İbadetlere Ruhaniyet Burume Hastalığı!
İbadet denilince coğunluğun aklına gelen şey, Allah’ın emrettiği birtakım şekilsel unsurlardır. Namaz, oruc ve hac gibi. İbadet elbette bunlarla sınırlı değildir. İbadet; Hududullah cercevesi icerisinde erdemli bir yaşam surmektir.
Kur’an’da coğunluğun anladığı şekliyle ibadetlerin anlatılış bicimine baktığımızda cok yalın ve sade bir dil kullanıldığını goruruz. “Namazı kılın”, “zekÂtı verin”, “orucu tam tutun”, “O’na ibadet edin”, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” gibi. Kur’an; emir vurgularını gayet net ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmaktadır. İbadetle ilgili ayetlerde ruhani bir hava sezmek neredeyse imkÂnsızdır. İbadet etmek icin mucize beklemeye gerek de yoktur.
Ruhaniyet burumekten kasıt nedir?
Tabi ki; işi sulandırmak ve konuya arabesk bir boyut katmaktan başka bir şey değildir.
Birkac ornek verecek olursak. Şoyle ki:
“Tut bizi ey oruc”, “Kıl bizi ey namaz”, “gozumun nuru namaz”, “başımın tacı hac”, “kandilli mehtaplı geceler”, “ruhun gıdası namaz”, “dinin direği namaz” (Şayet din icin bir direk aranacaksa bu elbette şirk koşmamak olmalıdır). Gibi başlıklar ve bu başlıkların alt metinleri.)
Yukarıdaki ornekleri coğaltmak mumkun.
Turbecilerin turbeleri kutsaması, oralara caput bağlayarak, anahtar surerek, yalanarak, surtunerek ruhaniyet burumeleriyle, namaz ve oruc gibi ibadetleri bu şekilde kutsamak ve ruhanileştirmek arasında pek bir fark olduğu soylenemez.
Bu farkı anlamak icin illaki, seccadenin onune caput bağlamak, ya da iftar acmak icin kapı kirişlerini yalamak gerekmez.
Peki, boyle bir ruhaniyet burumenin ne gibi bir tehlikesi olabilir?
Bu dupeduz boluculuktur. Hududullah icinde hududullah oluşturmaya cabalamaktır. Din icinde ozel bir alan oluşturmak ve o alana insanları hapsetmeye calışmaktır. Tıpkı toplumun camilere hapsedildiği gibi, tıpkı Ramazan ayının bir tarafa, diğer 11 ayın da obur tarafa ayrıştırıldığı gibi…
Tıpkı namazın bir tarafa, yoksullara yardım etmenin, sosyal dayanışmanın, yalan soylememenin, zina etmemenin, gıybet etmemenin, buyuk gunah işlememenin obur tarafa olduğu gibi.
Bu ayrıştırmanın sebebi elbette Allah değildir. Yorumculardır. Bazen insanlara ibadetleri sevdirmek gibi safiyane bir niyetle, bazen bilgi birikiminin ne derece ustun olduğunu kanıtlamak gibi kotu niyetle, bazen de bir takım oluşumların etkisinde kalarak (tasavvuf, felsefe, edebiyat) boyle bir caba icerisine girmektedirler.
Sonuc her ne olursa olsun, sadece ibadetlerden bir ibadet olan, hududullah sınır icerisindeki herhangi bir olguyu on plana cıkarıp, ona cicili bicili ambalajlar giydirip, o ibadeti insanlara, olduğundan farklı pazarlamak dupeduz kandırmacadır. Evrakta sahteciliktir, hayali ihracatcılıktır.
Bu caba; Samiri’nin buzağıyı suslemesi ve ona mistik bir hava katmasına benzer bir cabadır.
İşte bizler, bu yorumcular yuzunden sadece Ramazan ayında Musluman olduğumuzu zannederiz, diğer aylarda ise Musluman rolu yaparız. Yine bunlar yuzunden sadece namaz eşittir ibadet zannederiz, hesaplama cetvelleriyle 40 yıllık kazaları eda ederiz. Yine bunlar yuzunden hacca gitmekle vaftiz edilmek arasında herhangi bir fark yokmuş gibi davranırız. Hacca gider, puru pak geliriz, ta ki bir dahaki hacca kadar kirlenmek guzeldir anlayışıyla hareket ederiz. (Tabi hırsızın da kabahati yok değil).
Oysa peygamberler arasında ayırımcılık yapmamak, en az namaz kılmak kadar onemli bir ibadettir. Ana babaya itaat etmek ve onlara “of” bile dememek en az oruc tutmak kadar onemli bir ibadettir.
