bu Kuranda yazanları okurken anlatılanları tum dikkatimizle anlamaya calışmamız ki gercekten istemeden kusur işlemiş olalım, kasıtlılık olmasın. Eğer gercekten anlamı farklılaştırılmış bir ayet okursak ve zan ardına duşmeyip, sabır dileyip temiz bir şekilde Allah'a yonelirsek, araştırırsak başarıya ulaşırız inşAllah.
Cunku kitabın tumune iman edersek bizi yanlışa yonlendirmez, aksine bir celişkiye duşersek eğer bir yerde hata yapmış olabileceğimizi duşunuruz, vahiyden şuphe etmeyiz kendi anlamış olduğumuzdan şuphe ederiz cunku Kuranın celişkisiz olduğu bizlere bildirilmiştir Kuranda bu bir belirtidir nasıl başımız arıyor ise bir sorun var diyor isek onun gibi kitap celişki yok diyor biz ise bir şeye takıldık ya cevirimizde bir sorun var ya da yanlış bir duşunceye sahibiz bu muhakkak boyle uzerine samimiyet ile yonelirsek goreceğiz inşAllah.
Kuran Arapcada da bir anlamdır(mealdir) Turkce anlam(meal) cevirisinde ise, bazı yorum ve kişisel duzenlemeler ile bazı gercekler ama bilerek ama bilmeyerek goz ardı edilebilir.
Bunların benim gozlemlediklerim:
-Ortu yerine baş ortusu diye cevirmek [Nur/31]
Kuranda sacın gozukmesi haram değildir. Ortu fayda amaclı kullanılabilir ancak bir zorunluluk ya da bir sevap vesilesi/ameli değildir (Kuranda belirtisi yoktur). Ayette bahsedilen başka bolgelerin ortulmesini konuyu başı ortun cunku baş ortusu zorunludur şeklinde bir anlama getirmek istemişlerdir. Bu Kuran tabiri ile ağızı eğip bukmektir, ayetlerin anlamlarını değiştirmeye calışmaktır.
Bu uygulamaya konulunca Kuran okurken başı ortme(yalnız iken, cocuğuyla iken ve hatta kadın kadına otururken bile), mezardayken başı ortme, acık alanda abdest alamama(kısıtlaması kadına ozgu) sacın gozukmesi de haramdır şeklinde desteklenmiştir.
Kitap dışında Allah dışında hukum koyucu ilah edinilmiştir her ortak koşmakta olduğu gibi bu da Peygambere dayatılır delili yoktur cunku kimse kulağıyla işitmemiştir, bilmediğimi şeyin adına duşmektir bu. Şeytan bu kişileri surekli bilmedikleri şeyleri uydurmalarını soyler, onları kışkırtır. Kadınlar acık alanda abdest alamayınca kadınların sac gostermemesi olağan bir hale gelecek zamanla o zaman sac gostermek haram ise erkekleri de bağlasınlar başlarını ve mahremlerini (vucutlarını) denize girerken dahi gostermesinler ama biz erkeğiz denir oyle soyleyerek ancak kendilerini kandırıyorlar duşuncesindeyim. Kadınlarda insandır, erkekler de. Erkekler kadınlara dayatıp dayatıp kendilerine bakmıyorlar.
-Dış giysilerini yerine carşaf diye cevirmek-yorumlamak-on gormek [33/59]
Dış giysilerini salsınlar diyor, komple kara carşafa girsinler demiyor. O zaman icin cahiliye devrini kastederek taşlanarak oldurulen bir zamandan bahsediliyor gunumuzde de namussuz ilan etseler kara carşafa girmeyeni taşlama yapsalar, Kuran hukmunu yok sayarak dinde zorlamaya gitseler evet bir sureliğine korunmak icin kadınların carşaf giymesi duşunulebilir.