İşte bir kısım ibadetleri onemsiz gibi gosteren, hatta ve hatta yok sayan, bir kısım ibadetleri de kutsal ilan eden, onlara ruhaniyet buruyen bu zihniyet, hayatın her alanında İslam dini’nin yaşanılmasını imkÂnsız hale getirmişlerdir.
Allah’ın dediği gibi; “Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp diğer kısmının ustunu mu ortuyorsunuz?”. (2/85). Yani butunu boluyorsunuz, parcalıyorsunuz. Bir kısım ibadetleri gundem maddesi yapıp, diğerlerine sırt ceviriyorsunuz.
Sonuc itibariyle İslam kemale ermiş bir dindir. Bolunmesi, parcalara ayrılması, bir takım ibadetlerin on plana cıkarılıp, diğer ibadetlerin geri plana itilmesi gibi bir durum soz konusu değildir.
Bu cabalar; bilerek ya da bilmeyerek, fantezi-arabesk karışımı, duygu yoğunluğu aşırılaşmış, muşriklerin el cırpma hareketlerine benzer dinde bir takım rituellerin oluşmasına sebebiyet vermektedir.
Oyle ki, namaz kılarken tasavvuf musikisi veyahut ta guzel bir enstrumantal parcanın dinlenip dinlenemeyeceği bile fıkhın ilgi alanı haline gelmiştir.
Bir Musluman icin, namaz, oruc, hac sadece ibadetlerden bir ibadettir. Herhangi bir kutsallığı soz konusu değildir. Musluman hayatının bir parcasıdır.
Bu din yorumcularının;
Toplumun batağı olan fuhuş uzerine topyekûn bir calışma yaptıklarına şahit oldunuz mu? Sokaklarda fuhşa karşı herhangi bir gosteri yaptıklarına?
Hırsızlık/kapkac gibi sosyal sorunlara cozum bulmak icin topyekûn bir gayret sarf ettiklerini gordunuz mu? Duydunuz mu? (Sorun bulmak yerine el kesmek tercihleridir).
Memlekette eften puften sebeplerle adam oldurulurken bu yorumcuların bu soruna parmak bastığını gordunuz mu? (Taşlaşmak (recm) dururken ne gerek var cozum uretmeye)
Huzurevleri (neresi huzurluysa) bu memlekette her gun coğalırken, “ana-baba sevgisini aşılamak” konusunda topyekûn adım attıklarını gordunuz mu? (F-tipi gibi ideolojik bir yaklaşım soz konusu olduğunda onune gelen yazar-cizer kesilir. Huzur-tipi olunca hicbir onemi yok)
Esirgenip korunacak, kimsesiz, bakıma muhtac yetimler icin var mı elle tutulur bir projeniz? (Meydanlara cıkıp cok sevdiğiniz peygamberinizin “yetimlerin başlarını nasıl okşadığını” salya sumuk timsah gozyaşları dokerek anlatmasını da pek seversiniz.)
Adalet olgusu ayaklar altındayken, namaz hocası yazmaktan, taharetin ac taşla mı beş taşla mı yapılması gerektiğinden başlarını kaldırıp, adaleti diriltmek icin caba sarf ettiklerine şahit oldunuz mu?
Karanlıkta ortaya cıkan yarasalar gibi, 11 ayın sultanı ilan ettikleri ramazanda ortaya cıkarlar. Namaz kılmak icin duran şofore ceza haberi duyduklarında ortaya cıkarlar. Diyanet hac ucretlerine zam yaptıklarında ortaya cıkarlar. (Gırtlağına kadar pisliğe batmışken başkasının uzerindeki lekeyi gormeyi de pek severler. )
Kısacası; İslam’ın yorumlanmaya, birtakım ibadetlerin ruhanileştirilmesine değil, İslam’ın en kısa zamanda bu yorumculardan kurtarılmaya ihtiyacı vardır. Bu da ancak bilinclenmeyle ve sorgulamayla mumkun olabilir.
Ey bu yorumcuları populer hale getiren halkım! Bu yorumculardan kurtulmadığınız muddetce, dosdoğru yola ulaşamazsınız, dosdoğru yola ulaşamadığınız muddetce Allah’a ulaşamazsınız, Allah’a ulaşamadığınız muddetce de cenneti unutun!
__________________
İbadetlere Ruhaniyet Burume Hastalığı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- İbadetlere Ruhaniyet Burume Hastalığı