Bunu gunumuzde duşunursek dar giyinen birisine neden sen duzgun bir insansın neden boyle dar-dekolteli/acık giyindin dediğimizi duşunursek o kişi incilir, mahcup olabilir cunku haklısınızdır. İşte bunun gibi duşunursek bu bir ceket ya da ince bir yelek olabilir, cilde bol gelen vucudu gizleyen bir tur giysi de olabilir. Allah bilir ama buna carşaftır demek ne kadar doğrudur ? O zaman herkes erkeklerde carşaf giymelidir. Boyle bir ayrımcılık yapılamaz Allah'ın indirdiğini kula haram saymak zalimliktir, aşırı gitmektir. Gunumuzde bile carşafın ne denli kotu amaclarla kullanabildiğine şahit olmaktayız zaten bu olayların (mal ve kişi kacakcılığı, bombalama) daha da artmasını umanlardan değilim cok şukur.
-Harm aklı orten, gizleyen, mayalayan(duşuncelerimizi farklılaştıran) yani namazdan ve Allah'ı her an duşunmenize engel olabilecek, Kuran hukumlerini unutup-isteyerek devre dışı bırakmamıza, şeytana kapı acmamıza neden olabilen aklınıza gelecek olanların tumu [2/219]
Bu cok kapsamlı, oz manÂlı bir belirtmedir. Herkes farklı bir kısmını alsa da her turlu aktivite(meşkale) her turlu aklı oyalayan madde,eşya olabilir belkide başka sozleri kılavuz edine edine aklımızı kendi kendimize ortuyoruz Allah bilir.
Gereksiz yere aşırı muhabbet dedikodu veya tembelliğe varabilir cunku gucumuzu ve zamanımızı sadece buna harcamışızdır , aşırı eğlenceye duşkunluk gibi ahiret icin amel kazanmaya engel olan, sadece bu dunya icin yapıyor olduğunuz şeylerdir "bu dunyada istiyorum" dur "hamr" larımızdır.
Ne kadar ahiret icin amel işliyorsak o kadar inanmış oluruz inandım deyip dunya uğraşına dadanıyor isek kendimizi bile kandırmış sayılmayız. Boylece icki ve kumardan, ya da fal ve şaraptan, ya da dedikodu ve kumardan uzak duran kitlelerin hepsi icki icmiyorum ama ilac iciyorum(uyuşturan) rahatlatıyor, sigara icmiyorum ama nargile iciyorum, rakı icmiyorum ama tiner kokluyorum gibi bahaneler ile kendisini bağımlı statusune dahil etmekten men ettiğini zan etmektedir. Boylece kişiler Allah'ı anmaktan, Kuranı okumaktan uzaklaşıyorlar.
Birbirlerinin tercihlerini beğenmeyen bir toplum, bir gruplaşma oluşmaktadır. Herkesin kendi helalleri ve kendi haramlar oluşmuş bulunuyor boylece. İşte bazı kişiler Kuranın mealini(anlamını) okumayın diyor anlamanız gerekmez diyor yani Arapca okuyun sevap kazanın diyor (12/2) ayetinden habersizler anlamak icin okunur Kuran uygulamak ve Musluman olmak, hatalardan arınmak icin okunur sorun insanların Kuranı anlamak istememesi yalancıktan gonlunu avutmak istemesi, dilediğine yormasıdır yoksa hic okumayın demek ben anlatırım hocam anlatır demek insanları ortak koşmaya bağımlı hale getirmektir.
Gercekler kendisine geldiğinde benim kitabımda şarap yazıyor ben rakımı icerim ben anlamam, benim bolunduğum mezhep(grup) bunu helal kıldı demek-haram kıldı demek,Kitaba ortak koşmayın diyor hocam soyluyor ise ben uğraşamam Kuranı anlamakla, ben nargilemi icerim ben anlamam demesi ve kalbinin muhurunu davranışları ile tasdiklemesi oluyor.
-Siz kitabın tumune iman ettiğiniz halde onlar sizi sevmezler cumlesini, siz butun kitapLARa iman ettiğiniz halde sizi sevmezler diye ceviri yapabilmişlerdir (3/119)
Kuranda hic bir şeyin eksik bırakılmadığı yazmaktadır bu da Kurana iman etmek yonunde bir ivme yaratır, ancak Kuranın hukmunu terk etmek yonunde bir ivme kazandırmaz (inanclı insanlara) ancak diğer kitapları da kişi okuyamaz diye bir şey yoktur kişi bilmek isteyebilir boylece Kuran hukumlerinin ne kadar doğru olduklarını gorebilir, Allah'a ortak koşarsanız başınıza nasıl bir felaket gelebileceğini kitap sahiplerinin birlerine bakış acılarını da gorebilirsiniz beklide (Orneğin Tevratta Allah’a inanmayanlar şehir girişinde taşlanarak oldurulur ama yine de Allah’ın sozune ortak koşturan hahamlar hayattalar cunku halk kitaba ortak koşuyor kitaplarından habersizler) .
İslamiyette Kuran'a uyulur sadece Kurana uyarsak hic bir sorun yoktur ne dunyada ne de ahirette. Her millet kendi kitabına uymalıdır boylece Kuran ustun gelecektir. Ancak tum kitap sahipleri kitaplarından uzaklaştırılmıştır boylece dunyada Yaratıcı ilah yoktur, tamam hadi varsa da biz tekrar dirilmeyiz, eğlenmek bizim hakkımızdır diyen kitap hukumlerini kabul etmeyen,okumayan insanlar coğalmış, mezheplerde bu insanları parmakla gosterip biz cok guzel inanıyoruz demişlerdir. (Kitaba uymayanlar, bolunenler nasıl cok guzel inanıyorlarsa artık. Kuranda gruplaşma da yasaklanmıştır boylece İslamiyetten uzak olanlar da mezhepleri din zan etmiş. Onlardan değil İslamiyetten-Kuran dan uzak durmuşlar ..)
Kitabın tumune yerine kitapLARın tumune iman eder diye ceviri yapmak şu demek olur, bir insan hem İncile, hem Tevrata ve hem Zebur'a hemde Kuran'a uyar demek olur. Boyle bir şey uygulama bakımından da İslamiyet bakımından da mumkun olamaz. Ancak Kuranda bizlerin değil, onların Allah'ın ve Peygamberinin helal ve haram kıldıklarına uymaları belirtilmiştir, kabul olana dek onlar ile savaşmamız/mucadele etmemiz ve sapanlardan olmamız bize belirtilir. Her topluluk kendisine indirilen ile sorumlu tutulacaktır der Kuran uymayanlar duşunsunler.
Ayrıca belirtmeliyim ki Kuranda gecen eş anlamlı sozlukleri de bilmemiz bizim icin onemlidir. Sonra aklımızı başka yerlere celmek isteyenler olabilir.
+Allah'ın evliyaları. Dostları/Velileri demektir.
+Allah'ın imamları. Allah'ın yolunda onculuk eden demektir maaşlı, ortak koşan kişiler demek değildir.
+Allah'ın sunneti. Allah'ın yasası demektir. (Peygamberin yasası diye ayrı bir hukum kaynağı yoktur.)
+Allah'ın şeriatı. Allah'ın kanunu demektir.
Kuranın tumune iman etmeyen kişiler Allah dostu/Allah'a cağıran değillerdir, Peygamber sunneti(kitap dışı din hukumleri demek Peygamber soz uydurdu demek 69/44), kitap dışı şeriat uygulamaları hırsızlık edenin parmağı, eli kesilir acımaz gibi soylemleri benimsememek gerekir.
Aksine kendileri şeriat duşmanıdırlar, hep bağıran taraf haklı değildir işte..
İslamiyet dışı uygulamalar Kurandan değildir, iftira ve boluculuktur.
35/29: Şuphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden,gizlice ve acıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.
Gunumuzde Kuran'ın Arapca, Peygamberimizin hayatı diye de Turkce ders verileceği cok acık. Peki neden? Neden Kuran anlaşılmadan sadece dil ile (kuş gibi bilincsizce tekrar ile) oğretiliyor da Peygamber hayatı diye soylenen gercekliği kesin olmayan sozler Kuranda Peygamberin hayatının gerceklerinden bahsedildiği halde bu gizlenmeye calışılıyor. Kuran gercekleri bir sayfa Arapca makalenin neden bahsettiğini anlayamayacak duzeydeki kişilere Arapca oğretiliyor da Peygamber hayatı dersi Turkce oğretiliyor cevap basit cunku anlamazlar diyorlar. Bende diyorum ki cunku siz de anlamazsınız. Kuran altından mezhep dersi veriliyor?
__________________
Kuran'ı anlamaya doğru bir mucadele vermek
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kuran'ı anlamaya doğru bir mucadele vermek